?>

Nasibinde ne varsa onu yersin!

Mine Tuna

5 yıl önce

Bundan 60 yıl önce Almanya, yabancı işçi alımına başladı.
Kendi ekonomileri için işçi açığını kapatmak adına başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkeden Almanya’ya çalışma göçü oldu.
Almanya, binlerce Türk’e iş kapısıydı, ekmekti gelecekti.. Nitekim çok da bedel ödediler. 
Neden?
Farklıydık onlardan.
Hem fiziki olarak, hem din, hem dil ve kültür farkı uçurum gibiydi arada… 
Irkçı Almanlar tarafından horlandı, aşağılandı, en pis işlerde çalıştırıldılar..

Yıllar içinde artık asimile olmuş genç jenerasyon da farklı bir bedel olarak ortaya çıktı… Günümüz Türkiye’sinde ise Suriyeliler üzerinden benzer bir kampanya oluşturulmaya çalışılıyor.

"Suriyeliler meselesi” olarak çeşitli tartışmalara da konu olan durum, bir yandan bakınca Almanya’ya çalışmak, çalıştırılmak için gönüllü gidenlerin durumundan farklı olmasına rağmen sadece oradaki Türkler’e karşı bazı Almanların bakışını ifade etmesi açısından benzerlik gösteriyor.
Bir fark da bizimkiler, oralara "gönüllü göç” ile giderken Suriyeliler, “zorunlu göç” ile buradalar.
Ancak burada anlamadığım, bizden bir tek “Dil" olarak farklı olan bu insanlara bazılarının bu düşmanlığı neden?
Savaşan bir ülkede yaşamaya çalışırken, karın-kızın tecavüz, çoluk çocuğun hunharca misket bombalarına maruz kalırken, komşu ülke sana kapılarını açıp; “Gelin, savaş bitene kadar misafirimizsiniz” diyor; sen de toplayıp üç beş giysini, çoğunlukla yaya olarak memleketini bırakıp geliyorsun…
Bir de “Savaştan kaçtılar!..” diye bir aşağılama, “Biz olsak kaçmayız!” algısı ile yürütülen bir aşağılama kampanyası var! Bunu diyenler ise genelde 15 Temmuz’da bankamatik kuyruğuna takılanlardan başkası değil.
Evet savaştan kaçtılar; kime karşı savaşacaklardı, o “kaçıp” gelenler!.. 
Açıkta karşılarında bir düşman mı vardı; iç karışıklılar ile yok edilmeye çalışılan bir halk, bir ülke değil miydi asıl mesele. Ya yok edilecekler, ya kaçop kurtulacaklardı.
Bu bizim yıllar önce Almanya’ya göçmen vermemizle çok farklı çünkü ne olduğu, kimin kime karşı durduğu, dışarıdan desteklerle oluşturulan ve sıradan ülke vatandaşlarının da hedef haline getirildiği bir can pazarı var orada…
Sorun karın doyurmak, daha iyi bir gelecek ya da zengin olmak değil, amaç çeşitli gruplar arasında süren çatışmalardan canını, karını-kızını, ananı-babanı, çoluk-çocuğunu kurtarıp, korumak... 
Sonrasında da sığındıkları ülkede bazı insanlar tarafından istenmemek!
Neden?
"Türkçe bilmiyorlar" diye mi!..
Ya da o istemeyen birilerinin ekmeklerini ellerinden alacaklar, onların aç kalma derdi ile mi!..
Ya da gelenler, işlerini ellerinden alacak, işsiz kalma derdi ile mi bu karşı çıkış!
Eğer benzer bir durumda ülkemize sığınan bir İngiliz, Alman ya da herhangi bir Avrupa vatandaşı olsaydı aynı şeyi onlara da yapacaklar mıydı bu bankamatik karşıcıları!..
Hayır!..
Sırf, bu gelenler Müslüman ve Arap diye oluşan bir düşmanlık bu.
Kimse kimsenin nasibini yemez! Nasip ve rızkın nerede ise onu bulursun ya da nasibinse ne olursa olsun o gelir seni bulur.
Rızkı veren Allah, bizim de başka herkesin de rızkını nerede olsa verir; Allah’ın verdiği rızka başkalarını da katmaya vesile olursan ne âlâ; olamazsan sen bilirsin; nasibinde ne varsa onu yersin!
Ne güzel oldu; geldiler de camilerimiz de cemaat buldu, insanlık biraz da olsa yerini buldu.
İstemezuk" hareketleri sergilemek inanın ki bir Türk’e hele hele bir Müslümana asla yakışmayacak hareketler ve söylemler…
Sana verilen ekmeğini bölüş kardeşim; aç kalmazsın merak etme!..
"Veren el, alan elden üstündür” diye öğretildi bize..
Ecdadımız hanlar hanı Sultan Abdülhamit HanHitler’den Yahudileri kurtarırken onların rengine, diline, dinine, bakmadı ama şimdi bazılarında bir Suriyeli düşmanlığı, bir aşağılama ve aleyhte konuşmalar ve olur-olmaz her yerde her türlü rencide edici hareketleri sergileyerek kendilerini küçültmeleri kusura bakmayın ne Müslümana ne de Türk’üm diyene yakışan bir durumdur…
Hasılı kelâm, yardımlaşmak haktır ve sünnettir; Müslümanlığın gereğidir.
Kimse yardım etti diye hiç bir şeyini kaybetmez, bilakis insanlık kazanır..
.
Mine Tuna, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI