Türkiye - İran savaşı ve Suriye’nin bölünme süreci başladı!

Türkiye - İran savaşı ve Suriye’nin bölünme süreci başladı!

Suriye’de sular kolay kolay durulmayacak anlaşılan. Ne Astana sürecini ne de Soçi sürecini dikkate alan var! Ankara ve Şam arasında imzalanan ‘Adana Mutabakatı’nın dahi esamesi okunmuyor. 

İdlib'de son saldırı ile birlikte geçen haftadan bu yana 13 Türk askeri şehit oldu. Ruslar’ın göreceli anlaşılmaz politika değişikliği de eklenince Ankara, Suriye’de askeri hareketliğini operasyon boyutundan cephe savaşına dönüştürdü. 

İran’ın, Suriye’deki yangına kütük taşıdığı ortada. Adamlar kendilerini hamam külhanı sanıyor. İşleri güçleri belki de geçmişteki inançlarının etkisiyle ha bre ateşi körüklüyorlar.

İran istihbaratında hatırı sayılır Ermeni asıllı İran vatandaşının çalışması, bunların Türkiye düşmanlığının bu süreçte etkili olup olmadığını insana düşündürüyor.

Ayrıca Pakistan, Afganistan, Yemen, Lübnan, Irak ve Suriye hatta Bahreyn, Suudi Arabistan şiilerinden topladıkları gönüllülerle, var güçleriyle kendilerince “Sahibül Zaman Kayıp İmam”ın zuhuratını çabuklaştırmaya ve Evanjelik Siyonist Protestanların “Armageddon” adını verdikleri büyük Kıyamet savaşını çıkarmaya çalışıyorlar. 

Velayeti Fakih Rejimi, İngilizler’in tavsiye ve yardımlarıyla Türkiye’yi çepeçevre saran Irak, Suriye ve Lübnan’ı kapsayan “Şii Kuşak” projesini sahada çok kanlı şekilde uygulamaya çalıştı. 

Ne var ki umdukları dağlara kar yağdı. Türk Ordusu’nun sahaya inmesiyle avuçlarını yaladılar. Şimdi, sine dövüp duruyorlar.

İran yönetimine göre, Türkiye ve Suriye Milli Ordusu’nun Afrin’deki varlığı, kendi çıkarları açısından bir tehlike unsuru. Yine Afrin’e 87,5 km ve 2 saat 7 dk uzaklıktaki Suriye rejim muhaliflerinin kontrolündeki İdlib içinde aynı bakış açısına sahip. 

Çünkü Afrin, İran’ın kontrolünde bulunan ve Şiilerin yoğunlukta yaşadığı Nubıl ve Zahra kentlerine sadece 30 km uzaklıkta yer alıyor. Bu iki yerleşim birimi, aynı zamanda Halep-Antep-Van-İran ticari güzergâhı da bu bölgelerden geçiyor. 

İranlı paramiliter güçler, Sünni muhalif savaşçıların kontrolündeki Afrin ve İdlip kıskacındaki Nubıl ve Zahra kentlerinden istedikleri desteği alamayacaklarının farkında. 

İran’a bağlı şii milisler, TSK’nın Tel Rıfat bölgesine girmesi için Türkiye ile Rusya arasında yapılan anlaşmaya karşı çıkmış ve anlaşmanın uygulanmasının önüne geçmişti.

Afrin’de Türk bayrakları indirildi mi?

Rûdaw muhabiri ve Soran Üniversitesi El Yazmaları Bölümü Başkanı Dr. Hêmin Omer Xoşnav, birkaç gün önce rudaw.net’te yayınlanan Türkiye ve Rusya Afrin’le Kobani’yi değiş tokuş mu edecek?” başlıklı haberinde;

“Ocak ayında Rus güçleri, Rojava’nın Afrin kentine girerek Türkiye bayrağını birçok önemli binadan indirmesinden sonra, kentin geleceğine ilişkin yeni iddiaları gündeme getirdi. Rusya güçleri, Türk birliklerinin konuşlandığı tarihi Cinderes tepesine yerleşti. Rus birliklerinin o bölgeye girmesiyle Türk birlikleri bölgedeki bayraklarını indirdi" iddiasında bulunmuştu.

