Erzurum
Göz kliniğine, görme bulanıklığı ya da sürekli göz kaşıma ve ovalama şikayetiyle başvuran hastalara, üst düzey teknolojiyle donatılan cihazlarla tanı konuluyor.
Tecrübeli doktor ve personelce yapılan tetkiklerin ardından korneanın öne doğru koni şeklinde sivrileşmesi ve incelmesi (keratokonus) tanısı konulan hastaların, yaklaşık 45 dakika süren lokal ve genel anestezilerle ameliyathane koşullarında ışın tedavisi ve vitamin desteğiyle görme kayıpları durduruluyor.
????Hastanede 2021'den bu yana bazı hastaların tek, bazılarının ise iki gözüne yapılan 565 ameliyat sayesinde 400 hastanın görme kaybı durduruldu ve kornea nakli sürecine gidilmesi önlendi.
Özel merkezlerde ücretli, devlet hastanesinde ücretsiz sunulan bu hizmetle vatandaşın il dışında çıkmasının önüne geçildi ve böylece ekonomik külfetten kurtulması da sağlandı.
Başhekim Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör,
hastanede 5 yıl önce toprağa ekilen tohumların meyve vermeye başladığını söyledi.
Hastanede keratokonus ameliyatının yapılması için doktorların eğitim aldığını ifade eden Tör, "Hastanemizde Erzurum'un yanı sıra toplamda 20 ilden hasta kabul ediyoruz. Keratokonus hastalığından muzdarip olanlar tedavisini almakta. Süreçte 500'ü geçen tedavi ve operasyon yapılmış, ciddi başarılar sağlanarak bu kişilerin görme yetisini kaybetmesinin önüne geçilmiştir." dedi.
Tör, tedavi için vatandaşların önceden Ankara gibi farklı şehirlere ve özel merkezlere gittiğini, bunun da vatandaşa ciddi ekonomik yük getirdiğini belirterek, vatandaş odaklı sunulan bu hizmetle il dışına gidilmesinin önüne geçildiğini dile getirdi.

"Ameliyatın yüzde 85-90 oranında kayıpları engellediği bildiriliyor"
Göz doktoru Metin Uçar da korneanın, göz bebeğinin öne doğru sivrileşmesine bağlı görme kayıplarının (keratokonus) yaşandığını anlatarak, "Hastalar erken tanı alırsa çapraz bağlama ameliyatı ile görme kayıpları durdurulabiliyor ve ilerlemesinin önüne geçiliyor, hastalar stabil hale geliyor. İleride de kornea nakilleri, göz delinmeleri ve göz kayıplarını engelliyor. Literatürde bu ameliyatın yüzde 85-90 oranında bu kayıpları engellediği bildiriliyor." diye konuştu.
Yaklaşık 45 dakika süren ameliyatta, göz bebeği kazındıktan sonra yarım saat boyunca B2 vitamini damlatıldığını, ardından hastaya uygun ışınlama süresi gerçekleştirildiğini belirten Uçar, ameliyattan 3-5 ay sonra sonuç alındığını söyledi.
Arşiv sisteminde hastaların her türlü tetkikleri, ameliyat öncesi ve sonrası değerlerinin kayıt altında tutulduğunu dile getiren Uçar, "Hiçbir ücret almadan rutin şekilde bu hizmeti 4 yıldır sunuyoruz. Bu hastalığın temelinde göz ovalaması ve genetik faktörlerden oluşan iki ana neden var, tedavisi kadar bu hastalıkta takipler de önemli." ifadelerini kullandı.
Uçar, özellikle çocukların ekranlardan uzak tutulması gerektiğini vurgulayarak, "Ekran bağımlılığı da bu hastalıkta tetikleyen etken. Eğer çocuklar gözlük kullanıyorsa ve derecelerinde hızlı artışlar oluyorsa, gözünü çok ovalıyorsa mutlaka aileler çocukları bu hastalık açısından kliniğe götürmeli." dedi.
Bu ameliyatların özel merkezlerde yaklaşık 50, 60 bin lira gibi rakamlarla yapıldığını vurgulayan Uçar, ameliyatın farklı uygulamalar da yapılarak daha yüksek miktarlara çıktığını kaydetti.
Hasta Mehmet Önder de hastane hizmet ve imkanlarından çok memnun kaldıklarını anlatarak, "Metin hocam teşhisi koydu ve ameliyat etti. Telefon çok kullanıyordum, gözlerimi çok kaşıyordum, bunlar hastalığı ilerletmiş. Şehir Hastanesi olmasa Ankara'ya gitmek zorunda kalacaktım. Devletimize bu imkanlardan dolayı teşekkür ederim." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com