Suyla yeniden hayata dönen para yüzücü Defne Kurt, herkese ilham oluyor

Suyla yeniden hayata dönen para yüzücü Defne Kurt, herkese ilham oluyor

Trafik kazası sonucu engelli kalan ve 23 yaşından sonra başladığı S10 klasmanındaki para yüzmede dünya şampiyonu olan milli sporcu Kurt, engelli bireylerin spor yaparak elde edeceği başarılarla engelsiz bireylere bile ilham olabileceğini söyledi.

İstanbul

Singapur'da düzenlenen Dünya Para Yüzme Şampiyonası'nda 5 altın madalya kazanan milli sporcu Defne Kurt,
elde ettiği başarılar, engelli bir birey olarak karşılaştığı zorluklar ve engelli bireylerin spor ve hayattaki yerlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

????

Su ile tanışmasının henüz 1 yaşındayken babasının kendisini suya atmasıyla olduğunu, yüzme sporuna ise 9 yaşında başladığını anlatan Kurt, engelsiz bir bireyken de ailesinin teşvikleriyle uzun yıllar yüzdüğünü, 12-13 yaşlarında milli takım seviyesine kadar yükseldiğini belirtti.

Üniversite dönemlerinde, yaşadığı yoğunluk nedeniyle yüzmeden biraz koptuğunu, bu nedenle o dönem spora ara vermek istediğini, geçirdiği trafik kazası sonrasında bir daha yüzebileceğini düşünmediğini ifade eden Kurt, "20 yaşıma kadar yüzmeyi kafama takmış bir şekilde ilerliyordum. Sonra üniversite yoğunluğu ve bu kadar çok yüzmenin küçüklükten getirdiği travmalardan artık yüzmeye ara vermiştim. Yüzmek istemediğim bir dönemdeydim. Tam o dönemde trafik kazası geçirdim 2023 yılında ve bir daha tekrardan yüzmeyi profesyonel olarak yaparım diye hiç düşünemedim." dedi.

"Tekrar o suyun içine girmek beni uzun süre çok zorladı"

Kurt, trafik kazasının ardından ciddi operasyonlar geçirdiğini ve vücudunda platinlerin takılı olduğunu, hissettiği fiziksel acıların yanı sıra psikolojik olarak da yıprandığını vurgulayarak, "Geçirdiğim trafik kazasının ardından uzun süre depresyon dönemim oldu. Neden benim böyle bir şey başıma geldi diye çok düşündüm. Kendimi nasıl motive edebilirim, teselli edebilirim, nasıl tekrar ayağa kalkabilirim diye düşündüm. Paralimpik fikri ortaya çıkınca 'Acaba tekrardan yüzmeye başlayabilir miyim' dedim ve bu benim için tekrardan hayata tutunmam için bir umut oldu." diye konuştu.

Paralimpik spor ile çevresindekilerden gelen tavsiyelerle tanıştığını dile getiren Kurt, ilk başta antrenman temposunu kaldırıp kaldıramayacağını çok düşündüğünü ancak suyu kendisine yeniden bir motivasyon haline getirmenin bu fikrini değiştirdiğini ifade etti.

Psikolojisini yeniden toparlamak konusunda yüzmenin de olumlu bir etkisi olduğunu, ilk başta antrenmanlarında zorlandığını söyleyen Kurt, bunlara rağmen pes etmediğini belirtti.

Özellikle profesyonel olarak yeniden spora başlamasının ardından antrenman sayıları nedeniyle zaman zaman eleştiriler aldığını ancak kendisi için en uygun olan sistemi hocası ile kurduklarını aktaran Kurt, "Haftada bir suya girmeyle başladım bu süreçte, sonra haftada iki yapmaya başladım. Biraz daha vücudumu, kendimi, psikolojimi hazırlaya hazırlaya başladım ama gerçekten zordu. Bana çevremdekiler haftada bir antrenmanla nasıl dünya şampiyonu olacaksın? diyordu." ifadelerini kullandı.

"İlham kaynağı olmak tarif edemeyeceğim bir mutluluk"

Kurt, Singapur'da yarıştığı Dünya Para Yüzme Şampiyonası'nda 50 metre ve 100 metre serbest stil, 100 metre kelebek, 100 metre sırtüstü ve 200 metre bireysel karışıkta altın madalya kazanmasını ve Avrupa rekoru kırmasını, çektiği acıların verdiği meyveler olarak gördüğünü dile getirdi.

