Biraz uzun, özellikle ilk kısımlarda sıkılıp bırakmamanızı tavsiye ediyorum, çünkü can alıcı kısım sonda..
1971’de Gayrettepe’de HZI Nöropsikiyatri Vakfı kuruldu. Vakıf, New York’taki HZI Research Center’ın paraleliydi. Vakfın Yön. Kur. Bşk. Muazzez İlmiye Çığ, kurucusu kardeşi Prof. Dr. Turan İtil, vakfın ismi anneleri Hatice Zahit İtil’den geliyor.
Çalışmalara ait hipotezleri Turan İtil üretiyor, koordinasyon Mahir Bozak tarafından sağlanıyor. Turan İtil, Nazi Almanyası’ndan Türkiye’ye sığınan Yahudilerden Ord. Prof. Dr. Philipp Schwart’ın öğrencisiydi.
Bu ilişki, vizyon ve kazandığı bilgi / beceriler ona 2. Dünya Savaşı sonrası Almanya’da çalışma fırsatı veriyor. Daha sonra, başarıları nedeniyle ABD’ye davet ediliyor ve çalışmalarına burada devam ediyor.
Uzmanlık alanı; Nöropsikiyatri’de psikofarmakoloji ve elektrofizyoloji. İlaçların ve beyine gönderilen sinyallerin, psikolojiye etkisi. Yani ‘X’ ilaç, beynin öfke kontrolü ile ilgili kısmındaki sinyalleri etkiliyor. “İlacın kullanımıyla, bireyin öfke kontrolü elinden alınabilir” gibi çalışmaları var.
İlaç deyince aklınıza ‘aspirin’ gelmesin, Turan İtil, LSD gibi uyuşturucuların etkileriyle ilgili çalışmalar da yapıyor.
Dahil olduğu ve destek verdiği projeler arasında CIA destekli “MK – Ultra” gibi meşhur “Zihin Kontrol Programları” da var.
Vakfın Türkiye’de faaliyete geçme hikayesi ise şöyle:
ABD’de bazı demokratik gençlik akımları, protesto için bu laboratuvarları yakıp yıkıyor. Bu nedenle bu çalışmalar daha “özgür” ülkelerde yürütülmeye başlıyor. Tabii bu arada Turan İtil’in de vatan özlemi kabarıyor! Turan İtil’in özellikle 12 Eylül döneminde siyasi mahkûmlar üzerinde yürüttüğü çalışmalarda bir de ortağı var: Ayhan Songar!
Kibernetiğin Türkiye’deki babası, “Milliyetçi – Muhafazakâr” postuna bürünmüş, “Dr. Mengele” lakaplı Ayhan Songar.. Bu kadro, darbe ve öncesi dönemde özellikle siyasi tutuklular üzerinde sağ – sol farkı gözetmeksizin korkunç deneyler yaptı.
Bu deneylerde ölenlerin ölüm raporlarında İtil – Songar ikilisinin isminden bahseden “Gözaltında Kaybolanlar” isimli kitap, toplatıldı. Dönemin Wikileaks’i olan CIA Insider sızıntılarında ikilinin ismi, RTE’nin başdanışmanı İlnur Çevik’in babası olan İlhan Çevik’le beraber “CIA bağlantılı Türkler” listesinde geçiyordu. Listenin göze çarpanları, Ahmet Kabaklı ve İnonü’nün damadı Metin Toker.
1983’de CIA’in Uluslararası Dış Politika Enstitüsü ve HZI Vakfı ortaklığında “Uluslararası Terörün Çağdaş Yönleri” semineri düzenlendi.
Katılımcılar arasında Turan İtil’in dostu CIA Istasyon Şefi Gen.
Paul Henze, Org. Necdet Öztorun, Vali Nevzat Ayaz ve Turan İtil’in Pentagon projelerinde birlikte çalıştığı öğrencisi, Hipnoz uzm. GATA Psikiyatri ABD Başkanı Tuğ. Şevket Akpınar vardı.
1985’te Turan İtil ve HZI “Türkiye’de Teröristlerin Rehabilitasyonu Uluslararası Sempozyumu”nu düzenledi.
Henze, yine onur konuğuydu.
İçeriği NATO, Pentagon, MGK gibi kurumlara sunulan bu sempozyumda İtil şu ifadeleri kullanıyordu:
Bu döneme ve İtil-Songar ikilisinin çalışmalarına Dr. Nevzat Tarhan şahit olmuştur, belki kendisi detaylı bilgi verebilir.
1990’da HZI Vakfı, Dev – Sol (DHKP – C) tarafından “işkence üssü” olduğu gerekçesiyle bombalandı.
Olay, kamuoyu gündemine çok girmeden unutturuldu.
Yıllar sonra Ülkücü camiadan da işkence mağdurları, konuyu gündeme taşıdı. Şikâyet dilekçeleri verildi.
Tabii netice alınamadı.
Adnan Oktar, Yalçın Küçük, Salih Mirzabeyoğlu gibi bazı bireylerin cezaevlerinden ‘dönüşmüş’ olarak çıkmasının temeli bu çalışmalardır.
Tüm bu olaylar olurken, vakfın yönetim kurulu başkanlığını yürüten ‘Hemşire’ Muazzam(!) Muazzez İlmiye Çığ’a gelirsek..
Bilimsel bir boşluk olan Sümeroloji konusunda tek kaynak(!) olan Muazzez İlmiye Çığ, semavi dinlerin inanışlarının aslında Sümer kültüründen geldiğine dair tezleriyle, semavi dinlerin “uydurma” olduğu değirmenine su taşıyor.
Bu çalışmalarıyla yerli – yabancı pek çok premasonik, masonik ve hatta postmasonik örgütlerden ödüller ve “Hemşire” ünvanı alıyor.
Medyadaki biraderler ise dozajı ayarlayarak konuyu gündeme getiriyor.
İçi boş bir dava ile kahramanlık kazanıyor Muazzez Çığ.
Eserlerinde ise -bilimsel değil- ideolojik olarak anlatılmak istenene mükemmel uyan bir bilimin(!) elitist küstahlıkla yorumunu görüyoruz.
Sümeroloji uzmanı değilim, ancak bu alana yönlendirdiğimiz genç arkadaşlar var. 5-10 yıl içerisinde gerçekler ortaya çıkar.
Bugüne gelirsek Turan İtil ve Muazzez İlmiye Çığ ikilisi, Doğu Perinçek’in çevresindeler.
İtil, bir yandan da Pentagon için çalışıyor.
Doğru zamanlarda giderseniz, bu kadroyla Asmalı Mescit’te Yakup Meyhanesi’nde sık sık karşılaşırsınız.
İşte burası “at izi-it izi” noktası, her gün anti CIA haberler yapan, devletin millici(!) kanadından Perinçek, CIA kadrosuyla beraber!!
Küresel Sistem’in, devletler üstü olarak nasıl işlediğini anlamak için harika bir örnek, gören göz için eşi bulunmaz bir sahne!!
Turan İtil ve Ayhan Songar.
Birisi bireyin zihnini kontrol etme üzerine uzman, diğeri kibernetikle kitle zihninin kontrolü üzerine..
Birisi koyu Kemalist sol(!) aydınlanmacı bir profilde, diğeri dindar, milliyetçi, Türk İslam sentezcisi!
İkisi de Küresel Çete’nin zihin kontrol çalışmalarının merkezinde yer alan postmasonik Tavistock Supreme Konsey üyeleri!
Aynı zamanda Türkiye’deki “Çelik Çekirdek” (Gerçek Ergenekon) mekanizmasının da önemli üyeleri..
Songar aktif görevli, İtil destek / yedek.
Bu nedenlerdendir ki, konum olarak Perinçek’in temsil ettiği devlet kliğinden de, CIA veya Pentagon’dan da çok daha yukarıdalar.
Bu kadroyu deşifre eden Rahmetli Aytunç Altındal, “Tavistock” konusuna dikkat çektiğinde, güncel bir ismi de işaret etmişti.
O isim ki kurmaca Ergenekon davalarına kasıtlı dahil edilmiş, ancak zanlıyken bir gün bile hapiste yatmamış ve korunmuştu.
Sonra kendisi CHP’ye oğlu MHP’ye vekil oldu, ‘dokunulmazlık’ kalkanına büründü.
Aktif siyaset gündeminden çekildi.
Devlet ve siyaset üstü bu kişi ve yapıların konumu ve faaliyetlerinin, sistemin nasıl işlediğini anlamamıza faydalı olması dileğiyle.