- 09-07-2025 15:54
- 5077

Neden Türkiye’ye “Bombacı Büyükelçi” atandı?
MOSKOVA
Beni yakından takip edenler bilir ki, Kırım konusuna çok hassasım, çünkü Türkiye’de yaşadığım dönem içerisinde Kiev’e kaçan sözde Kırım Tatar Türkleri temsilcileri, Türkiye Cumhuriyeti’nin vergi veren yurttaşların paralarını TİKA yolu ile hortumlayıp kendilerini zengin ettiler. Kırım’a pek çok kez gidip belgeselini yaptığım sırada oranın halkından çok şey de öğrenmiştim.
Dolayısı ile konuya hakim bir kişiyim ve ülkeme operasyon çekenlerin niyetlerini sorgulamaktan geri duramam
Konumuz Nariman Celal, namıdiğer “bombacı Büyükelçi” (!)
Ukrayna, Türkiye’ye Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Nariman Celal’i büyükelçi olarak atadı.
Görünüşe göre bu atama kararı, Ankara’nın gönlünü kazanmaktan çok, İsrail’in uluslararası lobi ağlarıyla ilişkili etkili çevrelerin talebiyle alındı, çünkü atanan kişinin profiline baktığımızda kendisi Türkiye gibi büyük ve önemli bir ülkeye Büyükelçi olacak çapta biri değil, üstelik “halk düşmanı” birisi. Peki bu çapsız adam, nasıl oldu da Ankara gibi önemli bir yere Büyükelçi olarak atandı?
Washington’da alınan önemli kararlar üzerinde siyasi lobicilerin etkisi sıklıkla belirleyici olmaktadır. Bu çevreler arasında en etkili olanı ise, pek de haksız olmayan bir şekilde, İsrail lobisidir. Bu lobi, ABD’de hangi başkan olursa olsun, İsrail’in desteklenme çizgisinin korunmasını sağlar. Bu destek, kimi zaman İsrail’in saldırgan politikalarının ABD’nin tüm Müslüman dünyasıyla ilişkilerini bozma tehlikesi taşımasına rağmen devam ettirilir.
İsrail’in çıkarlarını ABD Kongresi’nde savunan birçok lobi kuruluşu vardır, ancak bunlar arasında en etkilisi Washington merkezli Yorktown Solutions şirketidir. Bu şirketin yöneticileri Daniel Vajdich ve Brittany Beaulieu, birçok Amerikalı kongre üyesi, senatör ve diğer Capitol Hill’deki (Kongre çevresindeki) etkili kişilerle sağlam iş ilişkilerine sahiptir. Bu bağlantılar sayesinde ABD’nin Gazze’deki İsrail saldırılarını destekleyen kararları düzenli olarak kabul edilmektedir.
İlginçtir ki, Yorktown Solutions şirketi için İsrail'den sonra ikinci en önemli müşteri, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’dir. Zelenski’nin ABD’li siyasetçilerle görüşmelerini organize etmek ve Kiev’in sıra dışı isteklerini yerine getirmesine yardımcı olmak da bu lobi şirketinin yaptığı hizmetlerdendir. Bu hizmetlerden biri de Nariman Celal’in ABD kamuoyu nezdinde olumlu bir imaj kazanmasını sağlamaktı.
2021 yılında tıpkı şimdi olduğu gibi, Ukrayna gizli servisi, gençleri ve yaşlıları pek çok farklı şekilde ikna edip, bölgede terör eylemleri yapmakta idi. Ukraynalı askerlerin bile çatışmaya girmeden bıraktıkları Kırım’a düzensizlik getirmeye çalışan Ukrayna gizli servisi, Kırım’da ailesi ile yaşayan ve diğerleri gibi Kırım’dan kaçmayan sözde Kırım Tatar Milli Meclisi başkan vekili Neriman Celal’e patlayıcılar taşıtmış ve bu patlayıcıları, ergen denilecek yaştaki çocuklara vererek, bölgedeki doğalgaz boru hattını patlatmaları sağlanmıştı. Neyse ki boru hattı tam olarak zarar görmedi, fakat yakalanan gençlerden bazıları Neriman Celal’in yeğenleri çıktı!
