J. Fr. Michaud: Haçlı Seferi: Histoire des Croisades

J. Fr. Michaud: Haçlı Seferi: Histoire des Croisades

J. Fr. Michaud: Haçlı Seferi: Histoire des Croisades

Öz

Joseph François Michaud’ya ait 1841’de yayınlanan Histoire des Croisades adlı eserin tenkitli özeti, 1865’de Emrü’l-Acîb fi Tarihi Ehli’s-Salib adıyla eski harflerle Türkçe, 2011’de de Güray Kırpık tarafından Haçlı Seferlerinin İlginç Olayları adıyla yeni harflerle yayınlanmıştır. Bu makalenin amacı, söz konusu kitaptaki Göller Bölgesi’yle ilgili hatalara açıklık getirmektir. Zira Göller Bölgesi’nin tarihî coğrafyası yanlış bilindiği için olacak Haçlılar, Seyitgazi, Afyonkarahisar, Şuhut, Kemer Boğazı, Yalvaç yerine; Seyitgazi, Bayat, Bolvadin, Çay, Akşehir ve Konya gibi yanlış yürütülmüş; tarihî bölgeler de yanlış yerleştirilmişlerdir.

Açar Kelimeler: Joseph François Michaud, Historie des Crusades, Güray Kırpık, Haçlı Seferlerinin İlginç Olayları, Burnt Phrygia, Yanık Firikya, Burning Phrygia, Sauria, Meander, Caister, Halys, Antiόchette, Küçük Antakya, Yalvaç, Küçük Firikya

Giriş

Yaklaşık 15 yıldır Eğirdir Gölü’nün, Hoyran ve Eğirdir adlarında iki ayrı göl olduğunu, iki göl arasında 15 km boyunda bir kara ile suları Hoyran’dan Eğirdir’e veya kuzeyden güneye doğru akan, ağzı kaynağına yakın veya seyri kısa, Kaystros, Menderes, Halys ve daha birçok adı kaydedilen derin bir ırmak bulunduğunu iddia ediyorum. Herodotos’un zikrettiği Kıral Yolu, bu ırmağı, Kemer Boğazı’nda Zompos, Kibotos, Pontogefyra ve Yenice Köyü Köprüsü gibi birçok adı bulunan bir köprüden geçmekteydi. Ayrıca bu ırmak, Doğu ile Batı, Şarkla Garp, Suriye ile Yunanistan, Asya ile Avrupa ve Arzava ile Akhalar arasındaki huduttu. Kıral Yolu’nu İstanbul’a bağlayan Askerî Yol, bu ırmağı batıya atladıktan sonra Bozdurmuşbeli, Kali [Kalamos] çayı, Şuhut, Afyonkarahisar, Seyitgazi, Eskişehir, Bozüyük, İnegöl, İznik Gölü’nün batı ucu, İzmit Körfezi’ndeki Taşköprü [Kibotos] ve oradan da İstanbul’a gidiyordu. Kudüs Yolu ise, Eskişehir’e kadar aynı olup, devamı Söğüt, İznik, Bahçecik, İzmit ve İstanbul şeklindeydi.

