Arkadaş nedir bu çektiğimiz ya?

Arkadaş nedir bu çektiğimiz ya?

- Hayırdır kardeş!

Bir elin yağda bir elin balda… Evin Adalarda Modalarda... Tatilin de Bodrum’da.

Daha neye kederleniyorsun ki böyle?

- Ben ondan bahsetmiyorum!

- Ya nedir seni çileden çıkaran?

- Ya hu şu Tayyip’e bak, bir de bizim lidere bak!

- Ne olmuş ki? Kendinize göre bir lider bulmuşsunuz işte!

- Tamam bulduk.. da… Bir lider taraftarlarına bu kadar eziyet çektirmez be kardeşim!

Tayyip, NATO toplantısına damgasını vurup

Ve

Sadece NATO’nun değil dünyanın ilgi odağı olduğu bir sırada…

Biz burada Kılıçdaroğlu’nun attığı iftira ve yalanlarının ceremesini çekiyor.. ha bire yalan konuşmalarının tazminatını ödüyoruz.

TAYYİP’İ DEVİRME FONU!..

- Hayırdır!

Paranızın suyu mu çıktı?

- Yok, be yaw! O ödediğimiz tazminatlar bizim için çekirdek parası. Bugün Avrupa ve Amerika’ya “Tayyip’i Devirme Fonu” kurduk desek…

Ve

Adamlar bu fonun gerçekten Tayyip’i devireceğine azıcık ihtimal verseler, bir günde banka hesaplarımız € ve $ ile dolar taşar

Ki,

Buna da ihtiyacımız yok.  Denizde kum bizde para… Az önce ne demiştin? “Adalar Modalar” demiştin değil mi?

- Evet!

- Ona Boğaz’ı da ekle! Bu ülkede bizden başka Boğaz’da oturmaya layık kimse var mı?

- Peki, derdin ne?

- Ya hu kardeşim dışarıya çıktığımızda şöyle çalımlı bir şekilde yürümeye hasret kaldık. Tayyip NATO salonunda bile çalımlı bir şekilde yürüyüp Boris’in omuzuna elini atarken…

Bana bak!

Boru değil Boris’ten bahsediyorum. Arkasında 50 küsur ülkenin olduğu Britanya İmparatorluğunun başbakanı olan Boris…

- Eeee…

- E’si şu: AKP’lilerin önünde yürüyen böyle bir lider var.

Böyle olunca da haliyle havalarından geçilmiyor.

Biz ise her gün bir belediye başkanı veya parti yöneticimizin bir vukuatıyla karşılaşıyoruz.

Bu arada

Yalan dolan faturasını denkleştirip tam ödemişken.. arkasından bir fatura daha… Onu denkleştirmeye çalışırken, bir bakıyoruz ki, belediye başkanımız rüşvetten dolayı görevden uzaklaştırılarak tutuklanmış.

Kuvvetli medya gücümüz olmasa

Millet arkamızdan tef çalacak.

Çar naçar!..

Medyamız kollarını sıvayıp mevzuyu tam unutturmuşken, arkasından başka bir belediye başkanının rüşvet skandalı patlıyor. Derken arkasından bir başkası…  

İnan ki, yoruldu medyamız bu pisliklerin üstünü örtmekten... 

Bunlar bitmeden...

Başka bir belediye başkanımızın sakameti ortaya çıkıyor. Herif durup dururken mecliste söz isteyen AKP’li bayan meclis üyesine çirkin bir laf ediyor.

Onu unutturuyoruz bu sefer “mücahit” bildiğimiz

Ki,

Tayyip’e çok iyi laf edip yüklenen bir parti yöneticimizin kaseti patlıyor.

- Lideriniz de böyle bir kasetin arkasından gelmişti değil mi?

- Ya hu karıştırma! Limon sıktın şimdi…

- Tamam, tamam devam et!

- Yok! Vaz geçtim. Neyi anlatayım ki?

İstanbul, su altında kalmışken tatilini kesip işinin başına gelmeyen başkanımızdan mı? Başkentte yağan yağmurdan arabalar sürüklenirken mazgalları bile açmaktan aciz diğer belediye başkanımızdan mı? Ya “Sahra hastanesi yaptım!” diyen belediye başkanına güvenip açıklama yapan genel başkanımızın düştüğü hazin durumdan mı? Hangisinden bahsedeyim?

- Haklısın kardeş! Paran var ama moralin çok bozuk. Bu moralle Bodrum’da 500 liraya bir tabak makarna yesen bile doymazsın.

- Yok, bu sefer lahmacun yiyeceğim. 2 lahmacun bir ayran 350…

- Bizim liderimiz;

NATO zirvesinde üst üste klas hareketlerle dünyayı kendine hayran bırakırken...

Ana muhalefet liderine, söylediği yalanların faturasını ödemek için ihbarname geliyor.

Siz bir CHP seçmeni olsanız...

Karalar bağlamaz mıydınız?

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

...