- 07-06-2025 07:39
- 802

Ayşe Barım… İlk satış geri tepti!..
Gezi Parkı eylemlerinin planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle tutuklanan İD Danışmanlık Limited Şirketi’nin kurucusu, menajer Ayşe Barım, savcılık iddianamesine göre, Gezi Parkı olaylarında da kendi şirketine bağlı oyuncuları yönlendirmiş ve oyuncularından bazıları eylemlerde ön saflarda yer almışlardı!..
Bu oyunculardan Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, tanık olarak ifadeye çağrılmış, ifadelerinde Ayşe Barım ve Mehmet Ali Alabora ile tanışıklıklarını inkâr etmiş ve yalan söylemişlerdi!..
Daha sonra; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun tanık olarak alınan ifadelerinde, Gezi Parkı olaylarına ilişkin davanın firari sanığı Mehmet Ali Alabora ile irtibatlarının bulunup bulunmadığına yönelik sorulara verdikleri cevaplarının çelişkili olduğu belirtilmişti.
Sanıkların ifadelerinde, Alabora ile hiçbir şekilde irtibatlarının bulunmadığını, yalnızca sanat camiasında sektörden birbirlerini tanıdıklarını beyan ettikleri anlatılan iddianamede, sanıklar hakkında Gezi Parkı olaylarına yönelik 2013'e ait HTS-baz sinyal bilgisi incelenerek rapor düzenlendiği aktarılmıştı.
Bundan kaynaklı haklarında başlatılan 'yalan tanıklık' soruşturması gerekçesiyle 2 yıldan 4 yıla kadar hapis istenen Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, hakim karşısına çıkmışlardı.
Tanıklıkta yalan söyleyen ve duruşmada da yan çizen Ergenç, ifadesinde; “O dönemde de Gezi Parkı yürüyüşleri vardı fakat bizim Gezi Parkı’ndaki yürüyüş sebebimiz kesinlikle ağaçların kesilmemesine yönelik bir yürüyüştü. Asla devlete ve hükümete karşı bir yürüyüş değildi. Ayrıca benim Mehmet Ali Alabora ile telefonla görüşmemin tek sebebi meydanın o dönemde girişe kapalı olmasıydı. O dönem Alabora ile nerede ne şekilde buluşacağız diye görüşme sağlamıştım. Bu görüşmeler dışındaki görüşmelerim de sendika başkanı olması sebebiyledir. Bana ilk sorulduğunda samimi olmadığımı belirtmemin sebebi de budur. Bizler tamamen orada siyasi görüşü belirtmek değil, çevrecilik amaçlı toplandık” demişti!..
Rıza Kocaoğlu ise; “Ben Gezi Parkı’na çok yakın bir mahallede oturuyorum, orada olmamın sebebi ağaçların kesilmesidir. Nitekim Gezi Parkı nedeniyle oluşan kalabalık benim evime çok yakındı, ben de o nedenle katılmış oldum. Mehmet Ali Alabora ile de telefon görüşmem, o dönem sendika başkanı olması sebebiyledir” diyerek, Gezi Parkı olaylarında en ön saflarda yer almasına sebep olarak evinin yakın olmasını göstermişti!..
Ayşe Barım hakkında 30 yıl hapis talep edilmesi ve özellikle Gezi Parkı olaylarından dolayı kendilerinin de sorgulanabileceğini düşünenlerin bir kısım yalan ifade vererek, bir kısmı da şirketten ayrılarak yırtacağını zannediyorlar!..
Barım olayı ciddi olunca ve bir ucunun kendilerine dokunma durumu da ortaya çıkıp, korku sarınca, yalan ifadeyle kurtulacağını zannedip, ilk satışı yapan Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun ardından ikinci satışta; Hazal Kaya ve eşi Ali Atay da gelmiş; Ayşe Barım'ın kurucusu olduğu ve bağlı bulundukları şirketten ayrılmışlar ve hemen ardından da yeni menajerlerinin Ahmet Koraltürk olduğu haberini yayımlatmışlardı!
Oysa Hazal Kaya, Barım davası özelinde ajansın 'kıyak geçtiği' iddialarıyla en öne çıkan isimlerden biri olmuştu. Özellikle Kaya'nın, birçok projede ajans sayesinde rakiplerini geride bırakarak iş aldığı iddia edilmiş; davanın başladığı süreçte ‘Söylemezsem Olmaz’ programında, çorap reklamında oynamaya uygun fiziğe sahip olmamasına rağmen Kaya'nın, yine Ayşe Barım'ın sayesinde onlarca mankeni geride bırakarak işi aldığına dikkat çekilmişti.
Öte yandan; ilk satışı yapan ve yalan ifadeyle kurtulacağını zanneden Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun 'yalan tanıklık' suçundan yargılandıkları İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Halit Ergenç ve iki sanığın da avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan sanık Ergenç, kendisinin tanık olarak ifadesine başvurulduğunu, yalan söylemediğini savundu.
Ergenç savunmasında, “Samimiyet göreceli kavram, biz sektörde bir sürü insanla çeşitli yerlerde samimi pozlar verebiliriz veya aynı projede yer aldığımız bir sürü bölüm çektiğimiz kişilerle samimiyetimiz olmayabiliyor. İçimdeki keşkelerden bir tanesi keşke o dönem fotoğraflarımın yayınlanmasına ilişkin karşı dava açsaydım. Çünkü akılalmaz iddialarda bulunuyorlardı. Oysa orada insan seli vardı, sanki biz ön plandaymışız gibi olmuştu. Ben bana ne sorulduysa ona cevap verdim. Bana sorulduğunda görüşmem ve irtibatım olmadığını belirttim. Sonra bana Ayşe Barım ile ilgili soru soruldu, 'Ben Ayşe Barım'ın onlarla ne görüşüp ne konuşacağını bilecek kadar tanışık değilim' dedim” ifadelerini kullandı.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Halit Ergenç'i 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, Ergenç'in yargılama sürecindeki saygılı tutumunu dikkate alarak cezayı 1 yıl 10 ay 15 güne indirdi.
Sanık Rıza Kocaoğlu'nu da aynı suçtan, önce 2 yıl hapse çarptıran mahkeme, Kocaoğlu'nun da saygılı tutumundan dolayı cezayı 1 yıl 8 aya indirdi.
Mahkeme, iki sanığın da sabıkası bulunmadığını bildirerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Gezi Parkı olaylarında ön saflarda yer alan ve Mehmet Ali Alabora ile kol kola yürüyen Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, bu yalan ve cezayla, Hazal Kaya ve eşi Ali Atay da şirketten ayrılarak sıyrıldığını düşünebilir fakat mahkeme, Gezi Parkı olaylarında Ayşe Barım’ın örgütlü hareket ettiğine karar verir ve olayı örgüte sokarsa, kurtulduğunu zannedenler ve diğerleri asıl o zaman nasıl kıvıracaklar göreceğiz!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com