Ankara
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, "Deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizin gerçeklerine uygun adımlar atalım. Evlerimizi en doğru yere, en sağlam malzemeyle ve en güzel şekilde inşa etmenin gayretinde olalım. Heyelan ve sel riski bulunan bölgelerde, dere yataklarında bina yapmaktan kaçınalım." ifadeleri kullanıldı.
"Önce Tedbir, Sonra Tevekkül" konulu hutbe, cuma vakti Türkiye genelindeki camilerde okundu.
Deprem gibi doğal afetlere engel olmanın mümkün olmadığı belirtilen hutbede, ancak akıl, bilim ve tecrübe ışığında afetlere karşı tedbir almanın ve bunların yol açacağı tahribatı en aza indirmenin öncelikli görev olduğu aktarıldı.
İslam'ın, insanlara önce bütün tedbirleri alarak sorumluluklarını yerine getirmesini emrettiği anımsatılan hutbede, "Aldığımız bütün tedbirlere rağmen acı bir hadiseyle karşılaştığımızda ise biz müminlere düşen sabırlı ve metanetli olmak, Allah'ın takdirine rıza göstermektir. İçinde bulunduğumuz durumu aklıselim ile değerlendirmek, ihmal, yanlış ve hatalardan gerekli dersleri çıkarmaktır." vurgusu yapıldı.
Afetlerin, kötü neticelerinin bir kısmının hata ve ihmallerden kaynaklandığına işaret edilen hutbede, "Geliniz, afetlere karşı bilinçli, tedbirli ve hazırlıklı olalım. Deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizin gerçeklerine uygun adımlar atalım. Evlerimizi en doğru yere, en sağlam malzemeyle ve en güzel şekilde inşa etmenin gayretinde olalım. Heyelan ve sel riski bulunan bölgelerde, dere yataklarında bina yapmaktan kaçınalım. Kendi elimizle kendimizi tehlikeye atmayalım." uyarıları sıralandı.
Yüzlerce vatandaşın hayatını kaybettiği 12 Kasım 1999 Düzce depreminin yıl dönümünde yarın saat 18.57'de depremlere karşı toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla ülke genelinde, "Çök, Kapan, Tutun" hareketleriyle deprem tatbikatı yapılacağı hatırlatılan hutbede, ayrıca şunlar kaydedildi:
"Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de, 'Kim bir canı kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.' buyurmaktadır.
Bir canı kurtarmak, bir insanın hayata tutunmasına katkıda bulunmak, bu amaca yönelik faaliyetlerin içerisinde olmak son derece saygın ve değerlidir.
Bu vesileyle siz kıymetli kardeşlerimizi bulunduğunuz yerdeki en güvenli noktada hem bu tatbikatta yer almaya hem de AFAD tarafından verilen eğitimlere katılmaya davet ediyorum."