Türkistan İslam Partisi’ni Çin Halk Kurtuluş Ordusu ile gerilla savaşına kim hazırladı?
Türkistan İslam Partisi’ni Çin Halk Kurtuluş Ordusu ile gerilla savaşına kim hazırladı?
- 26-03-2019 08:19
- 2587
- 26-03-2019 08:19
- 2587
Doğu Türkistan Türklüğü’nün özgürlük mücadelesi yeni değil. 20. Yüzyılın başlarında 1911’de Çin ve Rus ordularının Türkistan coğrafyasını işgali üzerine mücadeleye başlayan “Altay Kartalı” lakabıyla anılan Osman Batur, Altay Kazakları’ndandı.
Doğu Türkistan Türklüğünü İkinci Dünya Savaşında Japonlar Çinlilere karşı kullanmak istedi…
Altay topraklarının ve Doğu Türkistan’ın tamamının Çinlilerden ve Ruslardan kurtarılmasını amaç edinmişti. Ancak Çin’i işgal etmek isteyen Japonya; Çin ordusunun Doğu Türkistan’daki ayaklanma üzerine yoğunlaşmasını amaçlamıştı.
Japonların, Doğu Türkistan Kazaklarının seçilmiş Hanları Osman Batur’la irtibata geçerek onunla bu konuda görüştükleri de rivayet edilir.
Bağımsızlık mücadelesinde coğrafi engeller nedeniyle Japonlardan mühimmat ve lojistik destek alamayan Osman Batur yakalandı ve 1951’de Çinliler tarafından idam edildi.
Osman Batur’dan günümüze Doğu Türkistan İslami Hareketi…
Yazımıza konu olan Türkistan İslam Partisi veya eski adıyla Doğu Türkistan İslami Hareketi, Doğu Türkistan'ın Çin Halk Cumhuriyeti'nden bağımsızlığını kazanması amacıyla kurulan “ayrılıkçı radikal İslamcı”, silahlı örgüt.
Bazı araştırmacılar, Doğu Türkistan İslami Hareketi’ni, kuruluş aşamasında Özbekistan İslami Hareketi (IMU) içinde değerlendirir.
Bu yaklaşıma göre birçok etnik unsurdan savaşçı barındıran Özbekistan İslami Hareketi, geçtiğimiz yıllarda faaliyet hedef alanını genişleterek bütün Türkistan’ı kapsayan bir yapıya büründü ve sadece askeri değil, siyasi ve demokratik yöntemlerin de kullanılacağını ilan etti.
Bu amaçla "Türkistan İslam Partisi" adında bir siyasi örgütlenmeye gidildi.
Daha sonra hareketin lideri Cuma Nemangani partinin "Hizb-i İslam-ı Türkistan" adını aldığını ve yeni hedefinin Doğu Türkistan''ı da kapsayacak biçimde bütün Türkistan coğrafyası olarak yeniden belirlendiğini, aralarında Özbekler’in yanı sıra Çeçen, Arap, Pakistanlı, Kırgız, Tacik ya da Uygurlar''ın bulunduğunu, amaçlarının "Türkistan coğrafyasının İslamlaştırılması" olduğunu açıklamıştı.
Usama bin Ladin ve Doğu Türkistan İslami Hareketi (DTİH)
Doğu Türkistan İslami Hareketi (DTİH), “Ketibet Türkistani”, şimdilerde Türkistan İslam Partisi (TİP) adıyla faaliyet gösteriyor.
Usama bin Ladin’in 1999’da Afganistan’da yapılan bir toplantıda bu grubu desteklediğini açıklamasıyla grubun üyeleri Pakistan ve Afganistan’da Taliban ve El-Kaide ile birlikte eğitim almaya başladılar.
DTİH, sonraki yıllarda ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından “yabancı terör örgütü” kategorisine alındı. 29 Temmuz 2016’daki düzenlemeyle DTİH, El-Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi’nin resmi fraksiyonu olarak kabul edildi.
