Resimden, yapmaktan pek anlamam, yapılan bir resmin de güzel olup- olmadığını kendime göre bakış açımla değerlendiririm.

Fatih Sultan Muhammed’e ait olduğu belirtilen portrenin İBB'nin CHP'li Başkanı tarafından, “düşman ellerinde” bırakılmasına(!) gönlü razı olmayarak hemencecik atağa geçip, tez elden surları ve denizleri aşarak gidilerek (pardon online olarak!) paracıkları göstere -göstere saçarak bastırılıp alınmıştır(!)...

Burada yapılan bir resmi değerlendirmek değil amacım; o tablonun, müzayedede alımıyla ilgileniyorum... Çünkü yıllarca İstanbul'da ikâmet eden birisi olarak, doyduğum ve sevdiğim şehirle ilgili yapılanlar, beni hem meslekî hem de vatandaş olarak  ilgilendiriyor.

Resmi, kimin yaptığı belli değil, İtalyan ressam Gentile Belli'nin atölyesinden çıktığı belirtilen; ceddimiz Fatih Sultan Muhammed Han'a ait olan, karşındaki kişinin bilinmeyen birisi eliyle çizilen tablonun, Londra'da yapılan müzayedede İBB'nin CHP'li Başkanı Ekrem Bey tarafından tamı tamına vergisi ve komisyonuyla birlikte 935 bin Sterlin'e yani yaklaşık 8 milyon lira (sekiz milyon)  sayılarak satın alındı. 

Diyeceksiniz ki “bunda ne var? Üç-beş tane iş insanı da bir araya gelerek bu miktarı öder ve o tabloyu alır!” Tabii ki alır, buna kimse itiraz etmez ve edemez...

Mesele tablo satın almak değil, mesele CHP'li Ekrem Bey'in atamız Fatih Sultan Muhammed’in, miras olarak bıraktığı İstanbul’daki eserlere, gereken ehemmiyeti verip-vermediği ve manevi değerlerine sahip çıkıp- çıkmadığıyla ilgili...

Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) müjdesine mazhar olan atamız Fatih Sultan Muhammed, Kostantiniyye'yi feth ederek; “kılıç hakkı ve şahsi mülkü” olan Ayasofya'yı, camiye dönüştürdü. Asırlarca burada namaz kılındı, Kur'an-ı Kerim okundu, minarelerinden ezan sesleri semaya yükseldi, yürekleri rahatlattı...

1934 yılında ise, alınan bir kararla Ayasofya Camii, "müze" olarak kullanılmaya başlandı. Aradan geçen 86 yıldan sonra; zaman-zaman defalarca gündeme getirilmesine rağmen; yine geçtiğimiz Mayıs ayının son haftasında da tekrar Ayasofya'nın “müze” ibaresinin kaldırılması konusu tartışılmaya başlandı ve tartışma hâlâ da devam ediyor. Gerçi önümüzdeki ay başında Danıştay'da bu durum görüşülecek...

Lâkin bu CHP'li Ekrem Bey'in Ayasofya Camii’yle ilgili görüşünü hatırlamakta fayda var.

Bakın sanatsever(!) Ekrem Beyin, Yeni Akit gazetesinin 12 Haziran 2020 Cuma tarihli nüshasında yer alan görüşü şöyle: "CHP Yunan'dan daha beter!" başlıklı haberde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, telekonferansla katıldığı Yunanistan'daki bir toplantıda, Yunan gazetecinin kendisine yönelttiği soruya, "Ayasofya'nın ibadete açılması gibi bir ihtiyacın bulunduğuna inanmıyorum" cevabını verdi."

İşte, CHP'li İBB Başkanı Ekrem Bey bu ifadeleriyle, merhum ecdadımızın kemiklerini sızlattı. Sen, bırakılan tarihi miraslara, onların mahiyetlerine ve manevî değerlerine sahip çıkma; “belediyenin imkânı yok" diye Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yollarını yapma, insanları mağdur et,  sonra elin hangi gâvurunun yaptığı belli olmayan bir tabloyu milyonlarca lira vererek satın alarak şov yap!..

Hani belediyenin imkânı yoktu?.. Nereden çıktı bu bonkörlük?..

Demek ki isteyince bulunuyormuş(!)... 

Ama "hizmet"e gelince yok!.. 

