Türkiye ve BDT’li bankacılar Rusya pazarında Batılı şirketlerin yerini almak istiyor
Türkiye ve BDT’li bankacılar Rusya pazarında Batılı şirketlerin yerini almak istiyor
- 30-12-2023 13:31
- 1589
- 30-12-2023 13:31
- 1589
-Türkiye Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, 5-6 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen “Finans ve Teknolojiler Fuarı”na (FINTEX2023) katıldı.
Türkiye ve BDT’li bankacılar Rusya pazarında Batılı şirketlerin yerini almak istiyor
MOSKOVA
Ukrayna'daki ihtilaf ve savaşın yanı sıra, Moskova'ya karşı sayısız Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) yaptırımı, Küresel Güney ülkelerinden olası partner ve potansiyel yatırımcılar için Rus finans piyasasının çekiciliğini azaltmamış görünüyor.
Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) bünyesindeki en yakın komşularına ek olarak, Türkiye'deki banka ve şirketler de Ruslarla işbirliğine giderek daha fazla ilgi gösteriyorlar son zamanlarda.
Moskova'ya karşı Batı İttifakı’nın jeopolitik ve ekonomik çatışma planı tutmadı!..
Her ne kadar son iki yılda Batı medyası; ABD, AB ve müttefiklerinin 20.000'den fazla yaptırım ve kısıtlama uyguladığı Rus ekonomisine dair kıyamet resimleri çizme eğiliminde olsa da Rusya Federasyonu, gene de inanılmaz ama gerçek bir şekilde, yalnızca dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olarak kendisini korumayı başarmadı, ama aynı zamanda bu yıldan itibaren reel olarak büyümeye de başladı.
Moskova'nın, kendisine karşı birleşmiş Batı ittifakı ile jeopolitik ve ekonomik çatışmaya dayanabildiğinin en önemli göstergelerinden birisini, finansal sisteminin istikrarı ve de Küresel Güney'in iş dünyasının onunla işbirliğine dönük giderayak artan ilgisi teşkil ediyor.
Bu ayın başında İstanbul'da, Postsovyet ülkeleri ile Türkiye'nin bankacılık ve finansal teknoloji sektörlerindeki en önde gelen temsilcilerini bir araya getiren ve Rusya’dan katılan heyetlerin de aktif olarak iştirak ettiği büyük ölçekli bir FINTEX zirvesi düzenlendi.
Batı Rus petrolü, doğalgaz ve hammaddesini yüksek fiyatlarla gizlice almayı sürdürüyor…
Aralık 2022'den itibaren Rus iş dünyasının Kuzey Amerika, İngiltere ve Avrupa'da kamu engellemesine maruz kaldığını, yetkililerin ve şirketlerin bir yandan Rusya pazarını terk etme ve Moskova ile ticari bağları koparma konusunda art arda yüksek sesli açıklamalarda bulunduklarını hatırlayalım öncelikle.
Ne var ki, gene aynı ülkeler Rus petrolünü, doğal gazını ve birçok hammaddeyi yüksek fiyatlarla gizlice satın almaya devam ettiler.
Kolektif Batı, böylesine ikiyüzlü bir politika izleyerek Rusya karşıtı koalisyona sayısız ülkeyi dâhil etmeye çalışsa da; BDT, Afrika, Asya, Orta Doğu ve Latin Amerika ülkelerinin ezici çoğunluğu, sadece yaptırımlara katılmakla kalmadı, ancak tersine Rusya ile olan işbirliklerini aktif olarak daha da artırmaya koyuldu.
Rusya'nın doğu komşuları Avrupalı, Amerikalı, Japon ve Güney Korelilerin yerini aldı…
FINTEX zirvesinde, Rusya ekonomisinin geleceği ve Rus meslektaşlarıyla işbirliğine yönelik tutumları sorulan birçok katılımcının dediklerine bakılırsa, Rusların kilit ortaklarının birisi; geleneksel olarak tarihi, coğrafi ve ekonomik nedenlerle de bağlantılı olarak, büyük komşularıyla her zaman kayda değer miktarlarda ticaret hacmine sahip olagelen eski SSCB ülkeleri görünüyor.
Benzeri görülmemiş Batı yaptırımları karşısında Rusya'nın doğu komşuları hızla; Avrupalı, Amerikalı, Japon ve Güney Koreli mal ve teknoloji tedarikçilerinin yerini aldı ve aynı zamanda Rus hammaddelerinin ve gıdasının dünya pazarına tedarikinde mühim aracılar haline de geldiler.