Michaud, tarihî bölgelerin yerleri ve Haçlıların yürüyüş güzergâhı olmak üzere iki türlü hata yapar. Michaud, Haçlıların, Eskişehir’den [Dorylée] sonra geçtikleri yerleri sırayla Yanık Firikya [Phrygie brûlée], Eski Sauria [Isauria Trachea], susuz yerler, [Kara Dağlar], Irmak, [Malabyumas] ve Antiόchette şeklinde verir (1860: 124-126). Albert d’Aix’a ait Kara Dağlar ve Malabyumas adları takdim/tehir olup, böyle yerleştirdim. Hâlbuki Haçlılar, Eskişehir’den sonra Büyük Firikya’nın Seyitgazi, Afyonkarahisar ve Şuhut kentlerini geçerek, Bozdurmuşbeli’ne [Kara Dağlar] gelmişler; burada gecelemişler; susuz ve kavurucu toprakları geride bırakmışlardır. Bu bölge, Temmuz ayında kurak olur. Su kaynakları, bağ-bahçe sulamak için tutulduğundan dereler kurur. Yerli halk bile susuzluk çeker. Ayrıca 50-60 bin mevcutlu Haçlıya su dayanmaz. Buradan sonrası, Yanık Firikya, Mukaddes Firikya, Dağlık Firikya, Anadolu [Asia] eyaleti gibi adları olan ve Uluborlu, Yalvaç ve bazı ilçelerin kapladığı; Bozdurmuş, Sultan, Anamas ve Barla Dağları ile çevrili, Firikya’nın daha küçük parçası, yâni Küçük Firikya’dır. Bazı Haçlı kaynakları bu yere daha küçük anlamında Lesser der. Arundell’in Ulpian’dan naklettiği Anadolu, Anatolikon [Asia] eyaletidir. Lycia [el-Avasi: Lugga: kurtların yeri] sancağı, Thrakesia [Trachea] teması; Thrakesia Küçük Firikya; Küçük Firikya, Anadolu eyaleti içindedir. Niketas, 1148 yılı II. Haçlı Seferinde Türk-Bizans sınırı olan ırmağın şarkı için Yukarı Firikya, devamına da Lykaonia ve Pisidia der (1995: 49). Sauria [Suriye] denilen bölge de, Kemer Boğazı’ndaki [keşfedilen] ırmağın şarkıdır. Şimdi bu konuları sırayla başlıklar halinde açıklamaya çalışalım:

Michaud ve mütercimlere ait yanılgılar

Michaud [1767-1839] Haçlıları, Eskişehir’den sonra yanlış olarak Bolvadin, Akşehir, Konya yoluyla yürütür. Böyle bir yol var; ama Haçlılar, Seyitgazi, Afyonkarahisar [Santabaris], Şuhut [Ebraïke], Çobankaya [Augustopolis], Bozdurmuşbeli, Kemer Boğazı ve Yalvaç yoluyla yürümüşlerdi. Güray Kırpık, Michaud’nun, Haçlıların güzergâhını takiple Suriye’ye gittiğini, hatta onu Napolyon’un gönderdiğini söyler, ama yayına hazırladığı kitapta sadece Suriye ve Mısır’a gittiğini belirtmiştir. Michaud, Antiόchette’nin Akşehir olduğunu söyler ve “Ak-Cher ülkesi Haçlı Seferleri zamanında olduğu gibi bugün de hâlâ ormanlarla kaplıdır” diye, sanki Akşehir’i görmüş gibi bir ifade kullanır, ama kanaatimce o, Göller Bölgesi ve Akşehir’i görmemiştir [2011: 126]; biyografisinde de böyle bir bilgi yok [bk. 2011]. Haçlıları, Uluborlu [Amorion], Yalvaç bölgesine çeken şey neydi acaba?

