Üç sınıf, Allah’ın sevgisinden uzak tutulmuştur:

- Zalimler…

- Zulme ortak olanlar…

- Zalimi hoş karşılayanlar... İmam Ali (kv)

Bu zulüm, elbette sadece dışarıda algıladığımız olaylarda, birinin birine zulmetmesi ile sınırlı değil…

“Yeryüzü Halifesi”; hakikatinden habersiz, nelere esir düşüp, kendine çelme atmakla meşgul…

*

Elin açık,

gönlün açık, 

sofran açık olsun!

Ayıpları ört, 

sırları tut, 

öfkeni de yut!.. -Hace Bektaş-ı Veli (ks)-

Erenlerin, kendilik kalıplarından sıyrılmış, egoların, etiketlerin, bedensel şehvetlerin tahakkümünden kurtulmuş “insan”ların; “affet, sırları yut, ayıpları ört” şeklindeki sözleri; “mazlumları avutmak, zulmedene çanak tutmak” için değildir!

Hakk(ikat)’a ermek isteyen yolculara, nefis terbiyesi yolculuğunda (büyük cihat) sadece o kişiye yapılanla ilgili olarak, kendilik kalıbından çıkıp, rıza makamına ermesi için verdikleri öğüttür.

Bir mazluma zulmedene cezasını vermek, adalettir. 

Mazlum adına affetmek, cehalet ve adaletsizlik…

Kendi alanındakileri affetmek sana kalmış.

Bu tavsiyedir.

Diğer insanlar için, affetme yetkisi ya da bunu yapmadığı için ayıplamak vs. konuyu hiç anlamamış olmak.

Kur’an ahlâkı / Muhammedî ahlâk / İnsanı Kâmil ahlâkı sadece sevgi değil; “Sevgi ve Adalettir”.

*

-Hz. Yusuf örneği;

“Ey Züleyha, sen tanrının yüzünü örttün ama ben benimkini örtemem.. O, benimle ve her şeyden Semi ve Basir’dir... Allah’ın nefsime koyduğu sınırları aşarak, kendime ve başkasına zulmetmekten, haya ederim. “Ben nefsimi temize çıkaracak da değilim.”

“(Yoksa) Ben (böbürlenip) nefsimi temize çıkaramam (böyle bir düşünce peşinde değilim). Çünkü (Rabbimin kendisini esirgediği dışında) gerçekten (her) nefis var gücüyle kötülüğü emredicidir. Şüphesiz, benim Rabbim, Bağışlayandır, Esirgeyendir.”- (Yusuf Suresi: 53)

“Ey nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! 

Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” -Zümer 53-

Ümit, Allah’ın rahmeti seni hataya geri döndürmesin...

Ümitsizlik seni arınmaktan, dönüşmekten alıkoymasın...

Nasuh tövbesi, kalpten, içten pişmanlık; arınma.

“Elem neşrah leke sadrek”

Yeryüzünün en büyük nimeti, Hz. Muhammed sav ve Kur’an-ı Kerim. 

Değerini hâlâ layıkıyla anlamış değiliz...

-İnsanlara değil, hakikat ilmine bak. İnsanlar hata yapar, şaşar.. Kitabı kalbinden okuyana kadar mushaftan oku. Sonra yine “OKU”-

Niyetimiz güzelleştirmek için düzeltmek olsa; güzelleştirsek işlerimizi, hallerimizi sevgiyle...

*

Jüpiter ile Satürn kavuşmuş bugün birbirine.

Yeni bir anlayış dönemine girmişiz..

Kimilerine göre çok büyük şeyler ifade ediyor, kimilerinin haberi bile yok.

Güzel bir kavuşma olarak izledim, gökyüzü şöleni olarak...

Bunların temsil ettiği manalar nelerdir, kendi semamızda nelere denk düşer...

Hangi mana/işlev, hangi mana/işlev ile kavuşmuştur!..

Ne desek bir yönü eksik kalır; bazen de tam görü olmadığı için fazla...

Esenlik diliyorum kalbimize ve dünyamıza...

Güzelliklere vesile olsun âlem için...

.