Ayrıca aynı haberde, "Rus askeri danışmalarla Türk mevkidaşları eski Afrin Kantonu Yasama Konseyi binasında toplantı yaparak Rusların bölgedeki dağılımı ve faaliyetleriyle ilgili fikir alışverişinde bulundu”  bilgisini paylaşmıştı. (*)

“Rûdaw muhabiri” olarak takdim edilen Hemin Umer Xoşnaw, Türk mü Kürt mü? Türkiye’de mi yoksa Kuzey Irak’ta mı yaşıyor?

Belli değil. Hemin Umer Xoşnaw adına kayıtlı “Diwana Mehwi/ Latinikirin ü Ferhenga Sorani – Kurmanci - “Latin Harfleriyle Sorani - Kurmanci Sözlüğü” mevcut. M. Zahir Ertekin ile birlikte hazırlamışlar. İşin ilginci   Bingöl Üniversitesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümünde Dr. Öğr. Üyesi Hemın Omar Ahmad AHMAD’ın de yayın listesinde aynı kitap ismi geçiyor. (**)

- Öğretim üyesi Dr. Hemın Omar Ahmad AHMAD-

Muhtemelen Hemin Umer Xoşnaw ile Hemın Omar Ahmad AHMAD aynı şahıs. Eğer öyleyse sormalı; Sen ne ayaksın? 

Ruslar, Suriye’yi parçalayacak -Esat’a- “Butik Devlet” kuracaklar…

İddianın sahibi ben değilim. Bizzat Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin

Hatırlatayım; Eylül 2015’de Kurban Bayramı öncesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirmişti, 23 Eylül 2015’te Moskova Ulu Camii’nin açılışına katıldıktan sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.

Görüşmenin gündeminde ağırlıklı olarak Suriye krizi ve Türk Akımı gaz boru hattı projesi yer aldı. 

Putin, Erdoğan’a, Beşar Esad’ın ülkenin yüzde 15’ini kontrol edebildiğini, Şam’dan başlayıp Humus, Hama üzerinden Lazkiye’yle Akdeniz’e açılan bir butik devlet kurma peşinde olduğunu söylemişti.

Bu bilgiler konuşmanın muhatabı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Moskova'dan dönüş yolunda kamuoyu ile paylaşılmıştı. 

Ben de durumdan vazife çıkararak 13 Ocak 2016’da “Bu diyalogdan anlaşıldığına göre, Suriye’deki Rus kuvvetlerinin, Baas rejiminin diktatörü Esad için butik devlet inşa etmeye çalıştığını” belirtmiştim. (***)

Türkiye’nin Suriye Rejimi ile savaşında İsrail ne yapar?

İsrail, "sürpriz bir şekilde" bu yıl Suriye'deki İran hedeflerine yönelik hava saldırıları düzenledi. 20 Kasım 2019’da yaklaşık üç ay kadar önce, İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Suriye ordusu ve ülkedeki konuşlu İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü'nün onlarca askeri hedefini vurdu.

İsrail savaş uçakları, kara-hava füze rampaları, askeri komutanlıklar, askeri üsler ve silah depolarını bombaladı.

İsrailli yetkililer, hava saldırılarının Suriye'den İsrail bölgelerine atılan roketlere karşılık olarak yapıldığını açıklamıştı. (****)

İran destekli Suriye Baas rejiminin, çatışmasızlık bölgelerinde konuşlu TSK gözlem noktalarına topçu ateşi açmasıyla aynı günlerde İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett, Suriye'de askeri olarak İran'la yüzleşme çabalarını yoğunlaştıracaklarını söylemişti. 

İsrailli Bakan, amaçlarının bir yıl içinde İran’ı, Suriye topraklarından çıkarmak olduğunu belirtiyor. 

İsrail'in şu anda, Gazze ve Lübnan'da yeni savaş başlatmak yerine "ahtapotun başını hedefleme" stratejisine geçtiğini, gerçekleşecek olan bir savaşın, İsrail ve İran arasında yapılacağını öne süren Bennett, Suriye'nin İran için bir "yıkım bölgesi" haline geldiğini ve İsrail'in orada tam hava ve arama üstünlüğüne sahip olduğunu düşünüyor. 

İran'ın askeri faaliyetlerinin İsrail'i, “Suriye'yi İran'ın Vietnam'ına çevirmeye zorladığını” kaydeden Bennett, İran'ın Suriye ve Gazze Şeridi'nde üsler kurmaya çalıştığını iddia ediyor. (*****)

Suriye yönetiminin, Türkiye ve İsrail’i kendilerine karşı işbirliği içinde hareket etmekle suçlamasına ne demeli?

