Lozan’dan sonra 100 Yıl bitti: Temizlik yapıldı, altyapı güçlendi, Türkiye Yüzyılı başladı

2023, Türkiye’nin iç sorunlarını çözerek küresel sahnede yükselişini ilan ettiği, tarihi bir yıl oldu. Uzun yıllardır enerjisini terörle, vesayetle ve iç krizlerle harcayan Türkiye, artık yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. PKK terörüne karşı sınır içi ve sınır ötesinde yürütülen kararlı operasyonlar, örgütün etkisini ortadan kaldırırken, Doğu ve Güneydoğu’da terörden temizlenen bölgelerde yatırım ve kalkınma hamleleri hız kazandı. FETÖ’nün devletten temizlenmesi ve vesayet düzeninin sona erdirilmesi ise Türkiye’nin bağımsız karar alma gücünü artırarak, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini sağladı.

Türkiye’nin bugün geldiği nokta, altyapıda yapılan büyük atılımların sonucudur. Son yıllarda inşa edilen yollar, köprüler, barajlar, havalimanları ve enerji tesisleri, yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendirecek bir altyapı devrimini ortaya koydu. Şehir hastaneleri ve modern sağlık sistemleri, pandemide kendini kanıtlayan güçlü bir sağlık altyapısı oluştururken, yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretimiyle sağlıkta bağımsızlık hedefleniyor. Eğitim alanında yapılan reformlar ve modern okulların inşası, genç nesillerin daha donanımlı bir geleceğe hazırlanmasını sağlıyor.

Enerjide ise Gabar’da çıkarılan petrol ve yenilenebilir enerji yatırımları, dışa bağımlılığı azaltmak ve ekonomik gücü artırmak için atılan stratejik adımlardan. Bu altyapı, yalnızca ekonomik kalkınmayı değil, Türkiye’nin bölgesel ve küresel rekabetteki rolünü de güçlendiriyor.

Türkiye’nin yükselişi, yalnızca iç sorunların çözümüyle sınırlı değil. Bölgesel güvenlik ve istikrar sağlamak için Suriye’de yürütülen operasyonlar, terör koridorunu ortadan kaldırarak sınır güvenliğini pekiştirdi. Ancak Suriye meselesi henüz tamamlanmadı; mültecilerin güvenli bir şekilde dönüşünü sağlamak ve bölgede kalıcı istikrarı tesis etmek, Türkiye’nin öncelikli hedeflerinden.

Gazze ve Filistin gibi meselelerde ise Türkiye, yalnızca bölgesel değil, küresel vicdanın sesi olmaya devam ediyor. Gazze’nin yeniden inşası, insani krizlerin çözümü ve Filistin halkının haklarının korunması, Türkiye’nin İslam dünyasındaki liderlik rolünü güçlendiriyor.

Doğu ve Güneydoğu’da terör sorununu büyük ölçüde çözen Türkiye, bu bölgelerdeki kalkınmayı tamamladıktan sonra tarihi sorumluluğu gereği Batı’ya yönelmek için hazırlık yapıyor. Ancak bu süreç henüz başlamış değil; Türkiye’nin Suriye, Gazze ve Filistin gibi kritik meselelerdeki sorumluluklarını tamamlaması gerekiyor. Tarihte olduğu gibi, Doğu’yu güvence altına alan bir Türkiye’nin, Batı’ya daha güçlü bir şekilde yönelmesi kaçınılmaz. Bu durum, özellikle Yunanistan gibi komşu ülkelerde tedirginlik yaratıyor. Doğu Akdeniz ve Ege’deki kararlılığı, bu yönelimin ilk sinyalleri olarak değerlendiriliyor.

Türkiye’nin vizyonu yalnızca bugünü değil, gelecek nesilleri de şekillendirmeyi hedefliyor. 2053 yılında ekonomik ve teknolojik liderlik, 2071’de ise medeniyet vizyonunun yeniden canlandırılması planlanıyor. Bu hedeflere ulaşmak için altyapıda yapılan yatırımlar, savunma sanayisindeki başarılar, üretim ve ihracattaki artış Türkiye’nin gücünü pekiştiriyor.

2023, yalnızca geçmişin yüklerinden kurtulma değil, aynı zamanda büyük bir geleceğin inşasına başlama yılı oldu. Terör ve vesayetten arınmış, altyapısını güçlendirmiş, eğitimden sağlığa, savunmadan enerjiye kadar her alanda kalkınma hamlelerini tamamlamış bir Türkiye, artık daha büyük hedeflere hazırlanıyor.

“100 yıl bitti, ne oldu?” diyenlere cevap çok net: Temizlik yapıldı, altyapı güçlendi, şimdi sırada Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek var!