Mister! Bu sefer sizin çocuklar başaramadı

Mister! Bu sefer sizin çocuklar başaramadı

MİSTER!

BU SEFER

SİZİN ÇOCUKLAR BAŞARAMADI

Onun için 

İstanbul Havalimanı’mız Avrupa’da birinci dünyada ikinci…

Onun için; 

Otoyollarımız, muazzam köprülerimiz, hızlı trenlerimiz rekor üstüne rekor kırıyor.

Onun için;

Marmaray ve Avrasya Tüneli ile Boğaz’ın altından geçebiliyor, insanca yaşamanın keyfini sürebiliyoruz.

Başaramadınız mösyö! Başaramadınız mister!

Onun için;

Bugün insanca yaşayabiliyoruz.

EĞER BAŞARSAYDINIZ!..

Bugün…

Sizin havaalanlarınızda yaşanan keşmekeş ve kaosu biz daha 10 yıl önceden yaşamış olacaktık…

Ama şimdi,

Sizin kapattığınız Avrupa havaalanlarına inemeyen Rus uçakları da bize geldiği halde (İstanbul havalimanı günde 500 Rus uçağına hizmet veriyor) 1 ilâ 7 dakika arasında ‘check-in’ işlemleri bitiyor; bavulumuzu alabiliyoruz. (Gazeteler bu günlerde sürenin sizde 6-7 saat sürdüğünü yazdı)...

Eğer “sizin çocuklar” başarsaydı

Bugün

Süper projelerden mahrum kalacağımız gibi…

Silah savunmada da size muhtaç olacaktık.

Bu arada yaşadığımız inkıraz yetmiyormuş gibi..

İş başına getirdiğiniz adamlarınız dönüp;

Ne yapalım Tayyip bize enkaz bıraktı..” demek suretiyle bahane üretecek.. Bir de üste çıkmaya çalışacaktınız.

GEZİ PARKI…

Mister!

Hatırlarsan ülkemize katma değer katacak muazzam projelerimizi iptal ettirmek için Gezi Parkı olayları sırasında pazarlık masasına oturmuş…

Ve “Şu.. şu.. şu projeleri iptal edeceksiniz!” demiştiniz. 

İşte;

Onlardan biri olan İstanbul Havalimanı yapılmadan önce

Günlük uçak sayısı 1000 adede yaklaştığında…

Yeşilköy’e inemeyen uçaklarımız Yalova-Karadeniz-Kocaeli dairesinde 3-4 tur atmadan havalimanına inemezdi.

Uzun süre bekleyip, bavullarımızı alsak bile birkaç saatte İstanbul’un o trafiğinden kurtulup evimize varamazdık.

NEDEN?

Çünkü;

İstanbul Havalimanı…

Yavuz Sultan Selim Köprüsü…

Marmaray ve Avrasya Tüneli gibi muazzam eserlerimiz yoktu.

Eğer Gazi Parkı’nda başarılı olsaydınız o projeler bugün yine olmayacaktı. 

Mister!

Bu eserlerin olmadığı bir İstanbul’da nasıl bir keşmekeşliğin yaşanacağını söylememe gerek var mı? 

FONDAŞ MEDYA!..

Dear Sir!

Bu arada bu eserler olmasın diye…

Fonladığınız yazar-çizer amigolarınızı da hatırlatmak isterim.

Marmaray için...

Ne diyordu en meşhur fondaşınız?

Bu sakat bir proje…  Deprem hesabı yapılmadı! Beton çeperlerden su sızacak! Marmaray bitse bile binmeyeceğim!” gibi hezeyanlar savuruyor bu muhteşem projeyi sebote etmeye çalışıyordu.

ÇEVRECİLERİNİZ!..

Diğer taraftan;

Sizin çevreci ve hayvanseverleriniz! (onların da bir kısmı sizin fonlarınızla besleniyor)…

Denizin dibine döşenen beton tünellerin balık yuvalarını tahrip edeceğini, bunun da çevre felaketine sebep olacağını öne sürerek projenin durdurulmasını istiyorlardı.

HAYVANSEVERLER!..

Mister!

Buraya gelmişken merakımı celbeden bir şeyi sormak istiyorum:

Aramızdan bu kadar basit düşünen hayvanseveri nasıl oluyor da buluyorsunuz?

Çok mu arıyorsunuz!.. Yoksa paranın kokusunu alınca onlar mı tıpış tıpış geliyor?

Diyorum ki;

Biraz daha makul insanlar bulamıyor musunuz?

Ama asıl sorum şu:

Hatırlarsanız 

Fonladığınız bu hayvanseverler!..

Havalimanımızın kuşların göç yolunda olduğunu iddia edip, inşaatın durdurulması için fondaş TV’lerinize koşturup durmuşlardı da sadece havalarını almışlardı.

Buna rağmen;

Maaşlarını yine eksiltmeden tam olarak ödediniz mi?

Hayır! Meraktan soruyorum mösyö!

ÇÜNKÜ…

Başka bir fondaşınız TV programında İstanbul Havalimanı’na inecek uçakların Bulgar hava sahasına gireceğini iddia ederek Bulgarlara etek dolusu para vereceğimizi…

Hatta (hesabını da ince ince yapmış haa..) ödeyeceğimiz bu paranın havalimanından gelecek kazancı geçeceğini söylemişti.

Adamınızın havacılığın ‘h’sinden haberi yok 

Ama…

Çıkmış ahkâm kesiyor!

Aynen

Meşhur kalemşörünüzün mühendisliğin ‘m’sinden haberi olmadığı halde çocukça triplere girip “Marmaray’a su sızacak… Binmem de binmem!” demesi gibi.

OSMAN KAVALA…

Bu arada hakkını yemeyelim!

İşini hakkıyla yapan bir tane adamınız vardı. Osman Kavala

Ancak o da içeride... 

Gelen her bakanınız her başbakanınız onu soruyor.

Anladık… Sizin üstünüzde de baskı var!..

Ama…

İş bu kadar da açık edilmez ki…

Nihayet;

Dışişleri bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, diplomatik nezaketi bir tarafa bırakarak…

Sizin anlayacağınız dilden açık açık; 

… ..Çünkü;

Osman Kavala'yı Türkiye aleyhine kullanıyorsunuz, fonluyorsunuz. Gezi olaylarında ne kadar fonladığınızı biliyoruz. Sizlerin ne kadar destek verdiğini biliyoruz. O nedenle Osman Kavala konusunu sürekli gündemde tutuyorsunuz!" demek zorunda bıraktınız.

Ne oldu şimdi?

Değdi mi bu kadar ısrar etmenize?

AKILLI OLUN!..

Kabul edin artık mister!..

Yenildiniz!

Reis başımızda oldukça ülkemizi babanızın çiftliği gibi kullanamayacaksınız.

Her gelişinizde “Kavala!.. Demirtaş!” deyip bizi baskı altına alacağınızı sanıyorsanız aldanıyorsunuz!..

Zaman, Türkiye’yi karşınıza alma zamanı değil. Bugün Türkiye’yi yanına alan, Türkiye’nin yanında olan kazanır. 

Akıllı olun mister!

Bunu öğrenmeniz için

İlla ki,

Cumhurbaşkanımızın zılgıtını yemeniz mi lazım?

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

...