Afganistan, Çin ve Suriye’de faaliyet gösteren Türkistan İslam Partisi, İslam Emirliği Taliban Hareketi’ne biatlı gruplardan biri. Örgüt, özellikle Suriye’de düzenlediği başarılı operasyonlarıyla tanınıyor.
Türkistan İslam Partisi TİP Lideri Abdul Hak El Türkistani, Amerika Birleşik Devletleri tarafından düzenlenen terör örgütü liderleri listesinde ismi geçen Uygur Türkleri’nden.
Abdul Hak El Türkistani, ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre El Kaide’nin meclisi şura üyelerinden biri.
Doğu Türkistan İslami Hareketi Suriye Emiri Ebu Ömer Türkistani…
Geçtiğimiz yıl Türkistan İslam Partisi’nde görev değişikliği oldu ve örgütün Suriye genel emirliğine Afganistan’dan gelen Ebu Ömer Türkistani getirildi.
Ebu Ömer Türkistani’nin 10 yılı aşkın süredir örgütün Afganistan’daki kolunda farklı görevlerde yer aldığı biliniyor.
Suriye’ye atanmadan önce Afganistan merkez askeri kampında görev yapan Ebu Ömer Türkistani; ABD öncülüğündeki yabancı güçlere karşı savaşması için binlerce Uygur Türkü’nü ve Taliban üyesini eğitti.
Ebu Ömer Türkistani, cemaat içerisinde, savaş bölgelerindeki hafif ve ağar silahlar konusunda uzman olarak tanımlanıyor.
Bu kapsamda en küçük silahtan en büyük silaha kadar arıza, bakım ve kullanım konusunda maharetli. Ayrıca askeri operasyon ve yönetim konusunda oldukça iyi.
Türkistan İslam Partisi’nin Suriye kolunun askeri emirliğine de Ebu Muhammed Türkistani atanmıştı. Afganistan’da yabancı güçlere karşı çok sayıda operasyon yönetmiş Ebu Muhammed Türkistani’nin de savaş taktikleri konusunda uzman olduğu söylentisi yaygın.
Afganistan, Suriye, Doğu Türkistan ve Çin’de faaliyet gösteren Türkistan İslam Partisi, “Afganistan İslam Emirliği”ne biatlı.
Türkistan İslam Partisi’nin söylemi…
Türkistan İslam Partisi lideri Abdul Hak El Türkistani’ye göre, Uygurlar Ümmetin yetimleri.
İslam Emirliği Taliban Hareketi ve El Kaide Liderlerine çağrısında “mücrim” nitelemesinde bulunduğu Çin Devleti’nin Doğu Türkistan’ı işgal ederek oraya ‘Sincan’ adı verdiğini söylüyor.
Doğu Türkistan İslami Hareketi, Suriye’de hangi durumda…
Çatışmaların başladığı 2011’den bu güne Suriye'ye ordu güçleri ve müttefiklerine karşı savaşmak için binlerce Çin vatandaşı Doğu Türkistan Türkü geldi/getirildi.
Bir kısmı, soluğu El Nusra (yeni adıyla Fetih el Şam/HTŞ), IŞİD, Ahrar uş-Şam'da aldı.
Daha büyük bir kitle ise Çin'in Sincan merkezli Uygur kökenlilerin oluşturduğu Türkistan İslam Partisi'ne (TİP) kapağı attı.
Gelenlerin ortak gayesi, savaş deneyimi kazanmak ve geri dönüp Doğu Türkistan’ın istiklal savaşını başlatmak.
5 bin Doğu Türkistanlı savaşçı sayısının aileleriyle birlikte toplamda 20 bini bulduğu tahmin ediliyor. Bu az-buz bir rakam sayılmaz.
Türkmen, Kürt Dağı ile birlikte Cisr El Sugur bölgesinde yerleşim ve kontrol alanları oluşturan Türkistan İslam Partisi mensupları, kendi vatanlarından binlerce kilometre uzakta, Çin yönetiminde bulamadıkları huzuru kan dökerek can vererek arıyor.