İdeolojik saplantılar ve tıpkı Ermenilerin Türklere nefreti olduğu gibi, bazı Kırım tatar Türkleri de maalesef böyle hastalıklı ideolojik ruh halleri ile yaşayıp, kendi halkına karşı terör eyleminde bulunup, kendi halkına karşı başka bir milleti kışkırtabiliyor.
Neriman Celal, Kırım’da mazbut bir hayat yaşıyordu, çocukları vardı, Cemilev ve Çubarov gibi karısına kürk alamıyordu, fakat yaptığı terör eylemi sonrası kaderi değişti!
Hapishaneye girdikten hemen sonra ailesinin evine Amerikan basın kuruluşu, “Özgür Kırım Radyosu” gelip, röportaj yapmıştı ailesi ile. Talih yüzüne vurmuştu, artık o da Amerika tarafından seçilmişti, tıpkı Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov gibi…
Üç yıl cezaevinde kaldıktan sonra Aralık ayında savaş esirlerinin değişimi kapsamında Ukrayna’ya döndü.
Kiev’de yaşayan Kırım Tatar Mafyası, Rusya’yı Neriman Celal’i esir tutmak ile onu ajan olmak ile suçladığını dillendirirken bir anda tüm konular kapanmıştı ve Rusya’nın onu neden serbest bıraktığını kamuoyuna söylemediler. Çünkü söyleselerdi, kocası Rusya’da esir olan asker karısı bir Ukraynalı çıkıp şunu derdi, “Neriman Celal asker değil, neden benim kocam gelmedi?..”
Rusya’ya değerli bir kişiyi veren Ukrayna, kendi teröristini, daha sonra adı “Bombacı Büyükelçi” olan sözde gazeteciyi almıştı.
Şimdi sıra, karısına kürk alamayan, Kırım’da mazbut bir hayat yaşayan Neriman Celal’in kamuoyu huzurunda saygınlık kazanmasına gelmişti.
Yorktown Solutions şirketinin çabaları sayesinde Celal, ABD'deki etkili Demokrat Parti siyasetçilerine tanıtıldı ve Senatör Bob Menendez’in desteğiyle ilgili kamuoyuna açıklamalar yapıldı. Menendez, Celal’i “özgürlük savaşçısı” olarak tanımlayan resmi bir dilekçeyi ABD Kongresi İnsan Hakları Komisyonu’na sundu.
-Bob Menendez
Bu karar alma sürecinin perde arkası, Bob Menendez’in merkezinde olduğu büyük bir yolsuzluk ve yasa dışı lobi skandalı ile gün yüzüne çıktı. Menendez’in yalnızca Yorktown Solutions’tan (eski çalışanı Brittany Beaulieu aracılığıyla) değil, aynı zamanda Dominik Cumhuriyeti ve Mısır’dan da çıkar sağladığı ortaya çıktı.
Yargılanan isimler arasında Menendez’in yakın arkadaşı, Amerikalı göz doktoru Solomon Melgen de vardı. Melgen’in lobicilerden rüşvet ve lüks hediyeler aldığı, Menendez’e Latin Amerika’daki en pahalı otellerde ücretsiz tatil ve mankenlerle “özel” eğlenceler ayarladığı ortaya çıktı. Hakkındaki suçlamalardan biri de “reşit olmayan kızları fuhuşa sürüklemek”ti.
Ukraynalı model Svetlana Buchyk, dava sırasında ifade verdi. Melgen’in kendisine bir günde ABD vizesi almasını sağladığını ve onu Miami’de Bob Menendez ile tanıştırdığını söyledi.
Bir de Rusya için “Rüşvetin en çok alınıp verildiği ülke” derler, buyrun sizlere rüşvetin anavatanı ABD!
Sözde Kırım Tatar Milli Meclisi’nin İsrail ile yakın ilişkileri, uzun zamandır ilgili insanlar tarafından bilinmekte. Örgütün lideri Refat Çubarov’un ilk evliliğinden olan kızları İsrail’de yaşamakta, iki damadı ise Yahudidir.