Gülşah Aslı, dikGAZETE.com

Üç sınıf, Allah’ın sevgisinden uzak tutulmuştur:

- Zalimler…

- Zulme ortak olanlar…

- Zalimi hoş karşılayanlar... İmam Ali (kv)

Bu zulüm, elbette sadece dışarıda algıladığımız olaylarda, birinin birine zulmetmesi ile sınırlı değil…

“Yeryüzü Halifesi”; hakikatinden habersiz, nelere esir düşüp, kendine çelme atmakla meşgul…

*

Elin açık,

gönlün açık, 

sofran açık olsun!

Ayıpları ört, 

sırları tut, 

öfkeni de yut!.. -Hace Bektaş-ı Veli (ks)-

Erenlerin, kendilik kalıplarından sıyrılmış, egoların, etiketlerin, bedensel şehvetlerin tahakkümünden kurtulmuş “insan”ların; “affet, sırları yut, ayıpları ört” şeklindeki sözleri; “mazlumları avutmak, zulmedene çanak tutmak” için değildir!

Hakk(ikat)’a ermek isteyen yolculara, nefis terbiyesi yolculuğunda (büyük cihat) sadece o kişiye yapılanla ilgili olarak, kendilik kalıbından çıkıp, rıza makamına ermesi için verdikleri öğüttür.

Bir mazluma zulmedene cezasını vermek, adalettir. 

Mazlum adına affetmek, cehalet ve adaletsizlik…

Kendi alanındakileri affetmek sana kalmış.

Bu tavsiyedir.

Diğer insanlar için, affetme yetkisi ya da bunu yapmadığı için ayıplamak vs. konuyu hiç anlamamış olmak.

Kur’an ahlâkı / Muhammedî ahlâk / İnsanı Kâmil ahlâkı sadece sevgi değil; “Sevgi ve Adalettir”.

*

-Hz. Yusuf örneği;

“Ey Züleyha, sen tanrının yüzünü örttün ama ben benimkini örtemem.. O, benimle ve her şeyden Semi ve Basir’dir... Allah’ın nefsime koyduğu sınırları aşarak, kendime ve başkasına zulmetmekten, haya ederim. “Ben nefsimi temize çıkaracak da değilim.”

“(Yoksa) Ben (böbürlenip) nefsimi temize çıkaramam (böyle bir düşünce peşinde değilim). Çünkü (Rabbimin kendisini esirgediği dışında) gerçekten (her) nefis var gücüyle kötülüğü emredicidir. Şüphesiz, benim Rabbim, Bağışlayandır, Esirgeyendir.”- (Yusuf Suresi: 53)

“Ey nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! 

Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” -Zümer 53-

Ümit, Allah’ın rahmeti seni hataya geri döndürmesin...

Ümitsizlik seni arınmaktan, dönüşmekten alıkoymasın...

Nasuh tövbesi, kalpten, içten pişmanlık; arınma.

“Elem neşrah leke sadrek”

Yeryüzünün en büyük nimeti, Hz. Muhammed sav ve Kur’an-ı Kerim. 

Değerini hâlâ layıkıyla anlamış değiliz...

-İnsanlara değil, hakikat ilmine bak. İnsanlar hata yapar, şaşar.. Kitabı kalbinden okuyana kadar mushaftan oku. Sonra yine “OKU”-

Niyetimiz güzelleştirmek için düzeltmek olsa; güzelleştirsek işlerimizi, hallerimizi sevgiyle...

*

Jüpiter ile Satürn kavuşmuş bugün birbirine.

Yeni bir anlayış dönemine girmişiz..

Kimilerine göre çok büyük şeyler ifade ediyor, kimilerinin haberi bile yok.

Güzel bir kavuşma olarak izledim, gökyüzü şöleni olarak...

Bunların temsil ettiği manalar nelerdir, kendi semamızda nelere denk düşer...

Hangi mana/işlev, hangi mana/işlev ile kavuşmuştur!..

Ne desek bir yönü eksik kalır; bazen de tam görü olmadığı için fazla...

Esenlik diliyorum kalbimize ve dünyamıza...

Güzelliklere vesile olsun âlem için...

.

Gülşah Aslı, dikGAZETE.com