Suriye yönetimi, İdlib'de Türk askerlerine saldırdığı yetmezmiş gibi, tırmandırdığı gerilim üzerinden Türkiye'yi eleştiriyor, Türkiye’yi, İsrail'le işbirliği içinde hareket etmekle suçluyor. 

Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail’in bir kaç gün önce Şam yakınlarına hava saldırısı düzenlemesiyle eş zamanlı olarak Türk askerlerinin sınırı geçtiğine dikkat çekilerek, “İki ülkenin Suriye’deki teröristleri korumak konusunda ortak bir hedefi olduğu” öne sürüldü.

Açıklamada, “Deşifre olan bir işbirliği ve eşzamanlılık içinde, Türk güçleri, İsrail’in şafak vaktindeki saldırısının örtüsü altında Suriye sınırlarını ihlal etti” denildi. (******)

Suriye ordusu üniforması giydirilmiş İranlı Şii paramiliter güçlerin, Astana ve Soçi Mutabakatları kapsamında görev yapan Türkiye’ye ait Gözlem ve Kontrol Noktaları’na saldırmasıyla Türkiye’nin meşru müdafaa çerçevesinde en sert şekilde tereddütsüz karşılık vereceği ve mukabele edeceği sürece girilmiştir. 

Türkler ve Ruslar, Suriye’de çatışmaz. Ama Ruslar, Suriyeli sahte Acemleri, Türk Ordusu’nun önüne atabilir.  

Her şeye rağmen Türkiye ile Rusya arasında örtülü ve göreceli mutabakatın, görünürde çatıştıkları Suriye dâhil olmak üzere mevcut olduğunu düşünüyorum.

Suriye-Irak Federe Türkmen Devleti / Birleşik Federe Türkmeneli Devleti…

Daha önce yazmıştım, Rusya uluslararası ilişkiler uzmanlarının Suriye’de gündeme getirdikleri “yönetimsel ve kültürel otonomi” ve “üniter desantralize sistem” teklifleri bence Araplar haricindeki diğer etnik unsurların federatif yapılanmasına imkân verebilir. 

Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenleri ile Irak’taki Bayat Türkmenleri’ni birleştirilecek coğrafi koridorun etnik bağla güçlendirilmesi, Suriye ve Irak hükümetlerinden bağımsız Federe Türkmen Devleti’nin nefes almasını sağlayacaktır.

Federe Türkmen Devleti’ne Kürt aşiretlerinden ve özellikle Suriye ve Irak’ta yerleşik Şammar aşiretinden destek geleceği söylenebilir. 

Federe Türkmen Devleti’nin kuruluşu, Türkmenler’in efsanevi Telafer ve Emirli ve Beşir direnişi ile başladı. 

Önce işgalci Amerikan ordusuyla savaştılar. 

Emirli’de IŞİD kuşatmasına karşı kahramanca direndiler ve IŞİD’e geçit vermediler.

Federe Türkmen Devleti’nin Suriye ayağını oluşturacak Bayır-Bucak Türkmenleri, Suriye Türkleri ya da Suriyeli Türkmenler olarak adlandırılan Suriye’deki yaşayan Türk nüfustur. Türkmen Dağı’nı çevreleyen bölgede yoğunlar.

Fransa ile TBMM Hükümeti arasında imzalanan Ankara Antlaşması’na göre, bugünkü Suriye sınırı çizildi, Hatay ve Bayır Bucak bölgeleri Suriye tarafında kaldı.

Ancak 1938’de yapılan referandum ile birlikte Hatay tekrardan sınırlarımıza dahil edildi; daha güneyde kalan Bayır Bucak bölgesi ise Suriye sınırları içerisinde varlığını devam ettirdi.

Bayır-Bucak bölgesinin kesin bir coğrafi tanımı olmasa da, genel olarak Cisr Eş Şuğur’un batısı; Nusariye Dağları’nın kuzey ve Lazkiye kıyı şeridinin doğusu ile Hatay’ın güneyi olarak tanımlanabilir. 

Bucak bölgesi, kıyı şeridinde kalmaktadır. Bayır bölgesi ise Türkmen Dağları’nın olduğu iç kısımları kapsamaktadır.

Günümüzde yoğunluklu olarak Şam, Lazkiye, Hama, Humus, Halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde yaşıyorlar. 