Bu nedenle, kendilerine Suriye sahasında yeni yerleşim alanı kazanarak, savaş tecrübelerini artırarak Doğu Türkistan’ın Çin işgalinden kurtarılacağı güne kadar burayı mesken tutma niyetindeler.
Afganistan İslam Emirliği Taliban Hareketi’ne bağlı Türkistan İslam Partisi yanlıları Suriye’de birçok bölgenin ele geçirilmesinde etkin rol üstlendi.
Rus savaş uçakları, Cisruş Şuğur Bölgesi ve Cebel Zawiyah’da bulunan Türkistan İslam Partisi kamplarına hava saldırıları gerçekleştiriyor.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e göre, Doğu Türkistan İslam Hareketi CIA güdümünde…
Birkaç hafta önce Çin'e giderek temaslarda bulunan ve Çinli yöneticilerle görüşen Perinçek; "Bunların Türkiye'de bir tabanları var.
İlk önce CIA bağlantılarını söyleyelim. Zaten bunlar herkesin gözü önünde Amerika'yla birlikte çalışıyorlar.
Doğu Türkistan İslami Partisi doğrudan doğruya Amerika tarafından besleniyor ve bu partinin Çin'de destekçi bir tabanı olduğuna dair herhangi bir işaret yok.
Ama bunların diasporada yani Çin dışındaki Uygurlar arasında Amerika'nın verdiği destek sayesinde bir tabanları var.
Ama Çin'de Doğu Türkistan İslami Partisi'nin çok bir etkisi ve gücü olmadığını biliyoruz. Zaten son 25-26 ayda da Çin'de, Urumçi'de ve Sincan Uygur Bölgesi'nde tek bir terör eylemi olmamış.
Yani demek ki iki yıldır Doğu Türkistan İslami Partisi denen teröristler buralarda bir iş yapamıyorlar" demişti.
Ancak CIA ve Delta Force, Afganistan’da Türkistan İslam Partisi kamplarına saldırıyor…
Doğu Perinçek, doğruları kendince söylemekle birlikte, ABD kendi kontrolü altında bulundurduğu gruplara gösterdiği toleransı Türkistanlıların Afganistan kamplarına göstermiyor.
Nitekim ABD Afganistan Kararlılık Destek Misyonunun talimatları doğrultusunda ABD Hava Kuvvetleri, Afganistan’ın kuzey-doğusunda Tacikistan sınırında yer alan Bedahşan vilayetindeki Taliban kontrolündeki Türkistan İslam Partisi cihat kamplarını bombalamıştı.
ABD, Rus, AB ve Çin istihbarat raporlarına göre; Doğu Türkistanlıları Suriye’ye Türkiye yerleştirdi!
Bu iddiaların Ankara yönetimini köşeye sıkıştırma amaçlı olduğuna şüphe yok.
Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı istihbarat servislerinin yaygın bilgi ve örgüt ağı sayesinde Avrupa kökenli yüzlerce teröristi, Türkiye üzerinden Suriye’ye soktuklarını bilmeyen var mı?
İftira senaryosu, Türk yetkililer tarafından geliştirilen yeni bir planla, çok sayıda Uygur için Türk pasaportları düzenlemesi iddiasıyla başlatılıyor.
Bu pasaportlar sayesinde Uygurlar, Çin’den varış noktası İstanbul olan uluslararası uçuşlarla ayrılıyor.
İstanbul havalimanından Türkiye’ye ayak basan Uygurlar, Türkiye’ye girdikleri anda, İdlip’te sonlanan, dolaylı olarak Türk hükümetinin kontrolünde cihat için savaşmaya varacak bir tuzağa düşüyorlardı.
Türkiye’yi hedefe koyan bir başka alçak iftira da, Doğu Türkistanlı savaşçıları, İdlib’in demografik yapısını değiştirmek amaçlı mı kullandığı şeklindeydi.
Doğu Türkistanlı savaşçılara karşı İran istihbaratı, Pekin ve Şam yönetimlerini örgütledi…
Esed Rejimi ile Çin arasındaki koordinasyonun Rusya ve Çin’le iyi ilişkiler içinde olduğu bilinen İran’ın sağlamış olabileceği değerlendiriliyor.
Nitekim Beşşar Esed, Hong Kong merkezli Phoenix Televizyonuyla yaptığı mülakatta, Suriye ile Çin istihbaratının Doğu Türkistanlı cihat yanlılarına karşı tam işbirliği içinde olduğunu söylemişti.
ABD-Taliban anlaşması, Türkistan İslam Partisi’nin Afganistan’da üslenmesini kolaylaştıracak…
ABD, uluslararası sistemdeki küresel güç dengesinde, Rusya ve Çin’in, Orta Asya’daki nüfuzunu zayıflatarak, enerji rezervlerine kolaylıkla ulaşabilmeyi ve kontrolü altında tutmayı hedefliyor.
ABD - Taliban anlaşması en çok Türkistan İslam Partisi’nin işine geliyor.
Çünkü Afganistan, Suriye, Doğu Türkistan ve Çin’de faaliyet gösteren Türkistan İslam Partisi, Afganistan İslam Emirliğine biatlı.
Bu ne demek? Taliban + Türkistan İslam Partisi = Çin Halk Kurtuluş Ordusu ile savaş.
Bu duruma en çok sevinen ABD olacaktır.
Çünkü Çin’in askeri ve ekonomik büyümesini, siyasi nüfuz alanını genişletmesi ABD’nin güvenlik tehdidi kapsamında!
Silah ve mühimmat konusunda Çin tabii ki güçlü. Milyonlarca askerden oluşan devasa ordusu var. Güçlü silah sanayisi mevcut.
Ama ;
Çin’in en büyük dezavantajı, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun savaş tecrübesinin olmaması…
Uygurlar yıllardır silah sesiyle uyudular top sesiyle uyandılar. Pekin yönetiminin işi zor!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
Doğu Türkistan Türklüğü’nün özgürlük mücadelesi yeni değil. 20. Yüzyılın başlarında 1911’de Çin ve Rus ordularının Türkistan coğrafyasını işgali üzerine mücadeleye başlayan “Altay Kartalı” lakabıyla anılan Osman Batur, Altay Kazakları’ndandı.
Doğu Türkistan Türklüğünü İkinci Dünya Savaşında Japonlar Çinlilere karşı kullanmak istedi…
Altay topraklarının ve Doğu Türkistan’ın tamamının Çinlilerden ve Ruslardan kurtarılmasını amaç edinmişti. Ancak Çin’i işgal etmek isteyen Japonya; Çin ordusunun Doğu Türkistan’daki ayaklanma üzerine yoğunlaşmasını amaçlamıştı.
Japonların, Doğu Türkistan Kazaklarının seçilmiş Hanları Osman Batur’la irtibata geçerek onunla bu konuda görüştükleri de rivayet edilir.
Bağımsızlık mücadelesinde coğrafi engeller nedeniyle Japonlardan mühimmat ve lojistik destek alamayan Osman Batur yakalandı ve 1951’de Çinliler tarafından idam edildi.
Osman Batur’dan günümüze Doğu Türkistan İslami Hareketi…
Yazımıza konu olan Türkistan İslam Partisi veya eski adıyla Doğu Türkistan İslami Hareketi, Doğu Türkistan'ın Çin Halk Cumhuriyeti'nden bağımsızlığını kazanması amacıyla kurulan “ayrılıkçı radikal İslamcı”, silahlı örgüt.
Bazı araştırmacılar, Doğu Türkistan İslami Hareketi’ni, kuruluş aşamasında Özbekistan İslami Hareketi (IMU) içinde değerlendirir.