Moskova ile BDT ülkeleri ve Türkiye arasındaki ticaret hacminde yaşanan çok boyutlu bu artış, bundan yararlananların bütün bu devletlerin bankaları olduğu, karşılıklı ödemelerde benzer oranda bir yükselmeyi de tetiklemiş oldu.
Moskova'ya dost olan ülkelerin bankaları, Rusya'daki finans boşluklarını dolduruyor…
Ruslarla yapılan işbirliği; Güney Kafkasya, Orta Asya’dan ülkeler ile Türkiye’den bankacıların ve finans-teknoloji firmalarının yalnızca gelirlerinde büyük bir artış sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda bu ülkelere Rusya'nın en büyük finans kurumlarının pek çok benzersiz teknolojik başarısına erişim olanağı da sağlamış oldu.
Hükümetlerinin baskısı altında düzinelerce güçlü Batılı bankacılık holdingi, milyarlarca dolarlık zarar etme pahasına büyük Rusya pazarını terk etmek zorunda kalırken, Moskova'ya dost olan ülkelerden gelen bankalara ise, Rusya'da söz konusu alanda doğan boşluklarda, Rusya Federasyonu'nun dış ekonomik ilişkileri sistemi içerisinde, yerlerini alma fırsatı verildi.
BDT ve Türkiye mali sektörü, Batılı rakiplerinin Rusya’da kaybettiği paraları kazanıyor…
BDT ve Türkiye'deki en büyük bankaların ve finans-teknoloji şirketlerinin başkanları da dâhil olmak üzere bir dizi FINTEX katılımcısının da belirttiği üzere; hepsi yalnızca Ruslarla aktif işbirliğini sürdürmekle kalmıyor, Amerikalı, İngiliz ve Avrupalı rakiplerinin kaybettiği paraları kazanıyor ve aynı zamanda da Moskova ile ortaklığı genişletmek için uzun vadeli planlar da inşa ediyor.
Çoğu olumlu anlamda pragmatik işadamı olan Türk ve Postsovyet bankacılar, dünyanın en büyük ülkesinin devasa pazarının yalnızca güvenilir bir kazanç kaynağı değil, ama aynı zamanda şirketlerinin gelişimi için de kuvvetli bir itici güç olduğunun artık fazlasıyla bilincindeler…
.
Okay Deprem, dikGAZETE.com
-Türkiye Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, 5-6 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen “Finans ve Teknolojiler Fuarı”na (FINTEX2023) katıldı.
Türkiye ve BDT’li bankacılar Rusya pazarında Batılı şirketlerin yerini almak istiyor
MOSKOVA
Ukrayna'daki ihtilaf ve savaşın yanı sıra, Moskova'ya karşı sayısız Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) yaptırımı, Küresel Güney ülkelerinden olası partner ve potansiyel yatırımcılar için Rus finans piyasasının çekiciliğini azaltmamış görünüyor.
Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) bünyesindeki en yakın komşularına ek olarak, Türkiye'deki banka ve şirketler de Ruslarla işbirliğine giderek daha fazla ilgi gösteriyorlar son zamanlarda.
Moskova'ya karşı Batı İttifakı’nın jeopolitik ve ekonomik çatışma planı tutmadı!..
Her ne kadar son iki yılda Batı medyası; ABD, AB ve müttefiklerinin 20.000'den fazla yaptırım ve kısıtlama uyguladığı Rus ekonomisine dair kıyamet resimleri çizme eğiliminde olsa da Rusya Federasyonu, gene de inanılmaz ama gerçek bir şekilde, yalnızca dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olarak kendisini korumayı başarmadı, ama aynı zamanda bu yıldan itibaren reel olarak büyümeye de başladı.
Moskova'nın, kendisine karşı birleşmiş Batı ittifakı ile jeopolitik ve ekonomik çatışmaya dayanabildiğinin en önemli göstergelerinden birisini, finansal sisteminin istikrarı ve de Küresel Güney'in iş dünyasının onunla işbirliğine dönük giderayak artan ilgisi teşkil ediyor.
Bu ayın başında İstanbul'da, Postsovyet ülkeleri ile Türkiye'nin bankacılık ve finansal teknoloji sektörlerindeki en önde gelen temsilcilerini bir araya getiren ve Rusya’dan katılan heyetlerin de aktif olarak iştirak ettiği büyük ölçekli bir FINTEX zirvesi düzenlendi.
