Azerbaycan, Bakü
Protesto ve isyan iki farklı eylem kavramıdır. Ve şu anda Kazakistan'da yaşananlar isyana dönüşen bir protesto.
Kazakistan halkı, bu sınavdan geçecek gücü bulacaktır. Ancak, birincil görevi isyanı bastırmak ve ancak o zaman değişim için sonuçlar ve planlar oluşturmak daha net olarak görülüyor.
Ocak ayı başındaki gaz fiyatlarındaki sıçrama, iç siyaseti baltalamak amacıyla yapay olarak başlatılmış olabilir.
Gaz ve akaryakıt fiyatlarını çok kısa bir süre içinde iki katına çıkarmak, çok makul değil. Bu tür şeyler, ustaca daha uzun ve daha sakin bir şekilde çözülür. Yani ekonomik blok ve güvenlik yetkililerine sorular var.
Kazakistan'daki durum, uluslararası müdahale ile sonuç aldı; “CSTO” (Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne -KGAÖ-) anlaşmasına katılan ülkeler, birliklerini ülkeye gönderdi. Protestocular ve güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar, düzinelerce kurbanla devam ediyor.
Moskova, ikili iktidara son veriyor!..
Sert karantina önlemleri, nüfusun gelir yapısında önemli değişikliklere yol açtı; payı keskin bir şekilde düşen orta sınıf, en büyük tehdit altında; ardından tüketici borcunda keskin bir artış -2020’ye kıyasla yüzde 26'lık bir artış- bu ekonomik refah, sürekli olarak genel refaha yansıdı.
Ekonomik durumu iyileştirme umutları olduğuna inanan Kazakistanlıların milli gelirdeki payı (örneğin 2019 yılında yüzde 50'ye karşı) son zamanda yüzde 30'lara kadar düştü.
Protestolar, Kazak toplumunun sistemsel hoşnutsuzluğunun ve yorgunluğunun devamıdır. Bu nedenle, protesto dalgasını durdurmak artık çok zor; tek tip talepler yok, sadece memnuniyetsizlik var.
Ülkede gelişen kritik durum, bence hükümetin kötü düşünülmüş ve kalitesiz eylemlerinden değil, 2019'da seçimlerle birlikte halkın katılımıyla da oluşturulan olağanüstü devlet-iktidar sisteminin işleyişinden kaynaklanıyor.
Kazakistan'ın eski ve ikinci (şimdiki) cumhurbaşkanlarının da bu sistemde etki ve katkıları var.
Ülkedeki huzursuzluğun arkasında ise “dış güçler” olduğu kesin. Kazakistan, çok barışçıl bir ülke ve Kazaklar barışçıl insanlar.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Kazakistan'ın neden “CSTO” güçlerinin yardımına ihtiyaç duyduğunu anlamadı.
Gazetecilere verdiği demeçte, "Kazak makamları, protestolarla kendi başlarına başa çıkmak için her şeye sahipler. Bu nedenle, neden dışarıdan yardıma ihtiyaç duydukları açık değil" diyerek Washington'un bu konuda daha fazla bilgi almaya çalıştığını da söyledi.
Blinken, ABD'nin “CSTO” güçlerinin eylemlerini izleyeceğini yineledi ve onları insan haklarını ihlal etmemeye çağırdı.
“Orada olan şey, Ukrayna sınırları yakınında gördüklerimizden çok farklı. Ancak, yakın tarihin bize öğrettiği derslerden biri; Ruslar bir kere evinize girdi mi, artık onları evinizden uzaklaştırmanız çok zordur” diye de ekledi ABD Dışişleri Bakanı.