Şam bölgesinde yaşayanlara “Şam Türkmeni” adı verilirken, Halep ve Rakka bölgelerindekilere Halep ve Culap Türkmeni, Lazkiye’de yaşayan Türkmenler’e ise Bayır-Bucak Türkmenleri deniliyor. 

Suriye rejimiyle birlikte hareket eden şii paramiliter güçlerin Suriye’de Türk askerlerine saldırısı, Türk Ordusu’nun sahadaki varlığına uluslararası platformlarda yasal destek verilmesini sağladı. ABD’li yetkililer ve NATO Başkanı, Türkiye’ye destek vereceklerini deklare etti. 

Terör örgütleri YPG ve düşman kardeşi IŞİD’in; Irak'ın tartışmalı ve Türkmen nüfusun yoğun olduğu Kerkük, Musul ve Telafer'e konuşlanma girişimleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgeye müdahalesi için gereken uluslararası ve Irak ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmalar çerçevesinde yasal zemini hazırlayacaktır. (*******)

Rus-Türk müzakerelerinin sonuçlarını merak ediyor musunuz? 

Ankara'daki müzakereler sırasında Rus heyeti; Türkiye'nin Suriye rejiminin denetimi ele geçirdiği mevcut sahayı göz önünde bulunduracağı yeni bir anlaşma geliştirmesini önerdi.

Türk heyeti bunu reddetti ve Eylül 2018'de Erdoğan ve Putin arasında imzalanan Esad kuvvetlerinin Soçi anlaşmasının sınırlarına çekilmesi mutabakatının halen geçerli olmasını istedi. 

Rusya, yakın çevrede dört Türk gözlem noktasının bulunduğu Sarakib'den, Esad'ın güçlerinin geri çekilmesi teklifinde bulundu. Ayrıca “M5” olarak bilinen Şam-Halep uluslararası karayolunun her iki tarafında  silahsızlandırılmış bölgenin oluşturulmasını istedi.  

Sonuçsuz müzakerelerin Türkiye’nin elini güçlendireceğini, Ruslar bilmiyor olabilir mi? 

Ruslar, Suriye’ye NATO güçlerinin girmesini mi yoksa Türkiye’nin Şam’ı hedef alan askeri harekatını mı tercih eder? 

Putin, boş-beleş bir adam değil. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Suriye üçe bölünecek” diyorsa Suriye üçe bölünecektir.  

Rusya, uluslararası ilişkiler uzmanları, Suriye’de “yönetimsel ve kültürel otonomi” ve “üniter desantralize sistemler”i gündeme getiriyorlarsa, bilin ki bu sistemler çoktan projelendirilmiştir. 

Ve eğer tüm bu süreçler yaşanıyorsa Suriye-Irak Federe Türkmen Devleti / Birleşik Federe Türkmeneli Devleti kuruluyor demektir. 

Ankara ve Şam arasında Moskova'nın arabuluculuğu işe yaramazsa Türk Ordusu’nun hücumu ile birlikte, İsrail Ordusu da hava kuvvetleri ile Türkiye’ye destek verecektir. 

Türkiye'de Kasım Süleymani’ye ağıt yakanlar, İdlip’te Barış Pınarı Harekât Bölgesi’nde şehit düşen Türk askerlerine üzülmüşler midir! 

Filistin mitingi yapanlar, “Kudüs Kudüs” diye ağlayanlar, İsrail’in Türkiye’ye desteğine ne diyecekler merak ediyorum. 

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

(*) https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/100220205

(**) https://www.bingol.edu.tr/tr/akademik-personel/634bf296-3c07-42f3-9645-a1dd2bd27218

(***) https://kafkassam.com/putin-kendine-geldi-abhazlar-cildirmis-olmali.html
(****) https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilden-suriyeye-hava-saldirisi/1650396

(*****) https://www.rasthaber.com/tr/haber/bati-asya/israil-savunma-bakani-suriye-iran-in-vietnam-i-olacak-71036

https://www.aydinlik.com.tr/haber/israil-savunma-bakani-suriye-yi-vietnam-a-cevirecegiz-200543-1

(******) https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2020/02/06/suriye-turkiye-israille-isbirligi-yapiyor/

 https://www.debka.com/syrian-army-holds-9-turkish-idlib-outposts-to-siege-ready-for-showdown-battle/

(*******) https://www.google.com/amp/s/www.dikgazete.com/makale/amp/2021

Suriye’de sular kolay kolay durulmayacak anlaşılan. Ne Astana sürecini ne de Soçi sürecini dikkate alan var! Ankara ve Şam arasında imzalanan ‘Adana Mutabakatı’nın dahi esamesi okunmuyor. 

