Üç mühim savaş çemberinden çıkış; Suriye

Üç mühim savaş çemberinden çıkış; Suriye

Üç mühim savaş çemberinden çıkış; Suriye Üç mühim savaş çemberinden çıkış; Suriye

Üç Mühim Savaş Çemberinden çıkış; Suriye

Türkiye’nin Suriye politikası değişiyor mu; Esed ile tekrar masaya mı oturulacak? Suriyeli mülteciler ne zaman gidecek?

Tüm bunlar konuşulurken; Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İngiltere Hükümeti ve CIA tarafından desteklenen Küresel İngiliz Medyası Reuters’e net bir şekilde konuştu.

Milli Savunma Bakanı hem Esed Rejimine hem de Amerika öncülüğündeki Batı Cephesine dikkat çekici bir uyarıda bulundu.

Bakan Yaşar Güler, kendisi ile yapılan röportajda; “Suriye ile daha önce Moskova’da olduğu gibi mutabık kalınacak yerlerde, bakanları içeren heyetlerle toplantılar yapılabilir. Türkiye, Suriye’den çekilme koordinasyonunu ancak yeni anayasa kabul edildikten, seçimler yapıldıktan ve sınırlar güvence altına alındıktan sonra görüşebilir” dedi.

Milli Savunma Bakanı; Türkiye’nin Suriye konusundaki beklentilerini açıklarken elbette hükümet adına konuşuyor. Bu sözler rast gele söylenmedi. Esed ile görüşülür ama şartlar bu şekilde.

Esnetilir mi? Zannetmiyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Hollanda arasında oynanan 2024 Avrupa Şampiyonası maçını izlediği Almanya’dan Türkiye’ye dönüşünde, beklenmedik bir açıklama yaptı: Şimdi öyle bir noktaya geldik ki Beşar Esad şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz. Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasının devamında 2011 öncesi sürece dönüş olabileceğini ve Türkiye’de ikili görüşmenin olabileceği hususunda Rusya Devlet Başkanı Putin ve Irak Başbakanının yaklaşımı olduğundan bahsetti.

Suriye’de 2011 de başlayan iç savaş bölge dinamiklerini sarstı. Suriye krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri de Türkiye’ydi.

Suriye İç Savaşında sivil halka ateş açılması ile insani kriz derinleşmiş; Türkiye, ister istemez Açık Kapı Politikası ile sınıra yığılan Suriye halkına kapıları açmıştı.

Suriye Krizi, karmakarışık hale gelmiş neticede Türkiye barışçıl bir çözüm için çaba göstermekte.

Dünyanın düzeni yeniden kurgulanıyor. Küresel Elit ve Siyasi Güçler; Amerika liderliğinde ve NATO öncülüğünde hegemonyaya baş kaldıran ülkeleri sindirmek istiyor.

Bir tarafta kaos bir tarafta ise kaostan dinginliğe çağrı var. Avrupa-Atlantik ekseninde Barış Çizgisi çekiliyor. Küresel ortaklıklar çerçevesinde insanları güvende tutmanın sözü verilirken; neden Ortadoğu’da çatışma sonlandırılmıyor?

Neden Gazze şeridi üzerinde yaşayan halk buradan sürülmeye çalışılıyor?

İsrail, Şam’a füze sallarken neden Amerika ve Rusya ses çıkartmıyor?

Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen hem İslam Dünyası hem de Rusya-Çin’in başını çektiği Avrasya Çizgisine yakın duruyor.

Türkiye, heyetler halinde zaten Astana ve Cenevre Suriye Barış Görüşmelerinde, Esed Rejimi ile diyalog halinde idi. Zaten son zamanlarda iki ülkenin istihbaratının sahada görüştüğü biliniyor.

Türkiye ve Suriye arasındaki siyasi ilişkiler 2011'de iç savaşın patlak vermesiyle birlikte gerilmişti.

Türkiye, Suriye'de muhalif gruplara silah, eğitim ve para desteği verirken; Esed Yönetimi de PKK Çatı Terör Örgütü Bileşeni PYD/YPG unsurlarına alan açmıştı.

Suriye krizinde, ABD'nin Suriye'deki Kürtleri değil, teröristleri desteklemesi büyük bir sorun oluşturmakta. PKK Çatı Terör Örgütünün siyasi ve askeri uzantısı PYD/YPG'nin bölgede gerçekleştirdiği terör eylemleri hem Kürtlere hem de bölgedeki diğer gruplara zarar vermektedir.

Bölgedeki tüm halkların refahı ve güvenliği Türkiye'nin önceliğidir. Suriye'deki çatışmaların çözümü, bölgesel iş birliğini gerektiriyor. Türkiye, Suriye ve diğer ülkelerle yakın koordinasyon içinde hareket ederek, barış ve istikrarın sağlanması için çaba gösteriyor.

Suriye'de kalıcı bir barışın tesisi, insan haklarına saygı gösterilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması ile mümkün olacaktır. Tüm tarafların, sivil halkı koruma yükümlülüğüne uyması büyük önem taşıyor.

Suriye'nin yeniden inşa ve rehabilitasyonu, barış ve istikrarın tesisi için hayati önem taşıyor. Türkiye, mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönmeleri ve ülkenin yeniden yapılandırılması için uluslararası çabalara katkı sağlıyor.

Suriye Haber Ajansı SANA, Esed’in; Rusya’nın Orta Doğu Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev ile yaptığı görüşmede Türkiye-Suriye sürecini de ele aldıklarını kaydetmişti. Haberin devamında Esed’in Suriye-Türkiye ilişkisine ilişkin her türlü girişime açık olduğu yazıyordu.

Suriye, Türkiye ile ilişkilerin Geri Dönüşünün, iki ülkenin Güvenlik, Emniyet ve İstikrarının temeli olan 2011 öncesindeki duruma dönülmesiyle gerçekleşeceğini söyledi.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde artırdığı askeri varlığını geri çekmesi talebi, normalleşme sürecinde Suriye tarafından sıralanan ön koşullardan biriydi.

Bakan Yaşar Güler, yeni bir anayasa yapılıp Suriye’de seçimler düzenlenmeden Türk askerinin bölgeden çekilmesini tartışmayacaklarını söyledi.

Türkiye’nin Suriye ile ilgili temel politikası; Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması, Suriye Anayasasının tüm taraflarca hazırlanması ve seçimlerin yapılması.

Esed Rejiminin en azından anayasa hazırlanma sürecine olumlu yaklaşması gerekiyor. Sivil ve askeri muhalefetin Suriye devlet yönetimine entegre edilmesi lazım.

Esed rejimi, acilen PKK Çatı Terör Örgütü ile olan özellikle petrol ve ticari anlaşmalarını sonlandırmalıdır.

İsrail saldırılarının Suriye’ye de sıçraması an meselesi. Esed rejimi böyle bir durumda Şam’ı savunamaz.

Suriye’nin parçalanarak küçük devletlere bölünebileceği ihtimali gerçek. Rusya ve İran eğer samimi ise Türkiye’nin Suriye üzerindeki taleplerini dikkate almak zorunda.

Üç Mühim Savaşa gelirsek; Küresel Şer Şebekesi sahip olduğu ticari, siyasi ve askeri imkanları ile İslam Dinini sonlandırmak, pasifize etmek için uğraş vermekte. Dünya üzerinde İslam’a karşı adı konulmamış savaş sürdürülüyor.

Bir diğer savaş ise yazılarımızda yer verdiğimiz Küresel Sistemin, Küresel Zorbalığa dönüştürülme çabası.

Türkiye adım adım tuzağa çekilmeye çalışılan ülke. Bunun farkında olmamız; ülkemizin direncini arttıracaktır.

Devir artık Hibrid Savaşlar devri. Devletleri sömürge altına almak ve kendi kutuplarında toplamak için ticaret ve iktisat son derece saldırı amaçlı kullanılıyor. Ülkelerin ekonomisi çökertilmeye çalışılıyor.

Türkiye ve Suriye yeni zeminde buluşabilecek mi? Her iki ülkenin de varlık ve dirliği için aradaki husumetin kaldırılması gerek.

Bizim açımızdan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in dile getirdiği üç mesele geçerliliğini koruyor.

Sabır, sebat ve selamet…

Aziz Okuyucu; senin, benim ve bizim için önemli olan yaşam tarzı nedir?

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.reuters.com/world/middle-east/turkeys-priority-is-fulfilling-nato-responsibilities-defence-minister-says-2024-08-12/

https://www.sana.sy/tr/?p=304837

Üç Mühim Savaş Çemberinden çıkış; Suriye

Türkiye’nin Suriye politikası değişiyor mu; Esed ile tekrar masaya mı oturulacak? Suriyeli mülteciler ne zaman gidecek?

Tüm bunlar konuşulurken; Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İngiltere Hükümeti ve CIA tarafından desteklenen Küresel İngiliz Medyası Reuters’e net bir şekilde konuştu.

Milli Savunma Bakanı hem Esed Rejimine hem de Amerika öncülüğündeki Batı Cephesine dikkat çekici bir uyarıda bulundu.

Bakan Yaşar Güler, kendisi ile yapılan röportajda; “Suriye ile daha önce Moskova’da olduğu gibi mutabık kalınacak yerlerde, bakanları içeren heyetlerle toplantılar yapılabilir. Türkiye, Suriye’den çekilme koordinasyonunu ancak yeni anayasa kabul edildikten, seçimler yapıldıktan ve sınırlar güvence altına alındıktan sonra görüşebilir” dedi.

Milli Savunma Bakanı; Türkiye’nin Suriye konusundaki beklentilerini açıklarken elbette hükümet adına konuşuyor. Bu sözler rast gele söylenmedi. Esed ile görüşülür ama şartlar bu şekilde.

Esnetilir mi? Zannetmiyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Hollanda arasında oynanan 2024 Avrupa Şampiyonası maçını izlediği Almanya’dan Türkiye’ye dönüşünde, beklenmedik bir açıklama yaptı: Şimdi öyle bir noktaya geldik ki Beşar Esad şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz. Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasının devamında 2011 öncesi sürece dönüş olabileceğini ve Türkiye’de ikili görüşmenin olabileceği hususunda Rusya Devlet Başkanı Putin ve Irak Başbakanının yaklaşımı olduğundan bahsetti.

Suriye’de 2011 de başlayan iç savaş bölge dinamiklerini sarstı. Suriye krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri de Türkiye’ydi.

Suriye İç Savaşında sivil halka ateş açılması ile insani kriz derinleşmiş; Türkiye, ister istemez Açık Kapı Politikası ile sınıra yığılan Suriye halkına kapıları açmıştı.

Suriye Krizi, karmakarışık hale gelmiş neticede Türkiye barışçıl bir çözüm için çaba göstermekte.

Dünyanın düzeni yeniden kurgulanıyor. Küresel Elit ve Siyasi Güçler; Amerika liderliğinde ve NATO öncülüğünde hegemonyaya baş kaldıran ülkeleri sindirmek istiyor.

Bir tarafta kaos bir tarafta ise kaostan dinginliğe çağrı var. Avrupa-Atlantik ekseninde Barış Çizgisi çekiliyor. Küresel ortaklıklar çerçevesinde insanları güvende tutmanın sözü verilirken; neden Ortadoğu’da çatışma sonlandırılmıyor?

Neden Gazze şeridi üzerinde yaşayan halk buradan sürülmeye çalışılıyor?

İsrail, Şam’a füze sallarken neden Amerika ve Rusya ses çıkartmıyor?

Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen hem İslam Dünyası hem de Rusya-Çin’in başını çektiği Avrasya Çizgisine yakın duruyor.

Türkiye, heyetler halinde zaten Astana ve Cenevre Suriye Barış Görüşmelerinde, Esed Rejimi ile diyalog halinde idi. Zaten son zamanlarda iki ülkenin istihbaratının sahada görüştüğü biliniyor.

Türkiye ve Suriye arasındaki siyasi ilişkiler 2011'de iç savaşın patlak vermesiyle birlikte gerilmişti.

Türkiye, Suriye'de muhalif gruplara silah, eğitim ve para desteği verirken; Esed Yönetimi de PKK Çatı Terör Örgütü Bileşeni PYD/YPG unsurlarına alan açmıştı.

Suriye krizinde, ABD'nin Suriye'deki Kürtleri değil, teröristleri desteklemesi büyük bir sorun oluşturmakta. PKK Çatı Terör Örgütünün siyasi ve askeri uzantısı PYD/YPG'nin bölgede gerçekleştirdiği terör eylemleri hem Kürtlere hem de bölgedeki diğer gruplara zarar vermektedir.

