Putin'den dikkat çeken önemli Ukrayna mesajı

Putin'den dikkat çeken önemli Ukrayna mesajı

Putin'den dikkat çeken önemli Ukrayna mesajı

MOSKOVA

Geçtiğimiz aylarda, 1957 yapımı Sovyet yönetmen Sergey Gerasimov'un çektiği “Durgun Don” filmini tekrar tekrar izledim. Sovyet yazar Mihail Şolohov'un dev eserinden uyarlanan muhteşem bir film.

Eserin kahramanı Don Kazak'ı Grigori Melehov'dur. Gregor'un gençlik dönemindeki köy yaşantısından başlayarak Birinci Dünya Savaşı'na katılması, savaşta yaşadıkları, tarihi süreçte Çarlığın yıkılışı ve Sovyetler Birliği'nin kurulması sürecinde Kazaklar'ın neler yaşadıklarını anlatan bir film.

Filmde 1918-20 yıllarında Sovyet Rusyası'nda yaşanan İç Savaş'ta Beyaz ve Kızıl Ordu saflarında savaşan Kazaklar arasındaki kanlı mücadele de anlatılıyor. Aynı zamanda duygusal biri de olan Kazak Girgori, yaşanan kardeş katliamını, bazen gözyaşlarıyla da izliyor çaresizce. 

Gerçekten Rusya'da bu çok acılı bir dönem idi. Rusya, bu tarihi faciayı, kardeş katliamını yaşadı.  

ABD’li gazeteci Tucker Carlson'un, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı röportajı izleyince aklıma “Durgun Don” filmi geldi. Çünkü röportajın sonunda Putin, noktayı koyarken, önemli bir Ukrayna mesajında da bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, röportajda, pek çok Ukraynalının kendisini hâlâ Rus gibi hissettiğini ve şu anda yaşananların bir dereceye kadar iç savaş unsuru olduğunu önemle vurguladı.

Putin, örnek olarak, savaş alanında kuşatılan Ukrayna ordusunun “Ruslar teslim olmaz” diyerek Rus askerlerine teslim olmayı reddettiği çatışma olayını da gösterdi.

Putin o olayı şöyle anlattı: “Askerlerimiz onlara bağırıyor: “Hiç şansınız yok, teslim olunuz!” Çıkın dışarı, yaşayacaksınız, teslim olunuz!” Ve aniden onlar Rusça, güzel Rusça bağırıyorlar: "Ruslar teslim olmaz!". Onların hepsi hayatını kaybetti... Hala kendilerini Rus hissediyorlar..."

Dikkat ettiyseniz, Putin'in anlattıkları karşısında ABD'li gazeteci adeta şok olmuştu. 

Genel itibariyle Putin, söz konusu röportajında çok ustalıkla Batı'ya önemli mesajlar verdi.

Tesadüfi değil ki Putin, konuşmasına tarihi bilgilerle başladı. Elindeki Ukrayna tarihine ait olan önemli arşiv belgelerle dolu dosyayı gazeteciye sundu. Anlattığı tarihi bilgiler önemli. Çünkü Rusya'yı suçlamayı seven dünyada çoğu kimse Putin'in anlattığı o tarihi bilgileri pek bilmez. 

Putin, sade bir dille, durumu genel olarak analiz etti. Batı'nın Rusya politikalarını, NATO'nun Rusya sınırlarına doğru genişlemesini eleştirdi. Batı'nın sözünü tutmayarak Rusya'yı kandırdığını anlatırken yüzünde adeta şu ifadeler de vardı: “Siz kimi kandırıyorsunuz!? Bizi çoluk çocuk mı sanıyorsunuz! Çok ayıp!”

Ama benim asıl dikkatimi çeken Putin'in röportajın son cümlesindeki Ukrayna ve Rusya'nın kardeş halk olduğu mesajı vermesi oldu.

Putin, Ukrayna'nın Nazi ideolojisinden kurtulması ve Batı'nın sinsi oyunlarına alet olmaması mesajında bulundu. 

Arkadaşlar, size şaka gelmesin, kötü niyetli güçler, iki kardeşin arasına girdi. Üstelik, Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ni her zaman birlikte olduğu Rus Ortodoks Kilisesi'nden ayırdılar.

Putin, bu konuda da anlamlı ifadeler kullandı…

Putin, “...Er ya da geç nasıl olsa bir anlaşmaya varacağız... Hatta bugünkü durumda garip gelebilir; halklar arasındaki ilişkiler yine de yeniden kurulacak. Uzun zaman alacak ama düzelecek... Ve Batı'daki herkes, savaşın Rus halkının bir kısmını diğerinden sonsuza kadar ayırdığını düşünüyor. HAYIR. Yeniden bir araya gelme gerçekleşecek. Bu hiçbir yere gitmedi... Ukraynalı yetkililer neden Rus Ortodoks Kilisesi'ni yağmalıyor? Çünkü bölgeyi değil ruhu birleştiriyor ve kimse onu bölemeyecek.” diye noktayı koydu.

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com

...