- 22-06-2025 01:12
- 785

-Süyün Bike’nin Kazan'dan sürgün edilişi. (Çizer: Firinat Halikov)
KAZAN EFSANESİ SÜYÜN BİKE
VE GİRAYLAR:
Kırım Hanlığı ve Kazan Hanlığı Altın Orda Devleti’nin dağılmasından sonra oluşan devletlerdir. En uzun süre yaşayan Kırım Hanlığı olup var olduğu dönem boyunca Kazan Hanlığı ile ilişkiler kurmuştur.
Kazan ile Kırım arasındaki ilişkilerin başlangıcını teşkil eden bir evlilik olmuştur. Bu evlilik Kırım Hanı Mengli Giray ile Kazan hanları Halil ve İbrahim’in dul eşi Nur Sultan Bike arasında gerçekleşmişti. Nur Sultan Bike, Mangıt boyunun lideri olan Temir Bey’in kızı idi. O, XV. yüzyılın 70’li ve 90’lı yılları arasında Uluğ Orda’nın idaresinde etkin bir rol oynuyordu. Bu evlilik sayesinde Mengli Giray Han onunla ilişkilerini düzeltme imkânı buldu.[1] Ayrıca, Nur Sultan Bike’nin ikinci kocası İbrahim Han’dan olan Muhammed Emin ve Abdüllatif adında iki oğlu vardı ki bu ikisi de Kazan tahtına oturacaktı.
Kırım Hanlığı ile Kazan Hanlığı arasındaki ilişkiler 1486 yılında başlayıp 1552 yılına kadar devam etti. Bu süre içerisinde yaklaşık 30 yıl Kırım, Kazan Hanlığı üzerinde hâkimiyet kurdu. 1521 ile 1551 yılları arasında Kazan Hanlığı Giray Hanedanı’na mensup üç han tarafından (Sahib Giray 1521-1524, Safa Giray 1524- 1531/1535-1546/1546-1549, Ötemiş Giray 1549-1551) idare edildi. Kazan Hanlığı üzerindeki Kırım hâkimiyeti 1552 yılında sonra erdi. Kırım hanları bunu uzun süre kabul etmediler ve Moskova ile mücadeleye giriştiler. Ancak Kırım hanları bu mücadelede başarılı olamadılar ve 1594 yılında Kazan Hanlığı üzerindeki Moskova hâkimiyetini tanımak zorunda kaldılar.[2]
Sahib Giray’ın Kazan tahtına geçmesi, Moskova tarafından Kazan Hanlığı’na atanan Can Ali’den halkın memnun olmamasından kaynaklanıyordu. Bu etkenler Kazanlıları yeni bir han arayışına sevk etti. Yeni hanlarını bulmak maksadıyla da Kırım’a gizlice bir elçilik heyeti gönderdiler ve Mengli Giray Han’ın oğlu Sahib Giray’ın Kazan’a han olarak gönderilmesini talep ettiler.[3] Mehmed Giray Han’ın 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’a gönderdiği mektupta belirttiğine göre bu meseleyi görüşmek üzere Kırım’a gelen Kazan elçilik heyeti 15 kişiden oluşmaktaydı.[4] Yapılan bu görüşmeler Kazan Hanlığı’nda meydana gelen bir devrim ile sona erdi. Sahib Giray Han yanında bulunan 300 kişilik bir birlik ile Kazan’a hareket etti ve 1521 senesinin Nisan ayında Kazan’a ulaşarak idareyi eline aldı.[5] Bu dönem Moskova’ya karşı iki Hanlığın başarılı olmasını sağladı. Hatta bu dönemde diğer iki Hanlık da kısa süre Giray yönetimine girdi.