İdlib'de son saldırı ile birlikte geçen haftadan bu yana 13 Türk askeri şehit oldu. Ruslar’ın göreceli anlaşılmaz politika değişikliği de eklenince Ankara, Suriye’de askeri hareketliğini operasyon boyutundan cephe savaşına dönüştürdü. 

İran’ın, Suriye’deki yangına kütük taşıdığı ortada. Adamlar kendilerini hamam külhanı sanıyor. İşleri güçleri belki de geçmişteki inançlarının etkisiyle ha bre ateşi körüklüyorlar.

İran istihbaratında hatırı sayılır Ermeni asıllı İran vatandaşının çalışması, bunların Türkiye düşmanlığının bu süreçte etkili olup olmadığını insana düşündürüyor.

Ayrıca Pakistan, Afganistan, Yemen, Lübnan, Irak ve Suriye hatta Bahreyn, Suudi Arabistan şiilerinden topladıkları gönüllülerle, var güçleriyle kendilerince “Sahibül Zaman Kayıp İmam”ın zuhuratını çabuklaştırmaya ve Evanjelik Siyonist Protestanların “Armageddon” adını verdikleri büyük Kıyamet savaşını çıkarmaya çalışıyorlar. 

Velayeti Fakih Rejimi, İngilizler’in tavsiye ve yardımlarıyla Türkiye’yi çepeçevre saran Irak, Suriye ve Lübnan’ı kapsayan “Şii Kuşak” projesini sahada çok kanlı şekilde uygulamaya çalıştı. 

Ne var ki umdukları dağlara kar yağdı. Türk Ordusu’nun sahaya inmesiyle avuçlarını yaladılar. Şimdi, sine dövüp duruyorlar.

İran yönetimine göre, Türkiye ve Suriye Milli Ordusu’nun Afrin’deki varlığı, kendi çıkarları açısından bir tehlike unsuru. Yine Afrin’e 87,5 km ve 2 saat 7 dk uzaklıktaki Suriye rejim muhaliflerinin kontrolündeki İdlib içinde aynı bakış açısına sahip. 

Çünkü Afrin, İran’ın kontrolünde bulunan ve Şiilerin yoğunlukta yaşadığı Nubıl ve Zahra kentlerine sadece 30 km uzaklıkta yer alıyor. Bu iki yerleşim birimi, aynı zamanda Halep-Antep-Van-İran ticari güzergâhı da bu bölgelerden geçiyor. 

İranlı paramiliter güçler, Sünni muhalif savaşçıların kontrolündeki Afrin ve İdlip kıskacındaki Nubıl ve Zahra kentlerinden istedikleri desteği alamayacaklarının farkında. 

İran’a bağlı şii milisler, TSK’nın Tel Rıfat bölgesine girmesi için Türkiye ile Rusya arasında yapılan anlaşmaya karşı çıkmış ve anlaşmanın uygulanmasının önüne geçmişti.

Afrin’de Türk bayrakları indirildi mi?

Rûdaw muhabiri ve Soran Üniversitesi El Yazmaları Bölümü Başkanı Dr. Hêmin Omer Xoşnav, birkaç gün önce rudaw.net’te yayınlanan Türkiye ve Rusya Afrin’le Kobani’yi değiş tokuş mu edecek?” başlıklı haberinde;

“Ocak ayında Rus güçleri, Rojava’nın Afrin kentine girerek Türkiye bayrağını birçok önemli binadan indirmesinden sonra, kentin geleceğine ilişkin yeni iddiaları gündeme getirdi. Rusya güçleri, Türk birliklerinin konuşlandığı tarihi Cinderes tepesine yerleşti. Rus birliklerinin o bölgeye girmesiyle Türk birlikleri bölgedeki bayraklarını indirdi" iddiasında bulunmuştu.

Ayrıca aynı haberde, "Rus askeri danışmalarla Türk mevkidaşları eski Afrin Kantonu Yasama Konseyi binasında toplantı yaparak Rusların bölgedeki dağılımı ve faaliyetleriyle ilgili fikir alışverişinde bulundu”  bilgisini paylaşmıştı. (*)

“Rûdaw muhabiri” olarak takdim edilen Hemin Umer Xoşnaw, Türk mü Kürt mü? Türkiye’de mi yoksa Kuzey Irak’ta mı yaşıyor?