Bu yaklaşıma göre birçok etnik unsurdan savaşçı barındıran Özbekistan İslami Hareketi, geçtiğimiz yıllarda faaliyet hedef alanını genişleterek bütün Türkistan’ı kapsayan bir yapıya büründü ve sadece askeri değil, siyasi ve demokratik yöntemlerin de kullanılacağını ilan etti.
Bu amaçla "Türkistan İslam Partisi" adında bir siyasi örgütlenmeye gidildi.
Daha sonra hareketin lideri Cuma Nemangani partinin "Hizb-i İslam-ı Türkistan" adını aldığını ve yeni hedefinin Doğu Türkistan''ı da kapsayacak biçimde bütün Türkistan coğrafyası olarak yeniden belirlendiğini, aralarında Özbekler’in yanı sıra Çeçen, Arap, Pakistanlı, Kırgız, Tacik ya da Uygurlar''ın bulunduğunu, amaçlarının "Türkistan coğrafyasının İslamlaştırılması" olduğunu açıklamıştı.
Usama bin Ladin ve Doğu Türkistan İslami Hareketi (DTİH)
Doğu Türkistan İslami Hareketi (DTİH), “Ketibet Türkistani”, şimdilerde Türkistan İslam Partisi (TİP) adıyla faaliyet gösteriyor.
Usama bin Ladin’in 1999’da Afganistan’da yapılan bir toplantıda bu grubu desteklediğini açıklamasıyla grubun üyeleri Pakistan ve Afganistan’da Taliban ve El-Kaide ile birlikte eğitim almaya başladılar.
DTİH, sonraki yıllarda ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından “yabancı terör örgütü” kategorisine alındı. 29 Temmuz 2016’daki düzenlemeyle DTİH, El-Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi’nin resmi fraksiyonu olarak kabul edildi.
Afganistan, Çin ve Suriye’de faaliyet gösteren Türkistan İslam Partisi, İslam Emirliği Taliban Hareketi’ne biatlı gruplardan biri. Örgüt, özellikle Suriye’de düzenlediği başarılı operasyonlarıyla tanınıyor.
Türkistan İslam Partisi TİP Lideri Abdul Hak El Türkistani, Amerika Birleşik Devletleri tarafından düzenlenen terör örgütü liderleri listesinde ismi geçen Uygur Türkleri’nden.
Abdul Hak El Türkistani, ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre El Kaide’nin meclisi şura üyelerinden biri.
Doğu Türkistan İslami Hareketi Suriye Emiri Ebu Ömer Türkistani…
Geçtiğimiz yıl Türkistan İslam Partisi’nde görev değişikliği oldu ve örgütün Suriye genel emirliğine Afganistan’dan gelen Ebu Ömer Türkistani getirildi.
Ebu Ömer Türkistani’nin 10 yılı aşkın süredir örgütün Afganistan’daki kolunda farklı görevlerde yer aldığı biliniyor.
Suriye’ye atanmadan önce Afganistan merkez askeri kampında görev yapan Ebu Ömer Türkistani; ABD öncülüğündeki yabancı güçlere karşı savaşması için binlerce Uygur Türkü’nü ve Taliban üyesini eğitti.
Ebu Ömer Türkistani, cemaat içerisinde, savaş bölgelerindeki hafif ve ağar silahlar konusunda uzman olarak tanımlanıyor.
Bu kapsamda en küçük silahtan en büyük silaha kadar arıza, bakım ve kullanım konusunda maharetli. Ayrıca askeri operasyon ve yönetim konusunda oldukça iyi.
Türkistan İslam Partisi’nin Suriye kolunun askeri emirliğine de Ebu Muhammed Türkistani atanmıştı. Afganistan’da yabancı güçlere karşı çok sayıda operasyon yönetmiş Ebu Muhammed Türkistani’nin de savaş taktikleri konusunda uzman olduğu söylentisi yaygın.
