- 31-08-2023 15:14
- 1467
SAYFİYE YERİNDE CEMAATLE NAMAZ
VE
EZAN – İMAM - KOMÜNİST SOHBETİ…
Tatilinizi geçirdiğiniz yazlık yerinde eğer cami, size yakın bir yerde ise Cemaatle namaz kılmanın tadına doyum olmaz.
Neden?
MERASİM…
Şükürler olsun kaldığımız mütevazı yerin yakınında cami var.
Ezan okunduğunda, üstünüzde diyelim ki, dize kadar şort veya ‘Bermuda’ türü kısa pantolon üstünde tişört var.
Yazlık yerlerde başka hiçbir merasime gerek kalmadan bu kıyafetle (ki, herkes gibi genellikle bu kıyafette olursunuz) ayağınızdaki terlikle camiye gidebilirsiniz.
ABDEST-ÇORAP VE NURAN ALA NUR…
Abdestli olsanız bile!..
Sıcaktan dolayı el-yüz yıkayıp, serinlemek istersiniz ya!.. El-yüz yıkadıktan sonra geriye ne kalıyor ki?
Ayağınızda bağcıklı ayakkabı ve çorap da yok… “Bismillah” deyip, abdest alıyorsunuz…
Yani;
Abdestli iken abdest almak nur üstüne nur olduğu için bu sevabı da kazanıyorsunuz. Uzun süredir abdest üstüne abdest almamıştım!.. Bu yazlık yerinde çokça aldım.
Çünkü burada;
Ne kadar su-çay vs. içseniz de hava sıcak olduğu için terle birlikte çıkıp gidiyor.
Haliyle sık sık abdestiniz bozulmuyor. Dediğim gibi ayakkabı ve çorapla da uğraşmayınca, sabah namazı dahil camide abdest alıp, cemaatle namaz kılmak çok kolay oluyor.
İlk gün camiye, çoraplı gitmiştim…
Ama o sıcakta çorap da gerçekten çekilmiyor. Afrika ve Asya’dan gelen cemaati Müsliminin ve de imamın da çorapsız olduğunu görünce içimden bir “Ohh!” çekip çorapları attım.
EZAN - İMAM - KOMÜNİST…
Camimizin çok güzel ezan okuyan bir imamı var.
Benim de komünist bir sınıf arkadaşım var. Bu arkadaşım CHP’ye benden daha çok muhalif!..
Ve
Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey’e de benim kadar hayran…
Haliyle;
Başkanlık seçimlerinde oyunu Tayyip Bey’e verdi ama siyasi parti tercihi farklı.
Bundan dolayı;
Kendisi ile iyi anlaşıyor ve akşamları koyu sohbetlere dalıyoruz. (Zaten bu beldeye onun delaletiyle geldik)…
Bu sohbetlere cami imamı da geliyor.
Bir gün yine böyle sohbet ederken, Komünist arkadaşım ile cami imamı yan yana oturuyor…
Ama…
Arkadaşım Cuma namazına dahi gitmediği için imamı tanımıyor!.. Haliyle imam da onu tanımıyor.
EZAN…
Söz döndü dolaştı, Komünist arkadaşım bu camide ezanın çok güzel okunduğunu, ezan okunduğunda durup dinlendiğini ve o ezanı kayıt altına alıp, tekrar dinlemek istediğini söyledi.
“Acaba bu camide ezanları kim okuyor?
Okunduğu camiyi bilsem gidip orada Cuma namazı kılacağım” dedi.
(Ezanın merkezi olarak başka yerde okunduğunu sanıyor)
Yanındaki genç imamımız;
“Ben okuyorum!” dedi.
- Aaa! O güzel sesli müezzin siz miydiniz?
- Evet! Cami imamıyım.
Bu arada;
Mekân sahibi hemen atılıp;
“O halde bu Cuma sizi camiye bekliyoruz!” dedi.
“… … ..! Dur! Tamam geleceğim söz... Ama bu hafta değil. Zaten Emin’e verilmiş sözüm var. İstanbul’a gidince Ayasofya’da beraber namaz kılacağız.” dedi.
Bu arkadaşımız; yerli ve milli…
Tayyip Bey’e bu yüzden hayran…
Anladığım kadarıyla da Komünizme felsefi olarak değil de sosyal eşitlik bakımından inanıyor. Bundan dolayı çay eşliğinde derin mevzulara girip, çok zevkli sohbetler yapıyoruz.
CAMİ BOŞ…
Maalesef cami cemaati çok az.
Eğer;
Afrika ve Asya’dan gelenler de olmasa cami, Cuma hariç boş…
Bazen dili dönen kamet getirecek biri bile olmuyor.
Caminin temizlik işlerine bakan ve anladığım kadarıyla gerektiğinde kamet getiren Mısırlı biri vardı… “Suriyeli” diye şikâyet ettikleri için o da çekip gitmiş.
Böyle giderse durum ne olacak bilmiyorum.
MEİS ADASI…
Bu arada çevreyi görmek için ara sıra gezmeye çıkıyoruz.
Kaş, güzel bir ilçe…
Ama hemen dibindeki Meis adası, içimizi acıttı.
Tepeden bakınca Meis, sanki ada değil Kaş’ın uzantısı gibi duruyor ama buna rağmen ada bizim değil Yunanların.
Düşündüm ki;
Şu Lozan müzakerelerini yapanların, işten ne kadar bi haber oldukları şu Meis adasından belli.
Ada, Yunanistan ana karasına 580 km, Kaş’a ise sadece 2 km mesafede…
Nasip olursa bu konuyu “Lozan’ın gizli maddeleri var mı?” başlığı altında yazmak istiyorum.