- 20-08-2025 03:03
- 2177

Rektörleri hapse atıyorlar: Rusya’dan Türkiye’ye uzanan akademik deprem!
Rusya’da 2025 yılı itibariyle 100’ü aşkın üniversite yöneticisi hakkında ceza davası açılması ve onlarcasının hapse atılması yalnızca bir yolsuzluk operasyonu değil, akademinin bizzat siyasi sistem tarafından yeniden dizaynı olarak görülüyor. Rüşvet, ihale yolsuzluğu, hibe fonlarının suistimali, hatta cinayete azmettirme gibi ağır suçlamalarla tutuklanan rektörler, “yükseköğretimde tasfiye dönemi”nin sembolü haline gelmiş durumda.
Nasıl gelmesinler?
Ülkenin önemli bir federal üniversitesinin eski rektörü, bir iş adamının öldürülmesini organize ettiği iddiasıyla 22 yıl hapis cezası aldı; başka bir üniversite yöneticisi ise milyonlarca rublelik ihale yolsuzluğu nedeniyle cezaevine gönderildi.
En çarpıcı olan ise bu davaların çoğunun yalnızca mali denetim amacı taşımadığı; siyasi merkezden gelen “sadakat testi” niteliğinde olduğu yolundaki yaygın kanaat. Bazı rektörlerin soruşturma sırasında hayatını kaybetmesi ya da intihar ettiği yönündeki iddialar, akademinin bir korku rejimi altına alındığını gösteriyor.
Komşuda pişer bize de düşer!..
Türkiye’de ise tablo benzer ama farklı biçimde ilerliyor. İktidar kendi atadığı rektörlerden suça karışanlara Rusya'da olduğu gibi acımasız davranmasa da, son yıllarda üniversiteler ardı ardına soruşturmalar, görevden almalar ve skandallarla gündeme geliyor. Mesela bir rektör kadro atamalarında yakın çevresine görev verdiği gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı.
Başka bir yönetici, üniversiteye bağlı bir teknokent şirketindeki usulsüzlük iddiasıyla soruşturuldu. Bazı üniversitelerde döner sermaye gelirlerinin kişisel hesaplara aktarıldığı iddia edildi; kimi vakalarda tutuklamalar bile gerçekleşti. Bir devlet üniversitesinde rektör yardımcısı konumundaki kişi, zimmet iddiasıyla hâkim karşısına çıktı. Yine bazı vakalarda üniversiteler, ihaleleri belirli şirketlere yönlendirdikleri gerekçesiyle soruşturmalara konu oldu.
Bu ve benzeri olaylardan dolayı Rektörlerin ihaleye fesat, zimmete para geçirme, usulsüz atama, FETÖ iltisakı gibi nedenlerle görevden uzaklaştırılması artık istisna değil, neredeyse rutin hale geldi. Üniversite bünyesindeki teknokentler, döner sermaye sistemleri, vakıf bağlantılı gelirler ve özel şirketlerle yapılan ortak projeler milyonlarca liralık bütçeler oluşturuyor. Bu paraların kayıt dışı yöntemlerle dağıtılması, çoğu rektörü potansiyel sanık haline getiriyor. Kim ki Beyt ül Mal’a göz koyuyor tez zamanda hesabını versin.
Sahte diplomalar ve akademik çürüme…
Üstüne üstlük sahte diploma ve şaibeli akademik yükseltme skandalları, Türkiye’de yükseköğretim sistemine duyulan güveni yerle bir etti. Yurt dışında hiç okumamış kişilerin sahte denklik belgeleriyle doçent-profesör unvanları aldığı, bazı yöneticilerin eşlerini, akrabalarını göstermelik jürilerle akademik kadrolara yerleştirdiği ortaya çıktı. Bu durum yalnızca yolsuzluk değil, sistemli bir liyakat erozyonuna işaret ediyor.
Genç akademisyenler, hiçbir bilimsel çalışması olmayan isimlerin sırf bağlantıları nedeniyle yükselmesini izlerken, üniversite içi motivasyon hızla çöküyor. Birçok yetenekli araştırmacı, yurt dışına gitmeyi tek çıkış yolu olarak görüyor. Beyin göçü durup dururken yaşanmıyor.
Dünya sıralamalarında serbest düşüş…
Türkiye üniversitelerine dair uluslararası sıralamalarda ise tablo vahim: İlk 500’e giren üniversite sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, çoğu üniversite her yıl daha da geriye gidiyor. Bilimsel yayın kalitesi düşüyor, araştırma fonlarında kesinti yaşanıyor, yurtdışından öğrenci çekme kapasitesi dramatik biçimde zayıflıyor.
