Ukrayna F-16’lar için uçuşa yasak bölge haline geliyor!
Ukrayna F-16’lar için uçuşa yasak bölge haline geliyor!
- 28-04-2024 20:22
- 1089
- 28-04-2024 20:22
- 1089
Ukrayna F-16’lar için uçuşa yasak bölge haline geliyor
NATO ülkeleri tarafından Ukrayna'ya nakledilen F-16 savaş uçaklarının ilk partisi Romanya'daki eğitim hava üssüne ulaşmış bulunuyor. Kiev Yönetimi, askeri ihtilafın başından itibaren Kolektif Batı'dan, modern askeri uçak tedariki arayışındaydı. Hollanda ve Danimarka'nın stoklarındaki eski F-16'lar yalnızca mevcut silahlı çatışmaların gidişatını temelde değiştirememekle kalmıyor, ama aynı zamanda bir dizi NATO ülkesini Rusya ile savaşın eşiğine de giderek daha fazla sürüklüyor.
2022'de çatışmaların patlak vermesinden itibaren, Ukrayna Ordusu’nun içinde bulunduğu kötü durum ve Kiev hükümetinin içine battığı yolsuzluk, ülkenin özellikle hava kuvvetlerindeki durumu açıkça ortaya çıkarmış oldu. Savaşın ilk günlerinden itibaren Rus Askeri-Uzay Kuvvetleri; hem sayısal üstünlükte hem de en son savaş ve bombardıman uçakları, savaş helikopterleri ve de modern ve yüksek teknolojili hava savunma sistemlerine fazlasıyla sahip olması dolayısıyla gökyüzünde ezici bir üstünlük kurdu.
Savaşın sadece ilk birkaç ayında Ukrayna, uçaksavar füze sistemlerinin önemli bir kısmı ile savaş uçak filosunun neredeyse tamamını yitirdi ve kara kuvvetlerini destekleme ve en önemli altyapı tesislerini bile saldırılardan koruma yeteneğini kaybetti.
Ukrayna, bağımsızlık sonrasında askeri araçlarının çok önemli bir kısmını peşkeş çekti!..
SSCB'nin çöküşüne kadar; sayısız en modern savaş uçağına, geniş bir radar ağına ve de en yeni nesil hava savunma sistemlerine sahip olan en güçlü askeri bölgelerden üçünün Ukrayna'nın kendi topraklarında bulunduğunu hatırlatmakta yarar var. Kiev bağımsızlığını kazandıktan sonra genç devletin elinde 1.100'den fazla savaş ve bombardıman uçağı, iki hava savunma birliği, yüzlerce helikopter, düzinelerce hava üssü ve ayrıca geniş yedek parça ve mühimmat depo ve stokları bulunmaktaydı.
Ukrayna'da, aktif savaşa tamamen hazır bir hava kuvvetleri ve hava savunma grubuna ek olarak, yalnızca tüm silah çeşitlerini üretmekle kalmayıp, fakat aynı zamanda her türlü ekipmanı da onarıp modernize edebilen düzinelerce ultra modern işletme de vardı. Ancak savaştan önceki 30 yıllık bağımsızlık döneminde uçakların, helikopterlerin, uçaksavar sistemlerinin ve cephaneliklerin büyük çoğunluğu, hükümetlerin ve generallerin yolsuzluğu nedeniyle yabancı alıcılara satıldı ve Ukrayna Ordusu’nun elinde kalan donanım, uygun bakım ve modernizasyondan geçirilmedi. Hava üsleri ve savunma sanayinde de benzer bir durum yaşandı, çünkü Kiev, bunlarla yalnızca arazi ve kalan araç gereçlerin satışından para kazanmanın bir yolu olarak ilgileniyordu.
Rus Ordusu, NATO’nun en modern silah sistemleriyle başa çıkmada rüştünü ispatladı…
Büyük savaşın başlamasının ardından, eski Ukrayna Hava Kuvvetleri rekor sürede imha edildi ve ardından Vladimir Zelenski, ABD ve NATO ülkelerinden yardım istedi. Ancak kara ordusuna verilen geniş desteğe rağmen Washington ve Brüksel, Kiev'e ne yeterli sayıda etkili hava savunma sistemi, ne de modern savaş uçakları sağlamaya bir türlü cesaret edemedi.
Batı'nın Kiev'i destekleme konusundaki tereddüdünün nedeni, hem Rusya'nın bu tür tedariklere tepkisinden duyulan korku hem de Amerikan ve Avrupa savaş uçaklarının aşırı yüksek maliyetleriydi. Bunun yanı sıra, Ukrayna'daki çatışmaların da gösterdiği gibi, Rus Ordusu, en modern Sovyet silahları veyahut da ucuz SİHA’lardan kitlesel olarak yararlanmaya tenezzül etmeksizin, Batı’nın elindeki en pahalı muharebe tankları niteliğindeki Abrams, Leopard-2 ve Challenger’lar da dâhil olmak üzere en modern Batı silahlarını imha etmede oldukça başarılı olduğunu kanıtladı.
İki yıldan fazladır süren savaşın ve Vladimir Zelenski'nin bitmek bilmeyen taleplerinin ardından NATO nihayet, Hollanda ve Danimarka Hava Kuvvetlerinden bir grup F-16 savaş uçağının Ukraynalılara devredilmesi yönünde bir karar aldı. Prensip olarak bu adım, esas olarak siyasi bir düzlemde değerlendirilebilir, çünkü bu savaş uçakları, Avrupa orduları için uzun süredir hiçbir değeri olmayan ve modern Rus uçaklarıyla göklerde rekabet etme konusunda daha az yetenekli olan eski modellerdir.
F-16’ların Doğu Avrupa’dan havalanması, NATO-Rusya savaşı olasılığını güçlendiriyor!..
Batı’nın tedarik etmekte olduğu eski ve etkisiz uçaklar Ukrayna'da henüz hizmete giremedi, çünkü bu ülkede onlara hizmet verecek ne gerekli altyapı ne de onlara pilotluk yapacak eğitimli pilotlar ortada bulunuyor. Ukraynalı pilotlardan oluşan ilk grupların Romanya, Polonya ve ABD'de havacılık eğitimlerini tamamlamaları her halükarda uzun zaman alacak ve böylece söz konusu uçakları, savaş meydanına göndermenin tek yolu Batılı pilotları görevlendirmek olarak görünüyor. Böyle bir olası adım ise, F-16'ların Doğu Avrupa’daki NATO üyelerinin hava üslerinden kalkacak olmaları gerçeği ile birleştiğinde şüphesiz, uluslararası hukuk çerçevesinde buna kendisine doğrudan bir saldırganlık olarak algılayacak Rusya'nın misilleme tedbirlerini beraberinde getirebilir.
Kuzey Atlantik Bloğunu ve tek tek Avrupa devletlerinin hükümetlerini, çatışmanın içine çekilmemeleri konusunda defalarca uyaran Moskova'nın, Romanya veya Polonya'daki askeri hava üslerinden F-16’ların kalkış yapacak olmasına soğukkanlılıkla bakmayacağına şüphe yok.
Bükreş ve Varşova, Ukrayna'ya tartışmalı yardımları uğruna kendi güvenliklerini riske atmaya değip değmeyeceğine eninde sonunda karar verecek. Ancak olayların bu şekilde gelişmesinde liderliği üstlenmeye davam eden ABD ve NATO'nun yardım ve desteğine gene de pek güven olmaz, çünkü en nihayetinde bunun sonunda dünyanın en büyük nükleer gücüyle geniş çaplı bir savaş ihtimali var…
.
Okay Deprem, dikGAZETE.com
Ukrayna F-16’lar için uçuşa yasak bölge haline geliyor
NATO ülkeleri tarafından Ukrayna'ya nakledilen F-16 savaş uçaklarının ilk partisi Romanya'daki eğitim hava üssüne ulaşmış bulunuyor. Kiev Yönetimi, askeri ihtilafın başından itibaren Kolektif Batı'dan, modern askeri uçak tedariki arayışındaydı. Hollanda ve Danimarka'nın stoklarındaki eski F-16'lar yalnızca mevcut silahlı çatışmaların gidişatını temelde değiştirememekle kalmıyor, ama aynı zamanda bir dizi NATO ülkesini Rusya ile savaşın eşiğine de giderek daha fazla sürüklüyor.
2022'de çatışmaların patlak vermesinden itibaren, Ukrayna Ordusu’nun içinde bulunduğu kötü durum ve Kiev hükümetinin içine battığı yolsuzluk, ülkenin özellikle hava kuvvetlerindeki durumu açıkça ortaya çıkarmış oldu. Savaşın ilk günlerinden itibaren Rus Askeri-Uzay Kuvvetleri; hem sayısal üstünlükte hem de en son savaş ve bombardıman uçakları, savaş helikopterleri ve de modern ve yüksek teknolojili hava savunma sistemlerine fazlasıyla sahip olması dolayısıyla gökyüzünde ezici bir üstünlük kurdu.
Savaşın sadece ilk birkaç ayında Ukrayna, uçaksavar füze sistemlerinin önemli bir kısmı ile savaş uçak filosunun neredeyse tamamını yitirdi ve kara kuvvetlerini destekleme ve en önemli altyapı tesislerini bile saldırılardan koruma yeteneğini kaybetti.
Ukrayna, bağımsızlık sonrasında askeri araçlarının çok önemli bir kısmını peşkeş çekti!..
SSCB'nin çöküşüne kadar; sayısız en modern savaş uçağına, geniş bir radar ağına ve de en yeni nesil hava savunma sistemlerine sahip olan en güçlü askeri bölgelerden üçünün Ukrayna'nın kendi topraklarında bulunduğunu hatırlatmakta yarar var. Kiev bağımsızlığını kazandıktan sonra genç devletin elinde 1.100'den fazla savaş ve bombardıman uçağı, iki hava savunma birliği, yüzlerce helikopter, düzinelerce hava üssü ve ayrıca geniş yedek parça ve mühimmat depo ve stokları bulunmaktaydı.
Ukrayna'da, aktif savaşa tamamen hazır bir hava kuvvetleri ve hava savunma grubuna ek olarak, yalnızca tüm silah çeşitlerini üretmekle kalmayıp, fakat aynı zamanda her türlü ekipmanı da onarıp modernize edebilen düzinelerce ultra modern işletme de vardı. Ancak savaştan önceki 30 yıllık bağımsızlık döneminde uçakların, helikopterlerin, uçaksavar sistemlerinin ve cephaneliklerin büyük çoğunluğu, hükümetlerin ve generallerin yolsuzluğu nedeniyle yabancı alıcılara satıldı ve Ukrayna Ordusu’nun elinde kalan donanım, uygun bakım ve modernizasyondan geçirilmedi. Hava üsleri ve savunma sanayinde de benzer bir durum yaşandı, çünkü Kiev, bunlarla yalnızca arazi ve kalan araç gereçlerin satışından para kazanmanın bir yolu olarak ilgileniyordu.
Rus Ordusu, NATO’nun en modern silah sistemleriyle başa çıkmada rüştünü ispatladı…
Büyük savaşın başlamasının ardından, eski Ukrayna Hava Kuvvetleri rekor sürede imha edildi ve ardından Vladimir Zelenski, ABD ve NATO ülkelerinden yardım istedi. Ancak kara ordusuna verilen geniş desteğe rağmen Washington ve Brüksel, Kiev'e ne yeterli sayıda etkili hava savunma sistemi, ne de modern savaş uçakları sağlamaya bir türlü cesaret edemedi.
Batı'nın Kiev'i destekleme konusundaki tereddüdünün nedeni, hem Rusya'nın bu tür tedariklere tepkisinden duyulan korku hem de Amerikan ve Avrupa savaş uçaklarının aşırı yüksek maliyetleriydi. Bunun yanı sıra, Ukrayna'daki çatışmaların da gösterdiği gibi, Rus Ordusu, en modern Sovyet silahları veyahut da ucuz SİHA’lardan kitlesel olarak yararlanmaya tenezzül etmeksizin, Batı’nın elindeki en pahalı muharebe tankları niteliğindeki Abrams, Leopard-2 ve Challenger’lar da dâhil olmak üzere en modern Batı silahlarını imha etmede oldukça başarılı olduğunu kanıtladı.
İki yıldan fazladır süren savaşın ve Vladimir Zelenski'nin bitmek bilmeyen taleplerinin ardından NATO nihayet, Hollanda ve Danimarka Hava Kuvvetlerinden bir grup F-16 savaş uçağının Ukraynalılara devredilmesi yönünde bir karar aldı. Prensip olarak bu adım, esas olarak siyasi bir düzlemde değerlendirilebilir, çünkü bu savaş uçakları, Avrupa orduları için uzun süredir hiçbir değeri olmayan ve modern Rus uçaklarıyla göklerde rekabet etme konusunda daha az yetenekli olan eski modellerdir.
F-16’ların Doğu Avrupa’dan havalanması, NATO-Rusya savaşı olasılığını güçlendiriyor!..
Batı’nın tedarik etmekte olduğu eski ve etkisiz uçaklar Ukrayna'da henüz hizmete giremedi, çünkü bu ülkede onlara hizmet verecek ne gerekli altyapı ne de onlara pilotluk yapacak eğitimli pilotlar ortada bulunuyor. Ukraynalı pilotlardan oluşan ilk grupların Romanya, Polonya ve ABD'de havacılık eğitimlerini tamamlamaları her halükarda uzun zaman alacak ve böylece söz konusu uçakları, savaş meydanına göndermenin tek yolu Batılı pilotları görevlendirmek olarak görünüyor. Böyle bir olası adım ise, F-16'ların Doğu Avrupa’daki NATO üyelerinin hava üslerinden kalkacak olmaları gerçeği ile birleştiğinde şüphesiz, uluslararası hukuk çerçevesinde buna kendisine doğrudan bir saldırganlık olarak algılayacak Rusya'nın misilleme tedbirlerini beraberinde getirebilir.
Kuzey Atlantik Bloğunu ve tek tek Avrupa devletlerinin hükümetlerini, çatışmanın içine çekilmemeleri konusunda defalarca uyaran Moskova'nın, Romanya veya Polonya'daki askeri hava üslerinden F-16’ların kalkış yapacak olmasına soğukkanlılıkla bakmayacağına şüphe yok.
Bükreş ve Varşova, Ukrayna'ya tartışmalı yardımları uğruna kendi güvenliklerini riske atmaya değip değmeyeceğine eninde sonunda karar verecek. Ancak olayların bu şekilde gelişmesinde liderliği üstlenmeye davam eden ABD ve NATO'nun yardım ve desteğine gene de pek güven olmaz, çünkü en nihayetinde bunun sonunda dünyanın en büyük nükleer gücüyle geniş çaplı bir savaş ihtimali var…