İstanbul
İklim araştırma kuruluşu Climate Central tarafından yayımlanan "Serin günler tükeniyor" başlıklı çalışmaya göre, artan hava sıcaklıkları koşucuların performansını olumsuz etkiliyor.
????Çalışmada, 2025'te dünya genelinde yapılan 221 maraton günündeki sıcaklık koşulları analiz edildi.
Araştırmacılar, elit erkek koşucuların daha serin koşullarda ortalama 4 derecede, kadınların ise daha sıcak koşullarda yaklaşık 10 derecede daha iyi koştuğunu ortaya koydu. Amatör koşucular arasında ise erkeklerin en iyi performanslarını 6 derecede, kadınların ise 7 derecede gösterdiği belirlendi.
Tokyo, Boston, Londra, Berlin, Chicago, Sidney ve New York maratonlarını içeren "Marathon Majors" kapsamında araştırmacılar, İklim Değişimi Endeksi (CSI) sistemiyle koşucuların maraton gününde beceri seviyesi ve cinsiyetlerine göre ideal sıcaklığı yakalama ihtimalinı hesapladı.
Tokyo Maratonu, amatör kadın ve erkeklerde ortalama yüzde 80, elit erkeklerde yüzde 69 ile ideal koşullara en yakın yarış oldu. Elit kadınlarda Tokyo'nun ihtimali yüzde 78 iken, en yüksek oran yüzde 87 ile Londra Maratonu'nda görüldü.
Sidney Maratonu'nda ise 13,8 derece ortalama sıcaklıkla yalnızca daha yüksek sıcaklık toleransına sahip elit kadınlar yüzde 31 ile ideal koşullara ulaştı.
Olağan dışı sıcaklıklar etkili oldu
Çalışmaya göre 2025'te Tokyo ve Berlin maratonları, iklim değişikliği nedeniyle olağan dışı sıcaklıklarda koşuldu.
Tokyo Maratonu normalde ideal koşullar için en yüksek potansiyele sahip olsa da yarış günü sıcaklık beklendiğinden 8,2 derece daha yüksekti ve koşucular 15,2 derece ortalamada yarıştı.
Berlin Maratonu'nda ise sıcaklık normalin 6,7 derece üzerine çıkarak ortalama 20,7 dereceye ulaştı ve endeks seviyesi 2 olarak kaydedildi.
Karbon kirliliği riski
Yüksek emisyon senaryosuna göre 2025, 2035 ve 2045 için yarış koşullarının nasıl değişeceği de incelendi. Analize göre 221 küresel yarışın 190'ında, 2045'e kadar amatör ya da elit koşucular için ideal maraton koşullarının görülme ihtimali azalacak.
Marathon Majors'a göre 2025'ten 2045'e kadarki dönemde ideal yarış koşullarındaki en büyük kayıp, Tokyo Maratonu'nda elit erkekler için yüzde 69'dan yüzde 57'ye düşüşle yaşanacak.
Elit kadınların 2025-2045 yıllarında Berlin Maratonu'nda yüzde 40'tan yüzde 29'a düşüşle en büyük kaybı yaşaması bekleniyor. Ancak aynı dönemde elit kadınların yarış günü koşullarının Boston Maratonu'nda yüzde 79'dan yüzde 82'ye, Tokyo Maratonu'nda ise yüzde 78'den yüzde 85'e çıkması öngörülüyor.
- Yarışların günün serin saatlerinde yapılması sporculara olumlu yansıyabilir
İdeal yarış koşulları, genellikle gün doğumu civarındaki düşük sıcaklıklarla örtüşüyor.
Günün en serin saatinde yarışmak, elit erkeklere en büyük faydayı sağlarken, 2045'te zirve koşullarının oluşma şansını Londra'da yüzde 44, Tokyo'da yüzde 31 ve Boston'da yüzde 27 artırabilir.
Elit kadınlar ise daha sıcak havalarda daha iyi performans gösterildiğinden, erken başlangıç saatleri 2045'te Tokyo'da yüzde 41, Boston'da yüzde 18 düşüş ile en uygun koşullara ulaşma şanslarını azaltabilir.
Değişen iklim sporcu sağlığını tehdit ediyor
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Gür,
değişen çevre şartları, ısı, nem ve basınç gibi etmenlerin insan fizyolojisi, metabolizması ve vücut sistemlerinin işleyişine ek yükler getirdiğini söyledi.
İklimsel değişikliklerin sporcuların performanslarını olumsuz etkilemesinin yanı sıra ölüme neden olabilecek sağlık sorunlarına da yol açabileceğini belirten Gür, artan fiziksel, fizyolojik stres ve metabolik yükün performans düşüklüğüne, erken bitkinliğe yol açtığını kaydetti.
Gür, sporcuların zorlu şartlarda hedefledikleri mesafe ve süreye ulaşamadıklarına işaret ederek, "Hatta bazen yarışmacılar, yarışmayı terk etmek zorunda kalmaktadırlar. Değişik yarışmalarda, sporcuların yarışı terk etme oranlarının önceki yıllara kıyasla artış nedenleri arasında iklim değişikliğinin etkisi öne çıkmaktadır." dedi.
Artan çevre ısısı, nem ve basınca paralel olarak rüzgar eksikliğinin kalp ve dolaşım ile solunum sistemi başta olmak üzere vücut sistemleri üzerinde ek strese neden olduğuna dikkati çeken Gür, vücut ısısındaki artışın ciddi sağlık sorunlarını tetiklediğini aktardı.
Gür, şöyle devam etti:
"Artan vücut içi ısısı sonucu oluşan aşırı terleme nedeniyle sıvı ve mineral kayıpları artmakta, bu da kas kramplarına, baş ağrısına, bitkinliğe, erken yorgunluğa, kalp atım sayısında artışa, titreme, üşüme gibi birçok yakınmaya neden olmaktadır. Vücut iç ısısının 40 derece ve üzerine çıkması, bilinç kaybından nöbet geçirmeye, komadan ölüme kadar götürecek ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu olumsuz etkiler, sporcuların eski performanslarını aynı düzeyde gösterme konusunda yetersiz kalmalarına neden oluyor."
İklim değişikliği kadınları daha çok etkiliyor
İklim değişikliği etkilerinin giderek arttığı bir senaryoda sporcuların hedeflenen başarı ve performansa ulaşmada daha fazla zorlanacağını vurgulayan Gür, "Sporcular planladıkları antrenmanları tamamlamakta sıkıntılar yaşayacak, daha uzun toparlanma dönemlerine ihtiyaç duyacaklardır. Antrenman saatlerini günün serin saatlerine çekebilirler. Yarışmaya katılacaklarsa yarış çevre şartlarına benzer şartlarda en az 4-8 gün uyum çalışması ve antrenmanı yapabilirler. İnce, buharlaştırmayı kolaylaştıracak giysiler giyilebilir." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com