Namaz ve ölüm!

Öncelikle; “17 Ağustos 1999 Depremi”ni yaşamış ve izlerini taşıyan biri olarak; “Geçmiş olsun İstanbul… Allah beterinden korusun” dedikten sonra, konumuza dönüyorum.

Hafta içi paylaşılan bir video ile ilgili, “Namaz sırasında kalp krizi geçirip hayatını kaybetti; cemaat namaz kılmaya devam etti” şeklinde yapılan haberin devamında; “İstanbul Kurtköy'de bir camide namaz kılan bir kişi kalp krizi geçirdi. Kalp krizi geçirdiği sırada hayatını kaybeden kişiye namaz kılan insanlar yardım etmedi” haberleri yer aldı.

Videoda gördüğümüze göre, dizüstü çökmüş kişinin yanına biri gelip namaza duruyor ama o kişiye bakmıyor.

Daha sonra, aynı safta bulunan bir kişi yardıma gidiyor…

Ardından bir kişi daha…

Olayın en üzücü tarafı, namaz bittikten sonra “namaz kıldırma memuru” (İmam, demiyorum çünkü imam demek lider/önder demektir ve lider müdahale eder!) arkasını kıbleye yönünü insanlara dönüyor ve olayı gördüğü halde kılını kıpırdatmıyor!..

Videoyu izleyenler de, yorum yazıyorlar ve genellikle İslâm’a hakaret ediyorlar!..

İslam’a hakaret edenlere sesleniyorum: Allah’ın yarattıkları içerisinde en üstün olarak vasıflandırılan insandır ve diğer yarattıkları da insan içindir!

Nasıl ki geçtiğimiz günlerde Soğanlı Hazreti Ömer Camii’ne iki genç dışarıdan patlayıcı atınca, cemaat tamamen namazı bozup, kapıdan-pencereden dışarı kendini atmışsa, burada da yapılması gereken en önemli şey, insanların namazı bırakıp kişiye yardım etmeleri gereğidir. Çünkü ortada bir can vardır. 

İslâm’ın önceliği, oradaki insandır; fakat cemaat, kuru kalabalık da olabilir; ya bu bilinçten yoksun ya da namazın bozulamayacağını zannediyor!

Bu böyle biline!..

2000-2002 yılları arası, daha vahim bir durum; Şirinevler’de bir cami… (Arzu eden olursa ismi de verilir.)

Günlerden Cuma… 

Hoca hutbede… 

Konuşmasının ortaları… 

Sesler geldi… 

Bir tarafa yığılmalar… 

“Cemaat!.. hutbeyi dinlemek farzdır” diyerek, kızıp uyardı hoca!.. 

Sesler biraz daha arttı… 

Size diyorum ey cemaat!.. Nasıl Müslümansınız siz?!. Dağılın oradan!..” diye bağırdı.

Baktık…

Namaza gelmiş, yaklaşık kırk yaşlarında bir kişi, kalp krizi geçiriyor!..

“Hoca” bağırıp çağırarak hutbeyi bitirdi ve minberden inmeden; Ne oluyor orada? diye seslendi. 

Kişinin kalp krizi geçirdiği söylendi. 

Hoca, aşağı indiğinde; “Gitti adam!.. Eyvah, vah vah!..” seslerine, bir defa daha hocanın sesi galebe çaldı!.. 

“Daha ne bağırıyorsunuz?! Öldüyse, kaldırın kenara koyun!.. Namaz geç kalıyor; namazımızı kılalım!.. Namaz beklemez!..”

Hal bu ki namaz, ikindi vaktine kadar da beklerdi ki; o zamandan bu yana o camiye bir defa gitmişliğim yoktur!..

***

Allah görür…

Günlerden Perşembe “Odatv”de bir haber başlığı: “İşte İstanbul belediyesinde aynı soyadını taşıyan herkesin merak ettiği o 10 kişi.

“AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu ile aynı soy isme sahip olan İBB çalışanları merak konusu olmuştu…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, bu ayın ilk haftasında Ekrem İmamoğlu başkanlığında bir araya gelmişti.

Meclis toplantısında söz alan CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı, “Merak ediyorum. Tevfik Göksu'ya soruyorum, İBB'de 10'a yakın Göksu soy ismiyle çalışan arkadaş var. Bir yanlışlık varsa, 'soyadı benzerliği var' diyorsa açıklar, biz de tatmin oluruz” ifadelerini kullanmıştı. 

Bu toplantının ardından AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu ile aynı soy isme sahip olan İBB çalışanları merak konusu olmuştu.

Odatv, Tevfik Göksu ile aynı soy isme sahip olan İSKİ çalışanlarına ulaştı:  Ali Göksu, Güngören şubesinde; Mehmet Göksu, Bayrampaşa şubesinde; Bekir Göksu, Avrupa 3. Bölge Koruma Güvenlik Şefliği’nde; Deniz Göksu, Avrupa 4. Bölge Koruma Güvenlik Şefliği’nde; Hakan Göksu, Asya 2. Bölge Koruma Güvenlik Şefliği’nde; Sakine Zenginol Göksu, Yazıişleri ve Arşiv Müdürlüğü’nde; Bekir Fikri Göksu, Sistem Yönetim Şefliği’nde; Hacer Göksu Erpak, İdari İşler Şefliği’nde; Halil Göksu, Avrupa 2. Bölge Terfi Merkezleri Şefliği’nde; İsa Göksu, İaşe İşleri Şefliği’nde; Mehmet Göksu, Su ve Kanal İşleri Şefliği’nde; Mizrap Göksu, İdari İşler Şefliği’nde; Müslüm Göksu, Elektronik İşler Şefliği’nde; Ömer Göksu, Asya 1. Bölge Terfi Merkezleri Şefliği’nde; Selim Göksu, Su ve Kanal İşleri Şefliği’nde!..”

Geçmişteki açıklamaları bilmiyorum fakat bu haberle ilgili sessiz kalındığına ve herhangi bir tekzip yayınlanmadığına göre, bu kadar ‘Göksu’ belediyede nasıl bir tesadüf(!)le  toplanmış?!

Cevap:

Söz Hazreti Allah’ın… “Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.” Kur’an-ı Kerim, Nisa Suresi, ayet: 58

Allah, işiten, gören” ve yaptıklarınızın karşılığını verendir!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya  @dikgazete

...