Belli değil. Hemin Umer Xoşnaw adına kayıtlı “Diwana Mehwi/ Latinikirin ü Ferhenga Sorani – Kurmanci - “Latin Harfleriyle Sorani - Kurmanci Sözlüğü” mevcut. M. Zahir Ertekin ile birlikte hazırlamışlar. İşin ilginci   Bingöl Üniversitesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümünde Dr. Öğr. Üyesi Hemın Omar Ahmad AHMAD’ın de yayın listesinde aynı kitap ismi geçiyor. (**)

- Öğretim üyesi Dr. Hemın Omar Ahmad AHMAD-

Muhtemelen Hemin Umer Xoşnaw ile Hemın Omar Ahmad AHMAD aynı şahıs. Eğer öyleyse sormalı; Sen ne ayaksın? 

Ruslar, Suriye’yi parçalayacak -Esat’a- “Butik Devlet” kuracaklar…

İddianın sahibi ben değilim. Bizzat Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin

Hatırlatayım; Eylül 2015’de Kurban Bayramı öncesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirmişti, 23 Eylül 2015’te Moskova Ulu Camii’nin açılışına katıldıktan sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.

Görüşmenin gündeminde ağırlıklı olarak Suriye krizi ve Türk Akımı gaz boru hattı projesi yer aldı. 

Putin, Erdoğan’a, Beşar Esad’ın ülkenin yüzde 15’ini kontrol edebildiğini, Şam’dan başlayıp Humus, Hama üzerinden Lazkiye’yle Akdeniz’e açılan bir butik devlet kurma peşinde olduğunu söylemişti.

Bu bilgiler konuşmanın muhatabı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Moskova'dan dönüş yolunda kamuoyu ile paylaşılmıştı. 

Ben de durumdan vazife çıkararak 13 Ocak 2016’da “Bu diyalogdan anlaşıldığına göre, Suriye’deki Rus kuvvetlerinin, Baas rejiminin diktatörü Esad için butik devlet inşa etmeye çalıştığını” belirtmiştim. (***)

Türkiye’nin Suriye Rejimi ile savaşında İsrail ne yapar?

İsrail, "sürpriz bir şekilde" bu yıl Suriye'deki İran hedeflerine yönelik hava saldırıları düzenledi. 20 Kasım 2019’da yaklaşık üç ay kadar önce, İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Suriye ordusu ve ülkedeki konuşlu İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü'nün onlarca askeri hedefini vurdu.

İsrail savaş uçakları, kara-hava füze rampaları, askeri komutanlıklar, askeri üsler ve silah depolarını bombaladı.

İsrailli yetkililer, hava saldırılarının Suriye'den İsrail bölgelerine atılan roketlere karşılık olarak yapıldığını açıklamıştı. (****)

İran destekli Suriye Baas rejiminin, çatışmasızlık bölgelerinde konuşlu TSK gözlem noktalarına topçu ateşi açmasıyla aynı günlerde İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett, Suriye'de askeri olarak İran'la yüzleşme çabalarını yoğunlaştıracaklarını söylemişti. 

İsrailli Bakan, amaçlarının bir yıl içinde İran’ı, Suriye topraklarından çıkarmak olduğunu belirtiyor. 

İsrail'in şu anda, Gazze ve Lübnan'da yeni savaş başlatmak yerine "ahtapotun başını hedefleme" stratejisine geçtiğini, gerçekleşecek olan bir savaşın, İsrail ve İran arasında yapılacağını öne süren Bennett, Suriye'nin İran için bir "yıkım bölgesi" haline geldiğini ve İsrail'in orada tam hava ve arama üstünlüğüne sahip olduğunu düşünüyor. 

İran'ın askeri faaliyetlerinin İsrail'i, “Suriye'yi İran'ın Vietnam'ına çevirmeye zorladığını” kaydeden Bennett, İran'ın Suriye ve Gazze Şeridi'nde üsler kurmaya çalıştığını iddia ediyor. (*****)

Suriye yönetiminin, Türkiye ve İsrail’i kendilerine karşı işbirliği içinde hareket etmekle suçlamasına ne demeli?

