Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği tarafından Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir otelde düzenlenen toplantıda, sanayi sektörü temsilcileri ile üniversite öğrencileri buluştu. Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat, "Bugün coğrafyamızda olan bu kadar olumsuz savaşlar, bu kadar olan olumsuz olaylara rağmen ihracata baktığımız zaman Türkiye’nin ihracatı yüzde 3 geri gelirken konfeksiyon ihracatı yüzde 6 gibi yükseldi. Bunun yanında hammadde ihracatı yüzde 1 ekside. Dünyada bunun yanında bizim çevremizdeki olumsuzlukların dışında bir de emtia fiyatları ciddi şekilde son 1 yılda geri geldi. Adet bazında ya da kilo bazında Türkiye’nin tekstil ihracatı her yıl bir önceki yıldan çok daha fazla sayıda ve miktarda arttığını, satışının arttığını göreceksiniz. Türkiye’nin gelecekte şansı bence tekstilde ve konfeksiyonda çok daha fazla. Dünya markaları artık eskisi gibi bir yıl öncesinden altı ay öncesinden milyon adetlerde sipariş vermek istemiyor. Çok daha az adetlerde yeni ürünlerle raflarını sürekli değiştirmek istiyorlar. Mağazaya gittiğinizde göreceksiniz. Bunu Uzak Doğu’dan tedarik etmesi de kolay işler değil" diye konuştu.
"TEKSTİL TERBİYE SEKTÖRÜ TEKSTİLİN DİNAMOSUDUR"
Gerek lojistik anlamında, gerek hız anlamında, gerekse dünyada modanın sürekli değişmesi anlamında Türkiye’nin çok iyi bir altyapıya sahip olduğunu hatırlatan Canpolat, "Bunun temel sebebi de Türkiye’nin tekstil terbiye sanayisinin gücünden geliyor. Ben bunu da hep belirtirim tekstil terbiye sektörü tekstilin dinamosudur. Nasıl bir araba dinamosu olmadan çalışmazsa tekstil terbiye sanayisi güçlü olmayan hiç bir ülke de tekstilde ben varım diyemez" diye konuştu.
Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat, açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi: "Gelecekle ilgili düşündüğümüzde bizim etrafımıza dönüp baktığımızda Akdeniz’in kıyısındaki ülkelerde yukarıda Moldova, Bulgaristan, Ukrayna iş gücünün ucuz olduğu ülkelerde gelecekte çok daha fazla konfeksiyon gelişecektir, dikişi anlamında konfeksiyon gelişecektir. Ama moda, tasarım, bunun yanında en önemlisi kumaşın tedariki, Türkiye dışında başka bir ülkeden mümkün değil. Çünkü tekstil terbiye ve kumaş üretmek sadece para ile de bitmiyor bunun için yılların birikimi know how (yapabilme bilgisi) gerekiyor. Türkiye bu anlamda çok birikime sahip oldu. Türkiye’nin tekstil terbiye sektörünün güçlü olması Türkiye’nin konfeksiyon ve tekstil ihracatını yurt dışından alımları ve gün geçtikçe ihracatı daha ileriye götürecektir, yurt dışından gelecek ürün bazında da daha geriye çekecektir. Çünkü Türkiye’de artık güzel ürünler üretiliyor. Son 20 yılda dünya markalarının istediği ürünler Türkiye’de üretilen kumaşlardan yapılıyordur. Hatta bizim bir hayalimiz var."
"TURKISH GREEN TEKSTIL DİYE BİR ETİKET VE ÜZERİNDE ’BU ÜRÜN TÜRK KUMAŞINDAN YAPILMIŞTIR’ ETİKETİ"
Gelecekte ürünün Türkiye’de üretilen kumaştan üretildiğini belgelemek ve etiket vurmak istediklerini de vurgulayan Canpolat, "Düşünsenize dünyada tanınmış en iyi markaların ürünlerinin üzerinde bir etiket var ve bizim tescilini aldığımız Turkish Green Tekstil diye bir etiket ve üzerinde ’bu ürün Türk kumaşından yapılmıştır’ diye bir etiketin olması, gerek ülke algısını gerekse Türk tekstil sektörüne bakışı olumlu yönde anormal bir şekilde üst lige çıkaracaktır. Bu ütopik bir şey değil gelecekte olabilecek bir proje. Bizim başlattığımız bir proje. Öncelikle iyi ürün üretmek, ikincisi bunu üretirken insana, çevreye ve doğaya zarar vermeden bu ürünü üretmektir. Bunu ürettikten sonra, bunu da belgeleyebiliyorsanız dünyada kabul edilebilir bir laboratuvar tarafından belgeleyebiliyorsanız yolun çoğunu geçmiş olursunuz. Bu projeyi hayata geçirecek ülke kim olursa en başta sınavı o kazanmış olacak ve ülkesine sınıf atlatmış olacak" şeklinde konuştu.
"Geleceğe dönüp baktığımızda 2023 yılında hedeflediğimiz Türkiye’nin 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var" diyen Canpolat, "Bu 500 milyar dolarlık hedefin içerisinde 80 milyar dolarlık tekstile ayrılmış bir pay var. Bunun içerisinde de 60 milyar dolar gibi konfeksiyon ihracatı, 20 milyar dolar gibi de hammadde ihracatı. Bunların tümü Türkiye’de üretilmiş kumaşlardan tekstil terbiye sanayisinin ürettiği kumaşlardan mamul hale gelerek iç piyasa tüketimine gerekse ihracata satılacak ürünler olacaktır. Bunların kumaşını yapan Türk tekstil terbiye sanayicileridir. Gelecekte 500 milyar ihracat rakamına en yakın ihracatı yapacak sektörlerin konfeksiyon ve kumaş olduğunu düşünüyorum" dedi.