1. Askerî Yol ve Kudüs Yolu’nun Kemer Boğazı’ndan [Kutsal Geçit, Kutsal Irmak, Hieronpotamum] geçmesi.

2. Askerî Yol ve Kudüs Yolu’nu, buraya çeken şey ise, ünlü Kıral Yolu’nun Kemer Boğazı’ndan geçmiş olması.

3. Kıral Yolu’nu buraya çeken şey ise, Pessinus’taki [Kötürnek köyü] Kybele kültü ve kara taş olmalıdır.

4. Kemer Boğazı [Menderes] çevresi, Hıristiyanlar için ikinci bir Filistin’dir (Wittek, 1999: 25). Paul ve Barnabas’ın geldiği; 1.Efes, 2.Laodikya-Eğirdir, 3.Sart-Barla, 4.İzmir-Apameia, 5.Thyateira, 6.Pergamon-Gaziri Adası, 7.Antakya-Yalvaç’tı ve hepsi de Kutsal Firikya’da idi. Anna’nın şehirlerin kıraliçesi dediği Uluborlu idi [bk. Alexiad]. İbnü’l-Esîr, Uluborlu [Ammûriye] için: “Hıristiyanlığın göz bebeğidir, Hıristiyanlar nazarında İstanbul’dan daha şereflidir” der [1986: 6, 418]. Şehirlerin kıraliçesi için İstanbul denir, ama yanlıştır. Zira Attaliates ve Bryennios, İstanbul için “şehirlerin sultanı” derler. Haçlılar, Akşehir değil, bu yolu seçmişlerdi. “İstanbul’dan doğuya giden yolların [Kudüs Yolu] üstündedir denilen Khelidon [Kırlangıç] nehri”, Uluborlu Popa çayıdır (Ramsay, 1960: 216, açık.1). Anna, Haçlıları Ebraïke’ye [Şuhut] uğratmakla bizi tasdik etmiştir [1996: 332].

Eski yazarların Phrygie Brûlée dedikleri yer [1860: 124]

Michaud’nun “Brûlée” [yanmış] dediği bölge, Yanık Firikya [Frygia Kekaumene] denilen yer olup, Uluborlu, Kemer Boğazı, Eğirdir ve Yalvaç bölgesidir. Bu bölge tarihte depremlerle çok sarsıldığı için bu adı almıştır. 1057’de zikredilen Katakalon Kekaumenes Yalvaç bölge komutanı, 1116’daki Mihail Kekaumenes [Yanık]  ise, Yalvaç vali yardımcısı idiler ve Kekaumenes [Yanık] lâkaplarını, yönettikleri bu bölgeden almışlardı. Depremlerle çok sarsılan Apameia [Myrina], Kemer Boğazı’nın 6-7 km güneyi ve Marsyas suyunun Menderes’e döküldüğü yerdeydi. “Brûlée” [yanmış] sıfatı, İngilizceye “brunt” [yanık] yerine, “burning” [yanan] çevirmiştir. “713’de Abbas b. Velid b. Abdülmelik, Antakya el-Muhterika’yı yaktı” (Belâzurî, 2002: 243) denilen Antakya, Yalvaç’tır. Abbas, kenti yakmamıştır; zira kentin olaydan önceki adı, Yanık Antakya [Antakya el-Muhterika] olup, kent bu adı, bölgenin yanık adından almıştır.

Maeander, Kaystros, Kapadokya, Pisidia, Toros Dağları

“Nice [İznik] Sultanı, savunamayacağı ülkeyi harap etmeye girişti. […] Meander ve Caïster kıyıları, Kapadokya, Pisidia, İsauria ve Toros Dağları'na kadar bütün ülke yağmalanmaya bırakıldı ve tamamen harap edildi [2011: 112-113].

Bu bilgi Michaud’nun 1860 neşrinde yoktur. Menderes üzerindeki Antakya [Antiocheia on the Maeander veya Antiokheia ad Maeandrum] Yalvaç hisarıdır. Strabon’un “Antiocus, Antioch kentini inşa ile Menderes kıyısında oturan Magnetleri iskân etti” dediği Menderes, Kemer Boğazı’ndaki ırmak; Antioch Yalvaç’tı ve bu yüzden Antakya, bu Menderes ile Menderes de bu Antakya [Yalvaç] ile anıla gelmiştir. Keşfedilen nehir için “Bu nehrin adını vermek için elimizde yeterli belgeler yoktur” denilir (1860: 125), aslında altta izah ettiğim gibi elimizde belge vardır, ama 1600’lerde coğrafya değiştiği için bilinememiştir. Michaud’nun zikrettiği Meander ve Caïstros, el-Battâl nehrinin diğer iki adıdır; yâni keşfedilen nehirdir (2011: 112, 114). Tarihçi, Büyük ve Küçük Menderes’in, Kudüs Yolunda olmadığını; zikredilen Meander ve Caïstros’un, Kemer Boğazı’ndaki nehir olduğunu anlayamamıştır.