İBB'nin başına geldiği ilk aylarda, “bunlar fazla” ve “belediyede tasarruf tedbirleri uygulanacak” diye hizmet araçlarını, Yenikapı meydanında günlerce sergileyen Ekrem Bey, daha sonraki aylarda kendisi, sergiye koyduğu araçlar gibi taşıtlar almaya başladı...

Bu Ekrem Bey ve diğer CHP'li belediye başkanların icraatlarını, “Bu CHP'liler nereye koşuyor?(!)…" ve “Kemal Bey'den ahlâk dersi (!)…” başlıklı yazılarda da anlatmıştım...  

Burada ufak bir hatırlatmada bulunarak; Ekrem Bey'in yine İstanbullulara yaşattığı başka bir mağduriyeti daha gelin beraber okuyalım:

"Yol işkencesi" başlığıyla verilen haber şöyle: 

İBB Başkanı İmamoğlu, Ümraniye-TEM bağlantı yolu inşaatını durdurdu. Vatandaşlar, TEM'e girmek için 1,5 km. yoğun trafiğe mahkum edildi. Mart 2019'da başlayan bağlantı yolu inşaatı tamamlanmak üzereyken CHP yönetimi tarafından durduruldu. 710 bini aşan nüfusuyla İstanbul'un en büyük 5. ilçesi olan Ümraniye'de yaşayanlar, İBB'nin çevre yoluna çıkışı sağlayacak TEM Bağlantı Yolu inşaatını durdurması nedeniyle yoğun trafikte işkence çekiyor.” (Akşam gazetesi, 23 Haziran 2020, Salı)

“Olay tablo”nun, Belediyenin Saraçhane'deki binasında sergileneceği belirtiliyor. 

Artık bütün İstanbullular tabloya bakıp dertlerinden, problemlerinden kurtulur, işsizlere "iş", açlara “aş” olur(!)... Haliç çamurdan kurtulur, Boğaz kıyılarında çöp yığınları yok olur, yağmur yağdığında sel akan caddelerin logorları açılır(!)... Bütün şehir güllük gülistanlık olur(!)... 

Sen neymişsin be tablo? (!)... Daha İstanbul'a gelmeden bütün meseleler halledildi, niye seni daha İBB'in başına gelmeden önce fark etmedi Ekrem Bey?(!)…

.

Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com

Resimden, yapmaktan pek anlamam, yapılan bir resmin de güzel olup- olmadığını kendime göre bakış açımla değerlendiririm.

Fatih Sultan Muhammed’e ait olduğu belirtilen portrenin İBB'nin CHP'li Başkanı tarafından, “düşman ellerinde” bırakılmasına(!) gönlü razı olmayarak hemencecik atağa geçip, tez elden surları ve denizleri aşarak gidilerek (pardon online olarak!) paracıkları göstere -göstere saçarak bastırılıp alınmıştır(!)...

Burada yapılan bir resmi değerlendirmek değil amacım; o tablonun, müzayedede alımıyla ilgileniyorum... Çünkü yıllarca İstanbul'da ikâmet eden birisi olarak, doyduğum ve sevdiğim şehirle ilgili yapılanlar, beni hem meslekî hem de vatandaş olarak  ilgilendiriyor.

Resmi, kimin yaptığı belli değil, İtalyan ressam Gentile Belli'nin atölyesinden çıktığı belirtilen; ceddimiz Fatih Sultan Muhammed Han'a ait olan, karşındaki kişinin bilinmeyen birisi eliyle çizilen tablonun, Londra'da yapılan müzayedede İBB'nin CHP'li Başkanı Ekrem Bey tarafından tamı tamına vergisi ve komisyonuyla birlikte 935 bin Sterlin'e yani yaklaşık 8 milyon lira (sekiz milyon)  sayılarak satın alındı. 

Diyeceksiniz ki “bunda ne var? Üç-beş tane iş insanı da bir araya gelerek bu miktarı öder ve o tabloyu alır!” Tabii ki alır, buna kimse itiraz etmez ve edemez...

Mesele tablo satın almak değil, mesele CHP'li Ekrem Bey'in atamız Fatih Sultan Muhammed’in, miras olarak bıraktığı İstanbul’daki eserlere, gereken ehemmiyeti verip-vermediği ve manevi değerlerine sahip çıkıp- çıkmadığıyla ilgili...

Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) müjdesine mazhar olan atamız Fatih Sultan Muhammed, Kostantiniyye'yi feth ederek; “kılıç hakkı ve şahsi mülkü” olan Ayasofya'yı, camiye dönüştürdü. Asırlarca burada namaz kılındı, Kur'an-ı Kerim okundu, minarelerinden ezan sesleri semaya yükseldi, yürekleri rahatlattı...

1934 yılında ise, alınan bir kararla Ayasofya Camii, "müze" olarak kullanılmaya başlandı. Aradan geçen 86 yıldan sonra; zaman-zaman defalarca gündeme getirilmesine rağmen; yine geçtiğimiz Mayıs ayının son haftasında da tekrar Ayasofya'nın “müze” ibaresinin kaldırılması konusu tartışılmaya başlandı ve tartışma hâlâ da devam ediyor. Gerçi önümüzdeki ay başında Danıştay'da bu durum görüşülecek...

Lâkin bu CHP'li Ekrem Bey'in Ayasofya Camii’yle ilgili görüşünü hatırlamakta fayda var.

Bakın sanatsever(!) Ekrem Beyin, Yeni Akit gazetesinin 12 Haziran 2020 Cuma tarihli nüshasında yer alan görüşü şöyle: "CHP Yunan'dan daha beter!" başlıklı haberde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, telekonferansla katıldığı Yunanistan'daki bir toplantıda, Yunan gazetecinin kendisine yönelttiği soruya, "Ayasofya'nın ibadete açılması gibi bir ihtiyacın bulunduğuna inanmıyorum" cevabını verdi."

İşte, CHP'li İBB Başkanı Ekrem Bey bu ifadeleriyle, merhum ecdadımızın kemiklerini sızlattı. Sen, bırakılan tarihi miraslara, onların mahiyetlerine ve manevî değerlerine sahip çıkma; “belediyenin imkânı yok" diye Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yollarını yapma, insanları mağdur et,  sonra elin hangi gâvurunun yaptığı belli olmayan bir tabloyu milyonlarca lira vererek satın alarak şov yap!..

Hani belediyenin imkânı yoktu?.. Nereden çıktı bu bonkörlük?..

Demek ki isteyince bulunuyormuş(!)... 

Ama "hizmet"e gelince yok!.. 

İBB'nin başına geldiği ilk aylarda, “bunlar fazla” ve “belediyede tasarruf tedbirleri uygulanacak” diye hizmet araçlarını, Yenikapı meydanında günlerce sergileyen Ekrem Bey, daha sonraki aylarda kendisi, sergiye koyduğu araçlar gibi taşıtlar almaya başladı...

Bu Ekrem Bey ve diğer CHP'li belediye başkanların icraatlarını, “Bu CHP'liler nereye koşuyor?(!)…" ve “Kemal Bey'den ahlâk dersi (!)…” başlıklı yazılarda da anlatmıştım...  

Burada ufak bir hatırlatmada bulunarak; Ekrem Bey'in yine İstanbullulara yaşattığı başka bir mağduriyeti daha gelin beraber okuyalım:

"Yol işkencesi" başlığıyla verilen haber şöyle: 

İBB Başkanı İmamoğlu, Ümraniye-TEM bağlantı yolu inşaatını durdurdu. Vatandaşlar, TEM'e girmek için 1,5 km. yoğun trafiğe mahkum edildi. Mart 2019'da başlayan bağlantı yolu inşaatı tamamlanmak üzereyken CHP yönetimi tarafından durduruldu. 710 bini aşan nüfusuyla İstanbul'un en büyük 5. ilçesi olan Ümraniye'de yaşayanlar, İBB'nin çevre yoluna çıkışı sağlayacak TEM Bağlantı Yolu inşaatını durdurması nedeniyle yoğun trafikte işkence çekiyor.” (Akşam gazetesi, 23 Haziran 2020, Salı)

“Olay tablo”nun, Belediyenin Saraçhane'deki binasında sergileneceği belirtiliyor. 

Artık bütün İstanbullular tabloya bakıp dertlerinden, problemlerinden kurtulur, işsizlere "iş", açlara “aş” olur(!)... Haliç çamurdan kurtulur, Boğaz kıyılarında çöp yığınları yok olur, yağmur yağdığında sel akan caddelerin logorları açılır(!)... Bütün şehir güllük gülistanlık olur(!)... 

Sen neymişsin be tablo? (!)... Daha İstanbul'a gelmeden bütün meseleler halledildi, niye seni daha İBB'in başına gelmeden önce fark etmedi Ekrem Bey?(!)…

.

Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com