İSTANBUL
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar, "Göz altı morlukları, göz altındaki ciltteki kılcal damarların belirginleşmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Alerjik hastalıklarda da bu durum oluşabilmektedir. Göz altı morluklarının çocuklardaki en sık nedenlerinden birisi de alerjik konjonktivittir." ifadelerini kullandı.
Medicana Bahçelievler Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, alerjik konjonktivit göz hastalığıyla çok sık karşılaşılıyor. Bu hastalık göz kapaklarının içini ve gözün beyaz kısmını saran ve konjonktiva olarak isimlendirilen zarın alerjiye bağlı olarak gelişen bir iltihabı. Bu durum havada dolaşan alerjenlerin gözle teması sonrası meydana geliyor.
Tekrarlayıcı ve her iki gözü de etkileyen alerjik konjonktivit gözlerde kaşınma, kızarıklık ve sulanma şikayetleri ile kendini gösteriyor. Bunların yanında konjonktival ödem, sulu akıntı, yanma hissi ve ışık hassasiyeti ile birlikte alt ve üst göz kapaklarında şişme de gözükebiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Yaşar, alerjinin göz altı morluğu gibi ciddi hassasiyetler oluşturduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Göz altı morlukları, göz altındaki ciltteki kılcal damarların belirginleşmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Alerjik hastalıklarda da (Alerjik rinit, alerjik konjonktivit, atopik dermatit, sinüzit vesaire) bu durum oluşabilmektedir.
Göz altı morluklarının çocuklardaki en sık nedenlerinden birisi de alerjik konjonktivittir. Alerjik konjonktivit bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Mevsimsel alerjik konjonktivit en sık rastlanılan tipidir.
Genellikle bahar aylarında artan polenlere karşı oluşmaktadır. Tüm alerjik konjonktivitlerin yarısı bu gruba girer. Pereniyal tipte ise yıl boyunca alerjik semptomlar gözlemlenir. Bu tipin nedeni genellikle ev tozu, akarlar ve ev hayvanlarıdır.
Daha az şiddette fakat tüm yıl boyunca gözlemlenir. Vernal konjonktivit, genellikle 5 yaşından sonra görülür ve erişkin yaşta kendiliğinden kaybolur. Kuru ve ılık iklimlerde daha sık görülür. Erkeklerde daha sık görülür."
"Atopik keratokonjonktivit 20'li yaşlarda başlar"
Yaşar, atopik keratokonjonktivit, körlük riskinin en fazla olduğu konjonktivit olduğunu aktararak, "Bu tür konjonktivitler 20'li yaşlarda başlar uzun yıllar devam eder. Göz kapaklarında ciltte pul pul dökülmeler sıklıkla gözlemlenir. Gözün kornea tabakasında limbal damarlanmalar, kapak yapısında bozulmalar ve katarakt gibi durumlar gözlemlenebilir." ifadelerini kullandı.
Dev papiller konjonktivite de değinen Yaşar, şunları kaydetti:
"Kapak konjonktivasında papillalar ile karakterizedir. Kontak lens kullanımı, kontak lens solüsyonlarına karşı gelişebilir. Bazen göz protezleri de bu duruma yol açabilir.
Tüm bu alerjik konjonktivitlerin tedavisi benzerlik arz eder. Antihistaminik ve mast hücresi stabilizatörü ihtiva eden göz damlaları ile birlikte gerektiğinde kortizonlu göz damlaları kullanılmaktadır.
Bununla birlikte alerjenle teması ortadan kaldırmak da (kontak lens değişikliği, solüsyon değişikliği, makyaj malzemesi değişikliği, ortamdaki materyallerin değişikliği vesaire) tedavinin bir parçasıdır. Aşırı kaşıntı olduğunda soğuk suyla yüz ve göz çevresinin yıkanması yakınmaları azaltabilmektedir" dedi.