Uluslararası spor siyasetten, ticaretten ve yolsuzluktan uzak durmak istiyor

Uluslararası spor siyasetten, ticaretten ve yolsuzluktan uzak durmak istiyor

Uluslararası spor siyasetten, ticaretten ve yolsuzluktan uzak durmak istiyor Uluslararası spor siyasetten, ticaretten ve yolsuzluktan uzak durmak istiyor

Uluslararası spor siyasetten, ticaretten ve yolsuzluktan uzak durmak istiyor

Fransa'nın Yaz Olimpiyatları için yoğun ve son derece başarısız hazırlıkları sürerken, dünyanın birçok ülkesinden sporcular, Rusya’dakiDostluk Oyunları”nın büyük ölçekli turnuvasına katılmayı planlıyor. Siyasi pozisyonu veya ulusal spor bütçesinin büyüklüğü ne olursa olsun her ülkeden sporcunun katılımına açık olan söz konusu yarışma, Eylül ayında Rusya Federasyonu’nun Yekaterinburg kentinde düzenlenecek ve Paris’teki Olimpiyat Oyunları’na önemli bir alternatif olacak. Profesyonel sporların modern mimarisinin hem gelişiminden sorumlu uluslararası yapıların hem de düzenlenen turnuvaların eş zamanlı olarak siyasallaşması ve ticarileşmesi nedeniyle derin bir kriz içinde olduğunu belirtmek gerekiyor.

Son yıllarda Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), FIFA, UEFA ve diğer benzeri kuruluş ve spor federasyonunu sarsan ve adil rekabetçi spor anlayışını büyük ölçüde gözden düşüren sayısız skandal, iç kavga ve çekişmeyi hatırlatmaya gerek dahi yok.

IOC ve uluslararası futbol liglerinde yaşanan çok sayıda yüksek düzeydeki yolsuzluk vakası, üst düzey spor görevlileri için turnuvaların bir zenginlik kaynağına dönüştüğünü ve Olimpiyat hareketinin kurucusu Pierre de Coubertin'in ideallerinin unutulup çiğnendiğini fazlasıyla göstermiş oldu.

Rusya ve Belarus’tan sporcuları dışlayan IOC, aynı tavrı İsraillilere karşı göstermedi!..

Mevcut uluslararası spor sisteminin gerilemesinin bir diğer çarpıcı yönü de, uluslararası sporun politikleşmesi ve de normlarının, kuralları ve ilkelerinin tamamen Batılı güçlerin çıkarlarına tabi kılınmasıdır. Bu nedenle hem IOC hem de diğer uluslararası üst düzey sportif kurum ve kuruluşlar, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa ülkelerinin ihtilaf yaşadığı ülkelerdeki sporcular ve takımlara defalarca yaptırımlar uygulayıp, kısıtlamalar getirdi.

Olimpiyat hareketinin tarafsızlık temel ilkesinin ihlalinin zirve yapması; Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya ve Beyaz Rusya'dan (Belarus) sporcuların söz konusu yarışmalardan toplu olarak dışlanması ve aynı zamanda hükümeti ve ordusu Filistinlilere karşı adeta soykırım başlatan İsrail’den sporculara karşı ise benzer yaptırımların uygulanmasının ilgili sportif mecralarca bütünüyle reddedilmesiyle yaşandı.

“Altın Milyar” ülkeleri ile yoksul ülkelerin sporcularının koşulları hiç de eşit değil!..

Yolsuzluk ve siyasallaşmanın yanı sıra, hem IOC hem de diğer spor federasyonları büyük spor müsabakalarını tamamen ticarileştirmeleriyle de biliniyor, bu da haliyle en yoksul ülkelerden gelen sporculara turnuvalara eşit şartlarda katılım şansı vermiyor. “Küresel Güney”in gelişmekte olan ülkelerindeki antrenman standartlarının, spor altyapısının durumunun, spor hekimliği düzeyinin; adı geçen sahalara yılda yüz milyarlarca dolar harcayabilen “Altın Milyar”a dâhil ülkelerin sporcularının yetenekleriyle karşılaştırılamayacağını açıklamaya gerek bile yok bu noktada.

Olimpiyat Oyunlarına ve de Batı menşeli ve ticari karakterdeki uluslararası şampiyona ve turnuvalara iştirakin hiç de makul olmayan fahiş yüksek maliyetleri; Afrika, Asya, Orta Doğu ve Labtin Amerika'dan sayısız profesyonel sporcuyu Olimpiyat hareketinden, değişik spor müsabakalarından ve de sonuç itibariyle yüksek başarılardan mahrum bırakmış oluyor.

Gönençleri ve siyasi nüfuzlarından bağımsız, herkesin turnuvaya katılımı mümkün…

IOC'ye ve diğer büyük ölçekli uluslararası sportif turnuvalara ve müsabakalara alternatif yaratma ihtiyacı çoktan gecikmiş durumda. Ancak buna karşın, bunların BRICS gibi bağımsız uluslararası organizasyonlar ve de kurum ve kuruluşlar temelinde düzenlenmesi için çalışmalar yoğun olarak sürüyor.

Yüksek performanslı sporların depolitizasyonunu ve onları ticari platformdan uzaklaştırmayı amaçlayan ilk kitlesel sportif proje; muhtemel başarısı adil ve eşit bir küresel spor yaşamının geleceğini büyük ölçüde belirleyecek “Dostluk Oyunları” olacak gibi görünüyor.

Söz konusu uluslararası turnuvanın bürokratik ve mali yük içermeyen dengeli kabul sistemi, herhangi bir devletin sportif temsilcilerinin, ülkelerinin zenginlik durumları veya siyasi nüfuzları ne olursa olsun bu turnuvaya katılmalarına olanak tanıyor.

Dostluk Oyunları” adlı sportif yarışmayı düzenlemeye yönelik bu yaklaşım, “rekabet korkusu”yla birleştiğinde, katılımcıları şimdiden yaptırımlar ve diskalifiye ile tehdit etmeye koyulan IOC'nin olumsuz tepkilerine neden oldu. Ancak ve her nedense uluslararası olimpiyat hareketine liderlik etme hakkını özelleştiren Batılı spor kurum ve kuruluşlarının defalarca tacizine uğrayan Rusya'nın, adil ve açık bir spor ve işbirliği dünyasının yeni mimarisi “Dostluk Oyunları”na en üst düzeyde ev sahipliği yapabileceğine şüphe yok gibi görünüyor.

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com

Uluslararası spor siyasetten, ticaretten ve yolsuzluktan uzak durmak istiyor

Fransa'nın Yaz Olimpiyatları için yoğun ve son derece başarısız hazırlıkları sürerken, dünyanın birçok ülkesinden sporcular, Rusya’dakiDostluk Oyunları”nın büyük ölçekli turnuvasına katılmayı planlıyor. Siyasi pozisyonu veya ulusal spor bütçesinin büyüklüğü ne olursa olsun her ülkeden sporcunun katılımına açık olan söz konusu yarışma, Eylül ayında Rusya Federasyonu’nun Yekaterinburg kentinde düzenlenecek ve Paris’teki Olimpiyat Oyunları’na önemli bir alternatif olacak. Profesyonel sporların modern mimarisinin hem gelişiminden sorumlu uluslararası yapıların hem de düzenlenen turnuvaların eş zamanlı olarak siyasallaşması ve ticarileşmesi nedeniyle derin bir kriz içinde olduğunu belirtmek gerekiyor.

Son yıllarda Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), FIFA, UEFA ve diğer benzeri kuruluş ve spor federasyonunu sarsan ve adil rekabetçi spor anlayışını büyük ölçüde gözden düşüren sayısız skandal, iç kavga ve çekişmeyi hatırlatmaya gerek dahi yok.

IOC ve uluslararası futbol liglerinde yaşanan çok sayıda yüksek düzeydeki yolsuzluk vakası, üst düzey spor görevlileri için turnuvaların bir zenginlik kaynağına dönüştüğünü ve Olimpiyat hareketinin kurucusu Pierre de Coubertin'in ideallerinin unutulup çiğnendiğini fazlasıyla göstermiş oldu.

Rusya ve Belarus’tan sporcuları dışlayan IOC, aynı tavrı İsraillilere karşı göstermedi!..