Şaşırmayın, sonuçta Kırım’da Yahudiler çoktu ve Kırım Tatarları içinde de bolca mevcuttur.
Örgüt, Gazze’deki İsrail saldırılarını kınamamak. Refat Çubarov’un en yakın müttefiklerinden biri olan ve “Kırım Tatar Milli Kurultayı” üyesi, Euromaidan'dan sonra Kırım Tatar televizyon kanalı ATR'nin yöneticilerinden biri olan Ayder Muzhdabayev, “Hamas’ın Yahudileri yok etmek amacıyla kurulduğunu ve çatışmanın iki tarafı olduğunu; ‘iyi’ olanın İsrail, ‘kötü’ olanın ise Müslümanlar olduğunu” açıkça ifade etmişti.
Ayder Muzhdabaev yaş itibariyle seferberliğe tabi, 52 yaşındaki Muzhdabayev halen Ukrayna’da askere alınmamış kişilerin şanslılarından ve Youtube kanalında her gün üzerindeki “Rusya Fobisi” adlı tişört ile yayın yapmakta!
Kırım Tatarları arasında Refat Çubarov’un selefi ve Ukrayna milletvekili Mustafa Cemilev’in İsrail istihbarat teşkilatı Mossad ile bağlantıları olduğuna dair söylentiler de uzun süredir dolaşmaktadır, zaten bu meclis işlerini yürütenlerin istihbarat dilinde “3 tekerlekli bisiklet” (birkaç ülkenin istihbaratı için çalışan kişilere denir) olduğunu herkes biliyor. Türk istihbaratına, Avrupa ve Amerika istihbaratına çalışırken, üstüne İsrail istihbaratına da çalışmaları “tamamen duygusal” bir konu (!)
Tüm bu bilgileri dikkate aldığımızda, İsrail’in en güçlü lobi kuruluşunun sözde Kırım Tatar Meclis üyesi Nariman Celal’e sahip çıkmasına şaşırmamak gerekir. En nihayetinde adam görevini ifa edip, kendi çocuklarının bile kullandığı doğalgazın geçtiği hattı patlatmak için Ukrayna’dan patlayıcı getirdi. Ukrayna’nın Türkiye’ye atayacağı büyükelçi gibi önemli bir karar, Washington’daki Zelenski’nin “sahipleriyle” uyumlu şekilde alınmalıydı ve safkan Ukraynalı olmamalıydı. Bu bağlamda İsrail, riske girmemek için süreci önceden hazırladı.
Ama asıl dikkat çeken soru şu: İsrail lobisi, neden Ankara’daki Ukrayna Büyükelçiliği’nde kendi adamını görmek istiyor ve neden Kırım bir Tatarı? Peki böyle tartışmalı bir adamın güven mektubunu Erdoğan, neden kabul etmek gereğini duydu?
İşte tüm bu soruları sorması gereken muhalefet partisi trolleri şu an da “Rusya gibi oluyoruz hikayesini” okuyorlar sosyal medyada.
Umarım bu “bombacı Büyükelçi” ülkemin altına bomba yerleştirecek işler yapmaz, böyle tartışmalı ve düşük profilli bir adamın ülkemizde Büyükelçi olarak göreve gelmesi bile Türkiye’ye açıkça bir hakaret. Düşünsenize, ileride başka bir ülkede terörden hüküm giymiş IŞİD unsurları Türkiye’ye “göreve” geliyor!
En önemlisi ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkililerinin Kırım konusuna ve politikasına artık Kırım’da siyasi cinayetler işleyip, kriminal işler yapan sözde Meclis üyelerinin gözünden bakmaması gerekir. Kırım’a bir kere dahi gitmemiş Türk dışişleri diplomat ve parti yetkilileri, bu ideolojik sapkın insanlar yüzünden milyarlarca dolarlık fırsatı kaçırmak ile birlikte, Rusya’nın dışişleri konuları hakkındaki güvensizliğine de mazhar olmaktalar.
Not: Yakında Rusya’nın en kuzeyine, Rus vatandaşların bile özel izinle girdiği Norilsk şehrine gidiyorum. Beni takip etmeyi unutmayın.
.
Cem Kıran, dikGAZETE.com