Potemkin köyü, “siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu, başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı” olarak literatürde yerini almıştır. 

Bir rivayete göre; 1787 yılında İmparatoriçe II. Katerina'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndan ilhak edilen Kırım’ı ziyareti sırasında, olumlu izlenim yaratmak amacıyla Grigori Potemkin tarafından Dinyeper Nehri boyunca sahte evler inşa etmesi ile ortaya çıktı. 

Potemkin, bu sahte evler ile idare ettiği bölgede huzurun hüküm sürdüğünü göstermeye çalışmıştı. 

Göz boyama işlevi gören bu sahte evler, tarihe Potemkin köyü olarak geçti.

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell'ın enflasyondaki yükselişin geçici olduğu ve faizlerin 3 sene boyunca uzun süre arttırılmayacağı yönlendirmesine karşın, büyük fonların hızla tahvil satışı yapmaya başlayarak, nakde geçmeye çalışmaları bana bu hikayeyi anımsattı.

Tahvil fiyatlarındaki düşüşün bir sarmala dönüşmesi ve kısa sürede bir dengelenme olmaması durumunda FED'in uzun vadeli tahvil alımı ya da getiri eğrisi kontrolü gibi adımları hayata geçirebileceği artık yüksek sesle konuşuluyor. 

“ING” analistleri, yayımladıkları bir araştırma raporunda, uzun vadeli ABD tahvillerine karşı olan yaklaşımın giderek daha da dikkatli hale geldiğini ve bunun piyasalarda bir zayıflık görüldüğü anda hızlı bir satış dalgasına dönüşebileceğini belirtirken, tahvil piyasalarının barut fıçısı üzerinde oturduğunu ve piyasalarda bir zayıflık görüldüğü anda satış dalgasının hızlanmasıyla 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvili faizlerinin yüzde 2'ye fırlayabileceğini öngörüyor.

Tahvil piyasasındaki negatif havanın etkisiyle küresel borsalarda satış ağırlıklı bir haftayı geride bırakmak üzereyiz.

Enflasyonist baskılardan ötürü faiz artırımlarının tahminlerden önce başlayacağına ilişkin endişelerle 10 yıllık ABD tahvillerinde yaşanan satışların artarak devam etmesi, büyük fonların zarar kes işlemleriyle birleştiğinde, küresel piyasalarda etkili olacak bir panik havasına dönebilir. 

Clinton’un danışmanlarından James Carville’in vaktiyle söylediği şu sözü tekrar hatırlatmak isterim:

“Yeniden dünyaya gelecek olursam Papa veya Başkan değil; tahvil piyasası olarak gelmek isterim. Zira herkesi korkutabilirsiniz.”

.

Onur Subaşı, dikGAZETE.com

Potemkin köyü, “siyasi ve ekonomik anlamda bir durumu, başkalarına olduğundan farklı göstermek için yapılan herhangi bir yapı” olarak literatürde yerini almıştır. 

Bir rivayete göre; 1787 yılında İmparatoriçe II. Katerina'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndan ilhak edilen Kırım’ı ziyareti sırasında, olumlu izlenim yaratmak amacıyla Grigori Potemkin tarafından Dinyeper Nehri boyunca sahte evler inşa etmesi ile ortaya çıktı. 

Potemkin, bu sahte evler ile idare ettiği bölgede huzurun hüküm sürdüğünü göstermeye çalışmıştı. 

Göz boyama işlevi gören bu sahte evler, tarihe Potemkin köyü olarak geçti.

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell'ın enflasyondaki yükselişin geçici olduğu ve faizlerin 3 sene boyunca uzun süre arttırılmayacağı yönlendirmesine karşın, büyük fonların hızla tahvil satışı yapmaya başlayarak, nakde geçmeye çalışmaları bana bu hikayeyi anımsattı.

Tahvil fiyatlarındaki düşüşün bir sarmala dönüşmesi ve kısa sürede bir dengelenme olmaması durumunda FED'in uzun vadeli tahvil alımı ya da getiri eğrisi kontrolü gibi adımları hayata geçirebileceği artık yüksek sesle konuşuluyor. 

“ING” analistleri, yayımladıkları bir araştırma raporunda, uzun vadeli ABD tahvillerine karşı olan yaklaşımın giderek daha da dikkatli hale geldiğini ve bunun piyasalarda bir zayıflık görüldüğü anda hızlı bir satış dalgasına dönüşebileceğini belirtirken, tahvil piyasalarının barut fıçısı üzerinde oturduğunu ve piyasalarda bir zayıflık görüldüğü anda satış dalgasının hızlanmasıyla 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvili faizlerinin yüzde 2'ye fırlayabileceğini öngörüyor.

Tahvil piyasasındaki negatif havanın etkisiyle küresel borsalarda satış ağırlıklı bir haftayı geride bırakmak üzereyiz.

Enflasyonist baskılardan ötürü faiz artırımlarının tahminlerden önce başlayacağına ilişkin endişelerle 10 yıllık ABD tahvillerinde yaşanan satışların artarak devam etmesi, büyük fonların zarar kes işlemleriyle birleştiğinde, küresel piyasalarda etkili olacak bir panik havasına dönebilir. 

Clinton’un danışmanlarından James Carville’in vaktiyle söylediği şu sözü tekrar hatırlatmak isterim:

“Yeniden dünyaya gelecek olursam Papa veya Başkan değil; tahvil piyasası olarak gelmek isterim. Zira herkesi korkutabilirsiniz.”

.

Onur Subaşı, dikGAZETE.com