Ancak, Kırım’da baş gösteren kargaşa Sahip Giray’ın Kazan tahtına yeğeni Safa Giray’ı bırakarak Kırım’a gitmesine neden oldu. Safa Giray bu esnada 13 yaşında idi. Kırım Hanlığı’nın mevcut durumu Moskova ile Kazan arasındaki ilişkileri de etkilemekteydi. Moskova, Kırım Hanlığı’nın herhangi bir tehdit oluşturmaması nedeniyle Kazan üzerine rahatça hareket etme imkânı buluyordu. 10 Temmuz 1530 tarihinde Moskova birlikleri yeniden Kazan surları önüne geldiler. Kaynaklara göre yapılan savaşta Moskova birlikleri üstün geldi.[6] Kazan elçilik heyeti Moskova’ya giderek barış görüşmelerine başladı ve Safa Giray’ın, III. Vasiliy’in “oğlu ve kardeşi” olduğunu belirten bir antlaşma yapıldı. Ancak Safa Giray Han bu antlaşmayı kabul etmedi.[7] Safa Giray Han’ın aksine Moskova’da bulunan Kazanlı beyler III. Vasiliy ile anlaşmaktan yanaydılar. Zira hanlığın idaresinde Kırımlı ve Nogayların söz sahibi olmalarından hoşnut değillerdi.[8] Bunun üzerine beyler, Safa Giray’ı tahttan indirip yerine Şah Ali’nin han olmasını teklif ettiler. J. Pelenski’nin belirttiğine göre bu öneriyi yapanlar Kazan’ın üst tabakasını oluşturan kesimdi. Safa Giray’ın taraftarları ise Kırımlılar ve Nogaylar ile birlikte Kazan halkının alt tabakasından oluşmaktaydı. Kazanlı beyler planlarını başarıyla uyguladılar ve kısa sürede Kazan halkını Gevherşad Bike etrafında toplayıp 1531 yılında Safa Giray’ı tahttan indirdiler. Ancak toplumun her kesimi tarafından nefret edilen Şah Ali yerine onun kardeşi Can Ali’yi han olarak kabul ettiler. Safa Giray Han ise Kazan tahtından uzaklaştırıldıktan sonra Kırım’a gitti.[9]
Bundan sonrası Sahip Giray’ın Kanuni tarafından Kırım tahtına oturtulması, Moskova’da meydana gelen idari boşluk sonucunda Safa Giray’ın yeniden Kazan tahtına davet edilmesi dengeleri bir anda lehe çevirecektir. Safa Giray’ın Kazan’daki ikinci hanlık dönemi 1546 yılının Ocak ayına kadar sürdü. En nihayetinde Safa Giray üçüncü ve son kez han olacaktır (1546-1549). Mart 1549 tarihinde Kazan Hanı Safa Giray öldü. Kazan halkı, Kırımlılar ile birlikte Safa Giray’ın iki yaşındaki oğlu Ötemiş Giray’ı han yaptılar. Ardından ise yeni bir hanın gönderilmesi için Kırım Hanı Sahib Giray’a elçiler gönderdiler. Bu gelişme de Kazanlıların, Giray Hanedanı hâkimiyeti altında kalmak istediklerini gösteriyordu.
Bu noktada asıl konumuza geçebiliriz. Kırım ve Kazan Hanlıklarını yakınlaştıran ikinci ve hüzünlü bir evlilik. Bu evlilik Safa Giray ile Süyün Bike arasında gerçekleşmiştir.
Nogay mirzası Yusuf’un kızı olan Süyün Bike kaderin cilvesi ile üç Kazan hanına ardı arkasına eş olmuştur. Güzelliği dillere destan olan Süyün Bike ayrıca yüksek bir karaktere ve milli şuura da malikti. Babasından aldığı terbiye ve ikinci kocası Safagerey Han’ın tesiri ile Rus düşmanı olarak tanınmıştı.[10] Buna ilaveten ilk eşi olan Can Ali, Rus tesirindeyken Süyün Bike, eşini bundan kurtarmaya çalışmıştır.
Süyün Bike ilk olarak Kasım sülalesinden olan ancak Kazan Hanı olan Can Ali ile evlendi. Esasında Süyün Bike, Can Ali Han’ı hiç sevmemiştir. Süyün Bike’nin Can Ali Han’dan hoşlanmadığı hatta nefret ettiği, dönemin Rus diplomatik belgelerinde de kayıtlıdır.[11] Ayrıca Kazanlılar Süyün Bike’yi sevdikleri kadar eşi Can Ali Han’dan da hiç hoşlanmazlardı. 1531 yılında Kazan Hanı olan Can Ali 1535 yılında düzenlenen bir darbe sonucu tahttan indirildi ve Süyün Bike dul kaldı. Bu darbe Kazan Hanlığı’nda ilk defa gerçekleşen bir olaydı. Ardından aynı yıl Kazan tahtına Kırım hanedanından Safa Giray Han geçti. Bu Safa Giray Han’ın Kazan tahtına ikinci kez geçişiydi.