Afganistan, Suriye, Doğu Türkistan ve Çin’de faaliyet gösteren Türkistan İslam Partisi, “Afganistan İslam Emirliği”ne biatlı.
Türkistan İslam Partisi’nin söylemi…
Türkistan İslam Partisi lideri Abdul Hak El Türkistani’ye göre, Uygurlar Ümmetin yetimleri.
İslam Emirliği Taliban Hareketi ve El Kaide Liderlerine çağrısında “mücrim” nitelemesinde bulunduğu Çin Devleti’nin Doğu Türkistan’ı işgal ederek oraya ‘Sincan’ adı verdiğini söylüyor.
Doğu Türkistan İslami Hareketi, Suriye’de hangi durumda…
Çatışmaların başladığı 2011’den bu güne Suriye'ye ordu güçleri ve müttefiklerine karşı savaşmak için binlerce Çin vatandaşı Doğu Türkistan Türkü geldi/getirildi.
Bir kısmı, soluğu El Nusra (yeni adıyla Fetih el Şam/HTŞ), IŞİD, Ahrar uş-Şam'da aldı.
Daha büyük bir kitle ise Çin'in Sincan merkezli Uygur kökenlilerin oluşturduğu Türkistan İslam Partisi'ne (TİP) kapağı attı.
Gelenlerin ortak gayesi, savaş deneyimi kazanmak ve geri dönüp Doğu Türkistan’ın istiklal savaşını başlatmak.
5 bin Doğu Türkistanlı savaşçı sayısının aileleriyle birlikte toplamda 20 bini bulduğu tahmin ediliyor. Bu az-buz bir rakam sayılmaz.
Türkmen, Kürt Dağı ile birlikte Cisr El Sugur bölgesinde yerleşim ve kontrol alanları oluşturan Türkistan İslam Partisi mensupları, kendi vatanlarından binlerce kilometre uzakta, Çin yönetiminde bulamadıkları huzuru kan dökerek can vererek arıyor.
Bu nedenle, kendilerine Suriye sahasında yeni yerleşim alanı kazanarak, savaş tecrübelerini artırarak Doğu Türkistan’ın Çin işgalinden kurtarılacağı güne kadar burayı mesken tutma niyetindeler.
Afganistan İslam Emirliği Taliban Hareketi’ne bağlı Türkistan İslam Partisi yanlıları Suriye’de birçok bölgenin ele geçirilmesinde etkin rol üstlendi.
Rus savaş uçakları, Cisruş Şuğur Bölgesi ve Cebel Zawiyah’da bulunan Türkistan İslam Partisi kamplarına hava saldırıları gerçekleştiriyor.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e göre, Doğu Türkistan İslam Hareketi CIA güdümünde…
Birkaç hafta önce Çin'e giderek temaslarda bulunan ve Çinli yöneticilerle görüşen Perinçek; "Bunların Türkiye'de bir tabanları var.
İlk önce CIA bağlantılarını söyleyelim. Zaten bunlar herkesin gözü önünde Amerika'yla birlikte çalışıyorlar.
Doğu Türkistan İslami Partisi doğrudan doğruya Amerika tarafından besleniyor ve bu partinin Çin'de destekçi bir tabanı olduğuna dair herhangi bir işaret yok.
Ama bunların diasporada yani Çin dışındaki Uygurlar arasında Amerika'nın verdiği destek sayesinde bir tabanları var.
Ama Çin'de Doğu Türkistan İslami Partisi'nin çok bir etkisi ve gücü olmadığını biliyoruz. Zaten son 25-26 ayda da Çin'de, Urumçi'de ve Sincan Uygur Bölgesi'nde tek bir terör eylemi olmamış.
Yani demek ki iki yıldır Doğu Türkistan İslami Partisi denen teröristler buralarda bir iş yapamıyorlar" demişti.
