Ankara
Plan-S Genel Müdürü Özdemir Gümüşay,
şirket olarak "yeni uzay" bakış açısıyla sektörde yer aldıklarını, bu kapsamda daha fazla risk alabilen, çevikliği ön planda tutan ve "uzayın ticarileşmesi" yaklaşımıyla hareket eden faaliyetler yürüttüklerini söyledi.
Türkiye için uzayın yeni bir kavram olmadığını, uzun yıllardır uzay sanayisinde ciddi çalışmalar yapıldığını anlatan Gümüşay, bunların çoğunun devlet destekli ve devletin ihtiyaçlarına yönelik olduğunu, kendilerinin özel sektör tarafından uzayın ticari amaçlarla kullanılacağı işlere odaklandıklarını ifade etti.
Gümüşay, ilk olarak IoT (nesnelerin interneti) haberleşmesi alanına yöneldiklerini belirterek, ayrıca yeryüzü gözlem tarafında sivil uygulamaları gözeterek çalışmalar yaptıklarını, bunun yanında askeri-sivil kullanımlar için uçtan uca anahtar teslim çözümler sunduklarını kaydetti.
Uzaya yönelik sivil çalışmalarda öncülerden biri olduklarına işaret eden Gümüşay, bunun yanında özel sektör dinamikleriyle çalışan yeni uzay şirketlerinin ortaya çıktığını, bunların da katkısıyla sektörün global ölçekteki etkinliğini artıracağını kaydetti.
Gümüşay, Plan-S'in 2021 yılında kurulduğunu ve 4 yılda uzayda 17 uyduya ulaştığını, yıl sonunda fırlatılacak 4 uyduyla sayının 21'e çıkacağını bildirdi. Burada temel olarak IoT haberleşmesi servisi verdiklerini anlatan Gümüşay, şöyle konuştu:
"Yeryüzü gözlem tarafında 2026 itibarıyla süreç başlıyor. Uydumuzun entegrasyon, doğrulama çalışmaları devam ediyor. IoT haberleşme küresel ölçekte bir hizmet ve çok sayıda uydu ihtiyacımız var. Uyduları kendimiz tasarlayıp üretiyoruz. Bunun verdiği esneklik ve güçle 200'e yakın uyduyu 4-5 yıllık dönemde göndereceğiz. Yeryüzü gözlem tarafındaki planımız ise 60 uyduluk bir takım uyduyu hayata geçirmek. Bu teknik olarak daha karmaşık ve daha büyük finansman gerektiren bir konu. Önümüzdeki 4 yılda 25 uydu, devamında 60'a tamamlama gibi planımız var. 'Çözüm olarak uzay' tarafı ise müşteri ihtiyaçlarına göre şekillenen bir iş modeli var. Plan-S olarak müşterimiz adına göndereceğimiz bazı fırsatlar var, bunlar üzerinde çalışıyoruz. Özellikle Körfez bölgesinden gelen taleplere cevap vermeye çalışıyoruz. Özetle 4-5 yıl içerisinde 200'den fazla uyduyu yörüngeye gönderip bunlar üzerinden servisler vermeyi planlıyoruz."
Yetki alındı, uygulamaların önü açıldı
Özdemir Gümüşay, yakın zamanda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından Türkiye'de uydu haberleşme hizmetleri için yetkilendirildiklerini ve ülkedeki ilk yakın dünya yörüngesi uydu operatörü olduklarını hatırlattı.
Bunun kendileri için çok önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Gümüşay, şunları kaydetti:
"Türkiye'de hizmet vermek için bu yetkiye ihtiyacımız var. Bugüne kadar daha çok işin AR-GE, teknoloji tarafında yer aldık. Yıl başından itibaren bu hizmetleri ticari olarak verebilecek seviyeye ulaşmıştık. Yaygın şekilde yapabilmek için yetkilendirme bekliyorduk. Bunu da almış olduk. Bu sadece Türkiye'yi etkilemeyecek global bir hizmet veriyoruz ve birçok ülkede yetkiye ya da lisanslara ihtiyacımız var. Türkiye'de bu yetkiyi almak bu ülkelerde süreci hızlandırıcı bir faktör olacak. Bunun iki nedeni var. Birincisi kendi ülkenizde yetkilendirilmiş olmalısınız ki diğer ülkeler de bunu ön koşul olarak bekliyorlar. İkincisi Türkiye, Avrupa ve dünya ile harmonizasyon anlamında önde gelen ülkelerden, bu tür konularda ve öncü de bir yandan. Diğer ülkelerin ilgisini çekmek, güven telkin etmek açısından da bu yetkilendirme çok önemli."
