HDP, “Devletçi ve Milli Çizgi”ye CHP’nin atacağı adımlarla çekilecek!

- CHP’nin “Devletçi ve Milli Kodlar” ile atacağı adımlar, HDP ile birlikte tabanını da şiddetten kurtarıp “Devletçi ve Milli Çizgi”ye çekecektir…

:

2019 yerel seçim sonuçlarının etkileri ve tartışmaları hala tüm hızıyla devam ederken, aslında her kesimin gönlünde yatan beklenti karşısında, “Devletçi ve Milli Şuur”un toplumun her kesiminde uyandırılması ve tüm ulusa sirayet ettirilmesi olmalıdır.

Bunun için hep birlikte el ele vererek gayret etmek ulusun topyekün görevidir.

Tüm siyasi partiler ve kurumlar devletin birer uzvu ve parçasıdır diyerek bakmalı ve toplumun her kesiminin de bu şekilde kabul görmesini sağlamak gerekmektedir.

Globalleşen dünyadaki ilişkiler konsepti artık DÜŞMAN-SAVAŞ konseptinden çıkartılmış ve RAKİP-MÜCADELE konseptine geçiş yaparken, bizlerin bu geçişi ıskalamamız, ülkemizin ilerleme ve gelişme  kaydetmesine destek olmayacaktır.

DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR…

Bununla birikte denmeli ki;

Artık ülke içinde düşman-savaş algıları üzerinden davranış ve ilişkiler şekline devam etmek yerine, rakip-mücadele algıları üzerinden yeni davranış modellerini benimsemek, acil ihtiyacımız olan toplumsal kaynaşma gereği elzem olmuştur.

Yeni ilişkiler biçiminin kodları yazılırken, devletin milli ve birleştirici karakterine vurgu yaparak zihinlerde yeni anlayış ve algı kodlarının da yerleşmesinin önü açılmalıdır.

Böylelikle kaynaşma ve birliktelik başarılacak ve ayrışarak zayıf düşürülmenin önü alınmış olacaktır.

Zihinsel dönüşümler elbette zorlayıcı ve sert kararların alınmasını gerektirmektedir. Kişiler, ne de olsa kalıplaşmış davranışlarından kolay kolay vaz geçemiyor maalesef.

Ya bunu başarır hep birlikte oluruz, ya da ayrışarak çatışır ve tüm enerjimizi kendi içimizde yok ederiz.

Yapımı ve inşaası başarılmış her şey, bu ülkenin birer değeridir. Lakin inşa edilmiş değerler ile yaşanılan bir takım olumsuz davranışların sebebini, devletin rotasından ayrılmak ve sapmak olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Devletin rotasından ayrılan ve sapan yapıların ve dahi kurumların, yok edilmesi değil, dönüştürülerek doğru rotaya getirilmeleri daha kazançlı yol olarak görülmelidir. 

Çünkü var olanı yıkmak ve başkasını yeniden yapmak iki kat  yatırım ve zaman gerektirir.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin de çeşitli çevreler tarafından eleştirilere maruz kalması, kimilerine göre haklı gerekçeler barındırırken, kimilerine göre ise bu gerekçelerin içinin boş olduğu değerlendirilmektedir.

Kim mükemmeldir ki, CHP’nin mükemmel olması beklenmektedir?

Kim mükemmeldir ki, diğer kurum, kuruluş ve siyasi partilerin mükemmel olmaları beklenilmektedir?

Önemli olan EN VERİMLİ OLMA HALİDİR.

Aslında mükemmeli aramak yerine, kendi eksiklerimizi tamamlaması gereken ve rakip olarak gördüğümüz diğer bir karşı tarafın iyi ve bizleri tamamalayıcı yönlerini bulup almak en doğru olan yöntemdir.

Temel doğru davranışlar üzerinden gidilerek, CHP’nin ve diğer partilerin eksik olarak görülen taraflarının, karşılıklı olarak tamamlanması koşulu ile tüm kesimlerin, ‘Devletin rotasına’ sokulması ve eşgüdümlü şekilde hareket etmelerinin sağlanması, tüm ulusu karşı konulamaz bir dirence kavuşturacaktır.

Kabul edelim veya etmeyelim;

Cumhuriyet Halk Partisi, ‘’Cihan-Şümul devlet’’ Osmanlı’nın devamı olan ve bugün sahibi olduğumuz Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında sorunlarımıza çözümler üreten en eski ve en tecrübeli siyasi partidir.

HDP bile bu ülkenin kanunları gereği resmi kabul gören siyasi bir partisidir.

Bu konu (HDP) ile ilgili, ülkemizin en acil sorunu ise, PKK’nın HDP üzerinde kurmaya çalıştığı hükümranlık çalışmalarıdır. HDP, şiddet ile arasına mesafe koymadığı takdirde tarihin çöplüğüne gitmekten kendisini kurtaramayacaktır.

HDP’nin, siyasi parti olarak etkisi ve gücü kendisini bu şiddet sarmalından kurtarmaya yetmemektedir. 

Bundan dolayı da, Tüm risklerine rağmen AK Parti, bu süreci başlatmış ve süreç çeşitli akametlere uğrayarak HDP’nin Türkiye’ye kazandırılması gerçekleşememiştir.

Şayet Cumhuriyet Halk Partisi, PKK’nın HDP üzerinde hükümranlık kurarak etkisi altına almasını engelleyebilecek ise ki bu çok ciddi bir sınavdır, bırakın da Türkiye’nin en eski ve en tecrübeli siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi bu sorunu çözsün ve aynı zamanda kendi rüştünü de ıspat etsin.

Milliyetçi Hareket Partisi, şayet CHP doğru kodlar üzerinden hareket eder ve doğru adımları da atar ise MHP,  CHP’ye pasif de olsa desteğini “Devletçi” geleneğinden dolayı sunmak durumundadır.

Kadim Devletin rotasına uygun ve eşgüdümlü davranmayanlar ister istemez savrulmalar yaşayarak yok olmak durumunda kalırlar.

ABD bile dünya genelinde gittiği her coğrafyada kur(a)madığı sistemlerden dolayı şiddete başvurmak zorunda kalmıştır.

ABD’nin global ölçekte şiddete başvurması, kendisinin dünyadan ayrışmasını ve izole edilmesini de tetiklediğini görebilmek için başka nelerin yaşanması gerekmektedir ki?

Bu gün her kim şiddet üzerinden kendisini dayatır ve kabul ettirmeye çalışır ise dışlanacağını ve yalnız kalacağını bilmeli ve görmelidir.

.

Ali Karani, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @KARANIAli , @dikgazete

...