Yalvaç-Eğirdir-Uluborlu bölgesinin Küçük Firikya, Firikya Epiktetus, Firikya Paroire, Firikya Salutaris ve Yanık Firikya gibi adları var. Bölge bir ara Pisid, bir ara Galat işgaline uğramıştır. Bizans, bugün olduğu gibi siyaseten Asya eyaleti merkezini Uluborlu’dan [Amorion] alıp, Şarkîkaraağaç [Mercü’ş-Şahm] ve Firikya Salutaris adını, bazı kentler ekleyerek Galatia Salutaris, merkezini de Pessinus [Kötürnek] yapar. Kilikya valisi Cicero, 84 gün Eğirdir’de [Laodikya] oturdu. Küçük Firikya, Toros Dağları ile çevrilidir. Malabyumas ile Taurokomos aynı olup (Anna, 1996: 227, 298), Kemer Boğazı Geçidi’dir.

Sauria, Isauria ülkesi, Antiόchette, Antiochetta [1860: 125; 2011: 113-114].

Yanan Frygia’dan sonra antik Sauria ülkesine geldiler; burada korkunç susuzluk çektiler; Pisidia'nın kısır vadileri; buradan sonra bir su/nehir keşfettiler; ondan sonra Antiochetta’ya geldiler, bu şehir Pisidia'nın başkentidir ve tarlalar, nehirler ve ormanlarla dolu bir bölgenin ortasındadır [2011: 113, 114]. Frygia’nın verimsiz vadileri, birkaç gün boyunca onların duaları ve yakınmalarıyla yankılandı [1860: 125]. [1860: 124]’de Yanık Firikya’dan sonraki İsauria adı, [2011: 113]’de Sauria verilir.

Michaud ve mütercim yanılmaktadır: 1. Yanan değil, Yanık/Yanmış Frygia. 2. Burası Kemer Boğazı ve Yalvaç bölgesidir; susuz değildir; ırmak [Menderes] buradadır. 3.Bu ırmağın şarkı Suriye [Sauria], garbı Yunanistan’dır. Bu ırmağın şarkı Asia, Truva ve Arzava; garbı ise Avrupa, Akhalar ve Ahhijava kaydedilmiştir. Muhtemelen İsauria adı, Sauria’dan türer. “Yunanlılar, Kapadokyalılar için Suriyeli derler” [Herodotos I, 72 ]. 4. Antiochetta değil, Antiόchette olup, anlamı Küçük Antakya demektir. Zira Yalvaç, Küçük Frygia bölgesindedir; onun için “küçük” sıfatını almıştır. 5. Susuz bölge [2011: 114]’deki gibi Pisidia değil, [1860: 125]’deki gibi Frygia olacak. 6. Temmuz ayında çayların çoğu kurur. Seyitgazi, Afyonkarahisar, Şuhut-Oynağan arasındaki çayların ve Şuhut-Kali çayının kuruduğu ve çok kalabalık Haçlılar için yeterli olmadığı anlaşılıyor [bk. Geniş bilgi için alttaki metin ve Har.1].

“Lycia'daki Laodiceia'da bu yola [Kıral Yolu] çıkan kapıya “Suriye Kapısı” denilmesi şayanı dikkattir” (Ramsay, 1960: 36). Phrygia’nın şehir ve piskoposlukları: Laodiceia, Lakerios, Panasios, Karia, Tantalos kentleri; Kapros, Eleinos, Lykos,   Asopos, Kadmos nehirleri; Salbakos ve Kadmos dağları; Syria geçidi var. Hyelion ve Leimmokheir, Maeander üstünde, köprünün yanında iki köydü. Roma zamanı Antioch, Maeander'den pek uzak değildi; paralarının üstüne bu nehrin ismini kazırdı. Harmala, Louma ve Pentakheir, Maeander vadisinde idiler (Ramsay, 1960: 145). Bu isimlerin açıklaması:

Lycia Eğirdir Bölgesi. Laodiceia Eğirdir. Kıral Yolu: Sardes, Denizli, Dinar, Uluborlu, Kemer Boğazı ve Beyşehir’den geçen yol. Suriye Kapısı, Eğirdir’in Gelendost, Konya ve Kıral Yolu’na açılan kapısıdır. Lakerios [Lesser], daha küçük anlamına Küçük Firikya’nın Gelendost-Yalvaç kısmı, Panasios ise Senirkent kısmıdır. Karia, eski Eğirdir Gölü ile Yalvaç çayı [Kapros] arası. Tantalos, iki göl arasındaki Menderes sahilinde bir köy. Lykos ve Asopos, Marsyas suyu, Kadmos nehri ise Menderes’in diğer adı. Kadmos ve Salbakos dağları, Barla ve Uluborlu dağları. Syria [Suriye] geçidi, Kemer Boğazı ve Yenice Derbendi [Kutsal Geçit]. Hyelion, Barla-Eye burnu; Leimmokheir, Limenopolis, bilâhare Louma. Antioch, Yalvaç; Menderes, Kemer Boğazı’ndaki ırmak; Harmala, Senirkent ovası ayağında; Pentakheir [Pentapolis] ise Senirkent-Uluğbey köyüdür.

Antakya [Antiόchette], Akşehir [Ak-Cher]

“Ordu, Antakya'nın önüne geldi. Bu şehir çayırlar, dereler ve ormanlarla kesilmiş bir bölgenin ortasında yer alıyordu. […] Ak-Cher  [antik Antakya'nın Türkçe adı] Haçlı Seferleri zamanında olduğu gibi bugün de hâlâ ormanlarla kaplıdır” (1860: 126).

İmparator, Müslüman tüccarların mallarını gasp edip kendilerini hapsetti. [Bu olay üzerine] Barbar [Sultan], Menderes kıyısındaki Karia ve Tantalos şehirlerine saldırdı ve oradaki halkı esarete sürükledi. O bölgedeki başka şehirleri de yağmaladı ve sonra Phrygia bölgesindeki Antiocheia’ya karşı yürüdü [1]. Şehirdeki bir düğün eğlencesinin seslerini kedisine karşı askerî hareketin sesleri sanarak şehri kuşatmaktan vazgeçti ve Lampe’ye çekildi [Khoniates, 2004: 655-56; yıl 1196, G. Keyhüsrev].

[1]: Antiocheia [Yalvaç], Orta Menderes bölgesinin ana kalesi idi [bk. Ramsay, Wittek, Vryonis, Belke-Mersich].

Arundell, 1833 yılındaki Yalvaç’ı ziyaretinde, 1097 yılı Haçlıları ve bölge hakkında çok mühim bilgiler verir:

“Ulpian’a göre Antioch’un koloni hakları Jus Italicum [Anavatan’daki Roma vatandaşıyla aynı] idi. Anadolu’da Alexandria Troas ve Parium, Makedonya’nın birçok şehri aynı haklardan istifada etmekteydi. Genel olarak Pisidia Antakyası dense de, Antioch, tam olarak Firikya’da idi; Strabo burasını Pisidia’da değil, Pisidia civarında tasvir etmiştir. […] Şimdiye dek Antioch’un, Akşehir kasabasının yerinde olduğu düşünüldü. D’anville ve ondan sonra gelen tüm coğrafyacıların kanaati böyleydi. […] Eskişehir savaşından sonra Haçlıların tek bir vücut hâlinde yürümüş oldukları bölgede su yokluğundan dolayı, Antioch’a çok yakın gibi görünen bir ırmağa varana dek çok sıkıntı çektikleri söylenir. Bu şehre varınca birçok şef, adamlarıyla birlikte asıl kuvvetten ayrılıp, farklı bir güzergâh takip ettiler; geriye kalanlar ise Konya istikâmetinde ilerlediler” (Arundell, 2013: 48).

Görüldüğü gibi Yalvaç hisarı için, Orta Menderes bölgesinin ana kalesi; Phrygia bölgesindeki Antiocheia denilmiştir. İşte bu metindeki Orta Menderes, şimdi Eğirdir Gölü altında kalan ve Haçlıların keşfettik dedikleri Kemer Boğazı’ndaki ırmaktır.

