- 22-10-2025 08:04
- 767

Lûgat-ı Garîbe/Dal-Fe (çeviri 2)
İkinci çeviri yazısında Lûgat-ı Garîbe'deki Dal (د), Zel (ز), Sin (س), Şın (ش), Sad (ص), Tı (ط), Zı (ظ), Ayın (ع), Gayın (غ) ve Fe (ف) harfleri yer alıyor.
***
د / Dal
دالمق dalmak, bilâ mêʾzûniyyet bir şeyʾi almağa cesâret itmek, lâfa dalmak = lâkırdıya, hikâyeye tutulmak.
دالغيج dalgıc, o husûsı kendine îʿtiyâd idenlere sıfat olarak kullanılur.
دامله مق damlamak, bağteten gelmek.
داله وره dalavere, alış viriş, dalevire çevirmek = kendince olan işi becermek.
ديزغال dızgal, sakal.
دوكمه dökme, mecidiye.
ديكيز dikiz, bakmak, nazar itmek; dikkat itmek.
دراغون dıragon, züğürt.
دنك deng, terhîn olunan emâne, denge koymak = terhîn itmek.
درد derd, müteʾessir olmak, kederlenmek, derd değil, bana têʾsir itmez dimekdir.
دومان duman, beyhûde, fenâ, ʿâdî; korkak, avanak.
دمير كبى demir gibi, sıhhat-i vücûddan kinâye olarak cevâben îdâd olunur.
دمير هندى demir hindi, hasîs, hısset-i tabʿı olanlar hakkında ʿâlem olmuşdur.
دليكسز deliksiz, meydân virmeksizin, fâsılasız, müsâʿade itmeksizin, deliksiz bitirmek.
ديارى diyârî, (Rûmcadan) ikilik, iki guruş.
ز / Zel
زامكينوس zamkinos, sıvışmak, savuşmak.
زار zar, keyf, zarım kaçdı, keyfim kaçdı dimekdir.
زور zor, güç, muhâl bir maddeyi îzâhen îrâd olunur, elfâz-ı reddiyyeden mâʿdûddur.
زيپر zıpır, uzun boylılara ıtlâk olunur.
زيبك zeybek, cesûr (çalı zeybeği) gâyetle korkak olanlar.
زيبيدى zibidi, (zirzop)la müterâdifdir.
س / Sin
سلانيك selânik, korkak, cesâretsiz, onun (yürek selânik) terkîbi de bu mâʿnâyadır.
سوكمك sökmek, virmek, pâreleri sökmek; gelmek, aval sökdi = geldi dimekdir.
سوكون ايتمك sökün itmek, eyzân.
سياح seyyâh, kovulmaklık, gitmeklik, seyyâhını virdi, gitdi dimekdir.
سنجاق اسكله sancak iskele, (ıstılâhât-ı bahriyyeden) sağ sol, (sancak iskele pendi, frank atmak) sağına soluna vurmak.
سكمك sekmek, koşmak, kaçmak.
سينك قايدى sinek kaydı, kaplama kel, yâreleri iltiyâm-pezîr olmuş, düm düz olmuş.
ش / Şın
شان şân, yüz viriş, aldırış, şân virmedi, yüz virmedi dimekdir.
شاماته şamata, tıkırdı.
شور şor, (toy) ile müterâdifdir.
شورولوب şorolob, (kofti)ye bak.
شب şıb, (Ermeniceden) çâpuk, serîʿ.
ص / Sad
صارمق sarmak, kızdırmak, sîneye sarmak = kabûl itmek.
صوبه soba, tulumbacıların tâʿlimât virdikleri zemân toplandıkları mahâl.
صالوز saloz, (avanak)la müterâdifdir.
صاراقه saraka, eğlenmek, kızdırmak.
صويز sıvız, (Kıbtî lisânından) havaba varmak, uyku uyumak.
صارقيتمق sarkıtmak, teblîğ itmek, selâm sarkıtmak = selâmı mahâlline teblîğ itmek.
صوك پوسته son posta, son defʿâ.
صيزديرمق sızdırmak, birinden pâre almak.
صاقار sakar, netâmeli, uğursuz.
صولى sulu, gâyet rezîl olan.
ط / Tı
طاتسز tatsız, zevke hoş gitmiyen.
طاش taş, pâre.
طاريز târiz, eğlenmek, istihzâ itmek.
طوى toy, bîidrâk, tıfl-ı meşreb.
طودى todi, Kıbtî, Çingene.
طوزسز tuzsuz, (tatsız)la müterâdifdir.
طوتلمق tutulmak, kızmak, hiddet itmek; ʿâlâka itmek.
طوتمق tutmak, pâreli bulunmak, pâresi olmak, mangiz tutmak = pâreli olmak, adam tutmak = kızdırmak.
طريل tırıl, züğürt, pâresiz.
طنغر tangır, bîmâʿnâhü eyzân.
طوفه جى tufacı, yan kesici.
طوپچى topçu, ʿilân-ı iflâs idenlere ıtlâk olunur, top atmak = ʿilân-ı iflâs itmek.
طوسون tosun, şecîʿ, cesûr.
طارتمق tartmak, denemek, süzmek.
طاقم آچمق takım açmak, giderken koşmak.
طيغمق tığmak, savuşmak, kaçmak.
طينمق tınmak, açmak, serî söylemek; haberdâr itmek.
ظ / Zı
ظوم zom, sarhoş.
ظرظوب zirzob, çulsuz, delişmen.
ع / Ayın
عبا ياقمق ʿaba yakmak, meftûn olmak, gönül virmek, sevmek.
عربده ʿarbede, gavga.
عزيز اولاد ʿazîz evlâd, aksine müstâʿmeldir, muʿâzzeb olanlara ʿâlem olmuşdur.
غ / Gayın
غاجو gaco, kadın.
غر gar, yalan, uydurma, bi'l-bedâhe yalan söylemek.
غجيرى بوكمه gıcırı bükme, ehemmiyetsiz, gayri mûʿteber.
غرلا gırla, çok, vefîr, kesîr.
غيب اولمه gayb olma, mütekellimin ʿakla muvâfık olmıyan sözünü cerh itmek üzre istiʿmâl olunur.
ف / Fe
فرتيك fertik, kaçmak, gitmek.
فانسو fanso, tedbîrsizlik, oyun bozmak; bir işi kemâ hiye hakkuhâ îfâ itmemek.
فورى fevrî, alkışlamaya mahsûs nidâ, el şamatası.
فرمه ferme, atlamak, sıçramak.
فيص كچمك fıs geçmek, usultuile anlatmak, kulağa söylemek.
فلك felek, ahdeb, kanbur olanlara ʿâlem olmuşdur.
فاقه باصمق faka basmak, tehlikeye uğramak.
فرياد feryâd, gitmek, kaçmak, savuşmak.
فرلداق fırıldak, menfâʿat, kâr, entrika.
.
Sami Mert, dikGAZETE.com