Bilişsel davranış

Bilişsel davranış

BİLİŞSEL DAVRANIŞ

İnsanları rahatsız eden ‘şeyler’ değil onlara verdikleri manalar, ifadelerdir. Sizin kabullendiğiniz başkalarınca kabullenilemeyebilinir elbet; saygı duymamız gerekir.

İyi bir empatist olabilmenin yolu, kendini evveliyatında kabullenebilmeyi öğrenilmesidir. Bilişsel terapinin öncülerinden Epiktetos der ki; “mutluluk ve özgürlükte neyi kontrol edip neyi edemeyeceği” bizde değildir. Fiziksel ruhsal olarak her birimiz farklı olduğumuzdan ne şekilde tepkimelerle karşılaşacağımızı her zaman bilemeyiz.

Bilmeliyizdir ki; “danışan kadar semptom, terapist kadar da kuram vardır.” Otomatik düşüncelerden arınarak kendini geliştirebilen insanlarda daha çok hayata bağlanma ve pozitif yönden iyi gelenleri keşfetme arzusu yoğundur.

Kişinin tüm ilişkilerini kabul eden terapötik ilişkiyi daha iyi yorumlamalı ve tanımlayabilmeliyizdir. Sık sık kendimizi tanımamıza yardımcı olacak psikolojik eserler okuyarak bilgilenmeliyiz.

İnsanın karakterize şekillenmesinde çocukluk deneyimleri, trawmalar, aile geçmişi olumlu-olumsuz deneyimler, eğitim, sosyal, iş hayatında deneyimleri değişkenlik gösterir.

Düşüncelerin gerçekçi şekilde yeniden değerlendirilip değiştirilmesi, davranışlarda ve duygularda daha yararlı hale gelmesine yol açar. Ve bu terapi ekoluna göre duygularımızı, düşüncelerimizi dış etkenler değiştirmez. İnsanın yaşam koşullarının da verdiği zorluklar gözle ve bedensel iletişimde rol oynayacaktır.

İnsan yetiştirmenin zorluğundan zamane ne kadar çekinsense de evrensel üreme iç güdüsüyle hareket ederek yaşamındaki hedefleri ona göre tayin edebilmekteyizdir. Bilinçli olarak ne kadar anılsa da az evvel bahsettiğimiz gibi her yaşanılanlarda kararlar bize bağlı olamayabiliyor veya zaruri iş değişikliğiyle mekan değiştirmede yaşanılan zorluklar gibi…

Öncelik sırasına göre konumlanmış kararlarımızda sürpriz gelişmelere hazır mıyız?.. Kendimizi ruhsal ve parasal açıdan daima teyakkuzda bulundurarak o an geldiğinde neleri yapıp yapmayacağımızın özgün kararlarını alabilmeyi öğrenmeliyizdir.

Keşke…” demeden hayatımızı en az zararla idame etmeyi bizler kendimizde görebilmeliyiz. Gereksinimlerimiz ve beğendiklerimizin bizlere sağladığı olanakların en üst seviyede olmasını sağlayabilmeliyiz.

Önceliğimiz bizim ruhsal sağlığımızdır. Kendimiz pozitif enerjiyle dolu düşünebilirsek çevremizden daha fazla istifade edebiliriz.

Bilişsel gelişimimizde gösterilen çaba elbet zamane geri dönecektir. Koşulsuz sevgi ve saygı, yükselecek olan içimizdeki yapının en güçlü temel taşıdır. Gün gelip geçmişte yaşanılanların gelecekte kazanılmış hakları sahiplenmemizde çok büyük katkısı olacaktır.

Akılcı, güçlü ve duygulu bireylere toplumca kavuşabilmemiz yine toplumsal duygu ve düşüncelerle hareketle olacaktır.

Birbirlerini seven, sayan, empati kurabilen insanlar daha fazla gelecek problemlere dayanıklıdırlar. İnsanlarımızın kendini sevmesini öğreterek bilişsel davranışı aşılamalıyızdır. Kişilik kazanma amacına yönelik dersler, arttırılarak verilmelidir.

Bir başkasına saygısı olmayanların sonu elbet hüsran olacaktır.

.

Volkan Yaşar Berber, dikGAZETE.com

...