Racon ve Macron

Racon ve Macron

Cumhurbaşkanımızın NATO zirvesindeki klas hareketlerinin en unutulmaz olanı şüphesiz ki,

Britanya İmparatorluğunun Başbakanı Boris Johnson’a yaptığı harekettir.

O hareket…

Ne kadar kendinden emin ve tabii (doğal) bir hareketse

Macron’un bir sömürge valisi kadar yetkisi olmayan sömürgelerinden Benin Dışişleri Bakanına yaptığı hareket de o kadar sakil, gergin ve münasebetsiz bir hareket olmuştur.

MACRON KARİZMAYI ÇİZDİRDİ BİR KERE!.. ŞİMDİ TOPARLAMAYA ÇALIŞIYOR AMA NAFİLE…

Hatırlanacak olursa!..

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinin gücüne güvenerek Doğu Akdeniz’de bir ara şov yapmaya kalkmıştı.

Şöyle ki;

MAVİ VATAN…

Mavi Vatan’da uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kullanmak üzere Doğalgaz ve petrol araştırma gemilerimiz denize açıldığında…

Yunanistan ilk önce Fransa’yı yardıma çağırmıştı.

Macron da palas pandıras amiral gemisini göndererek bize gözdağı vermek istemiş…

Biz de;

Tüm iletişimini keserek o gemiyi denizin ortasında bir demir yığınına çevirmiştik. (Bunu büyük ihtimalle milli sinyal kesicimiz ‘Koral’la yaptık sanıyorum)

Bu olay karşısında;

Sadece Fransa değil tüm dünya hayret içindeydi.. Çünkü geminin manuel iletişim aygıtları bile devre dışı kalmıştı.

ABD…  

Mezkûr gemi, limanına gerisin geriye dönerken

Macron hem kendi ülkesi hem de Yunanistan karşısında küçük düşmüştü.

Yunanistan baktı ki,

Fransa’dan kendisine fayda yok!..  Amerika’ya teslim oldu.

Amerika da eline geçen bu fırsatı kaçırır mı?

Silah ve mühimmat yığarak.. Yunanistan’ı bugün ABD’nin ileri karakolu haline getirmiş bulunmaktadır.

RUSYA…

Fransa’da seçimlerin yaklaşmasıyla Macron telaşa kapıldı. Çünkü üst üste gelen başarısızlıkları nedeniyle seçmen nezdinde itibarını her gün biraz daha kaybediyordu.

Bundan dolayı;

Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan rol kapmak için alelacele Rusya’ya koştu. Maksat bozulan imajını düzeltmek

Ve tabii ki,

Rusya-Ukrayna görüşmelerinde

Fransa’yı aracı, Paris’i merkez ve kendisi de başrol olmayı hayal ediyordu.

Netice malum…

Putin, Macron’la kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı. Her hareketiyle onu küçük düşürdü.

Ortak basın açıklamasında Kürsüde yalnız bıraktı…

İkili görüşmeyi futbol sahası büyüklüğündeki bir masasının öbür ucuna oturtup “Seni duymuyorum.. Ve seni dinlemek istemiyorum!” manasına gelecek politik mesajlar verdi.

Dünya medyası tüm bunları gördü

Ve…

Karikatürlerle alay ettiler.

Macron karizmayı bir kez daha çizdirmişti.

SEÇİM…

Seçim gelip çattığında Fransızların verdiği destek o kadar azalmıştı ki,

İlk turda ancak yüzde 27.84 oy alabildi.

İkinci tura karşısında Le Pen gibi ırkçı bir aday kalmasaydı yapılan son seçimi kesin kaybederdi…

Ancak…

Başlarına ırkçı bir lider geçmesin diye Fransa halkı, ikinci turda naçar yine Macron’u seçmek zorunda kaldı.

Macron seçildi ama içinde bir ukde kalmıştı.

AFRİKA BENİN’DE İMAJ KURTARMA GAYRETİ!..

Macron

Cumhurbaşkanımızın NATO zirvesinde İngiliz başbakanına yaptığı o muhteşem hareketi gördü ya!..

Hemen onu taklit etmeye kalkıştı.

Kime?

Yıllarca sömürdüğü… Haritada yerini bile bulamayacağınız, halkını bir deri bir kemik bıraktığı bir ülkenin bakanına…

Güya kolundaki tüyü almak suretiyle racon kesecekti.

Bu hareketi yaparken bile gergin, yapmacık ve gayri samimi olduğu her halinden belliydi.

Hâlbuki;

Cumhurbaşkanımız...

Dünya devi bir ülkenin başbakanı olan Johnson’un omuzuna elini atarken kendinden gayet emin, rahat, tam bir “Ağır abi…” yürüyüşü ile herkesi hayret içinde bırakmış, muhatabının cevap vermesine bile mecal bırakmamıştı.

Macron’un bu hareketi ise Cumhurbaşkanımızın o klas hareketi yanında hem bir “hiç” hükmünde değersiz, hem de çok münasebetsiz kaldı.

Çünkü adam, senin sömürdüğün ülkenin bir bakanı…

Buna rağmen adam dik durdu. Elinin değdiği yeri silerek bir nevi cevap verdi.

Yani Macron…

Taklit etmeyi bile beceremedi.

Bakalım Fransız halkı, buna 5 yıl nasıl dayanacak.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

...