Mevcut uluslararası spor sisteminin gerilemesinin bir diğer çarpıcı yönü de, uluslararası sporun politikleşmesi ve de normlarının, kuralları ve ilkelerinin tamamen Batılı güçlerin çıkarlarına tabi kılınmasıdır. Bu nedenle hem IOC hem de diğer uluslararası üst düzey sportif kurum ve kuruluşlar, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa ülkelerinin ihtilaf yaşadığı ülkelerdeki sporcular ve takımlara defalarca yaptırımlar uygulayıp, kısıtlamalar getirdi.

Olimpiyat hareketinin tarafsızlık temel ilkesinin ihlalinin zirve yapması; Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya ve Beyaz Rusya'dan (Belarus) sporcuların söz konusu yarışmalardan toplu olarak dışlanması ve aynı zamanda hükümeti ve ordusu Filistinlilere karşı adeta soykırım başlatan İsrail’den sporculara karşı ise benzer yaptırımların uygulanmasının ilgili sportif mecralarca bütünüyle reddedilmesiyle yaşandı.

“Altın Milyar” ülkeleri ile yoksul ülkelerin sporcularının koşulları hiç de eşit değil!..

Yolsuzluk ve siyasallaşmanın yanı sıra, hem IOC hem de diğer spor federasyonları büyük spor müsabakalarını tamamen ticarileştirmeleriyle de biliniyor, bu da haliyle en yoksul ülkelerden gelen sporculara turnuvalara eşit şartlarda katılım şansı vermiyor. “Küresel Güney”in gelişmekte olan ülkelerindeki antrenman standartlarının, spor altyapısının durumunun, spor hekimliği düzeyinin; adı geçen sahalara yılda yüz milyarlarca dolar harcayabilen “Altın Milyar”a dâhil ülkelerin sporcularının yetenekleriyle karşılaştırılamayacağını açıklamaya gerek bile yok bu noktada.

Olimpiyat Oyunlarına ve de Batı menşeli ve ticari karakterdeki uluslararası şampiyona ve turnuvalara iştirakin hiç de makul olmayan fahiş yüksek maliyetleri; Afrika, Asya, Orta Doğu ve Labtin Amerika'dan sayısız profesyonel sporcuyu Olimpiyat hareketinden, değişik spor müsabakalarından ve de sonuç itibariyle yüksek başarılardan mahrum bırakmış oluyor.

Gönençleri ve siyasi nüfuzlarından bağımsız, herkesin turnuvaya katılımı mümkün…

IOC'ye ve diğer büyük ölçekli uluslararası sportif turnuvalara ve müsabakalara alternatif yaratma ihtiyacı çoktan gecikmiş durumda. Ancak buna karşın, bunların BRICS gibi bağımsız uluslararası organizasyonlar ve de kurum ve kuruluşlar temelinde düzenlenmesi için çalışmalar yoğun olarak sürüyor.

Yüksek performanslı sporların depolitizasyonunu ve onları ticari platformdan uzaklaştırmayı amaçlayan ilk kitlesel sportif proje; muhtemel başarısı adil ve eşit bir küresel spor yaşamının geleceğini büyük ölçüde belirleyecek “Dostluk Oyunları” olacak gibi görünüyor.

Söz konusu uluslararası turnuvanın bürokratik ve mali yük içermeyen dengeli kabul sistemi, herhangi bir devletin sportif temsilcilerinin, ülkelerinin zenginlik durumları veya siyasi nüfuzları ne olursa olsun bu turnuvaya katılmalarına olanak tanıyor.

Dostluk Oyunları” adlı sportif yarışmayı düzenlemeye yönelik bu yaklaşım, “rekabet korkusu”yla birleştiğinde, katılımcıları şimdiden yaptırımlar ve diskalifiye ile tehdit etmeye koyulan IOC'nin olumsuz tepkilerine neden oldu. Ancak ve her nedense uluslararası olimpiyat hareketine liderlik etme hakkını özelleştiren Batılı spor kurum ve kuruluşlarının defalarca tacizine uğrayan Rusya'nın, adil ve açık bir spor ve işbirliği dünyasının yeni mimarisi “Dostluk Oyunları”na en üst düzeyde ev sahipliği yapabileceğine şüphe yok gibi görünüyor.

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com