Ankara
Yılmaz, Kanal 7 televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
????Bir soru üzerine, "Terörsüz Türkiye" sürecinin, ülkenin geleceği ve "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun hayata geçirilmesi için çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin küresel düzeyde çok daha etkin bir güç haline gelmesi gerektiğini söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sürece yönelik yaptığı çağrı sonucu yeni bir atmosfer oluştuğunu ifade eden Yılmaz, "Şu anda yeni ve çok önemli bir aşamadayız. An itibarıyla bu aşama olması gerektiği gibi mecrasında yürüyor. Herhangi bir aksama, duraksama söz konusu değil. Şu anda en önemli gündemimiz, bu silahların fiilen sahada bırakılması, örgütün feshinin uygulamaya geçmesi ve bunun da çeşitli mekanizmalarla takip edilerek teyit edilmesi. Bunu da yapacak kurumlarımız belli." açıklamasında bulundu.
Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin uzun yıllardır terörün gölgesinde yaşamak durumunda kaldığını belirterek, "Terör nedeniyle demokratik standartlarımızda aksamalar, kısıtlar yaşadık. Kalkınma, ekonomik süreçlerimiz terörden çok darbe yedi. Şimdi, 'Kalıcı olarak bu ağırlıktan Türkiye kurtulsun, birlik içerisinde bütün farklılıklara saygının gösterildiği, demokratik standartların yükseldiği, kalkınma standartlarının yükseldiği bir ortamda güçlü bir şekilde yolumuza devam edelim' diyoruz. Birtakım emperyalist, dış güçlerin bizi birbirimize düşürme, çatıştırma ve bunun üzerinden bölgeyi ve kaynaklarını da kontrol etme planlarını boşa çıkartalım istiyoruz." diye konuştu.
"Kapsamlı bir paketten bahsediyoruz"
Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle ilgili soruyu yanıtlayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bir cezasızlık algısı var toplumda. Belli suçlarda da vatandaşlarımız haklı, 2 yıl ceza alıyor ama bir gün bile cezaevine girmiyor. En azından belli bir süre bir cezaevine girmesi caydırıcılık açısından çok daha etkili olur diye inandığımız için bu düzenlemeler yapılıyor. Trafikle ilgili çok ciddi düzenlemeler var. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hastalar için infaz kanunlarında çok önemli düzenlemeler yapılıyor. Kapsamlı bir paketten bahsediyoruz ve olumlu adımlar olduğunu ifade edebiliriz."
Yılmaz, başka bir soru üzerine terör örgütü PKK'nın silah bırakmasının "herhangi bir şarta bağlı olmadığını" dile getirerek, "Silahlar bırakıldığında, teyit edildiğinde bu Türkiye'de yepyeni bir demokratik atmosfer doğuracaktır. Terörün gölgesinden kurtulmuş siyasette, başta DEM Parti başta olmak üzere birçok parti her türlü konuda fikirlerini ortaya koyacaktır." görüşünü savundu.
"Türkiye artık sivil bir anayasayı hak ediyor"
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin de Yılmaz, anayasa konusunun uzun yıllar Türkiye'nin gündeminde olduğunu, Türkiye'nin bu konuyu artık başarması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin, şu anda askeri darbelerden sonra oluşan anayasalarla yönetilen bir ülke olduğunu anımsatan Yılmaz, "Türkiye, artık sivil bir anayasayı hak ediyor. Darbe dönemlerinde hazırlanmış bir anayasanın utancından kurtulmayı hak ediyor. Uluslararası anlamda da içeride de bu bence çok önemli." ifadesini kullandı.
Anayasanın sadece bir partinin, bir grubun, bir kesimin işi olmadığını belirten Yılmaz, anayasanın toplumsal mutabakat olması nedeniyle en geniş toplumsal kesimlerin desteğiyle yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Anayasa Komisyonu olarak kendi çalışma yöntemlerini belirleyeceklerini aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çalışmalarımız bayram sonrasında daha yoğunlaşacak. Oturup sadece kendi içimizde konuşarak bu çalışmaları sürdürmeyeceğiz. Bu bir heyet, siyasi olarak, hukuki olarak genel anlamda bu sürece vaziyet edecek bir heyet. Türkiye'nin de bir birikimi var. Bugüne kadar yapılmış çok çeşitli çalışmalar var. Hepsini değerlendireceğiz. Elimizden geldiğince bütün bu girdileri önümüze koyarak istişarelerle, teknik çalışmalarla bu süreci devam ettireceğiz. Ana muhalefet başta olmak üzere diğer partilerden de aynı çabayı bekliyoruz."
Yılmaz, Anayasa Komisyonu ekibinin ağırlıklı olarak hukukçulardan oluştuğunu, heyetin içerisinde siyasetçilerin de yer aldığını hatırlattı.
Enflasyonla mücadele
"Ekonomideki tablo sizi rahatsız ediyor mu?" sorusu üzerine Yılmaz, enflasyon meselesinin şu anda vatandaşın birinci sorunu olduğunu, dolayısıyla bu meseleye yoğunlaştıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, geçen yıl mayıs ayından itibaren düşüş sürecinin başladığını, 11 aydır kesintisiz yıllık enflasyon oranının azaldığını anlatarak, "Bizim beklentimiz bu 12 ay üst üste düşüşün devam etmesi yönünde. Bu da yıl sonunda bizi 20'li rakamlara taşıyacak." dedi.
Enflasyonda iyiye gidildiği değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, kararlı bir şekilde Orta Vadeli Program'ı hayata geçirdiklerini, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini vurguladı.
Yılmaz, "Faizler yükseldi. Merkez Bankası tekrar faiz düşürme trendine girecek mi?" sorusu üzerine ise mart ve nisan ayında yaşanan süreçleri iki farklı kategoride değerlendirmek gerektiğini belirtti.
Yolsuzluk soruşturmasında tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile ilgili yaşananların vesile kılınarak ve kutuplaştırıcı siyaset izlenerek sokakların karıştığı yönünde görüşünü bildiren Yılmaz, "Marjinal birtakım grupların sokaklara inmesi, Türkiye'de Gezi benzeri uzun süreli güvenlik problemi olacak algısının oluşturulması, yabancıları ürküten mesele oldu. Ama onun da geçerli olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Esas etki güvenlik meselesi." diye konuştu.
Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da diğer ülkelere yönelik açıkladığı gümrük tarifelerinin ardından yaşanan belirsizliğin, tüm dünyayı etkilediğini vurgulayarak, bunun, gelişmekte olan ülkelerin risk primini yükselttiğini ve Türkiye'de de bu etkinin görüldüğünü anımsattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com