Batı Rus petrolü, doğalgaz ve hammaddesini yüksek fiyatlarla gizlice almayı sürdürüyor…
Aralık 2022'den itibaren Rus iş dünyasının Kuzey Amerika, İngiltere ve Avrupa'da kamu engellemesine maruz kaldığını, yetkililerin ve şirketlerin bir yandan Rusya pazarını terk etme ve Moskova ile ticari bağları koparma konusunda art arda yüksek sesli açıklamalarda bulunduklarını hatırlayalım öncelikle.
Ne var ki, gene aynı ülkeler Rus petrolünü, doğal gazını ve birçok hammaddeyi yüksek fiyatlarla gizlice satın almaya devam ettiler.
Kolektif Batı, böylesine ikiyüzlü bir politika izleyerek Rusya karşıtı koalisyona sayısız ülkeyi dâhil etmeye çalışsa da; BDT, Afrika, Asya, Orta Doğu ve Latin Amerika ülkelerinin ezici çoğunluğu, sadece yaptırımlara katılmakla kalmadı, ancak tersine Rusya ile olan işbirliklerini aktif olarak daha da artırmaya koyuldu.
Rusya'nın doğu komşuları Avrupalı, Amerikalı, Japon ve Güney Korelilerin yerini aldı…
FINTEX zirvesinde, Rusya ekonomisinin geleceği ve Rus meslektaşlarıyla işbirliğine yönelik tutumları sorulan birçok katılımcının dediklerine bakılırsa, Rusların kilit ortaklarının birisi; geleneksel olarak tarihi, coğrafi ve ekonomik nedenlerle de bağlantılı olarak, büyük komşularıyla her zaman kayda değer miktarlarda ticaret hacmine sahip olagelen eski SSCB ülkeleri görünüyor.
Benzeri görülmemiş Batı yaptırımları karşısında Rusya'nın doğu komşuları hızla; Avrupalı, Amerikalı, Japon ve Güney Koreli mal ve teknoloji tedarikçilerinin yerini aldı ve aynı zamanda Rus hammaddelerinin ve gıdasının dünya pazarına tedarikinde mühim aracılar haline de geldiler.
Moskova ile BDT ülkeleri ve Türkiye arasındaki ticaret hacminde yaşanan çok boyutlu bu artış, bundan yararlananların bütün bu devletlerin bankaları olduğu, karşılıklı ödemelerde benzer oranda bir yükselmeyi de tetiklemiş oldu.
Moskova'ya dost olan ülkelerin bankaları, Rusya'daki finans boşluklarını dolduruyor…
Ruslarla yapılan işbirliği; Güney Kafkasya, Orta Asya’dan ülkeler ile Türkiye’den bankacıların ve finans-teknoloji firmalarının yalnızca gelirlerinde büyük bir artış sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda bu ülkelere Rusya'nın en büyük finans kurumlarının pek çok benzersiz teknolojik başarısına erişim olanağı da sağlamış oldu.
Hükümetlerinin baskısı altında düzinelerce güçlü Batılı bankacılık holdingi, milyarlarca dolarlık zarar etme pahasına büyük Rusya pazarını terk etmek zorunda kalırken, Moskova'ya dost olan ülkelerden gelen bankalara ise, Rusya'da söz konusu alanda doğan boşluklarda, Rusya Federasyonu'nun dış ekonomik ilişkileri sistemi içerisinde, yerlerini alma fırsatı verildi.
BDT ve Türkiye mali sektörü, Batılı rakiplerinin Rusya’da kaybettiği paraları kazanıyor…
BDT ve Türkiye'deki en büyük bankaların ve finans-teknoloji şirketlerinin başkanları da dâhil olmak üzere bir dizi FINTEX katılımcısının da belirttiği üzere; hepsi yalnızca Ruslarla aktif işbirliğini sürdürmekle kalmıyor, Amerikalı, İngiliz ve Avrupalı rakiplerinin kaybettiği paraları kazanıyor ve aynı zamanda da Moskova ile ortaklığı genişletmek için uzun vadeli planlar da inşa ediyor.
Çoğu olumlu anlamda pragmatik işadamı olan Türk ve Postsovyet bankacılar, dünyanın en büyük ülkesinin devasa pazarının yalnızca güvenilir bir kazanç kaynağı değil, ama aynı zamanda şirketlerinin gelişimi için de kuvvetli bir itici güç olduğunun artık fazlasıyla bilincindeler…