Şubat Ayı Harikaları!
ROMA, İtalya
Herkese merhaba sevgili dostlar!
Bu hafta kendi koşuşturmamdan mütevellit biraz hayata ve size geç kaldım, affola. Yaklaşık bir yıldır Roma’da Sanat ve Kültür Yönetimi üzerine eğitim almakta olan bendeniz, bahar aylarında rotamı Berlin’e çevirerek akademik hayata geçiş yapacak ve Medya ve İletişim Yönetimi alanında, akademi içerisinde bilgilerimi zenginleştirerek, bir süredir kültür-sanat alanında hizmet etmekte olduğum dijital medyada çok daha güzel işler ortaya koymak üzere kendime yatırım yapıyor olacağım. Şu an yoğunluğum sebebiyle Roma ve Berlin üzerine yazılara pek eğilemesem de uzun vadede daha uluslararası içeriklerle de karşınızda olabilirim, beklemede kalınız! Fakat bu sefer de Türkiye gündeminden güzel haberlerle geldim. Bu ay için yine sizlerle paylaşmak istediğim, dikkatimi çeken birkaç davetkâr etkinlik var.
İlki; açılışı 6 Şubat’ta gerçekleşen, Nuray Özler Yolcu’nun küratörlüğünü üstlendiği Tülin Akkaş’ın “Eşikte” isimli resim sergisi. Galeri Deniz’de 23 Şubat’a kadar izlenebilecek bu sergi, “Hakikat ile hayalin kesiştiği, insan bilincinin en kırılgan ve aynı zamanda en güçlü olduğu o sınırda yolculuğa çıkabilir miyiz?” sorusuna cevap arıyor. Nuray Özler Yolcu ile daha önce Türkiye Haber Portalı’nda yayınlanan “Eylül Aşkın İle…” programım için söyleşi gerçekleştirmiştim. Kendisi hem küratör hem de ressam olarak oldukça üretken, sezgilerinin mantığının eleğinde kendisine yön vermesine hayranlık duyan ve bunu sanatına ve kreatif işlerine açıkça yansıtmaktan keyif alan, sıra dışı bir karakter. Mayıs ayında da yeni kişisel sergi açacağını duyurmuştu. İlgiyle takip ediyorum. Tülin Akkaş’ın “Eşikte” sergisinde, merak uyandırıcı bir tema çerçevesinde işlediği eserlerini de imkan bulursanız görmeniz tavsiye olunur.
İkincisi; bu ay dijital platformlarda yeni bir kültür-sanat ve edebiyat dergisine “Merhaba!” diyecek olmamız. Daha önce edebiyat ve tiyatro alanındaki çalışmaları üzerine video söyleşi yaptığım Sinan Demir, yeni e-dergi projesi VEDE ile yakın zamanda dijital okuyucu kitlesi ile buluşmaya hazırlanıyor. Çok farklı beklentiler ve belki de haksız, koşullanmış önyargılar ile karşı karşıya geldiğim bu genç adam, yaptığımız söyleşide de beni vizyonuyla ve sahip olduğu çevreyle oldukça şaşırtmıştı.
Oyunculuğunu oyuncular, yazarlığını profesyonel yazarlar eleştiredursun, bir iletişimci olarak iletişim yeteneğini muazzam bulduğum ve doğru kanallara ulaşarak, ulaştığı kanalları doğru hedefe yönlendirerek oldukça başarılı olacağına inandığım bir sanat tutkunu kendisi.
Yazar kadrosunda Lale Müldür, Haydar Ergülen, Erol Günaydın’ın kızı Fatoş Günaydın, Müşfik Kenter’in kızı Melissa Kenter, Cahit Zarifoğlu’nun kızı Betül Zarifoğlu, Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü, Orhan Aydın, Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok, Temmuz Korkmazgil, Küçük İskender Ailesi, Cumhuriyetimizin büyük değeri sevgili Gülsün Erbil ve daha bir çok önemli ismin bulunmasına ek olarak VEDE’nin genç yeteneklere de yer vermeye açık bir duruş sergileyeceğinin altını çizen Sinan Demir, konuyla ilgili duygularını: “Umarım yolumuz mütemadiyen pak olur. Bu heyecanımı siz değerli insanlarla sevinçle paylaşıyorum.” şeklinde ifade ederken, sitenin şu anda yapım aşamasında olduğunu ve bir aksilik olmaması durumunda Şubat ayı içerisinde düzenlenecek galayı takiben yayın hayatına başlayacağını belirtti. Konuyla alakalı bir güzel sürpriz daha şöyle, ben de bu şahane kadronun arasında, şiirlerimle ve kısa hikayelerimle yazar olarak yer alacağım. Takip ediniz.
Üçüncü Şubat harikası hadise ise Şişli Belediyesi’nin teklifi üzerine, sevgili Filiz Coşkuner’in rahmetli, duayen oyuncu Ayla Algan ve rahmetli psikolog Doğan Cüceloğlu anısına düzenleyeceği anma gecesi. Tiyatro sanatçısı, balerin ve psikolog Filiz Coşkuner’in sahneye koyduğu anma programı, 16 Şubat 2025 tarihinde, saat 19:00’da, Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Filiz Coşkuner’in 2013 yılından beri sahnelediği tek kişilik oyunu “Özveri”, Ayla Algan’ın yönetmenliğinde hayat buldu. Oyun, toplum içinde özverili insanların yaşadığı psikolojik süreçleri ele alırken, izleyiciyi derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor.
Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun, oyunu izledikten sonra eserlerinde anlattığı psikolojik kavramların sahnede karşılık bulduğunu dile getirmesi üzerine, oyun, bir yıl boyunca seminer formatında sahnelenmişti. İşte bu sebeple, anma gecesinde yalnızca sanat değil, aynı zamanda psikoloji de ön planda olacak.
Sanatın, toplumun aynası olduğu gerçeğinden yola çıkan bu etkinlik, yalnızca bir anma değil; aynı zamanda bir farkındalık buluşması niteliğinde. Etkinlikte, Ayla Algan’ın seslendirdiği dört dildeki Bana Seni Gerek Seni eserine ithafen hazırlanan özel bir dans gösterisi de ‘barcovision’ aracılığıyla izleyicilerle buluşacak. Programda ayrıca, Algan ve Cüceloğlu’nun öğrencileri ve yakınları, anılarını paylaşarak, geceye duygusal bir boyut katacak.
Filiz Coşkuner’in tiyatroda benzersiz bir yöntem olarak sunduğu, oyunun ardından izleyiciyle birebir söyleşi yapma geleneği bu gecede de devam edecek. Genellikle bir grup terapisine dönüşen bu etkileşim, bu kez psikoloji ağırlıklı olacak. “Özveri” oyununun içeriğinden ilhamla, izleyiciler özverili bireylerin hayatlarındaki yerini ve etkisini sorgularken, sanatın ve psikolojinin iç içe geçtiği bir deneyime tanıklık edecekler. Ücretsiz olarak katılım sağlayabileceğiniz bu etkinliği kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Görüşmek üzere!
.
Eylül Aşkın, dikGAZETE.com