İstanbul
ABD Merkez Bankası (Fed) hafta içinde beklentiler dahilinde politika faizinde değişikliğe gitmezken, Fed Başkanı Powell'ın toplantı sonrası yaptığı açıklamalar da enflasyonist endişeleri yatıştırmadı.
Yükselişini üst üste sekizinci haftaya taşıyan ABD 10 yıllık tahvil faizleri Ocak 2020'den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 1,75'e kadar yükselmesinin ardından bu seviyeden hafif geri çekilse de haftayı yaklaşık 6 baz puan yükselişle yüzde 1,73'ten tamamladı.
Artan enflasyonist endişelerin devam etmesiyle bu hafta gelişmekte olan ülke merkez bankalarından bazıları politika faizini artırdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 200 baz puan artışla yüzde 19'a, Rusya Merkez Bankası, Aralık 2018’den bu yana ilk defa politika faiz oranını 25 baz puan artırarak yüzde 4,5'e ve Brezilya Merkez Bankası politika faizini 75 baz puan yükselterek yüzde 2,75'e çıkardı.
Öte yandan enflasyonist endişelerin yükselişinde başrol oynayan petrol fiyatları ABD Enerji Enformasyon İdaresi'nin (EIA) petrol stoklarının güçlü arttığına ilişkin raporuyla sert düştü. Brent petrolün varil fiyatı haftalık bazda yüzde 6,2 gerileyerek 64,5 dolara inerken son 20 haftanın en hızlı düşüşünü gerçekleştirdi. Bakırın libresi de haftayı yüzde 1,1 düşüşle 4,1 dolardan tamamladı.
Altının ons fiyatı ise yükselişini üst üste ikinci haftaya taşıyarak bir önceki haftaya göre yüzde 0,9 artışla 1.743 dolara çıktı.
ABD tahvil faizlerindeki yükseliş eğilimi devam ediyor
22 Mart haftasında Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı konuşmalar yatırımcıların gündeminde bulunurken, Fed cuma günü yaptığı açıklamada, geçen sene Kovid-19 salgının etkilerini azaltmak için uygulamaya aldığı tamamlayıcı kaldıraç oranını uzatmayacağını duyurdu. Buna göre, uygulama 31 Mart'ta sona erecek.
Analistler, Fed'in bu adımının bankaları tahvil satmaya yönlendirebileceğini ve tahvil faizlerindeki yükselişin devam edebileceğini dile getirdi.
Fed, hafta içinde beklentiler doğrultusunda faizlerde ve para politikasında değişikliğe gitmezken, büyüme enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etti.
Fed'in ABD ekonomisine ilişkin büyüme tahmini 2021 için yüzde 4,2'den yüzde 6,5'e, enflasyon tahmini de yüzde 1,8'den yüzde 2,4'e revize edildi. Fed'in fonlama oranına ilişkin medyan beklentisi ise 2021, 2022 ve 2023 yılları için yüzde 0,1 seviyesinde kalmaya devam etti. Ancak 2022 ve 2023'te faiz artışı bekleyen üye sayısının artması dikkati çekti.
Fed Başkanı Powell faiz kararının ardından düzenlediği basın toplantısında, ekonomiye ihtiyaç duyduğu desteği gerektiği sürece sağlamaya devam edeceklerini belirtti. Kayda değer bir ilerleme görene kadar varlık alımlarına mevcut hızda devam edeceklerini söyleyen Powell, mevcut para politikası duruşunun uygun olduğunun altını çizdi.
Powell, ekonomik faaliyetin normale dönmeye devam etmesiyle harcamalarda hızlı bir toparlanma olması halinde ise fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı görülebileceğini ancak fiyatlardaki tek seferlik artışların enflasyon üzerinde yalnızca geçici etkilerinin muhtemel olduğunu ifade etti.
Analistler, karar metni ve sözle yönlendirmede kayda değer bir değişiklik olmamasına karşın, Fed'in enflasyon endişelerinin farkında olduğu ancak bunun geçici olacağı vurgusunu güçlendirdiğini bildirdi.
Öte yandan ABD'de New York Fed imalat endeksi, martta 17,4 ile Temmuz 2020'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Perakende satışlar, şubatta aylık yüzde 3 azalarak beklentilerin altında kalırken, sanayi üretim endeksi de şubatta yüzde 2,2 gerileyerek Nisan 2020'den bu yana en hızlı düşüşü kaydetti.
Söz konusu gelişmelerle hafta genelinde satıcılı seyreden New York borsasında, Dow Jones endeksi yüzde 0,46, S&P 500 endeksi yüzde 0,77 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,79 değer kaybetti.
22 Mart ile başlayan haftanın veri takviminde, haftanın ilk üç günü Fed Başkanı Powell'ın konuşmaları, pazartesi 2. el konut satışları, salı ödemeler dengesi verileri ile Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba PMI verileri ve dayanıklı mal siparişleri, perşembe 4. çeyrek Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) ile 4. çeyrek kişisel tüketim harcamaları, cuma ise kişisel gelir ve harcamalar ile Michigan Tüketici Güven Endeksi takip edilecek.
Avrupa Birliği'nde Kovid-19'da 3. dalga endişeleri devam ediyor
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında üçüncü dalga ihtimali Avrupa'da pay piyasalarını olumsuz etkiliyor. Artan Kovid-19 vaka sayıları nedeniyle bölgesel de olsa tedbirlerin sıkılaştırılması gündeme gelirken, Fransa'da Kovid-19'un daha hızlı yayılan İngiliz varyantının vakaların 4'te 3'ünü oluşturmasının ardından başkent Paris dahil olmak üzere ülkenin 16 bölgesinde 1 aylığına yeniden sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasına gidildi.
Avrupa Birliği'nde "aşı sertifikası"nın yaza kadar hayata geçirilmesine ilişkin yasal düzenleme çalışmaları devam ederken, aşılar konusundaki belirsizlikler ve ülke bazlı ayrışmalar devam ediyor.
Alman hükümetine ekonomik danışmanlık yapan Ekonomi Bilirkişi Kurulu (SVR), ülke ekonomisine ilişkin büyüme tahminini Kovid-19 salgınında üçüncü dalga ihtimalinden dolayı bu yıl için yüzde 3,7’den 3,1'e revize ederken, 2022 için de yüzde 4 olarak belirledi.
Bu hafta İngiltere Merkez Bankası (BoE) yüzde 0,1 seviyesinde politika faizini ve 875 milyar sterlin seviyesindeki varlık alım programını değiştirmedi.
Aşılama sürecine ilişkin olumlu gelişmelerin etkisiyle son dönemde gelişmiş ekonomilerde devlet tahvillerinin getirilerinde sert bir artışın yaşandığının belirtildiği tutanaklarda, bu süreçte riskli varlıkların direnç göstermeye devam ettiği hatırlatıldı.
İngiltere’de GSYH'nin ocakta yüzde 2,9 daraldığının altı çizilen tutanaklarda, son dönemde kısıtlamaların kaldırılmasına ilişkin pozitif gelişmelerin etkisiyle, 2021 yılının ikinci çeyreğinde daha güçlü bir büyümenin görülebileceği aktarıldı.
Tutanaklarda, 2021 yılının bahar aylarında enflasyonun bankanın hedef seviyesi olan yüzde 2'ye doğru yavaşça yükselmesinin beklendiği ve ekonomik görünümün, özellikle salgından çıkış sırasında talep ve arzdaki istikametin halen belirsizliğini koruduğu belirtildi.
Bu hafta açıklanan verilere göre Avro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentilere paralel yüzde 0,9 artarken, Almanya'da ZEW beklentiler endeksi 76,6, ZEW cari durum endeksi ise eksi 61'le beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Bu gelişmelerle düşüş eğiliminde hareket eden avro/dolar paritesi haftayı yüzde 0,4 değer kaybıyla 1,1907'den tamamladı.
Haftalık bazda Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,82, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,36 değer kazanırken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,78, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,80 değer kaybetti.
Gelecek hafta; salı İngiltere'de işsizlik, çarşamba bölge genelinde PMI verileri ile Avro Bölgesi'nde Tüketici Güven Endeksi ve cuma Almanya'da IFO iş ortamı güven endeksi verileri takip edilecek.
Asya borsaları karışık seyretti
Asya borsalarında Japonya'da alıcılı bir seyir izlenirken, Çin ve Güney Kore'de düşüşler görüldü.
Analistler, küresel bazda süregelen enflasyonist endişeler ve ABD ile Çin arasında artan gerilimin Asya borsalarını baskıladığını dile getirdi.
Öte yandan, Japonya Merkez Bankası (BoJ), dün sona eren toplantısında faizlerde değişikliğe gitmezken, para politikasını daha da esnetecek kararlar aldı.
Toplantıda, Eylül 2016'dan bu yana ilk kez para politikasını kapsamlı bir şekilde değerlendiren BoJ, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1'de bıraktı. Söz konusu karar, 1'e karşı 8 oyla alındı.
Banka, devlet tahvili getirilerine yönelik hedef bandını artı-eksi yüzde 0,20'den, artı-eksi yüzde 0,25 bandına genişletti. Borsa yatırım fonları (ETF) alımına ilişkin 6 trilyon yenlik alım hedefini metinden çıkaran banka, yaklaşık 12 trilyon yenlik üst limiti ise korudu.
Karar metninde, BoJ'un toplantıda daha etkili ve sürdürülebilir parasal genişleme için değerlendirme yaptığı aktarılarak, "BoJ, yüzde 2'lik fiyat istikrarı hedefine ulaşmak amacıyla parasal genişlemeye sürdürülebilir bir şekilde devam edecek, ekonomik aktivite ve fiyatlardaki gelişmeler ile finansal koşullardaki gelişmelere karşı tereddüt etmeden çevik ve etkin yanıtlar verecektir." ifadeleri kullanıldı.
Hafta içinde Çin'de açıklanan sanayi üretim endeksi yüzde 35,1 ve perakende satışlar yüzde 33,8 ile beklentilerin üzerinde arttı.
Japonya'da ise sanayi üretimi ocakta aylık yüzde 4,3 artarken, yıllık bazda yüzde 5,2 geriledi. İhracat ise şubatta yıllık yüzde 4,5 gerileyerek beklentilerin altında kaldı.
Bununla birlikte, Japonya'da TÜFE yıllık yüzde 0,4 azalarak beklentilere paralel bir seyir izledi.
Bu gelişmelerle bu hafta, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,25 yükselirken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,40, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,5 değer kaydetti.
Gelecek hafta, pazartesi Çin Merkez Bankası'nın faiz kararı, çarşamba BoJ toplantısının tutanakları ve PMI verileri ve cuma Japonya'da öncü enflasyon verileri takip edilecek.
TCMB "önden yüklemeli" faiz artırımına gitti
Küresel bazda artan enflasyon risklerine paralel gelişmekte olan ülke merkez bankaları faiz artırımına gitti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da politika faizini 200 baz puan ile beklentilerin üzerinde artırarak yüzde 17'den yüzde 19'a yükseltti.
Karar metninde "Yukarı yönlü riskler dikkate alınarak önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verilmiştir." ifadesi kullanılırken, sıkı duruşun "uzun bir süre" korunacağı vurgusu da korundu.
Piyasalar kapandıktan sonra, Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile TCMB Başkanı Naci Ağbal görevinden alınarak, yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı.
Bu haftanın önemli gündem maddelerinden biri de Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda Ekonomi Reform Paketi'ne ilişkin açıklamaları oldu. Elvan reform paketiyle ilgili olarak "Takvimimizi hazırladık, kapsamlı olarak en geç önümüzdeki hafta salı günü eylem programımızı ve takvimimizi paylaşacağız." dedi.
Öte yandan bu hafta açıklanan verilere göre Merkezi yönetim bütçesi ise şubatta 23 milyar 170 milyon lira fazla, ocak-şubat döneminde ise 984 milyon lira açık verdi.
BIST 100 endeksi, döviz kurlarındaki gerilemeye karşın negatif ayrıştı
BIST 100 endeksi özellikle haftanın ikinci yarısında 1.570 direncinde etkisini artıran satışlarla Avrupa borsalarından negatif ayrıştı.
Hafta içinde 1.589,47 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini gören ve kapanış rekorunu 1.570,42 puana taşıyan BIST 100 endeksi, bir önceki hafta kapanışına göre yüzde 1,82 değer kaybederek haftayı 1.528,99 puandan tamamladı.
Borsada ulaştırma ve madencilik hisselerinde yüzde 4'ü aşan değer kayıpları dikkati çekerken, metal eşya, makina sektör endeksi ise yüzde 7 yükseldi.
Dolar/TL, üç haftalık yükselişinin ardından TCMB'nin faiz kararıyla düşüşe geçti ve haftayı yüzde 4,8 azalışla 7,1980'den kapattı.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.570 üzerinde kalıcılık sağlanamamasıyla geri çekilmenin hızlı olduğunu belirterek, gelecek hafta 1.520, 1.480 ve 1.440 seviyelerinin destek olarak öne çıktığını söyledi.
Gelecek hafta yurt içinde pazartesi işsizlik oranı, çarşamba Tüketici Güven Endeksi, perşembe TCMB'nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının tutanakları ve cuma kapasite kullanım oranı ile reel kesim güven endeksi takip edilecek.
Kaynak: AA