Ankara
Şahin, yerleşim yerlerinin kırsal bölgelere kaymasının, şehir merkezlerinde nadiren karşılaşılan yaban hayvanlarının insan yaşam alanlarında daha sık görülmesine neden olduğuna dikkati çekti.
Yılanların da bu süreçten etkilenen türler arasında yer aldığını işaret eden Şahin, "Artık evlerin yapıldığı yerler, yılanların doğal habitatının bulunduğu yerler. Bu nedenle yılanlarla karşılaşma oranımız daha da arttı. Şehirler kırsala kaydıkça zehirli ve zehirsiz yılanlarla karşılaşmak da kaçınılmaz hale geldi. Dolayısıyla insanların bunları görme sıklığı da haliyle artmış oldu." diye konuştu.
Yaz mevsimiyle birlikte hava sıcaklıklarının artmasının, kış uykusundan uyanan yılanların üreme ve beslenme faaliyetlerini artırdığını belirten Şahin, bu nedenle piknik alanlarında yılanlarla karşılaşmanın son derece olası olduğunu söyledi.
Şahin, bu alanlarda karşılaşılan yarı sucul ya da tamamen sucul yılan türlerinin insanlara zarar vermediğini dile getirdi.
"Zehirli yılanlar bulundukları yerden uzaklaşmazlar"
Türkiye'de 57 yılan türü bulunduğunu, bunların yaklaşık 15'inin zehirli olarak sınıflandırıldığını aktaran Şahin, özellikle engerek türlerinin bu grupta öne çıktığını ve bunun haricinde bir de kobra türünün olduğunu ve bu türün de daha çok Şanlıurfa çevresinde görüldüğünü bildirdi.
Zehirli yılanların, kendilerini koruyacak güce sahip oldukları için insanlara karşı daha az geri çekilme eğilimi gösterdiğine işaret eden Şahin, "Zehirli yılanlar kendi zehirlerine güvendikleri için bulundukları yerden uzaklaşmazlar. İster zehirli ister zehirsiz olsun, yılanları yok etmek ekosisteme ciddi zarar verir. Geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir. Eğer yılan sizden kaçıyorsa bırakın kaçsın ancak kaçmıyorsa siz uzaklaşın." dedi.
Şahin, yılanların ahır, depo ve ardiyelerde de görülebileceğini, böyle bir durumda vatandaşların uzaklaştırma ekipmanları yoksa müdahale etmeyip itfaiyeden yardım almaları gerektiğini kaydetti.