- 11-07-2020 09:07
- 1029
Ayasofya Camii'nin yan tarafındaki kapıdan girilen (Topkapı Sarayı'na gidiş istikametinde) hünkâr mahfiline geçiş olarak kullanılan küçük bir bölümü, 10 Şubat 1991 yılında ibadete açılmıştı.
Burası, 1980 yılında da açılmış daha sonra tamirat sebebiyle kapatılmıştı...
Ben de 1990'lı yılların başlarında Cağaloğlu'nda bulunduğum vakitlerde, Cuma namazını eda etmek için arkadaşlarla birlikte buraya gelir, namazlarımızı kılardık. Hep asıl Ayasofya Camii'nin içerisinde, “ne zaman namazlarımızı kılacağız?” diye hayıflanır ümitle o günlerin gelmesi için Rabbimize niyazda bulunurduk.
Tam 86 yıl Müslümanların burada namaz kılmalarına mani olundu, ibadet yapmaları engellendi, Kur'an-ı Kerim tilavetlerine ve minarelerinde ezan seslerine hasret bırakıldı...
Zaman zaman açılan tartışmalarla ya da seçim vakitlerinde; vaatler arasında yer alan Ayasofya'nın “cami” hüviyetine dönüştürme ifadeleri, maalesef hiç bir dönemde gerçekleştirilemedi...
Hep "dışarıdakiler ve içeridekiler ne der" ya da sahip olunan makamları kaybetme endişe ve korkusunun galibiyeti sebebiyle Müslümanların bu talebi, havaya yazılmış vaatler(!) arasında yerini aldı...
Aradan biraz zaman geçince her şey unutulur, koşuşturmalara, bırakılan yerden yeniden başlanırdı...
İşte bu 86 yıllık hasretimiz, 10 Temmuz 2020 Cuma günü sona erdi.
Vesile olan herkesten Allah, ebediyen razı olsun ve milletçe şükranlarımızı sunuyoruz...
02 Temmuz 2020'de Danıştay 10. Dairesi tarafından görülen Ayasofya Camii'nin “müze” statüsünün iptali için açılan dâvâ kararı dün (10 Temmuz 2020) açıklandı.
Buna göre, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararı iptal edilerek, Ecdadımız Fatih Sultan Muhammed Han'ın vasiyetindeki miras değerler, gerçek hüviyetine tekrardan kavuştu.
Ayasofya Camii'nde yeniden namaz kılınabilecek, Kur'an-ı Kerim okunacak ve minarelerinden ezan sedaları semayı kaplayacak...
Danıştay 10. Dairesi'nin oy birliğiyle alınan kararının gerekçesi şöyle:
"Vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin (tahsis edilmesi, verilmesi) hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Kadimden beri korunan Vakfa ait taşınmaz ve hakların, istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamaz" denildi.
Hemen arkasından da Ayasofya Camii'nin yönetimini Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararına bir bakalım:
“İstanbul ili Fatih ilçesinde bulunan Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi hakkındaki 24/11/1934 tarihli ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Danıştay Onuncu Dairesi'nin 2/7/2020 tarihli ve E:2016/16015, K:2020/2595 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, Ayasofya Camii'nin yönetiminin 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 35 inci maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek ibadete açılmasına karar verilmiştir. 10 Temmuz 2020 / İmza: Recep Tayyip Erdoğan/ Cumhurbaşkanı”
Bu karar metni, TBMM Genel Kurulu'nda okundu ve milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı.
Meclis'de bulunan partilerin grup başkan vekilleri şu açıklamalarda bulundu:
AK Parti Grup Başkan Vekili Özlem Zengin; “Danıştay'ın vermiş olduğu kararla birlikte 1934'te müzeye dönüştürülen Ayasofya Camii bugün asli görevine dönmüş oldu. Bu manada çok büyük mutluluk duyuyoruz. Danıştay'ın verdiği karardan ve devamında da Sayın Cumhurbaşkanımıza hassaten teşekkürlerimizi sunuyoruz bu konuda bütün bekleyenler adına" dedi.
MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay da; "Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kararına ilişkin, aziz milletimize ve İslâm Âlemi'ne hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ve başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Danıştay'a da bu konuda şükranlarımızı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Musavat Dervişoğlu ise; tarihi ana şahitlik ettiklerini söyleyerek, "Hepimizin gençlik rüyasıydı ve 86 yıl devam eden bir mücadelenin sonucu olarak zaten hepimiz tarafından 'cami' diye bilinen Ayasofya Camii, bugün tarihe Fatih Sultan Mehmed Han'ın bize miras bıraktığı şerhle kaydedilmiştir. Buna vesile olanlardan Cenab-ı Allah razı olsun" şeklinde konuştu.
“Cami” ifadesini kullanamayan, CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel de şunları kaydetti: “Ayasofya,orada ibadet etmek isteyen, inancı gereğince ibadetini yerine getirmek isteyen herkesin hakkıyla ibadet etmesi gereken bir yerdir. Ayasofya tarihsel bir insanlık mirasıdır. Bundan sonraki süreçte, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın geçmişten devraldığımız ve torunlarımız için bize emanet olan buranın tarihsel, kültürel ve çok değerli mimarî özelliklerine zarar verilmeden bu işleri yapması yönünde hassasiyet göstermesi noktasında da talebimizi iletiyoruz." (Sözcü, 10.07.2020)
Özel bu açıklamalarıyla, “ne şiş yansın ne kebap” yaklaşımında bulunurken; “Ayasofya Camii'nin ibadete açılmasına destek veririz” ifadesini kullanamayan CHP'nin Genel Başkanı Kemal Bey de, “ibadete açılması durumunda itiraz etmeyeceklerini” söylemişti. Sanki itiraz etseler değişen bir şey olacakmış gibi(!)...
Eğer gerçekten istiyorsa insan, açık-seçik bir şekilde, mertçe tavrını ortaya koyabilmeli, öyle kelime oyunlarıyla açıklamalar yapmamalı...
Ayasofya'nın yeniden “cami” statüsüne dönüştürülmesine tepki gösteren Yunanistan ve Rus Ortodoks Kilisesi ise şu hezeyanlarda bulundu: “Yunanistan Kültür Bakanlığı küstah bir açıklama yaparak; ‘Ayasofya kararı bütün uygar dünyaya karşı provokasyon’ ifadelerini kullanırken, Rus Ortodoks Kilisesi de, Danıştay'ın Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesi yönündeki kararı iptal etmiş olmasını üzüntüyle karşıladıkları açıklamasını yaptı.” (Yeniçağ, 10.07.2020)
Yerli ve yabancı medya kuruluşların da büyük ilgi gösterdiği Ayasofya Camii, hakkında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklaması da Türkiye Gazetesi internet sitesinde (10.07.2020) şöyle yer aldı: "MHP, Danıştay'ın kararından ziyadesiyle memnun, mesut ve mutmaindir. Bugün tarihi bir gün olarak tezahür etmiştir."
Yavru vatandan da memnuniyet ifade eden görüşler şu şekilde belirtiliyor:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, Ayasofya'nın ibadete açılmasını memnuniyetle karşıladıklarını, Rum Yönetiminin bu karara tepki gösterme hakkı olmadığını belirtti.
Başbakan Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, Ayasofya'nın 1453’ten beri Türklere ait olduğunun altını çizerek, “Ayasofya 1453’ten beri Türk'tür, camidir ve aynı zamanda bir dünya kültür mirasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Ayasofya’nın müze olarak ziyaret edilebilmesinin yanı sıra ibadete açılması kararı yerindedir ve memnuniyet vericidir." ifadesini kullandı. (dikGAZETE.com - 10 Temmuz 2020 Cuma)
İLK NAMAZ 24 TEMMUZ'DA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Millete Sesleniş" konuşmasında, ilk haber olarak Ayasofya Camii'nin 24 Temmuz da Cuma Namazı ile ibadete açılacağını duyurdu.
Erdoğan konuşmasında "Hep birlikte Ayasofya' da cuma namazını eda edeceğiz. Bu mesele Türkiye'nin meselesidir. Nasıl ki biz başka devletlerin iç işlerine karışmıyorsak onlar da bizim içişlerimize karışamaz" dedi. (dikGAZETE.com-10 Temmuz 2020 Cuma)
Yıllardır ümitle beklenen Ayasofya Camii'nin “müze” statüsünün iptaliyle, artık ücretle turnikeden geçilmeden "abdest alarak" girilecek olması, bütün İslâm Âlemini ve Müslümanları sevince boğdu...
Şükürler olsun Ey Yüce Allah’ım!...
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com