Ribnovo
Bulgaristan Müslümanlarının yaşadığı en kalabalık köylerden Ribnovo'da halk, düğünlere yüzyıllardır 7'den 70'e renkli kıyafetleriyle katılıyor.
Festival havasında geçen düğünlerdeki ritüelleriyle ön plana çıkan Ribnovo'da yöresel kıyafet giyen gelinlerin yüzleri maske ve pullarla süsleniyor.
Dağlık coğrafyaya sahip Ribnovo, aynı zamanda ülkenin diğer köylerinde görülen göç sorununun aksine genç nüfusunu korumayı başarıyor.
Ribnovo sakinleri, Kocaeli'den gelen Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-TÜRK) üyelerini ağırlayarak bu ritüellerinden kesitler sundu.
Derneğin Onursal Başkanı Bayram Çolakoğlu, "Kocaeli'de Yaşayan Balkanlar Projesi" kapsamında önceki yıllarda göç eden muhacirlere yönelik programlar yaptıklarını, göçmenlerin göç hatıralarını dinlediklerini söyledi.
Projenin ikinci ayağında Ribnovo'daki gelenekleri yakından görmeyi ve tanıtmayı istediklerini anlatan Çolakoğlu, köyün çok yüksek rakımlı yerde konumlandığını, coğrafi konumu nedeniyle ulaşımının biraz zor olduğunu belirtti.
"İnsanlar, bazen sadece bunları görmek için bile geliyorlar"
Ribnovo'daki insanların çok sıcakkanlı olduğunu, bölgenin kendine has gelenekleriyle Bulgaristan'ın gözde köylerinden biri olduğunu dile getiren Çolakoğlu, "Köy, renkli düğünleriyle tanınıyor. Kendine has kıyafetleriyle yüzyıllara dayanan, belki de bin yıla dayanan uzun geçmişe sahip gelenekleriyle burada düğünler icra ediyorlar. İnsanlar, bazen sadece bunları görmek için bile geliyorlar." dedi.
Çolakoğlu, Ribnovo'nun sokaklarının dar olduğunu, bunun köyün eski tarihe sahip bulunduğunu gösterdiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Eski döneme göre dizayn edilmiş bir mimariye sahip. Gördüğünüz gibi çocukların bol olduğu bir köy. Bulgaristan'da şu anda en büyük eksik, gençlerin ve çocukların azlığı.
Özellikle Avrupa ülkelerine giden aileler ve arkasından giden gençler çok sayıda olduğu için köylerde bir boşluk ve tenhalık var ama bu köy, istisnası olan köylerden biri.
Bu köy, çok eskiden gelen bu geleneğini yaşatan ve yaşatmak için kendi muhtarlık yönetimiyle, okuluyla, öğrencileriyle bunu yaşatmaya gayret eden bir köy.
Bu anlamda gelenekler bu köyün kimliği olmuş. Bu gelenekleriyle tanınıyor. Bulgaristan'ın uluslararası turizm tanıtımlarında bu köyün geleneklerine yer veriliyor. Bu, önemli bir nokta."
Köy sakinlerinin Türkiye'yi çok sevdiğini, bölgede Pomak Türkleri, soydaşları ve akrabalarının yaşadığını anlatan Çolakoğlu, dünyanın küresel sisteminin buraya çok fazla giremediğini, geleneklere bağlılığı biraz da buna bağladıklarını kaydetti.
Çolakoğlu, köy sakinlerinin geleneksel kıyafetlerini günlük hayatta da kullandıklarına işaret ederek, "Özellikle törenlerde, cemiyetlerde mutlak suretle herkesin giyebileceği bir geleneksel kıyafeti var. Bunu giyerek geliyor buraya yani küresel dünyada hemen hemen bütün milletlerin birbirine benzediği bir asırdayız. İnsanlar aynı refleksleri gösteriyor, aynı modayı takip ediyor. İnşallah bu gelenek bitmeden devam eder." diye konuştu.
"Geleneğimizin gelecek nesillere aktarılmasını istiyorum"
Köy sakinlerinden 3 çocuk ve 3 torun sahibi Saniye Huneva (63) da "Kendimi bildim bileli böyle giyiniyoruz. Kurban bayramlarını, ramazan bayramlarını kutluyoruz. Eskiden kumaşlar daha basitti, şimdi kumaşlar daha parlak olduğu için daha renkli. Bu geleneğimizin gelecek nesillere aktarılmasını istiyorum. Torunumun da böyle giyinmesini istiyorum" dedi.
Asan Ristemov (35) da Ribnovo'nun Bulgaristan'da "gelenekleriyle yaşayan köy" olarak bilindiğini anlattı.
Komünizmle beraber bu geleneklerin yok edilmeye çalışıldığına dikkati çeken Ristemov, "Fakat Ribnovo halkı çok farklı. Dindar olmaları, gelenek ve göreneklerine bağlılıklarından ötürü bunları muhafaza ettiler. İnsanların bu yapıları, köyün korunmasını da sağladı" dedi.