Kazan tahtına yeniden oturan Safa Giray Han, Nogay mirzalarından Mamay’ın kızıyla evli olmasına rağmen Can Ali’den dul kalan Süyün Bike’yi de nikâhına almak istedi. Safa Giray ile bu Türk-Tatar hatun pek çok yönden birbirine denk idiler. Dolayısıyla Can Ali’den hoşlanmayan Süyün Bike de bu izdivaca herhangi bir itirazda bulunmadı.[12]
Süyün Bike, Safa Girey Han’la çok güzel bir hayat yaşadı ve onun eşleri arasında en sevileni ve en itibarlısı oldu.[13] Safa Giray Han’ın bu evlilik haricinden iki çocuğu olmasına rağmen onlar Kırım’daydılar. Safa Giray Han’ın Süyün Bike ile olan evliliğinden Ötemiş Giray adlı oğlu dünyaya geldi. Bu çocuk Safa Giray Han ölünce çocuk yaşta tahta çıkmıştır.
Safa Giray Han döneminde Moskova, Kazan’ı rahat bırakmadı ve sürekli Kazan’a askeri harekâtlarda bulundu. Ancak bu harekâtlar başarısız girişimler olarak kalmıştır. Ayrıca bu dönemde Kırım Hanı Sahib Giray da Kazan ile müşterek hareket edeceğini beyan etmiştir. Ancak Kazanlılar Safa Giray Han’a karşı içeride bir muhalefet başlattılar. Sebebi açıkça bilinmemekle beraber, bunun Kazan’ın dâhili bünyesinin, bilhassa arazi mülkiyetinin yeni ihtiyaçlara göre tanzim edilmemiş olmasından ileri geldiği anlaşılmaktadır.[14] Ardından Safa Giray Han, Kazan tahtından çekilmek zorunda kaldı ve yerine Rusların desteklediği Kasım sülalesinden Şah Ali geçti. Ancak Şah Ali’nin saltanatı bir ay kadar sürdü; Safa Giray Han tahtını tekrardan aldı. Bu dönemde Rus muhipleri cezalandırıldı. Safa Giray Han ülkede Rus tahakkümünü kırmaya çaba sarf etmiştir. Safa Giray Han 1549 yılında Kazan’daki üçüncü hanlık döneminde, 42 yaşında vefat etmiştir. Safa Giray Han’ın yerine kimin geçeceğinin müzakeresi yapılmıştır. Müzakerelerden sonra Ötemiş (1549-1551) han ilan edilmiş ve henüz çocuk olan hanın yerine, annesi Süyün-Bike memleketin idaresini eline almış idi.[15] Kazanlılar Ötemiş Giray’ın han olduğunu Kırım’a ve Moskova’ya iletilmişti. Rus Çarı IV. İvan, Ötemiş Giray’ın hanlığını Moskova’nın muvafakati olmadığı için tanımadığını ilan etti.[16]
Safa Giray zamanında Kazan Hanlığı’na çok sayıda Kırımlı yerleşmişti ki Han’ın ordusu bile Kırımlılardan oluşuyordu. Süyümbike de hükümeti oluşturduğunda Kırımlıların yardımına başvurarak hükümetin başına Kırımlı komutan olan Kuçek’i getirdi. Kuçek Süyümbike’nin sağ kolu olup, devlet işlerini de üstlenerek Kazan’da birlik ve beraberliği sağlamaya çalıştı.[17]
Kuçek’in çalışmaları ve devlet idaresinde yer alması Kazanlı elitleri rahatsız etmekteydi. Bunlar Süyün Bike’nin Kuçek ile yasak aşk yaşadıkları iddia etmişler ancak bunlar asılsız iftiralardan ibaret kalmıştır. Kısa bir süre sonra da Kazan’da çıkan bir silahlı çatışmada Kuçek ve arkadaşları ele geçirilmiş ve öldürülmüştür. Böylece Kazan Hanlığı büyük bir değerini kaybetmiş oldu. Kuçek’in ölümünden sonra Huday-Kul ile Nur Ali Bey iktidarda etkin oldular. Onlar Ruslarla barış yanlısıydılar.
