Sulaimanyah bölgesi iyi bir takım oyuncusu olabileceğinin mesajlarını veriyor
SÜLEYMANİYE, IRAK
Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a uyguladığı ambargonun, coğrafya üzerinden geliştirilen ticari ilişkileri bir dengeye oturtma stratejisi üzerine kurulu olduğunu ilk söyleyenlerden olmuştuk.
İngiltere, sahip olduğu çok enteresan akıl yapısı sayesinde kurguladığı etkili planlar ile birlikte coğrafyaları sosyolojik olarak birbirlerinden ayrıştıran bir resim çizerken, bu durumu toparlamaya çalışan ABD’nin planları ise global ticari dengenin dağılmasını engellemeye yönelik stratejileri geliştirmeye çalıştığı bir resim olduğunu da doğru açıdan bakabilenler görecektir.
Bundan dolayıdır ki İngiltere, dünyanın annesi olma rolünü sergileyen bir resim çizerken, ABD ise dünyanın büyük abisi olduğu rolünü pekiştirme gayreti içerisinde olduğunu gösterir bir resim sergilemektedir diyebiliriz.
Hep söylediğimiz gibi bugün de aynı noktadan bakarak, ticaretin ve ticari ilişkilerin sağlıklı rotalarda ilerleyişini takip etmenin, her şeyden daha önemli olduğunu ve dahi siyasi çalkantılardan uzak durulması gerektiğini yineleyerek makalemize devam edelim.
VOS (Voice Of Sulaimanyah) olarak yayınladığımız önceki makalelerde, global ölçekte işleyen ticari akışın, dünyada istisnasız tüm köşe noktaları dahil bu işleyişe entegre edilmesi gerektiğinin önemine dikkat çekmeye çalışmıştık.
Sulaimanyah/IRAK bölgesinin de bu işleyişe entegre edilmesi gerektiğine vurgu yaparken, Türkiye’nin coğrafik olarak üstün konumu gereği birtakım sorumlulukları da omuzlarında hissetmesi gerektiğine makalelerimizde vurgusu yapılmıştı.
İstemeden de olsa yaşanılan birtakım talihsizlikler sonucu Ankara’nın, terör tehdidi olarak algıladığı gelişmelere karşı taşıdığı hassasiyetler sayesinde alınan karar, dünya ile entegre olma yolunda ivme kazanan Sulaimanyah bölgesini, bu dev maratonda gerilere atarak, bölgede iyi bir takım oyuncusu olmaktan alıkoymuştu.
Makalemizin başında, ABD’nin İran’a uyguladığı ambargonun hassas dengeleri gözeterek ve ticari akışın kesilmesine sebebiyet vermeden, adil bir dağıtım şeklinde uygulandığına yaptığımız vurgu dikkate alınırsa, ölçeği küçülttüğümüzde Sulaimanyah bölgesine uygulanan (teşbihte hata olmaz) “sınırlı ambargo”nun da bu akıl yapısına kısmen aykırı bir karaktere sahip olduğu gerçeği ile karşılaşırız.
Siyaseten bir izolasyon uygulanırsa, bu anlaşılır bir durum olarak karşılanabilir, lakin ticaretin durmasına sebebiyet veriliyorsa, bu durum incelenmeli ve tekrardan gözden geçirilmelidir diye düşünenlerden olduğumuzu belirtelim.
Uzatmadan söyleyelim; Sulaimanyah bölgesinde dünya ile entegrasyonuna konsantre olmuş bir akıl yapısı işletilmektedir. Bu akıl yapısına tek çıkış noktası olarak dayatılan İRAN kapısı, arzu edilen taleplere cevap verebilecek nitelikte olmadığı gibi Sulaimanyah bölgesini tam tersi bir ivmeye mecbur bırakmaktadır da diyebiliriz.
Çünkü, İran gibi köklü bir devletin dahi dünya ile entegrasyonunda ciddi sıkıntılar yaşadığı bu koşullarda, Sulaimanyah bölgesinin dünya ile entegrasyonunu sağlayabilmesi, bu koşullarda mümkün görünmemektedir.
“İlişkiler, karşılıklı ihtiyaçlardan doğar” cümlesi, hayatın gerçeklerini sergileyen bir tanımlama olsa gerek, bundan dolayı hem Türkiye’nin hem de Irak-Sulamanyah’ın volümü küçük de olsa “hiç mi karşılıklı ihtiyaçları yoktur” diyerek biz de buradan sorumuzu sormuş olalım.
Olağan koşullarda Sulaimanyah bölgesi iyi bir takım oyuncusu olabileceğinin mesajlarını fazlasıyla vermektedir.
Anlayacağınız, sözü getirmeye çalıştığımız nokta şudur;
Siyasi çelişkilerden bağımsız kalarak baktığımızda, aynı coğrafyanın insanları olduğumuz gerçeği hepimizi kuşatan bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.
Hassasiyetle üzerinde durulması gereken hedef, dikkate alınırsa, coğrafyamızın ihtiyacı olan insanların birbirleri ile kenetlenmesi gerekliliği, alternatif bir çözüm olarak karşımızda durmaktadır.
Türkiye ise bu kenetlenme ihtiyacına çözüm üretebilecek güçlü bir potansiyele sahiptir.
Beklentiler; coğrafyamızın siyasi beklentilere “kurban edilerek” insanların ticari ve kültürel alanlarda birbirlerinden uzaklaşmasını tetikleyecek kararlardan uzak durulması gerekmektedir.
Son söz;
Ticaretin aktif şekilde işletildiği coğrafyalar, ister istemez toplumsal kenetlenmelerin tetiklendiği baskın bir karaktere sahip olurlar.
Sebebi ne olursa olsun, alınan siyasi kararlar sayesinde toplumsal kenetlenmelerin kırılması ve bu durumun uzun bir zaman dilimine yayılması, ilişkilerin yeniden tamir edilmesinin önündeki en büyük engeller olarak görülmek zorundadır.
Devletlerin almış olduğu tavırların, uzun zaman dilimlerine yayılması, telafisi çok zor sonuçları da beraberinde getirmekle birlikte, günün sonunda farkında olmadan kartopu misali büyümüş bir sorun ile yüzleşmek zorunda kalınacağı da olağan bir durum olarak karşımıza çıkacaktır.
Sulaimanyah, herkesin Kurban Bayramını kutlar.