- 09-01-2023 05:03
- 11044
Amerika Birleşik Devletleri “yeter ki S-400’lerden vazgeçin Rusya’ya ödediğiniz bedeli derhal tarafınıza nakit ödeyelim” teklifiyle, süper dünya gücünü elinde tutamamanın acısını yaşamakta.
Son bir asırdır tüm Müslümanlara, İngiltere Birleşik Devletleriyle sadece kan ve gözyaşı çektirerek yecüc ve mecüc beraberliğini aratmayacak zalimlikleriyle varoluşunun sonunu görebilmekteyiz.
Bugünümüzde Osmanlı’nın gücünün geri dönüşüne şahid olduğumuz bariz olağanüstü olaylar gerçekleşmekte; tarihimizden unutulamayacak bir hatırlatma...
Orhan Gazi'nin oğullarından Üçüncü Şehzadesi Halil İbrahim, Bursa'da Valilik yapmaktaydı. Şehzade, 1356 senesi yaz başında Bozburun civarında gezinti esnasında, bir korsan gemisi tarafından esir alınarak drekt Rum (Rosafoça)’ya götürülür.
Bu şehrin Tekfurları Bizans Kayserleri tarafından tayin edilmekteydi.
Orhan Gazi, bu üzücü haberi alınca hemen Bizans İmparatoruna münacaat ederek yüklüce altın taahhüd eder ve İmparatorun düşmanı Matyo Katta Gözene'ye karşı askeri yardımda bulunacağını da belirtir.
Bizans İmparatoru, bu teklifi kabul ederek, Foça Tekfuruna hemen bildirirse de Tekfur’dan red cevabı alır.
Foça'ya donanma sevk ederek, Saruhan Beyliği’nin de desteğini alarak kuşatır. Lakin bu arada iki kez İstanbul’a gidip-gelen Bizans Kayseri, tekrar Foça’ya döner.
Üçüncü sefer üzerine, sonunda yüz bin altın karşılığında Şehzade Halil, 1358 Eylül’ünde kurtarılmış ve Osmanlı Şehzadesi ile beraber üç sıra kürekli büyük kadırgalarla İstanbul’a dönmüştü.
Şehzade, İmparatoriçe ile karşılaştığı vakit, “Her şeyin sır ve hikmeti ancak Cenab-ı Hakka malumdur. Ben esarette duçar olup aile yuvasından uzak kalmışken, kerem ve Serdü havaya bakmayarak İmparator Efendim Hazretleri, himmet gösterip beni esaretten kurtardı. Böyle bir lutfe mukabil elbette benden hiçbir mükafat beklenmezler, çünkü kudretim fevkindedir. Mahaza vüs'atim miktarı ve hayatta oldukça hizmetlerine bütün arzularımı feda edeceğim.” demişti.
İmparator, Şehzade Halil’e bir daire ile müzeyyen elbise tahsis, alaylar tertip ve iki sonra nişanlısı olup henüz on yaşında bulunan kerimesi İrini'yi Şehzade’ye gösterdi.
Orhan Gazi der ki; “Şehzade oğullarının en sevgilisi ve kerimesinin nişanlısı, cesur, kavi bünyeli, akil, faal, veliahd olmaya layıktır” rica mukabil sözüyle esbabının hazırlanacağını haber etmişlerdir.
Şehzade ile nişanlısı ve düğüne davetli olanların cümlesi İznik’e gelmişler ve Şehzade Halil ve İreni’nin akidleri orada olmuştur.
.
Volkan Yaşar Berber, dikGAZETE.com
-Araştırmacı Yazar, Tarihçi-