Golan tepeleri hamlesi hangi stratejik planlamaları hedefine oturtmuştur

İsrail devletinin kurulmasına sıcak bakmayan ABD’ye çelme takıp, İsrail’in kurulmasının önünü açan ülkeler İngiltere ve Rusya mıdır” diye sormadan edemiyor insan.

İsrail, aldığı siyasi ve ekonomik destekler ile birlikte dünya üzerinde etkin bir güç olarak lanse ediliyor olsa da, bölgede nüfus sayısı olarak küçük ve açmazları olan bir ülke midir? Eğer öyle ise bu açmazlar nelerdir? 

Eskilerin de dediği gibi; ‘’Borç alıyorsan emir almaya da hazır olacaksın’’ kavramı İsrail için de geçerli değil midir!..

ABD, İsrail’e her yıl milyarlarca dolar maddi yardım yapıyor. Alınan bunca yardıma karşılık hangi tavizleri vermek zorundadır israil? Hiç düşündük mü!

Yoksa İsrail, köşeye sıkıştırılmış ve bölge ülkelerinin baskılarından kaynaklı olarak almak zorunda bırakıldığı destekler karşısında tutsak bir durumunda mıdır?

Öyle ya; çevre ülkeler ile dayanışma ve barış ilişkileri geliştirse bir türlü, çatışma üzerine politikalar geliştirse başka bir türlü… Birinci şıkta destek aldığı batı tarafından yok edilme ihtimali var. İkinci şıkta ise bölge ülkeleri huzur vermiyor. Her ikisi de İsrail için sıkıntılı bir durumdur.

İsrail bu denklemi nasıl oluyor da kendi lehine koruyabiliyor” sorusunun da araştırılması gerçekten elzemdir.

Çeşitli çevrelerden ortaya çıkan bilgilere göre İsrail, global şirketlere sahip finans kuruluşlarında çok etkin durumdadır.

Bu global şirketler mi İsrail'i yönetiyor? Yoksa İsrail mi global şirketler üzerinde etkilidir?

Şayet İsrail, global şirketler üzerinde çok etkin bir pozisyonda ise, neden İsrail’e her yıl milyarlarca dolar yardım yapılmaktadır?

Günümüz dünyasında bazı özel şirketlerin devletler üstü etki gücüne sahip olduklarını ve bu şirketlerin kontrol ettikleri sermayenin siyaset ve ekonomi üzerindeki etkisi de değerlendirilirse ulaşılacak sonuç, İsrail’in etki altında ve yönlendirildiği kanaati güçlenmektedir.

Bununla birlikte, global finans merkezleri ve şirketlerin İsrail’i teslim aldıklarını söylemek yanlış olmayacaktır.

Soru;

Bölgede İsrail ile yaşanan gerginlikler, dini sebeplere mi, politik sebeplere mi, ekonomik sebeplere mi dayanmaktadır?

Aslında, komedyen Cem Yılmaz’ın Stand Up’ında dediği gibi; 

Everything little little, right in the middle”, “Ortaya hepsinden biraz yap’’ bu da işin Türkçesi işte… Durum neyi gerektiriyorsa kullanılan argüman da ona göre geliştiriliyor anlayacağınız.

Herşey Para, petrol ve doğalgaz (petro-dolar) ticareti üzerine inşaa edilmek zorunda. Kimi zaman farklı açılardan sebep ve gerekçeler üretilse de işin özünde bu gerçek yatmaktadır.

Merkezdeki çemberin ilk halkası petrol-dolar eksenini oluşturmakta, çünkü ticaretin döngüsünü sağlayan finans bu denklemden doğmaktadır. 

Bir dış çemberde ise petrol-dolar ticaretinden doğan nakit akışının devamı niteliğindeki gıda, otomotiv, sağlık, teknoloji  ve diğer ürünlerin ticaretinin yapıldığı sektörler yer almaktadır.

Aslında kıran kırana mücadelenin yaşandığı sektör, petrol-dolar sektörüdür. Çünkü hareketi sağlayan enerjinin hammaddesi bu sektör üzerinden gerçekleşmektedir.

İsrail, gerçekten anlatıldığı gibi korkulması gereken “ÖCÜ” bir devlet midir? Yoksa bölgede emelleri olan devletlerin ve dahi finans şirketlerinin sıçrama tahtası olarak kullandığı bir “ada” pozisyonunda mıdır?

Kimdir bu devletler veya hangi finans kuruluşlarıdır ki bu şekilde bir planlama yaparak İsrail’in bölgede sürekli olarak şimşekleri üzerine çekmesi ile birlikte kendilerini gizleyebilmektedirler?

Yoksa israil, kasten seçilerek kurulmuş ve stratejik planlamalara kurban edilmiş bir devlet midir?

Tevrat’ın anlatımına göre; “Mehdi-Mesih gelmeden İsrail devleti kurulamaz…” Yoksa “Mehdi-Mesih” geldi de haberimiz mi olmadı!

ExxonMobil (ABD), PetroChina(Çin), Chevron (ABD), Total (Fransa), Sinopec (Çin), Royal Dutch Shell (Hollanda),  Gazprom (Rusya), Rosneft (Rusya), Reliance Industries( Hindistan), LukOil (Rusya), British Petroleum (BP), Eni (İtalya), OMV(Avusturya), Saudi Aramco (Suudi-Canada) ve daha niceleri…

Bu dev şirketler dünyaya yön verirken, İsraile mi yön tayin edemeyeceklerdir!..

İsrail kimlerin etkisi altına alınmış durumdadır?

“Golan Tepeleri’nde çok zengin doğalgaz ve petrol rezervleri bulundu da, ondan dolayı mı Amerikan başkanı Trump, Golan Tepeleri’ni İsrail’e hediye etti?” diye düşünmeden edemiyor insan.

Golan Tepeleri zaten yıllardır İsrail’in kontrolü altında değil midir? Ne oldu da bir anda Amerikan başkanı “D. Trump”, Golan Tepeleri için düğmeye bastı!

Belki de Golan Tepeleri’ndeki petrol ve doğalgazın çıkartılma vakti gelmiştir. Öyleyse bu hamle, tüm denklemleri etkiler niteliktedir. 

Çünkü, PYD ile birlikte Doğu Akdeniz’e açılması planlanan koridorun, Golan Tepeleri’nde bulunması yüksek ihtimal olan petrol-doğalgaz rezervleri sayesinde yön değiştirmesi, yeni askeri ve ekonomik stratejilerin kurgulanmasını da tetikleyecektir.

Ek bilgi olarak söylemeliyim;

Doğalgaz ve petrolün alt katmanlardaki basıncından kaynaklı mıdır bilemem ama birebir şahit olduğum tüm petrol sondaj (kazı-arama) alanları, hep yükseltilerin (tepeler ve dağlık bölgelerin) bulunduğu lokasyonlardadır.

Öyle ya; her askeri ve ekonomik denklem, petrol ve doğalgaz ticareti ve güvenliği üzerine kurulmuyor mu!

Golan Tepeleri hamlesi, hangi stratejik planlamaları hedefine oturtmuştur!..

Sorular sıra sıra… Sağlıcakla kalın…

.

Ali Karani, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @KARANIAli , @dikgazete

...