İsrail-İran gerilimi Gazze’deki insani krizi gölgeliyor

İsrail-İran gerilimi Gazze’deki insani krizi gölgeliyor

Tel Aviv ile Tahran arasında gerilimin başladığı 1 Nisan'dan itibaren İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 1000'e yakın Filistinli öldürüldü

Ankara

Tel Aviv ile Tahran arasında 1 Nisan'da başlayan gerilim, İsrail saldırıları sebebiyle Gazze Şeridi'nde yaşanan insani krizi gölgeliyor.

İşgalci İsrail, 1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenledi. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general 7 kişi hayatını kaybetti.

İran, İsrail'in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacağını duyurdu.

Bölgedeki tansiyonun zirveye çıktığı bir dönemde İran, 13 Nisan'da yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle İsrail'e saldırı başlattı.

İran, bazı askeri hedeflerin vurulduğunu, İsrail ise saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse 4 füzenin isabet etmesi sonucu "hafif" hasar oluştuğunu duyurdu.

Tel Aviv yönetimi, Batılı ülkelerden gelen "saldırıya karşılık vermemesi" çağrılarına rağmen İran'a misillemede bulunmaya hazırlanıyor.

İsrail ile İran arasındaki gerilim sebebiyle, 7 Ekim'den bu yana İsrail saldırıları altındaki Gazze'de yaşanan insani kriz, uluslararası kamuoyunun büyük oranda gündeminden düşmüş durumda.

İran ile gerilim devam ederken, İsrail ordusu Gazze'ye yönelik saldırılarına da aralıksız devam ediyor.

İşgalci İsrail ordusu, 1 ila 15 Nisan'da Gazze'de 952 Filistinliyi öldürdü, 1073'ünü yaraladı.

Bunun yanı sıra İsrail ordusunun 1 Nisan'da Gazze'deki Deyr el-Belah bölgesine düzenlediği saldırıda Dünya Merkez Mutfağının (World Central Kitchen-WCK) 6'sı yabancı biri de Filistinli olmak üzere 7 çalışanı katledildi.

Uluslararası kamuoyunun tepkisini çeken ve Batılı devletlerin dahi İsrail'i sert şekilde eleştirdiği WCK saldırısı, İran ile yaşanan gerilim nedeniyle gündemden düştü.

İsrail Refah'a kara saldırısı planlarına devam ediyor

Tahran ile yaşanan gerilime rağmen, İsrail yönetimi yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı Refah'a kara saldırısı hazırlıklarına devam ediyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine planladıkları kara saldırısı öncesinde, bölgedeki sivillerin Gazze'nin başka bölgesine gönderilmesine ilişkin toplantı düzenledi.

İsrail ordusu da yine dün Refah’taki saldırıları için 2 tugay yedek askerin göreve çağrılacağını duyurdu.

Buna ek olarak İsrail Devlet Televizyonu KAN, İsrail'in, gelecek 2 hafta içinde Refah dışında 10 bin çadır kuracağını iddia etti.

Normalde bu tür haberlerin ardından tepkisini ortaya koyan uluslararası kamuoyunun, İsrail'in dün Refah'a kara saldırısı planlarına ilişkin gelişmeler hakkında herhangi bir açıklama yapmaması dikkati çekti.

"İran Konsolosluğu, dikkatleri Gazze'den başka yöne çekmek için bombalandı"

Londra Queen Mary Üniversitesi Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neve Gordon, İsrail’in Şam’daki İran Konsolosluğunu bombalamasının "dikkat dağıtma" amacı taşıdığını belirtti.

Gordon, "Şam'daki İran Konsolosluğunun bombalanmasının, dikkatleri Gazze'den başka yöne çekmek ve Batı'nın İsrail'e ve (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun politikalarına verdiği desteğin azalmasını durdurmak için planlandığını düşünüyorum." dedi.

İsrail ve İran arasında gerilime kadar Batılı ülkelerin Gazze’de yaşanan insani trajedi nedeniyle İsrail’i eleştirmeye ve baskı kurmaya başladığını hatırlatan Gordon, "Son birkaç gündür tanık olduğumuz şey, İsrail'in Gazze'de sivillere yönelik kitlesel katliamlarına ve sivil altyapıyı tahrip etmesine giderek daha fazla eleştirel yaklaşan ve kıtlık riskinin etkilerinden endişe duyan Batılı siyasi elitlerin bir kez daha İsrail'i desteklemek üzere yeniden hizalandıklarıdır" dedi.

İki ülke arasındaki gerilimin İran’ın da "işine yaradığını" savunan Gordon, İsrail’e yönelik misilleme saldırısıyla hükümete yönelik ülke içinde artan eleştirilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı yorumunu yaptı.

Gordon, İran ve İsrail arasında yaşananların bölge ve dünya için büyük tehlike oluşturduğunu vurgulayarak, "Çatışmalar kolayca bölgesel ve hatta dünya savaşına dönüşebilir. Sorumluluk sahibi ve ayakları yere basan her dünya lideri sadece İsrail ile İran arasında değil, daha da önemlisi Gazze'de derhal ateşkes talep ederdi." ifadesini kullandı.

"İsrail, Gazze'deki durumdan ve yaptığı korkunç soykırımdan dikkatleri uzaklaştırmaya çalışıyor"

Filistin Ulusal İnisiyatif Partisi lideri Mustafa Barguti de İsrail'in Şam'daki saldırıyla Gazze'de işlediği soykırımdan dikkatleri uzaklaştırmaya çalıştığını belirtti.

İsrail'in İran'ın düzenlediği saldırıyla kendisini "mağdur gibi" göstermeye çalıştığını dile getiren Barguti, "Netanyahu Gazze'deki durumdan ve İsrail'in yaptığı korkunç soykırımdan dikkatleri uzaklaştırmaya çalışıyor. İsrail'i mağdur gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu imajı korumak için uğraşıyorlar. Provokasyon (İran Konsolosluğuna saldırdı) bunu başarmak için yapıldı." dedi.

Barguti, İsrail'in başka hedefleri de olduğuna işaret ederek şunları söyledi:

"Temel hedef ABD'yi tuzağa çekerek İran ile savaşmalarını sağlamak. Netanyahu, İran ile ABD arasında bir çatışma görmek istiyor. ABD'nin, İran'ı zayıflatma amacına hizmet etmesini istiyor. Aynı zamanda bu sayede şu anki savaşın bölgenin diğer kısımlarına genişlemesini umuyor.

Savaş ve saldırı sonsuza kadar devam edecek. Netanyahu savaş bittiğinde siyasi kariyerinin de biteceğini biliyor çünkü 7 Ekim 2023'teki başarısızlığı nedeniyle soruşturma altında olacak."

Netanyahu'nun halen Refah'ı işgal etmek istediğini ve bunu planlamayı sürdüreceğini belirten Barguti, "Refah'a saldırmasını kabul edilemez olarak gören ülkelerin dikkatini dağıtmaya çalışacak. ABD'liler buna karşı değil. Sadece yöntemi değiştirmek istiyorlar. ABD hala bunu desteklemeye devam ediyor." diye konuştu.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...