Üniversiteler siyasal tartışmaların içine mahkûm edildikçe, akademik özerklik ve bilimsel liyakat, sadece yönetmeliklerde geçen lafzi temennilere dönüşüyor; evrensel üniversite ilkeleri ise sembolik birer vitrin süsü olmaktan öteye geçemiyor. Bugün birçok öğrenci, diplomanın işsizliği sadece biraz geciktiren bir belge haline geldiği kanaatinde.
Rektörlük artık bilimsel liderlik değil, riskli bürokratik koltuk!..
Rusya ve Türkiye’de rektörlük makamı artık bilimsel vizyonla özdeşleşmiyor. Sanki şirket CEO'su gibi bir anlayış daha belirginleşiyor. Yönetici profili değişiyor: Yenilikçi ve özgürlükçü fikirleri olan kişiler değil, siyasi beklentileri okumakta usta, risk almayan, “idare-i maslahatçı” figürler ön plana çıkıyor. Akademi böylece negatif seçilim sarmalına giriyor.
Toplumsal yansıma: Güvensizlik ve umutsuzluk…
Bu süreç yalnızca üniversite koridorlarında kalmıyor. Toplumda üniversitelere duyulan saygı ciddi biçimde aşınıyor. “Diploma mı, torpil mi?”, “Gerçekten okumuş mu?” gibi sorular sıradan hale geldi. Siyasete yakın olanın kolayca unvan aldığına tanık olan öğrenciler, yetenek, başarı ve liyakate dayalı yönetim veya yükselme sistemi meritokrasiye dair inançlarını kaybediyor. Bazı üniversitelerde öğrenciler artık rektörü bilim insanı olarak değil, üniversitenin sahibi, vakıf/şirketin üst düzey yetkilisi görüyor.
Hem Rusya’da hem Türkiye’de üniversite yönetimleri, bilimsel başarının değil, soruşturma korkusunun ve siyasi sadakat dengelerinin belirlediği alanlara dönüşmesi her iki ülkenin iktidar elitlerinin müdahalesi nedeniyle yaşanan sürece işaret ediyor.
Eğer bu gidişat tersine çevrilmezse, yakın gelecekte üniversiteler “tutuklu rektörler”, “sahte diplomalar” ve “dünya sıralamalarındaki çöküş” başlıklarıyla anılan yapılar olarak tarihe geçecek.
Bilim, “kutsal inek” değil. Üniversitelerin üst düzey yönetici kadroları öncelikle bilim ahlakı konusunda duyarlı olmalı. Kimse unutmasın; keser döner sap döner ve bir gün kim yanlış yaptıysa yüce Türk Adaleti önünde hesap verir.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
омюр челикдёнмез, Дикгазете
Seçilmiş Kaynakça
https://theins.ru/news/284141
https://m.business-gazeta.ru/article/679799
https://www.yok.gov.tr/gundem/haberler/1093
https://cisrus.org/academic-freedom-violation-2023/
https://www.aacrao.org/edge/emergent-news/fake-diploma-scammers-in-turkey
https://meduza.io/en/feature/2022/07/01/the-rector-who-did-everything-right
https://www.moscowtimes.ru/2025/08/20/v-rossii-v-tyurmu-posadili-pochti-sto-rektorov-a172125
https://marksist.org/boris-kagarlitskinin-cezaevinden-yazdigi-mektup/?utm_source=chatgpt.com
https://vfokuse.mail.ru/article/chistka-v-vysshem-obrazovanii-ugolovnye-dela-protiv-rektorov-66572183/
https://www.tagesanzeiger.ch/tuerkei-skandal-um-gekaufte-uni-abschluesse-erschuettert-das-land-569185351435
https://tr.euronews.com/2025/08/04/sahte-diploma-olayi-hakkinda-su-ana-dek-neler-biliniyor?utm_source=chatgpt.com
https://www.inform.kz/ru/falshivie-diplomi-ipoddelnie-prava-vturtsii-raskrit-masshtabniy-skandal-se-podpisyami-a4ec74
https://www.rfi.fr/fr/europe/20250814-turquie-un-scandale-de-fausses-signatures-ectroniques-plonge-le-pouvoir-dans-l-embarras
https://www.themoscowtimes.com/2024/03/19/russia-sentences-ex-education-deputy-minister-rakova-university-head-zuyev-for-fraud-a84533
https://www.paturkey.com/news/2025/fake-diploma-ring-in-turkey-uncovered-luxury-academy-identity-theft-and-exam-manipulation-exposed-22647/
https://www.spiegel.de/ausland/tuerkei-skandal-um-gefaelschte-uniabschluesse-dr-dr-dr-dipl-ing-auf-bestellung-a-9670dbf5-e43c-4780-91d0-f6246942fee5