İstanbul
Gemi İnşa Sanayicileri A.Ş. (GİSAŞ) Genel Müdürü Türkan Manasır Öz, ilkini, tamamen yerli ve milli imkanlarla 2019’da ürettikleri elektrikli römorkörlerin yılda 210 ton karbon ve 9 ton azot oksit emisyonunu önlediğini, bu miktarın 150 aracın trafikten çekilmesine ya da 9 bin 500 ağacın karbon tutumuna eşdeğer olduğunu kaydetti.
????Tuzla Aydınlı Koyu'ndaki tersaneler bölgesinde faaliyet gösteren GİSAŞ, karbon salımını azaltmak ve deniz trafiğinde sürdürülebilir bir model oluşturmak amacıyla 2019’da elektrikli römorkör projesini başlattı.
Proje kapsamında bugüne kadar tamamı Türk mühendisler tarafından yerli teknoloji kullanılarak 4 adet elektrikli römorkör geliştirildi. Bugün Tuzla Limanı'nda 4'ü elektrikli, 4'ü dizel olmak üzere 8 römorkör ile büyük gemilerin itme, çekme ve manevra çalışmaları yapılırken, şirket, tüm araçların elektrikli olmasını ve liman bölgesinin karbonsuzlaşmasını hedefliyor.
Aynı zamanda Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre Komisyonu Başkanı da olan Türkan Manasır Öz,
1995 yılından bu yana Ulaştırma Bakanlığının verdiği yetki kapsamında römorkörcülük ve kılavuzluk hizmeti sunduklarını söyledi.
Bu hizmeti 7 gün 24 saat esasına göre, Tuzla'daki deniz personeli ve kılavuz kaptanlarla yürüttüklerini belirten Öz, Tuzla-Aydınlı Koyu'ndaki tersaneler bölgesinde gemilerin yanaşma ve kaldırma işlemlerini gerçekleştirdiklerini aktardı.
Öz, römorkörlerin büyük gemileri itip çekerek liman manevralarında yön ve güç sağladığını, 30 ila 75 bollard pull (tonluk çekme ya da itme gücü) arasında değişen farklı güç kapasitelerine sahip modelleri bulunduğunu anlattı.
"Amaç, denizcilikte karbon emisyonunu azaltmak"
Öz, elektrikli römorkör fikrinin ortaya çıkışına ilişkin, "Bugün dünya iklim kriziyle mücadele ediyor. Biz de denizde faaliyet gösteren çok ortaklı bir şirket olarak 'karbon emisyonlarını nasıl azaltabiliriz' diye düşündük. Başkanımız Murat Bey’in (GİSBİR Başkanı Murat Kıran) öncülüğünde, dünyanın ilkini üretme hedefiyle yola çıktık. 'Bu mümkün mü?' dedik, test ettik ve başardık." ifadelerini kullandı.
Karbonsuzlaşma yönünde yürüttükleri çalışmalara büyük önem verdiklerinin altını çizen Öz, şöyle devam etti:
"2019 yılında ilk sıfır emisyonlu, tamamen bataryayla çalışan, aslında bir tür 'deniz üzerindeki elektrikli araç' diyebileceğimiz römorkörümüzü ürettik. Bu, tamamen milli ve yerli bir projeydi, Türk mühendislerle ve kendi sanayimizde, kendi tesislerimizde geliştirdiğimiz ilk elektrikli römorkörü inşa ettik. Bu römorkör 30 bollard pull kapasitesine sahip, tamamen sıfır emisyonla, bacasız, yakıtsız, yağsız, passız ve sessiz şekilde çalışan ve tam anlamıyla çevre dostu bir deniz aracı. İlk üretimin ardından her yıl bir tane olmak üzere üç tane daha inşa ettik."
Tuzla-Aydınlı Koyu’nda dört tam elektrikli ve dört konvansiyonel dizel yakıtlı römorkörle hizmet verdiklerini bildiren Öz, elektrikli römorkörlerin çevresel etkilerine ilişkin hesaplama yaptıklarını, eşit sayıda hem konvansiyonel hem de elektrikli römorkörleri bulunduğu için aradaki farkı birebir ölçebildiklerini vurguladı.
Öz, "Her bir elektrikli römorkör, yılda 210 ton karbon emisyonunu ve 9 ton azot oksit salımını önlüyor. Bu, 150 aracın trafikten çekilmesine ya da 9 bin 500 ağacın bir yılda tuttuğu karbona eşdeğer bir kazanım demek." diye konuştu.
"Fosil yakıtlı deniz araçlarının iklim kriziyle mücadelede sürdürülebilir olmadığı ortada"
Amaçlarının, Tuzla-Aydınlı Koyu’ndaki tüm operasyonlarını sıfır karbonlu elektrikli römorkörlerle yürütmek olduğunu dile getiren Öz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Karbon piyasası ve destek mekanizmaları göz önüne alındığında bu dönüşüm için desteğe ihtiyacımız var ama hedefimiz büyük. Bugün ülkemizde birkaç tersane daha elektrikli römorkör üretimine başladı. Ancak limanlarda henüz bu konuda bir zorunluluk bulunmuyor. Oysa fosil yakıtlı deniz araçlarının iklim kriziyle mücadelede sürdürülebilir olmadığı ortada. Sektörün tamamının sıfır emisyonlu veya düşük karbon salımlı sistemlere geçmesi gerekiyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com