Antioch için, Arundell’e “Küçük Antakya” anlamına Antiόchette adını da ilâve ediyorum. Akşehir’in eski adı Philemelion idi. Parium, 1113’de Uc Beyi Monolykos’un [Alp Kara] yürüyüşünde geçer; Kemer Boğazı’nın [Firikya Hellespontia] az güneyi ve ırmak [Orta Menderes] kıyısındadır (Anna, 1996: 459). Alexandria Troas da, Kemer Boğazı ile Kötürnek arasındadır. Haçlıların bir kısmı Konya’ya giderken; diğerleri, ya Kıral Yolu’nu takiple Beyşehir, Ankara, Akise, Karaman yoluyla, ya da VII. Louis gibi [1148 Ocak ayı] Beyşehir, İbradı ve Eski Antalya’ya [Side], oradan da deniz yoluyla Süveydiye’ye gitmişlerdir.

5. Danube [Tuna], Heraclea, Halys

Haçlıların çoğu, fethettikleri eyaletlerin, Aleksandır’ın ve Roma ordularının geçtiği yerler olduğunu ve bu bölgelerdeki Yunanların, II. Brennus [öl. MÖ 278] zamanı, İlyria'dan ve Tuna nehrinin kıyılarından çıkıp Bosphorus’u geçerek, Heraclea şehrini yağmalamış ve Halys kıyısında bir koloni kuran Galyalılar’ın soyundan geldiklerini bilmekten uzaktılar” (1860: 126).

Filhakika İskender MÖ 333, Romalı Konsül Manlius Vulso MÖ 189 yılı, Kemer Boğazı ile Beyşehir arasında Haçlılarla aynı yolu kullanmışlardı. MÖ 88’de de VI. Mithridates, aynı yolu tersine yürümüştü. Bazı tarih yazarları, Uluborlu Popa [Papa] çayı için İstros ve Tuna derler. İmparator Valens’in MS 376-378 harplerinde Salice [Söğüt] geçen yer, Popa çayı kıyısında idi; Tuna nehri ise Kemer Boğazı’na yerleşiyordu. Michaud’nun kaydı ışık tuttu: Tuna kıyısından gelenler, Menderes için Tuna demişlerdi. Kemer Boğazı’nın 20 mil şarkındaki Kötürnek köyüne yerleşen Petobroge [Ipotobrogen] için Ramsay, Gal ismi der (1960: 264, 266). Brogen, Galiçyaca kardeş demek.

Kemer Boğazı’ndaki ırmağın bir diğer adı Halys idi. MÖ 547’de Tales’in ordunun sol yanında gördüğü Halys, Kemer Boğazı’ndaki ırmaktı (Herodotos I, 75). Zira Kızılırmak, garptan şarka doğru yürüyen ordunun sağında kalır. Diğer adı Pelagonia olan Heraclea de, Kemer Boğazı’nın şark kıyısına yakındı (Kinnamos, 2001: 96 açık.52) ve bu Heraclea, imparator Heraclius [610-641] ile ilgili değildi. Demek ki Galyalılar, bu bölgede bir koloni kurmuşlardı.

6. Kara Dağlar ve Malabyumas vadisi

“Bu nehre isim verecek belgeler elimizde yok. Aix'li Albert, Hıristiyan ordusunun ilerleyişini anlatırken, Kara Dağlar [Karacadağ, 2011a: 180] adı verilen ve zirvesinde Haçlıların geceyi geçirdiği dağlardan söz eder. Aynı tarihçi, Hıristiyanların kara dağları geçtikten sonra geçtikleri, dar boğazlarla dolu Malabyumas adlı bir vadiden söz eder” (1860: 126; 2011a: 180).

Kara Dağlar denilen yer, bugün için Bozdurmuşbeli’dir. Bundan sonra Kemer Boğazı ve Yenice Derbendi [Tzybritze Kleisoura: Taurokomos] gelir ki, “dar boğazlarla dolu Malabyumas adlı vadi” kesin olarak Kemer Boğazı ve Yenice Derbendi’dir. Burada Malabyumas’a benzer Malatyalı ve Melanoudion adlı iki yer var. Malabyumas, “Malatyalı [Malaty] geçidi/vadisi” veya Yenice Derbendi ve Marsyas suyu kıyısındaki Melanoudion adlarının bozuk hâli olabilir. Malatyalı, yörede 30 yıl gazâ eden; Boğaz’a “Malatyalı”; Boğaz’daki nehre “el-Battâl”, ovaya “Merc-ü Hüseyin” adının verilmesine sebep olan ve 740’da Çay-Çayıryazı köyünde şehit düşen Battâl Gâzîdir. Antakyalı Battâl, Malatyalı sanılmış veya Malatyalı Battâl’la karıştırılmıştır. Yenice Derbendi yanında Pegai [Pygela, Phygela], Thyateira [Pelopeia, Semiramis, Arkadiopolis], Agamemnon kaynakları gibi isimler var. Malabyumas, Taurokomos [Toros geçidi] gibi, Malaty+komos’tan türetilmiş Malatyalı geçidi anlamında olabilir [bk. Anna, 1996: 227, açık.5].

Sonuç

Görüldüğü gibi Michaud, Haçlıları, Akşehir’den geçirmiş; Yanık Firikya, Sauria, Pisidia bölgeleri ve Antiόchette konularında yanılmıştır. Michaud’yu yeni harflerle yayınlayan Güray Kırpık da bu hususa bir açıklama getirmemiştir. Michaud, yine de bu eseriyle birçok meselenin çözümüne katkı vermiştir. Bundan böyle Yalvaç hisarı için Pisidia Antiocheia değil, Firikya Antakyası denilmesini TC Kültür ve Turizm Bakanlığından rica ediyoruz. Pisidia Antiocheia adlandırmasının devamı hâlini, bir umursamazlık ve kötü niyet ifadesi göreceğiz. Zira, Hıristiyanlar, birisini Pisidia metropoliti tayin etmişler ve bu kişi, bölgede Hıristiyan varmış gibi Yalvaç’ı ziyaret eder olmuştur.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Kaynaklar ve Tetkik Eserler

Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çev. Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.

Arundell, F. V. J. (Eylül 2013): Anadolu’da Keşifler, Çev. Atabay Topbaş, Yay. Haz. R. Topraklı, Sistem Ofset-Ankara.

el-Belâzurî (2002): Fütûhu’l- Büldân, Çev. Mustafa Fayda, T. C. Kültür Bakanlığı- Ankara.

İbnü’l-Esîr (1986): El-Kâmil Fî’t Târîh Tercümesi, Çev. Ahmet Ağırakça, Türkiyat Matbaacılık-İstanbul.

Khoniates, Niketas (1995): Historia, Çev. Fikret Işıltan, Türk Tarih Kurumu-Ankara.

Khoniates, Niketas (2004): Niketas Khoniates’in Historiası […] [1195-1206], Çev. Işın Demirkent, Dünya Yayıncılık-İstanbul.

Michaud, J. Fr. (1860): Histoire des Croisades, Ed. Furne, Dezobry, Magdeleine vd. Yeni Baskı, Cilt 1, Paris.

Michaud, J. Fr. (1911): The History of the Crusades, Çev. W. Robson, WM. Hamilton’un ekleriyle yeni baskı, C.1, New York.

Michaud, J. Fr. (1911a): Haçlı Seferlerinin İlginç Olayları, Haz. Güray Kırpık, Lotus Yayınevi, İskitler-Ankara.

Ramsay, W. M. (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çev. Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.

Vittek, Pol (Wittek, Paul) (1999): Menteşe Beyliği, Çev. O. Şaik Gökyay, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu, Ankara.

Har.1: Coğrafî Değişim ve Kıral Yolu ve diğer tarihî yollar görülmektedir.

.

...