Bölgedeki tüm halkların refahı ve güvenliği Türkiye'nin önceliğidir. Suriye'deki çatışmaların çözümü, bölgesel iş birliğini gerektiriyor. Türkiye, Suriye ve diğer ülkelerle yakın koordinasyon içinde hareket ederek, barış ve istikrarın sağlanması için çaba gösteriyor.

Suriye'de kalıcı bir barışın tesisi, insan haklarına saygı gösterilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması ile mümkün olacaktır. Tüm tarafların, sivil halkı koruma yükümlülüğüne uyması büyük önem taşıyor.

Suriye'nin yeniden inşa ve rehabilitasyonu, barış ve istikrarın tesisi için hayati önem taşıyor. Türkiye, mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönmeleri ve ülkenin yeniden yapılandırılması için uluslararası çabalara katkı sağlıyor.

Suriye Haber Ajansı SANA, Esed’in; Rusya’nın Orta Doğu Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev ile yaptığı görüşmede Türkiye-Suriye sürecini de ele aldıklarını kaydetmişti. Haberin devamında Esed’in Suriye-Türkiye ilişkisine ilişkin her türlü girişime açık olduğu yazıyordu.

Suriye, Türkiye ile ilişkilerin Geri Dönüşünün, iki ülkenin Güvenlik, Emniyet ve İstikrarının temeli olan 2011 öncesindeki duruma dönülmesiyle gerçekleşeceğini söyledi.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde artırdığı askeri varlığını geri çekmesi talebi, normalleşme sürecinde Suriye tarafından sıralanan ön koşullardan biriydi.

Bakan Yaşar Güler, yeni bir anayasa yapılıp Suriye’de seçimler düzenlenmeden Türk askerinin bölgeden çekilmesini tartışmayacaklarını söyledi.

Türkiye’nin Suriye ile ilgili temel politikası; Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması, Suriye Anayasasının tüm taraflarca hazırlanması ve seçimlerin yapılması.

Esed Rejiminin en azından anayasa hazırlanma sürecine olumlu yaklaşması gerekiyor. Sivil ve askeri muhalefetin Suriye devlet yönetimine entegre edilmesi lazım.

Esed rejimi, acilen PKK Çatı Terör Örgütü ile olan özellikle petrol ve ticari anlaşmalarını sonlandırmalıdır.

İsrail saldırılarının Suriye’ye de sıçraması an meselesi. Esed rejimi böyle bir durumda Şam’ı savunamaz.

Suriye’nin parçalanarak küçük devletlere bölünebileceği ihtimali gerçek. Rusya ve İran eğer samimi ise Türkiye’nin Suriye üzerindeki taleplerini dikkate almak zorunda.

Üç Mühim Savaşa gelirsek; Küresel Şer Şebekesi sahip olduğu ticari, siyasi ve askeri imkanları ile İslam Dinini sonlandırmak, pasifize etmek için uğraş vermekte. Dünya üzerinde İslam’a karşı adı konulmamış savaş sürdürülüyor.

Bir diğer savaş ise yazılarımızda yer verdiğimiz Küresel Sistemin, Küresel Zorbalığa dönüştürülme çabası.

Türkiye adım adım tuzağa çekilmeye çalışılan ülke. Bunun farkında olmamız; ülkemizin direncini arttıracaktır.

Devir artık Hibrid Savaşlar devri. Devletleri sömürge altına almak ve kendi kutuplarında toplamak için ticaret ve iktisat son derece saldırı amaçlı kullanılıyor. Ülkelerin ekonomisi çökertilmeye çalışılıyor.

Türkiye ve Suriye yeni zeminde buluşabilecek mi? Her iki ülkenin de varlık ve dirliği için aradaki husumetin kaldırılması gerek.

Bizim açımızdan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in dile getirdiği üç mesele geçerliliğini koruyor.

Sabır, sebat ve selamet…

Aziz Okuyucu; senin, benim ve bizim için önemli olan yaşam tarzı nedir?

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.reuters.com/world/middle-east/turkeys-priority-is-fulfilling-nato-responsibilities-defence-minister-says-2024-08-12/

https://www.sana.sy/tr/?p=304837