Kuçek’in ölümünden sonra siyaset rüzgârı Kazan’ın aleyhine esmeye başlamış ve gelişen olaylar neticesinde Kazan ahalisi Moskova’nın soğuk nefesin enselerinde hissetmeye başlamışlardır. Ruslar Kazan’a 30 kilometre mesafedeki bir alan Zeya (Sviyajsk) kalesini inşa ettiler. Böylece Kazan üzerinde daha çok baskı kurabileceklerdi. Başarısız birçok seferden sonra İvan, 16 Mayıs 1551 tarihinde bir ordusunu daha Kazan’a gönderdi. Fakat bu ordu diğerlerine göre başarılı oldu. 18 Mayıs’ta Kazan kuşatıldı. Çuvaş ve Mari halkları çara bağlılıklarını bildirdiler. Kazan Hanlığı, kurulduğu günden beri Ruslar karşısında ilk kez bu kadar aciz duruma düşmüştü.[18]
Kazanlı beyler Rusların askeri müdahalesi ile karşı karşıya kalmak istemeyerek barış anlaşması yapmayı kabul ettiler. Kazanlı beyler ile Çarlık arasında yapılan anlaşmaya göre; Çar, Kazanlıları bağışlayacak, Kazan’daki Rus esirler serbest bırakılacak, Moskova’daki Türk-Tatar esirler ise Şah Ali tahta geçince serbest olacak, Moskova’nın himayesini kabul eden Mari, Mordva, Çuvaşlar ve onların toprakları Moskova mülkü sayılacak, Süyümbike, Ötemiş Girey Han ve taraftarları esir olarak Moskova’ya gönderilecekti.[19] Ayrıca, İdil’in sol yani ova tarafı Kazanlılara tabi kalacak, dağlık tarafı yani Hanlık arazisinin yarısı ise Moskova’ya bırakılacaktı.[20]
İşte burada Tatarların milli sembolü haline gelecen olan Süyün Bike’nin hazin hikayesi başlar. O ve oğlu Ötemiş Giray sanki savaş esiri veya vatan haini imiş gibi tutuklanır ve Ruslara teslim edilir. Süyün Bike’nin Kazan’dan ayrılışı çok acı e hüzünlüdür. O, şehirden ayrılırken merhum eşi Safa Giray’ın kabri başında şu sözleri sarf etmiştir:
“Ey Padişahım, görmüyor musun? Senin sevgili Hatunun ile oğlunu düşmanlar tutsak sıfatıyla alıp götürüyorlar. Niçin sen bizi yeryüzünde bıraktın da kendin yer altına gittin? Bizi Moskova padişahına tutsaklığa veriyorlar. Benim onunla mücadele etmek için gücüm kuvvetim yetmiyor, yardımcım da yoktur. Ey Sultanım, aç bana mezarını, bu kabirde her ikimize de yer bulunsun, genç karını yanına kabul et! Hatununun sabrından, başka dindekiler istifade etmesinler! Kaygılarımı kime devredeyim? Oğlum ise gençtir, babam da uzakta, karşımdaki Kazan ahalisi ise yeminlerini bozdular. Ey Padişahım, sen bana cevap vermiyorsun. Katı gönüllü askerler beni tutup almak için hazır duruyorlar. Şimdiye kadar ben bir kraliçe idim, şimdi ise kaygı dolu fakir bir cariye olacağım. Benim artık ağlayacak halim kalmadı, gözyaşlarım hep aktı bitti, gözlerim kör oldu, sesim kısıldı.”[21]
Süyün Bike’nin bu kabir ziyareti ve vedalaşmasının ardından Kazan Irmağı kenarına vardı. Süyüm-Bike’nin İdil üzerindeki gemiden Kazan şehrine bakarak son hitabının da şöyle olduğu naklediliyor:
“Keder ve kan dolu şehir, sana kaygı ve hasret olsun. Başından tacın düştü; efendi iken köleliğe indin, şöhretin biti, halsiz kaldın ve yere serildin. Nerede senin sultanların ve onların meclis bayramları? Nerede senin hatun ve kızlarının rahat ettiği günler? Şehrin içinde o zaman bal nehirleri akardı, şimdi ise kan su gibi akıyor, nereden bulayım sivri kanatlı, güçlü kuvvetli bir kuşu babama göndermek için?”[22]
Sahile toplanan bütün Kazan halkına, Süyün Bike vedalaşmak için elini sallayınca halk aynı anda ağlamaya başladı. Böylece Knez Obolenskiy başkanlığında tekne Kazan’dan ayrılmıştır. Tekne Moskova’ya 5 Eylül 1551 tarihinde varmıştır.[23]
Oğlu birlikte Moskova’ya götürülen Süyün Bike bir süre sonra IV. İvan yönetiminin zorlaması sonucu, Nogayların muhalefetine rağmen Şah Ali’ye nikâhlandı. Böylece Süyün Bike, Şah Ali’nin kardeşi Can Ali ve Safa Giray Han’dan sonra üçüncü kez bir Kazan hanı ile evlenmiş oldu. Oğlu Ötemiş Giray ise 8 Ocak 1553 tarihinde zorla vaftiz edilerek Hristiyanlaştırıldı. Kendisine Aleksandr ismi verilerek Korkunç İvan’ın sarayında terbiye edilmiştir.[24] Ötemiş Giray, 1566 yılında 20 yaşında ölmüş ve Arhangel Katedrali’nde toprağa verilmiştir.
Süyün Bike ise Çar İvan’ın zorlamasıyla Kazan tahtına oturtulan Şah Ali ile evlenmek mecburiyetinde kalmıştır. Yusuf Mirza kızı Süyün Bike'nin ve torununun yanına gönderilmesi istemişse de Çar İvan, Süyün Bike’nin kendi rızasıyla Şah Ali Han ile evlendiğini belirtmiştir. Süyün Bike hiçbir zaman Şah Ali ile evlenmesinden mutlu olmamıştır. Şah Ali’nin kaba ve özensiz bir insan oluşu bunda etkilidir. Süyün Bike 1557 yılında 38 yaşındayken vefat etmiştir. Süyün Bike’nin nerede ve hangi şekilde öldüğü ve kabrinin yeri de bilinmemektedir.
Rus Çarı IV. İvan (Korkunç) Kazan hanbikesi Süyün Bike hakkında övgü dolu sözle sarf etmiş ve şöyle bir cümle ile hanbikeyi methetmiştir: “Ruh mertliğiyle orduya komuta eden kadın.” Süyün Bike, halkın zihninde güzel, akıllı ve cefakeş biri olarak kalmaktadır çünkü o, halkını kurtarmak için kendisini feda ederek bile bile esir olmuştur. Süyümbike’nin dünyada eşine rastlanmamış bir simge haline gelmesinin nedenlerinden biri belki de tarih boyunca İdil Bulgar Devlet, Altın Orda ve Kazan Hanlığı gibi büyük devletlere sahip olan Tatarların o tarihte kaybettikleri devlet tekrar bağımsız hale getirememelerinden kaynaklanmaktadır.[25]
.
Rıdvan Aras, dikGAZETE.com
-Süyün Bike’nin Kazan'dan sürgün edilişi. (Çizer: Firinat Halikov)
-Safa Giray
-Kazan'ın Ruslar tarafından işgali.
-Sahib Giray
[1] Ali Can Ütebay, Kırım Hanlığı’nın Kazan Hanlığı ile Siyasi Münasebetleri (1441-155’), Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Genel Türk Tarihi Programı, İstanbul, 2017, s. 41, 42.
[2] Ali Can Ütebay, agt, s. V.