Ancak CIA ve Delta Force, Afganistan’da Türkistan İslam Partisi kamplarına saldırıyor…
Doğu Perinçek, doğruları kendince söylemekle birlikte, ABD kendi kontrolü altında bulundurduğu gruplara gösterdiği toleransı Türkistanlıların Afganistan kamplarına göstermiyor.
Nitekim ABD Afganistan Kararlılık Destek Misyonunun talimatları doğrultusunda ABD Hava Kuvvetleri, Afganistan’ın kuzey-doğusunda Tacikistan sınırında yer alan Bedahşan vilayetindeki Taliban kontrolündeki Türkistan İslam Partisi cihat kamplarını bombalamıştı.
ABD, Rus, AB ve Çin istihbarat raporlarına göre; Doğu Türkistanlıları Suriye’ye Türkiye yerleştirdi!
Bu iddiaların Ankara yönetimini köşeye sıkıştırma amaçlı olduğuna şüphe yok.
Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı istihbarat servislerinin yaygın bilgi ve örgüt ağı sayesinde Avrupa kökenli yüzlerce teröristi, Türkiye üzerinden Suriye’ye soktuklarını bilmeyen var mı?
İftira senaryosu, Türk yetkililer tarafından geliştirilen yeni bir planla, çok sayıda Uygur için Türk pasaportları düzenlemesi iddiasıyla başlatılıyor.
Bu pasaportlar sayesinde Uygurlar, Çin’den varış noktası İstanbul olan uluslararası uçuşlarla ayrılıyor.
İstanbul havalimanından Türkiye’ye ayak basan Uygurlar, Türkiye’ye girdikleri anda, İdlip’te sonlanan, dolaylı olarak Türk hükümetinin kontrolünde cihat için savaşmaya varacak bir tuzağa düşüyorlardı.
Türkiye’yi hedefe koyan bir başka alçak iftira da, Doğu Türkistanlı savaşçıları, İdlib’in demografik yapısını değiştirmek amaçlı mı kullandığı şeklindeydi.
Doğu Türkistanlı savaşçılara karşı İran istihbaratı, Pekin ve Şam yönetimlerini örgütledi…
Esed Rejimi ile Çin arasındaki koordinasyonun Rusya ve Çin’le iyi ilişkiler içinde olduğu bilinen İran’ın sağlamış olabileceği değerlendiriliyor.
Nitekim Beşşar Esed, Hong Kong merkezli Phoenix Televizyonuyla yaptığı mülakatta, Suriye ile Çin istihbaratının Doğu Türkistanlı cihat yanlılarına karşı tam işbirliği içinde olduğunu söylemişti.
ABD-Taliban anlaşması, Türkistan İslam Partisi’nin Afganistan’da üslenmesini kolaylaştıracak…
ABD, uluslararası sistemdeki küresel güç dengesinde, Rusya ve Çin’in, Orta Asya’daki nüfuzunu zayıflatarak, enerji rezervlerine kolaylıkla ulaşabilmeyi ve kontrolü altında tutmayı hedefliyor.
ABD - Taliban anlaşması en çok Türkistan İslam Partisi’nin işine geliyor.
Çünkü Afganistan, Suriye, Doğu Türkistan ve Çin’de faaliyet gösteren Türkistan İslam Partisi, Afganistan İslam Emirliğine biatlı.
Bu ne demek? Taliban + Türkistan İslam Partisi = Çin Halk Kurtuluş Ordusu ile savaş.
Bu duruma en çok sevinen ABD olacaktır.
Çünkü Çin’in askeri ve ekonomik büyümesini, siyasi nüfuz alanını genişletmesi ABD’nin güvenlik tehdidi kapsamında!
Silah ve mühimmat konusunda Çin tabii ki güçlü. Milyonlarca askerden oluşan devasa ordusu var. Güçlü silah sanayisi mevcut.
Ama ;
Çin’in en büyük dezavantajı, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun savaş tecrübesinin olmaması…
Uygurlar yıllardır silah sesiyle uyudular top sesiyle uyandılar. Pekin yönetiminin işi zor!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete