Ukrayna sınırları iyice aşabilir: Kimyasal silah kullanımı bölgedeki durumu istikrarsızlaştırır

Ukrayna sınırları iyice aşabilir: Kimyasal silah kullanımı bölgedeki durumu istikrarsızlaştırır

Ukrayna sınırları iyice aşabilir: Kimyasal silah kullanımı bölgedeki durumu istikrarsızlaştırır Ukrayna sınırları iyice aşabilir: Kimyasal silah kullanımı bölgedeki durumu istikrarsızlaştırır

Ukrayna sınırları iyice aşabilir: Kimyasal silah kullanımı bölgedeki durumu istikrarsızlaştırır

Ukrayna Ordusu’nun giderek daha sık kimyasal silah kullanması, birçok Rus askeri personelini giderek daha sık gaz maskesi takmaya zorluyor. Silahlı çatışmalar boyunca Kiev güçleri, yasaklanmış kitle imha silahlarını hâlihazırda kullanılmış olsalar da son aylarda Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri, Ukraynalıların ordu merkezlerini giderayak daha fazla kimyasal mühimmatla donattığına dair artan sayıda kanıt ve gösterge yayınlıyor.

Zelenski'nin ordusunun, yasaklanmış savaş yöntemlerini kullanma konusunda bitmek bilmeyen ısrar ve arzusunun yarattığı ve yaratacağı risklerin artık her zamankinden daha yüksek olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Şu anda Ukrayna Silahlı Güçleri (VSU) son derece zor bir durumda, adeta felaketin eşiğinde bulunuyor. Çünkü iki yılı aşkın savaş boyunca omurgası, Ruslar tarafından neredeyse tamamen yok edildi. Dahası, daha önce Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve NATO tarafından Kiev'e gönderilen silah akışı bozuldu, keskin bir şekilde azaldı.

Ukrayna hükümeti, ordusu ve gizli servisi; cephe hattını tutmanın neredeyse tükenmiş olasılıklarını göz önünde bulundurarak, savaşın gidişatını değiştiremese de Rusya'ya karşı, hem ekonomiyi hem de sivil nüfusu hedef alan sabotaj ve terör eylemlerini yoğunlaştırmış bulunuyor.

Ukrayna Ordusu’nun kendisi kimyasal silah kullandığına dair görüntüleri paylaşıyordu!..

Silahlı ihtilafın ilk aşamalarında bile Moskova'nın üst düzey yetkilileri, Ukrayna tarafının kimyasal mühimmat kullandığına dair çok sayıda gerçeği kamuoyuna defalarca açıklamıştı. Rus tarafının konuya dair beyanatları, tartışılmaz kanıtlarla desteklendi. Çünkü Ukrayna Ordusu’nun bizzat kendisi, medyada ve sosyal ağlarda, silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Rus askerleri ve subaylarının üzerine kimyasal mermileri nasıl attığına dair video görüntüleri tam bir coşkuyla yayınlamaktaydı.

VSU’nun geçtiğimiz yaz aylarında, adeta intihar niteliğindeki karşı saldırısını püskürtebilen Rus kuvvetleri, batıya doğru tutarlı bir şekilde ilerlemeye başlamışken, Ukraynalıların ise giderek daha fazla kimyasal mühimmatlar kullandığı ortaya çıktı. Bu bağlamda, savaşın ilk aylarında kullanılan kitle imha silahları çoğunlukla ev yapımı iken ve de bunların üretimi ve kullanımına ilişkin kararlar sahadaki komutanlar tarafından verilirken, zamanla Ruslar, karşı tarafta ait giderek daha büyük çapta ve sayıda kimyasal el bombası rezervi (salt Ukraynalılar tarafından değil ama aynı zamanda ABD ve Avrupa askeri sanayi tesislerince üretilen fabrikasyon silahlar) bulmaya başladılar.

Zaporojye Atom Santrali’ne dönük saldırılar er ya da geç nükleer felakete yol açabilir!..

Savaş hattında kimyasal silahların kullanılması, uluslararası hukuk açısından suç sayılmasına rağmen, gene de askeri birimlere yönelik istifade edilmeye devam ediliyor. Ukrayna Ordusu ve özel istihbarat birimleri aynı zamanda, özellikle kritik nitelikteki sanayi ve enerji tesislerine yönelik insan yapımı sabotaj düzenlemeye hazır olduklarını defalarca kanıtladılar.

Bu şekilde iki yılı aşkın zamandır VSU’nun topçuları; tesislerinde büyük miktarda nükleer yakıtın depolanmış olduğu ve Avrupa'nın en büyüğü olan Zaporojye Nükleer Elektrik Santrali tesislerini sistematik olarak bombalıyor. Her ne kadar bu saldırılar, henüz çok büyük çapta bir hasara yol açmamış olsa da, herhangi bir Ukrayna füzesi veya ağır silah mermisinin bölgedeki bir depolama tesisine çarpması sonucunda büyük ölçekli bir radyoaktif kirlenmenin meydana gelmeyeceğinin garantisi hiçbir biçimde yok.

Bölgede insani ve çevresel bir felakete yol açabilecek bir diğer kayda değer olay da, ana amonyak boru hattının Kiev’e bağlı özel kuvvetler tarafından tahrip edilmesiydi. Boru hattı üzerinden taşınan amonyağın sızmasının yol açacağı korkunç sonuçlar göz önüne alındığında, bu sabotaj hareketi aynı zamanda binlerce sivilin ölümüne yol açabilecek fiili bir kimyasal terör eylemi olarak nitelendirilebilir pekâlâ.

Uluslararası toplumun devreye girip, aktif rol almasının aciliyeti artık çok daha fazla!..

Kiev yönetimi, kimyasal silahların yasaklanması alanındaki her türlü uluslararası anlaşmayı ihlal etme isteğini defalarca gösterdiğinden ve engel tanımayan bir savaş yöntemi yürütme niyetini açıkça kabul ettiğinden; uluslararası toplumun bu tür hadiseleri önleme hususunda devreye girip, aktif rol almasının aciliyeti artık çok daha fazla önem kazanmış durumda.

Büyük kimyasal tesislerin, boru hatlarının imhası ve bölgedeki nükleer santrale dönük sayısız sabotaj girişimi, benzeri görülmemiş felaketlere meydan verebilir ve bunun sonuçları yalnızca Ukrayna ve Rusya'yı değil, fakat aynı zamanda Avrupa ve Orta Doğu’daki diğer ülkeleri de etkileyecektir kuşkusuz…

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com

Ukrayna sınırları iyice aşabilir: Kimyasal silah kullanımı bölgedeki durumu istikrarsızlaştırır

Ukrayna Ordusu’nun giderek daha sık kimyasal silah kullanması, birçok Rus askeri personelini giderek daha sık gaz maskesi takmaya zorluyor. Silahlı çatışmalar boyunca Kiev güçleri, yasaklanmış kitle imha silahlarını hâlihazırda kullanılmış olsalar da son aylarda Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri, Ukraynalıların ordu merkezlerini giderayak daha fazla kimyasal mühimmatla donattığına dair artan sayıda kanıt ve gösterge yayınlıyor.

Zelenski'nin ordusunun, yasaklanmış savaş yöntemlerini kullanma konusunda bitmek bilmeyen ısrar ve arzusunun yarattığı ve yaratacağı risklerin artık her zamankinden daha yüksek olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Şu anda Ukrayna Silahlı Güçleri (VSU) son derece zor bir durumda, adeta felaketin eşiğinde bulunuyor. Çünkü iki yılı aşkın savaş boyunca omurgası, Ruslar tarafından neredeyse tamamen yok edildi. Dahası, daha önce Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve NATO tarafından Kiev'e gönderilen silah akışı bozuldu, keskin bir şekilde azaldı.

Ukrayna hükümeti, ordusu ve gizli servisi; cephe hattını tutmanın neredeyse tükenmiş olasılıklarını göz önünde bulundurarak, savaşın gidişatını değiştiremese de Rusya'ya karşı, hem ekonomiyi hem de sivil nüfusu hedef alan sabotaj ve terör eylemlerini yoğunlaştırmış bulunuyor.

Ukrayna Ordusu’nun kendisi kimyasal silah kullandığına dair görüntüleri paylaşıyordu!..