Bu başarının, gelecekte yeni başarıların da önünü açmasını umduğunu aktaran Kurt, İstiklal Marşı'nı art arda 5 kere okutmanın ve Türk bayrağını gönderde en tepede görmenin kendisi için büyük bir gurur vesilesi olduğunu ifade etti.

Pek çok kişinin sosyal medya üzerinden kendisine ulaştığını ve artık 'onu bir ilham kaynağı olarak gördüklerini' ilettiklerini söyleyen Kurt, bu geri dönüşleri almanın, kazandığı altın madalyalardan bile daha anlamlı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Ben bazı genç, küçük kardeşlerimin bana yazdıklarını görüyorum. Böyle bana yazıyorlar, 'Tam böyle antrenmanı bırakma, yüzmeyi bırakma eşiğine geldim ama senin konuşmaların, bunun bir süreç olduğunu söylemen, yaşadığımız zorlukların da bir süreç olduğunu söylemen bizi inanılmaz motive ediyor ve başarı için ilham oluyor. Tekrardan yüzmeye başladım' gibi mesajlar alıyorum. Gerçekten çok fazla geliyor bu tarz mesajlar ve bu beni gerçekten inanılmaz mutlu ediyor. Böyle bir ilham kaynağı olduysam ne mutlu bana. Gerçekten bu kelimelerle tarif edemeyeceğim bir mutluluk benim için."

"Engelli bireyler için spor farklı bir motivasyon kaynağı"

Geçirdiği trafik kazasından önce de yüzme ile uğraşan Kurt, kendisi gibi engelli olan bireylere, muhakkak bir spor veya uğraş ile meşgul olmaları, eve kapanmamaları tavsiyesinde bulundu.

Özellikle sporun ve engelli sporcuların elde ettiği başarıların, engelliler üzerinde 'Ben de yapabilirim' hissini pekiştirdiğine vurgu yapan Kurt, şunları kaydetti:

"Engelli bireyler için spor farklı bir motivasyon kaynağı. Çünkü hem bedeni hem zihni dinç tutan bir branş olduğu için ve psikolojik olarak da engelli bireylerde 'ben de yapabilirim hissini ortaya çıkartıyor. O yüzden engelli bireyler de spora yönlendirilmeli, muhakkak bir spor ile bir uğraş ile kendilerine alan oluşturmalılar. Evlerinden çıkıp cesaret etmeliler. Bu yapabilirim hissi yani beyni tatmin eden bir şey ve ister istemez o motivasyonu hayatınıza katabiliyorsunuz. O yüzden engelli bireylerde spora yönlendirilme bence ya da başka aktif faaliyetlere yönlendirme olması lazım ki hayata tutunacak. Muhakkak bir spor ile bir uğraş ile kendilerine alan oluştursunlar."

Paralimpik spordaki potansiyelin görmezden gelinmemesi gerektiğine de işaret eden Kurt, engelli bireylerin hayatta hep kendilerini ispat etmek zorunda kalmaları, mücadele etmeleri ve kolay kolay pes etmemeleri nedeniyle girdikleri her alanda başarılar elde ettiğine dikkati çekti.

Toplumda engellilerin görmezden gelinmemesi gerektiğini ve engelli haklarının da var olduğunu engelsiz bireylerin anlayabilmesinin önemli olduğuna işaret eden Kurt, sözlerini şöyle tamamladı:

"Engelli bireylerin bazıları doğuştan oluyor. Bazılarıysa sonradan engelli kalabiliyorlar. Ve ister istemez hep hayatları boyunca bir yaşam mücadelesi veriliyor. Bu hayat mücadelesi zaten yeterince zorken, toplum tarafından da daha fazla zorlaştırmamak gerekiyor bence. Bazen maalesef kırıcı yaklaşımlarla karşılaşabiliyoruz, senin neren engelli gibi sorular mesela. Fakat bu yorumlar ne niyetle olursa olsun hoş değil. Örneğin yoğun bakım sürecimde yaşadıklarımı ben ve ailem bilir, ama karşımızdakiler bunu en azından anlayışla karşılayabilir. O yüzden engelli bireylerimize, bize daha saygılı, yaklaşırsanız daha mutlu oluruz."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...