Suriye yönetimi, İdlib'de Türk askerlerine saldırdığı yetmezmiş gibi, tırmandırdığı gerilim üzerinden Türkiye'yi eleştiriyor, Türkiye’yi, İsrail'le işbirliği içinde hareket etmekle suçluyor. 

Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail’in bir kaç gün önce Şam yakınlarına hava saldırısı düzenlemesiyle eş zamanlı olarak Türk askerlerinin sınırı geçtiğine dikkat çekilerek, “İki ülkenin Suriye’deki teröristleri korumak konusunda ortak bir hedefi olduğu” öne sürüldü.

Açıklamada, “Deşifre olan bir işbirliği ve eşzamanlılık içinde, Türk güçleri, İsrail’in şafak vaktindeki saldırısının örtüsü altında Suriye sınırlarını ihlal etti” denildi. (******)

Suriye ordusu üniforması giydirilmiş İranlı Şii paramiliter güçlerin, Astana ve Soçi Mutabakatları kapsamında görev yapan Türkiye’ye ait Gözlem ve Kontrol Noktaları’na saldırmasıyla Türkiye’nin meşru müdafaa çerçevesinde en sert şekilde tereddütsüz karşılık vereceği ve mukabele edeceği sürece girilmiştir. 

Türkler ve Ruslar, Suriye’de çatışmaz. Ama Ruslar, Suriyeli sahte Acemleri, Türk Ordusu’nun önüne atabilir.  

Her şeye rağmen Türkiye ile Rusya arasında örtülü ve göreceli mutabakatın, görünürde çatıştıkları Suriye dâhil olmak üzere mevcut olduğunu düşünüyorum.

Suriye-Irak Federe Türkmen Devleti / Birleşik Federe Türkmeneli Devleti…

Daha önce yazmıştım, Rusya uluslararası ilişkiler uzmanlarının Suriye’de gündeme getirdikleri “yönetimsel ve kültürel otonomi” ve “üniter desantralize sistem” teklifleri bence Araplar haricindeki diğer etnik unsurların federatif yapılanmasına imkân verebilir. 

Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenleri ile Irak’taki Bayat Türkmenleri’ni birleştirilecek coğrafi koridorun etnik bağla güçlendirilmesi, Suriye ve Irak hükümetlerinden bağımsız Federe Türkmen Devleti’nin nefes almasını sağlayacaktır.

Federe Türkmen Devleti’ne Kürt aşiretlerinden ve özellikle Suriye ve Irak’ta yerleşik Şammar aşiretinden destek geleceği söylenebilir. 

Federe Türkmen Devleti’nin kuruluşu, Türkmenler’in efsanevi Telafer ve Emirli ve Beşir direnişi ile başladı. 

Önce işgalci Amerikan ordusuyla savaştılar. 

Emirli’de IŞİD kuşatmasına karşı kahramanca direndiler ve IŞİD’e geçit vermediler.

Federe Türkmen Devleti’nin Suriye ayağını oluşturacak Bayır-Bucak Türkmenleri, Suriye Türkleri ya da Suriyeli Türkmenler olarak adlandırılan Suriye’deki yaşayan Türk nüfustur. Türkmen Dağı’nı çevreleyen bölgede yoğunlar.

Fransa ile TBMM Hükümeti arasında imzalanan Ankara Antlaşması’na göre, bugünkü Suriye sınırı çizildi, Hatay ve Bayır Bucak bölgeleri Suriye tarafında kaldı.

Ancak 1938’de yapılan referandum ile birlikte Hatay tekrardan sınırlarımıza dahil edildi; daha güneyde kalan Bayır Bucak bölgesi ise Suriye sınırları içerisinde varlığını devam ettirdi.

Bayır-Bucak bölgesinin kesin bir coğrafi tanımı olmasa da, genel olarak Cisr Eş Şuğur’un batısı; Nusariye Dağları’nın kuzey ve Lazkiye kıyı şeridinin doğusu ile Hatay’ın güneyi olarak tanımlanabilir. 

Bucak bölgesi, kıyı şeridinde kalmaktadır. Bayır bölgesi ise Türkmen Dağları’nın olduğu iç kısımları kapsamaktadır.

Günümüzde yoğunluklu olarak Şam, Lazkiye, Hama, Humus, Halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde yaşıyorlar. 

Şam bölgesinde yaşayanlara “Şam Türkmeni” adı verilirken, Halep ve Rakka bölgelerindekilere Halep ve Culap Türkmeni, Lazkiye’de yaşayan Türkmenler’e ise Bayır-Bucak Türkmenleri deniliyor. 

Suriye rejimiyle birlikte hareket eden şii paramiliter güçlerin Suriye’de Türk askerlerine saldırısı, Türk Ordusu’nun sahadaki varlığına uluslararası platformlarda yasal destek verilmesini sağladı. ABD’li yetkililer ve NATO Başkanı, Türkiye’ye destek vereceklerini deklare etti. 

Terör örgütleri YPG ve düşman kardeşi IŞİD’in; Irak'ın tartışmalı ve Türkmen nüfusun yoğun olduğu Kerkük, Musul ve Telafer'e konuşlanma girişimleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgeye müdahalesi için gereken uluslararası ve Irak ile Türkiye arasındaki ikili anlaşmalar çerçevesinde yasal zemini hazırlayacaktır. (*******)

Rus-Türk müzakerelerinin sonuçlarını merak ediyor musunuz? 

Ankara'daki müzakereler sırasında Rus heyeti; Türkiye'nin Suriye rejiminin denetimi ele geçirdiği mevcut sahayı göz önünde bulunduracağı yeni bir anlaşma geliştirmesini önerdi.

Türk heyeti bunu reddetti ve Eylül 2018'de Erdoğan ve Putin arasında imzalanan Esad kuvvetlerinin Soçi anlaşmasının sınırlarına çekilmesi mutabakatının halen geçerli olmasını istedi. 

Rusya, yakın çevrede dört Türk gözlem noktasının bulunduğu Sarakib'den, Esad'ın güçlerinin geri çekilmesi teklifinde bulundu. Ayrıca “M5” olarak bilinen Şam-Halep uluslararası karayolunun her iki tarafında  silahsızlandırılmış bölgenin oluşturulmasını istedi.  

Sonuçsuz müzakerelerin Türkiye’nin elini güçlendireceğini, Ruslar bilmiyor olabilir mi? 

Ruslar, Suriye’ye NATO güçlerinin girmesini mi yoksa Türkiye’nin Şam’ı hedef alan askeri harekatını mı tercih eder? 

Putin, boş-beleş bir adam değil. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Suriye üçe bölünecek” diyorsa Suriye üçe bölünecektir.  

Rusya, uluslararası ilişkiler uzmanları, Suriye’de “yönetimsel ve kültürel otonomi” ve “üniter desantralize sistemler”i gündeme getiriyorlarsa, bilin ki bu sistemler çoktan projelendirilmiştir. 

Ve eğer tüm bu süreçler yaşanıyorsa Suriye-Irak Federe Türkmen Devleti / Birleşik Federe Türkmeneli Devleti kuruluyor demektir. 

Ankara ve Şam arasında Moskova'nın arabuluculuğu işe yaramazsa Türk Ordusu’nun hücumu ile birlikte, İsrail Ordusu da hava kuvvetleri ile Türkiye’ye destek verecektir. 

Türkiye'de Kasım Süleymani’ye ağıt yakanlar, İdlip’te Barış Pınarı Harekât Bölgesi’nde şehit düşen Türk askerlerine üzülmüşler midir! 

Filistin mitingi yapanlar, “Kudüs Kudüs” diye ağlayanlar, İsrail’in Türkiye’ye desteğine ne diyecekler merak ediyorum. 

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

(*) https://www.rudaw.net/turkish/kurdistan/100220205

(**) https://www.bingol.edu.tr/tr/akademik-personel/634bf296-3c07-42f3-9645-a1dd2bd27218

(***) https://kafkassam.com/putin-kendine-geldi-abhazlar-cildirmis-olmali.html
(****) https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israilden-suriyeye-hava-saldirisi/1650396

(*****) https://www.rasthaber.com/tr/haber/bati-asya/israil-savunma-bakani-suriye-iran-in-vietnam-i-olacak-71036

https://www.aydinlik.com.tr/haber/israil-savunma-bakani-suriye-yi-vietnam-a-cevirecegiz-200543-1

(******) https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2020/02/06/suriye-turkiye-israille-isbirligi-yapiyor/

 https://www.debka.com/syrian-army-holds-9-turkish-idlib-outposts-to-siege-ready-for-showdown-battle/

(*******) https://www.google.com/amp/s/www.dikgazete.com/makale/amp/2021