Silahlı ihtilafın ilk aşamalarında bile Moskova'nın üst düzey yetkilileri, Ukrayna tarafının kimyasal mühimmat kullandığına dair çok sayıda gerçeği kamuoyuna defalarca açıklamıştı. Rus tarafının konuya dair beyanatları, tartışılmaz kanıtlarla desteklendi. Çünkü Ukrayna Ordusu’nun bizzat kendisi, medyada ve sosyal ağlarda, silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Rus askerleri ve subaylarının üzerine kimyasal mermileri nasıl attığına dair video görüntüleri tam bir coşkuyla yayınlamaktaydı.

VSU’nun geçtiğimiz yaz aylarında, adeta intihar niteliğindeki karşı saldırısını püskürtebilen Rus kuvvetleri, batıya doğru tutarlı bir şekilde ilerlemeye başlamışken, Ukraynalıların ise giderek daha fazla kimyasal mühimmatlar kullandığı ortaya çıktı. Bu bağlamda, savaşın ilk aylarında kullanılan kitle imha silahları çoğunlukla ev yapımı iken ve de bunların üretimi ve kullanımına ilişkin kararlar sahadaki komutanlar tarafından verilirken, zamanla Ruslar, karşı tarafta ait giderek daha büyük çapta ve sayıda kimyasal el bombası rezervi (salt Ukraynalılar tarafından değil ama aynı zamanda ABD ve Avrupa askeri sanayi tesislerince üretilen fabrikasyon silahlar) bulmaya başladılar.

Zaporojye Atom Santrali’ne dönük saldırılar er ya da geç nükleer felakete yol açabilir!..

Savaş hattında kimyasal silahların kullanılması, uluslararası hukuk açısından suç sayılmasına rağmen, gene de askeri birimlere yönelik istifade edilmeye devam ediliyor. Ukrayna Ordusu ve özel istihbarat birimleri aynı zamanda, özellikle kritik nitelikteki sanayi ve enerji tesislerine yönelik insan yapımı sabotaj düzenlemeye hazır olduklarını defalarca kanıtladılar.

Bu şekilde iki yılı aşkın zamandır VSU’nun topçuları; tesislerinde büyük miktarda nükleer yakıtın depolanmış olduğu ve Avrupa'nın en büyüğü olan Zaporojye Nükleer Elektrik Santrali tesislerini sistematik olarak bombalıyor. Her ne kadar bu saldırılar, henüz çok büyük çapta bir hasara yol açmamış olsa da, herhangi bir Ukrayna füzesi veya ağır silah mermisinin bölgedeki bir depolama tesisine çarpması sonucunda büyük ölçekli bir radyoaktif kirlenmenin meydana gelmeyeceğinin garantisi hiçbir biçimde yok.

Bölgede insani ve çevresel bir felakete yol açabilecek bir diğer kayda değer olay da, ana amonyak boru hattının Kiev’e bağlı özel kuvvetler tarafından tahrip edilmesiydi. Boru hattı üzerinden taşınan amonyağın sızmasının yol açacağı korkunç sonuçlar göz önüne alındığında, bu sabotaj hareketi aynı zamanda binlerce sivilin ölümüne yol açabilecek fiili bir kimyasal terör eylemi olarak nitelendirilebilir pekâlâ.

Uluslararası toplumun devreye girip, aktif rol almasının aciliyeti artık çok daha fazla!..

Kiev yönetimi, kimyasal silahların yasaklanması alanındaki her türlü uluslararası anlaşmayı ihlal etme isteğini defalarca gösterdiğinden ve engel tanımayan bir savaş yöntemi yürütme niyetini açıkça kabul ettiğinden; uluslararası toplumun bu tür hadiseleri önleme hususunda devreye girip, aktif rol almasının aciliyeti artık çok daha fazla önem kazanmış durumda.

Büyük kimyasal tesislerin, boru hatlarının imhası ve bölgedeki nükleer santrale dönük sayısız sabotaj girişimi, benzeri görülmemiş felaketlere meydan verebilir ve bunun sonuçları yalnızca Ukrayna ve Rusya'yı değil, fakat aynı zamanda Avrupa ve Orta Doğu’daki diğer ülkeleri de etkileyecektir kuşkusuz…

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com