[3] Kazanskaya İstoriya, 65; Sigismund von Herberstein, a.g.e., 61; Kırım’ın yerel kaynaklarında da Kazan halkının Mehmed Giray Han’a elçiler göndererek ondan kardeşi Sahib Giray’ı göndermesini istedikleri hakkında bilgi bulunmaktadır. Bkz. Seyyid Mehmed Rıza, Es Seb’üs-Seyyar fi Ahval-i Müluku’t-Tatar, 29-30; Halim Giray, Gülbün-i Hanan, 37; Karamzin’e göre Kazan’daki karışık durumu değerlendirmek isteyen Mehmed Giray Han, Kazanlılara Sahib Giray’ı han olarak kabul ettikleri takdirde Kazan’ın tam anlamıyla bağımsız olacağını ve Kırım ile birleşirlerse Çengiz soyunu eski görkemli günlerine taşıyacaklarını söyleyerek onları ikna etmeye çalıştı. N. M. Karamzin, İstoriya Gosudarstva Rossiyskogo, VII, 107. (Alican Ütebay)
[4] “Gazan dimekle malum memleket hanı Muhammed Emin Han karındaşımız imdi fevt olub beyleri ve mirzaları on beş mikdarı yarar adamdan gönderüb bu bendeden han taleb itdükleri mucibin genç karındaşım Sahib Giray’ı bir mikdar adam ile göndermiş idüm.” Chantal LEMERCIERQUELQUEJAY, “Les Khanats de Kazan et de Crimee Face a la Moscovie en 1521”, CMRS, XII, No. IV, 487. (Alican Ütebay)
[5] İlya V. Zaytsev, Astrahanskoe Hanstvo, 84; M. Hudyakov ve Akdes Nimet Kurat bu hadisenin 1521 yılının baharında gerçekleştiğini yazmaktadırlar. M. Hudyakov, Kazan Hanlığı Tarihi, 63; A. Nimet Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, 170. (Alican Ütebay)
[6] PSRL XXI/2, Kniga Stepennaya Tsarskogo Rodoslovıya, 605. (Alican Ütebay)
[7] J. Pelenski, Russia and Kazan Conquest and Imperial Ideology (1438-1560s), 38. (Alican Ütebay)
[8] N. M. Karamzin, İstoriya Gosudarstva Rossiyskogo, VII, 154-155; H. H. Howorth, History of the Mongols, from the 9th century to the 19th century, Part II, 392. (Alican Ütebay)
[9] Kazanskaya İstoriya, 70-71. (Alican Ütebay)
[10] Akdes Nimet Kurat, IV-XVII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, 3.Baskı, Ankara, 2002, s. 179
[11] Serkan Acar, Kazan Hanlığı-Moskova Knezliği Siyasi İlişkileri (1437-1552), TTK, Ankara, 2013, s.206.
[12] Serkan Acar, a.g.e. ,s.209
[13] İlyas Kamalov, “Tatar Prensesi Süyümbike ve Kazan’ın Ruslar Tarafından Ele Geçirilmesi”, Avrasya Fatihi Tatarlar, İstanbul, 2007, s. 137.
[14] Reşit Rahmeti Arat, “Kazan”, İslam Ansiklopedisi, C.6, İstanbul, 1955, s. 511.
[15] Reşit Rahmeti Arat, a.g.md. , s. 512.
[16] Akdes Nimet Kurat, “Kazan Hanlığı”, DTCF Dergisi, XII/3-4, 1954, s. 235.
[17] İlyas Kamalov, a.g.m. ,s.138-39.
[18] Serkan Acar, a.g.e. , s. 237.
[19] Serkan Acar, “Kazan Hanlığı (1437-1552), Doğu Avrupa Türk Tarihi, Ed: O.Karatay, S erkan Acar, İstanbul, 2013, s. 715; İlyas Kamalov, a.g.m. , s. 143.
[20] Akdes Nimet Kurat, a.g.e. , s. 183.
[21] Akdes Nimet Kurat, a.g.e. , s. 184.
[22] Aynı yer.
[23] Rızaeddin Fahreddin, Altın Ordu ve Kazan Hanları, Çev: İlyas Kamalov, İstanbul, 2003, s.167.
[24] Serkan Acar, a.g.e. ,s.239; Rızaeddin Fahreddin, a.g.e. ,s.168.
[25] İlyas Kamalov, a.g.m. , s. 150.