Anaaa! Beş yıl ne çabuk geçti?

Anaaa! Beş yıl ne çabuk geçti?

ANAAA!

BEŞ YIL NE ÇABUK GEÇTİ? 

- 100.000 Konut yapacağız! Hem de öyle böyle değil.. Kentsel Dönüşüm çerçevesinde yapacağız bu konutları!

- Aman Başkan yapmayın! TOKİ bile 5 yılda bu kadar konutu dönüştüremez. Unutmayın siz sadece İstanbul’un Belediye Başkanı olacaksınız.

- Yaaa salla gitsin… Beş yıl sonra kim hatırlayacak bu verilen sözleri!

- Valla ne bileyim.. bir Molla Tevfik gelir bu verdiğin sözleri tek tek önüne koyar.. demedi deme!

- Yaa boş versene sen!

Sevgili hemşerilerim, işçilerim, emekçilerim size söz veriyorum. Namus sözü… Eğer belediye başkanlığını kazanırsaaaam… Tek bir kişiyi bilem işinden ekmeğinden etmeyeceğim!

- Ya Başkan! Siz ne yapıyorsunuz? Böyle bir söz verilir mi?

- Verilir hem de bal gibi verilir!

- Peki, bizim teşkilat mensupları ne olacak? HDP’ye İyi Parti’ye diğer 6’lı Masa liderlerine verilen sözler ne olacak?

- Ya hu bu kadar dert etme Şehabettin! Burada bize maraza çıkaracak bir tek HDP var. Onlara da İSPARK’ı verir fit oluruz. İP’i de birkaç ihale ile sustururuz. Geriye bizim taban kalıyor. Onların da önde gelenlerine üst düzey yöneticiliği, danışmanlık vs. verdik mi, tabanı onlar idare eder. İşin içinde birkaç ihale de olunca gör bak kimsenin ‘gık’ı çıkmaz.

“TAYYİP”

- İyi ama bizimkilerin iş yapma becerileri yok ki! Her şeyi berbat ederler.. atandıkları kurumları batırırlar.

- Ya hu Şehabettin! Sen hala bir şeyi anlamadın.

- Neyi anlamadım Başkanım?

- Kardeşim bu millet bizi iş yapalım diye mi seçiyor sanıyorsun? Muhalifler, Tayyip’e seçim kaybettirmek için bizi seçecek.

Şimdi sen bizden hem Tayyip’i yenmek hem de iş yapmamızı mı bekliyorsun? Bir koltuğa iki karpuz sığar mı? Töbe estağfirullah! Başkan oldum diye tatil yapmayacak mıyım? Hem tatil bana yakışıyor.

- … … !.. !.. !.. ?.. ?.. ?.. ?..

SEÇİME GİDERKEN…

- Sevgili Hemşerilerim!

Beni başkan seçtiğiniz takdirde

Her mahalleye bir kreş

Kadınlara Doğum Hastaneleri

Üniversite öğrencilerine yurt

Su bedava… Süt bedava havayı da bedava vereceğim. (Havanızı alırsınız!)

Otoparklar yapacağım… Öyle böyle değil yüzbinlerce araçlık otoparklarınız olacak.

Trafik diye bir derdiniz olmayacak!

Şahabettin!

- Efendim Sayın Başkanım!

- Notlarımı getir bakayım daha neler vadedecekmişim İstanbullu hemşerilerime… O kadar çok şey var ki, kafamda tutamıyorum.

- Başkanım iyi ki, tutamıyorsunuz! Bu söylediklerinizin iler-tutar tarafı yok. Siz 5 yıl değil beş kere üst üste seçim kazansanız bu vaadlerinizi yerine getiremezsiniz!

- Ya hu düşündüğün şeye bak! Ben bunları yapmak için mi vadediyorum sanıyorsun? Bu millet beş sene sonrasını değil beş gün sonrasını unutuyor. Üstelik Tayyip’i yendim diye beni genel başkan bile yapabilirler. Hatta cumhurbaşkanı bile olabilirim.

- Eyi! Buyurun notlarınızı o zaman.

SU TAŞKINLARI…

- Yahu şu genel başkanlık, cumhurbaşkanı olma vs. işlerine çok vakit ayırdık Şehabettin. İstanbullu hemşerilerim ‘Bunlar hiç iş yapmıyor’ diyecek.

- Ne yapalım başkanım!

- Su taşkınlarını önledik diye pankartlar asın! Kim ne olduğunu nereden bilecek!.. Zaten mevsim kurak geçiyor. Yuttururuz…

“Sağanak yağan yağmurdan sonra İstanbul’un birçok semti sular altında kaldı. Ev ve işyerlerini su bastı -Gazete ve TV görüntüleri-”

- Şahabettin çabuk şu astığınız pankartları kaldırın! Yerine “500 noktada su taşkınlarını önledik” diye yazın. Su basan yerleri de henüz taşkın önlemi almadığımız yerlerin olduğunu sansınlar.

- Başkanım sayı bana biraz abartılı geldi.

- Eğer biz 500 noktada önlem almış olsaydık su taşkını diye bir şeyden bahsetmemiş olurduk. Gelin şunu biraz indirelim!

- Yaa sen de kafayı taktığın şeye bak! Kim gidip de sayacak? Hadi hatırın için 400 olsun!

- Olmaz!

- 300..!

- Başkanım yapmayın! Çarşıdan patates mi alıyoruz böyle 300- 400 olur mu?

- Ya kardeşim hiç mi taşkın önlemi almadık?

- Aldık da… Nasıl söyleyeyim!

- Söyle söyle!

- Başkanım şöyle yapalım da inandırıcı olsun: 38 yerde su taşkını önlemi aldık. 29 yerin projesini yaptık. 23 yerin de ihalesini yaptık diyelim ki, inandırıcı olsun. Çünkü gerçek rakamlar bunun çok altında…

- Katiyyen kabul etmem böyle bir şeyi! 200 yaz gitsin!.. Hadi!

- Başkanım madara oluruz! 100 olsun bari…

- Hani inandırıcı olacaktık?

- Tamam başkanım! 120 yapıyorum.

BEŞİNCİ YIL…

- Sevgili İstanbullular!

Size öyle bir sofra kuracağım ki, bir kuş sütünüz eksik olacak.

- Başkan yapmayın!

- Neee? Neyi yapmayayım?

- Beş yılımız doldu başkan!

- Ne diyorsun sen!.. Bu kadar çabuk mu geçti beş yıl?

- Notlarımı getir, beş yılda yaptıklarımızı anlatalım bari…

- Başkanım millet yollarda perişan vaziyette. Otobüsler çalışmıyor, metrobüsler arızalı.. yürüyen merdivenler yürümüyor.. İstanbul’a 1 m3 su ilavesi bile yapamadık.. iptal ettiğimiz metro hattı, arıtma tesisi, tünellerin haddi hesabı yok. Barajlar bile bugüne kadar bu şekilde kurumamıştı.

- Sen şimdi gerçekten 5 yılı doldurduk mu diyorsun?

- Maalesef doldurduk başkanım! İşten attığımız işçilerin bedduası elimize ayağımıza dolandı doğru dürüst bir tane iş bile bitiremedik.

- O kadar da değil Şehabettin! Öğrencilere 5 tane lokanta açtık ya!

- !.. !.. ?.. ?.. ?.. ...

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

...