Belediye operasyonları!..

Belediye operasyonları!..

Belediye operasyonları!..

Son dönemde belediyelere yapılan operasyon sonrası; “Neden sadece CHP’li belediyelere operasyon yapılıyor?.. AK Partili belediyelere neden hiç dokunulmuyor? Hapse giren ya da görevden alınan başkanlar neden hep muhalefetten?” şeklindeki tepkiler üzerine İçişleri Bakanlığı, soruşturma açılan belediyelerin partilerini açıklamış!

İçişleri Bakanlığı’nın 2024 yılı içerisinde verdiği toplam 176 belediye başkanına yönelik soruşturma izninin partilere göre dağılımı paylaşıldı.

Buna göre, soruşturmadan geçen belediyelerin partilere dağılımı şu şekilde: AK Parti: 59, CHP: 58, MHP: 21, HDP: 10, İYİ Parti: 7, diğer parti ve bağımsızlar: 21

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ebru Gündeş konserine ödediği ücretin basına yansımasıyla (Ekrem İmamoğlu ve ekibinin bu haberi sızdırdığı iddia edilmişti!) gündeme gelen belediyelerdeki yolsuzluk olayı sanki bir tek belediye yapmış gibi lanse edilmişti!

Şunu net olarak belirtmeliyim ki; konser, basına ve basın mensuplarına para aktarma vs… gibi durumlar; partili partisiz bütün belediyeler tarafından yapılmaktadır!

CHP’li belediyeler, “sürekli denetim altındayız, yolsuzluğumuz olsa denetlemelerde ortaya çıkar” şeklinde açıklamalar yapmaktadırlar!

Yolsuzluk iki şekilde ortaya çıkar: Bir; acemi bir muhasebeci ve bu işlere bakan müdürünüz varsa; ikincisi ise müdür, şef ya da iş yaptığınız şirketin yetkilisi ihbarda bulunursa!.. Başka türlü çıkması mümkün değil!..

Belediye başkanları belki de en fazla parayı yatırım için değil de, kendilerinin reklam ve tanıtımı için harcarlar!.. Çünkü birinci öncelikleri milletvekili olmaktır!..

Sistem şöyle çalışır; kendilerine yakın gazete ve televizyonlarda haberleri, röportajları yayımlanacaktır! Bunun için genelde yıllık anlaşmalar yapılır!

Belediyelerin fatura ya da basın ilan karşılığı ödeyebileceği belirli kalemler vardır. Yasal olması için buna başvurulur.

Bunu yapmak için de bölüm yetkilisi ve muhasebeci tecrübeli olmalıdır ki, ödeme yapılmayacak ve yasak olan bir kalemden ödeme yapılıp, başlarını yakmasın!..

Mesela röportaj için bir ödeme sistemi yoktur. Ne yaparlar; tanıtım veya basım-yayım gibi bir fatura talep edilir ve oradan çıkış yapılır!..

Yapılan iş ne olursa olsun her işte mutlaka bir boşluk bulunarak, çıkışlar yapıldığı için denetlemelerde sorun çıkmaz!

Fatura edilemeyecek bir durumla karşılaşıldığı zaman da örnek; bir firma bulunur; mesela ‘kalem’ diyelim… O firma yetkilisiyle görüşülüp “yüz bin kalem yaptırma” fiyatı üzerinden anlaşılır. KDV’si filan ödenecek şekilde ayarlanır fakat “bin adet kalem” yaptırılır! Aradaki farkla da fatura edilemeyecek ürünün parası ödenir. Denetlemede hiç kimse “siz yüz bin kalem yaptırmışsınız, nerede bu kalem” demez. Muhasebenizde fatura ile birlikte bir de numune olması yeterlidir!..

İhalelerde ise sistem böyle çalışmaz!.. Karşılıklı anlaşmalar gereği komisyon/rüşvet, nakit ya da çek, elden ödendiğinden fatura ihtiyacı olmaz!..

Bunlara rağmen bazen küçük illerde ve ilçelerde yolsuzluklar ortaya çıkmıyor değil… Bunun sebebi de ya muhasebecinin işi bilmediği halde “ben biliyorum” havasında olmasından ya da başkanın hızlı bir şekilde “parayı vurma” isteğinden dolayı olay patlar ve cezaevine giderler!..

Belediyeler bazı harcamaları da yapmak zorunda kalıyorlar…

Genel başkanın o şehri ziyaret etmesi, miting yapması, milletvekili çalışmaları, dışarıdan gelen partilelere harcanacak paralar için de, formül buluyorlar!

Bunlar ve bazı giderler, ihale verilen ya da verilecekmiş gibi yapılan iş insanları tarafından gönüllü olarak (Kazın geleceği yerden tavuk esirgenmez mantığıyla) karşılanır!..

Formül buldukları için bazen “milletvekili adayının partililere verdiği yemeğin ücretini belediye karşıladı” diye haber oluyorlar ama haklarında yasal bir işlem yapılamıyor çünkü usulüne uygun yapılmış!..

Bir de belediye başkanları ve yardımcılarını çaresiz bırakan durum vardır!..

Bir örnekle açıklayalım…

Gümrük komisyoncusu arkadaşım vardı… 2000’li yıllar… Sürekli gümrüklere rüşvet vermekten şikayet eder ve Erenköy, Halkalı gümrüklerinde rüşvetsiz yapılmadığını anlatırdı; “giden her komisyoncu, elinde bulunan dosyayı memura verirken, içine para koyuyormuş!.. Hatta her memur, parayı kasaya atar ve müdürler de dahil, akşam olunca hepsi bölüşür” derdi!..

Çalışmadığım bir gün ben de onunla Halkalı gümrüğüne gittim… “Hangi malı gönderiyor veya alıyorsan birinin dosyasını ver ve gideceğim memuru göster” dedim.

Dosya verdiğiniz yer yüksek, memurun masası geride ve aşağıda… Verdim dosyayı, açtı; bana baktı. Para yok!.. Ben de ona baktım… Biraz durakladı ve yazdı, kaşeledi, uzattı!..

Memurlar rüşvet alıyor ama dosyanın içine para koyan gümrük komisyoncuları biraz da onları yönlendiriyor gibi!..

Belediyelerde de böyle bir durum var!..

İhale alan ya da alacak olan veya belediyeye işi düşmüş ve işini halledememiş zengin kişiler, başkanla görüşmeye giderken ya da öncesi öyle hediyeler gönderiyorlar ki, başkan ve yardımcılarını adeta almaya zorluyorlar!..

Özellikle ihale peşinde koşanlar, sizin bir yıllık kazancınıza denk gelecek bir şeyi, hediye olarak verebiliyorlar!..

Onlar için bunun hiç önemi yok çünkü tek amaçları ölünceye kadar para kazanmak ve bunun için gerekirse partiye üye olabiliyorlar!

Başkan seçimi kaybederse, yeni gelecek başkanla da aynı ilişkiyi sürdürüyorlar!..

Bütün bunlar yaşanırken partili-partisiz, bırakın birkaç dönemi tek dönem belediye başkanlığı yapmış kişilere bakın; içlerinde bir tane ekonomisi bozuk olanı göremezsiniz!

O tek dönemden sonra ömür boyu çalışmadan hayatını sürdürenler var!..

Belediyelerin tamamına operasyon yapsanız da bu durumu önleyemezsiniz!..

Ama operasyon yapılacaksa, parti gözetmeksizin şüpheli her belediyeye yapılmalıdır!

Son günlerde CHP’li belediyelere yapılan operasyonların birçoğunun nedeni, kendi personeli, partilileri ve iş verdikleri firma yetkilileridir!..

İhbar ediyorlar, sonrası çorap söküğü gibi geliyor!

Ekrem İmamoğlu, ihbarcı ve itirafçılarıyla Tunç Soyer olayı bunun örneğidir!..

Ajansların geçtiği haberlere göre İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne düzenlenen yolsuzluk operasyonuyla ilgili gözaltına alınan eski başkan Tunç Soyer ve yönetimini şikayet eden kişinin mevcut belediye başkanı Cemil Tugay olduğu belirtildi!

Soyer’in tutuklandığı dakikalarda ekrana yansıyan görüntülerde telefonla konuşan eşi, karşıdakine bir şeyler anlatarak Cemil Tugay’a beddua, hakaret ve küfür yağdırıyordu!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

 

 

...