Gümüşay, Türkiye dışında Avustralya'da da IoT haberleşme hizmeti vermek için lisans aldıklarını belirterek, "Özellikle Körfez bölgesinde Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerde yetkilendirme ya da lisans süreçleri devam ediyor. Azerbaycan'la bir işbirliğimiz var. Orada yetkilendirme süreci sürüyor. ABD bizim için önemli bir pazar. Hem bir kıta devleti olması hem nüfusu ve sanayinin gelişmiş olması nedeniyle önemli. Orada da bu süreçlere başlıyoruz. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde birçok ülkede bu süreçleri tamamlayıp yetkilerimizi alacağız." dedi.
Cep telefonlarına uydudan servis
Özdemir Gümüşay, IoT haberleşmesi konusunda enerji sektörüyle çalıştıklarını ve elektrik sayaçlarının endeks okumalarını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Su ve doğal gaz sayacı okuması konusunda benzer bir çalışmanın sürdüğünü anlatan Gümüşay, kamunun enerji, güvenlik ihtiyaçlarına yönelik başarılı testlerin ardından saha uygulamalarına başladıklarını bildirdi. Gümüşay, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de kullanım alanı çok hızlı artıyor. Sahada 1000'e yakın cihazı kullanıma aldık. Türkiye dışında yetkilendirmeyle beraber Körfez bölgesinde petrol ve doğal gaz boru hatlarının, kaynakların izlenmesi, deniz ve okyanuslarda varlık, konteyner takibi, balıkçı gemilerinin takibi uygulama alanları söz konusu. Özellikle alanlarda mesela şu anda Antarktika'da ODTÜ bilim ekibiyle gönderdiğimiz 4 cihazımız var. İletişimin karasal yöntemlerle mümkün olmadığı her yerde çok çeşitli ihtiyaçlara cevap veriyoruz."
Telekom ve uzay sektörlerinin birbirlerine çok fazla yakınlaştığına dikkati çeken Özdemir Gümüşay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dünyada karasal ağların kapasite yetersizliğinden değil ama fizibil olmaması nedeniyle uydu teknolojileri ciddi ilgi çekiyor. Cep telefonlarına uydudan servis vermeye yönelik birçok çalışma var. Bu çalışmalara Türkiye'den biz de dahil oluyoruz. İşin AR-GE ve geliştirme tarafındayız şu aşamada, fizibiliteler yapıyoruz. Bununla birlikte mobil operatörlerle de bazı konularda ortak çalışmalarımız var. Amacımız Türkiye'nin burada da kendi yerli-milli çözümünü ortaya koyması için vesile olmak. Bunu tek başımıza yapmak istemiyoruz, belki mümkün de değil tek başımıza yapmamız. O yüzden hem uzay sektöründeki oyuncular hem mobil operatörler hem kamu olacak şekilde birlikte bir hareketle bunu yapmak istiyoruz. Bu birçok ülke için stratejik bir konu aynı zamanda Batılı çözümlere dayalı bir haberleşme altyapısını kurmak özellikle ülkemiz için stratejik anlamda doğru bir hamle olmaz. Dolayısıyla bu anlamda elimizden geldiğince işin teknoloji tarafından başlayarak çalışmalar yürütüyoruz."
"Cesur hamlelerle desteklenmeli"
Gümüşay, dünyada uzay alanında bir paradigma değişimi yaşandığını, kamu tekelindeki uzay sektörünün adım adım özel sektörün işin içine dahil olmasıyla daha dinamik bir hal aldığını vurguladı.
Yeni özel sektör oyuncularının ortaya çıkmasının mutluluk verici olduğunu dile getiren Gümüşay, bu sürecin daha cesur hamlelerle desteklenmesinin önemini vurguladı. Gümüşay, "Bunun örneğini ABD'de gördük. Bugün SpaceX bu kadar büyük bir şirketse NASA'nın bütün misyonlarını SpaceX'e emanet etmesiyle başladı. Özel sektör dinamikleri her şeyi çok daha hızlı ve daha iyi şekilde çözmeye müsait. Türkiye'de bu tür fırsatlar var önümüzde." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com