- 06-01-2022 06:17
- 2567
MUHALEFETTEYKEN SALLAMAK KOLAY!
İKTİDAR OLDUĞUNDA VADETTTİKLERİNİN BİRİNİ YAP DA…
Millet de “Gerçekten de devlet adamıymış.. yalan söylemedi sözünde durdu” desin.
CHP lideri Kılıçdaroğlu…
Meydanlara çıkmış yine sallıyor.
Aynen…
Belediye seçimlerinden önce yaptığı gibi…
“Şunu yapacaz.. bunu yapacaz!.. vs. vaadlerini arka arkaya sıralıyor.
Yani neredeyse gökteki Süreyya yıldızını vadedecek.
SÖYLEDİKLERİ DOĞRU MU?
Hayır!
Mesela İstanbul belediyesini kazanırlarsa…
Hiç zam yapmayacaklarını…
Tam aksine; su, ekmek gibi temel ihtiyaçlarda indirime gideceğini…
Sütü bedava vereceklerini…
Her mahalleye bir kreş,
Kadınlar için ayrıca doğumevleri kuracaklarını…
Çalışanlara da dokunmayacaklarına dair “namus sözü” vermişti.
PEKİ, SONRA NE OLDU?
Su, ekmek, ulaşım gibi temel ihtiyaç kalemlerinde rekor zamlar yapmak istediği gibi, belediye personelinden 13 bin kişiyi de işten attı. “Namus sözü” dediği bu!.. Bu sayıya,
‘Mobbing’ten bıkarak ayrılanlar dahil değil.
DAHA ÖTESİ DE VAR…
Hatırlayanlar bilir…
Kılıçdaroğlu…
CHP lideri olmadan önce İstanbul Belediye Başkan adayı olmuştu.
O seçimde de…
Yoksul ailelere, bugünün 6 bin lirasına eşdeğer bir aylık vadetmişti.
Seçimlerde İstanbul’u kazanamamış…
Ama…
CHP, İzmir’i kazanmıştı.
HAYATIN CİLVESİ…
Kılıçdaroğlu…
Böyle bol keseden sallarken, genel başkan olacağı aklının ucundan bile geçmiyordu…
Ama insanın aklından geçirmediği bir şey bazen başına gelir ya!.. İşte aynen öyle oldu.
Tam o sırada…
D. Baykal’ın kaseti çıkmış ve hesapta olmayan bir operasyonla Sayın Kılıçdaroğlu birden bire kendini CHP genel başkalık koltuğunda bulmuş…
Böylece…
Meydanlarda verdiği sözü tutma fırsatı doğmuştu.
SEN MİSİN MUHALEFETTEYKEN BOL KESEDEN SALLAYAN?
Kemal Bey, meydanlarda verdiği sözü çoktan unutmuştu bile.
Ancak…
Reis bunu hiç yanına bırakır mı?
Ve…
“Bay Kemal!” diyerek söze başladı.
“Sen İstanbul belediye başkan adayı iken meydanlarda halka söz verdin.
O sözün gereğini İstanbul’u kazanamadığın için yerine getiremiyorsun!
Ama…
Şu anda CHP genel başkanısın…
Ve elinde İzmir belediyesi gibi bir büyükşehir belediyesi var.
Hadi buyurun!
Yoksul her hane halkına maaşı nasıl vereceksin ver de görelim” diyerek meydan okudu.
Sayın Kılıçdaroğlu cevap veremedi.
O sıralar yeni olduğu için “yer yarılsa da içine girsem..” bile demiş olabilir. Sonra politikaya alıştı, artık önemsemiyor. Yerine getiremeyeceği vaadleri vermeye devam ediyor…
Aynen…
Şimdi olduğu gibi…
SULTANAHMET’TE DİLENİR, AYASOFYA’DA RACON KESER…
Kılıçdaroğlu’nun olmayacak vaatlerine alıştık.
Ama…
TÜSİAD’a gidip yalvarırken…
Memurların karşısına geçip racon kesmesi, tek kelime ile ayıp…
Yakışmıyor.
Nedir o devlet kurumlarının önüne geçip kabadayılık yapmak, memurları tehdit etmek falan… Devlet adamına yakışır mı böyle racon kesmeler?
Ayrıca…
Memurları tehdit ederek; “Şunu imzalamayın!.. Bunu yapmayın!” vs. diyerek, devletin dönen çarkını durdurmaya çalışmak kime ne kazandırır?
Muhalefetin görevi bu mudur?
Üstelik bu yaptığı suç…
Ne diyelim;
Allah, kendisine akıl-izan-şuur, seçmene de kime oy vereceğine dair bir basiret versin.
***
SİZ SİZ OLUN SAKIN BU TUZAĞA DÜŞMEYİN!
Neden?
Çünkü…
Kılıçdaroğlu’nun vadettiği şeylerin hiç birisini yapmayacağına adım gibi eminim.
Çünkü…
Kılıçdaroğlu’nun CHP’si defalarca denenmiş de ondan.
ÂGAH VE MÜTENEBBİH OLUN…
Aksi halde
Bugüne kadar AK Parti’nin bize kazandırdıklarını da kaybederiz.
Örnek mi?
İşte İBB!
İşte Ankara!
İşte İzmir!
İşte Adana!
Pandemi döneminde Adana’da Sahra Hastanesi açacaktı.
Bence Adanalılar, Kılıçdaroğlu geldiğinde bu hastanenin ne zaman hizmet vereceğini sorsunlar;
“Öldükten sonra mı?”
Bu kadro, öldükten sonra bile görevini tam yapamadı.
Büyük Marmara depreminde, ölüler enkaz altında kalmıştı da, o zamanki hükumet deprem bölgesine 3 gün sonra ulaşmıştı.
O yıllarda Refah belediyeleri olmasa, depremden daha feci manzaralarla karşılaşırdık.