ST. PETERSBURG

Dünyanın dört bir yanındaki uzmanlar, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu - SPIEF konusunda çeşitli tartışmalar yapıyorlar.

Bağımsız otoriteler, birçok görüş ve argümanları öne sürüyor. Ancak hepsi aynı şekilde forumun yüksek seviyesini ve dünyanın ekonomik hayatına etkisini kabul ediyorlar.

Küreselleşme ve pandemi, dünyanın tek kutuplu olmadığını, medeniyetlerin süreçleri ve karşılıklı diyalog hakkında alternatif ve uyumlu bir görüş gerektiren bir düzene ihtiyaç duyulduğunu gösterdi.

Rusya, bu diyalogda, en azından dünyada bulunduğu konum ve coğrafi özelliklerinden dolayı, bulunmak zorundadır ve önemli bir rol oynamalıdır.

Öte yandan Batı, Rusya’yı unutmak istiyor.

Medyada özenle üstü kapatılsa da Rus ekonomisi, Batı ülkelerine kıyasla pandemiden az hasarda çıktı.

SPIEF, neredeyse tüm Batı medyası tarafından her defasında göz ardı edildi. 

St. Petersburg Ekonomik Forumu, 2020-2021 yılları için en büyük uluslararası etkinlik olma özelliğine sahip. Çünkü yerinde, canlı olarak gerçekleşiyor.

CNN, BBC ve diğer Batı medyasının bu gerçeği görmezden gelme girişimleri, onları halk önünde itibarsızlaştırıyor. Bunun sonucu da Rusya, Çin, Hindistan ve Arap devletlerinin ivme kazanan kitle iletişim araçlarının, dünyanın siyasi ve ekonomik gündemini daha objektif bir şekilde ele alarak Batılı muadillerinin yerine geçmesi olacaktır.

Sonuç olarak “sessiz kalmak”, bir olayın veya girişimin olmadığı anlamına gelmez.

Rusya, diğer ülkeler gibi, medya da dahil olmak üzere, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika sakinleri dahil tüm dünyayı birçok farklı girişimler ve ekonomik politikadaki değişimler hakkında objektif olarak bilgilendirmeyi amaçlayan kendi güçlü yeteneklerine sahiptir.

Buradaki sessizlik sadece iyi komşuluk diyaloğuna ve etkileşime katkıda bulunmayan, Rusya karşıtlığı konjonktüründe jeopolitik baskı aracı rolünü oynar. 

Tüm bunlar aynı zamanda Rusya’nın Çin ve diğer Asya ülkelerinde giderek daha fazla yer bulmasına yol açıyor.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin Halk Cumhuriyeti arasında ortaya çıkan çatışma göz önüne alındığında, bu gelişmeler “Amerikan Düzeni” için pek başarılı sayılmaz.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

ST. PETERSBURG

Dünyanın dört bir yanındaki uzmanlar, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu - SPIEF konusunda çeşitli tartışmalar yapıyorlar.

Bağımsız otoriteler, birçok görüş ve argümanları öne sürüyor. Ancak hepsi aynı şekilde forumun yüksek seviyesini ve dünyanın ekonomik hayatına etkisini kabul ediyorlar.

Küreselleşme ve pandemi, dünyanın tek kutuplu olmadığını, medeniyetlerin süreçleri ve karşılıklı diyalog hakkında alternatif ve uyumlu bir görüş gerektiren bir düzene ihtiyaç duyulduğunu gösterdi.

Rusya, bu diyalogda, en azından dünyada bulunduğu konum ve coğrafi özelliklerinden dolayı, bulunmak zorundadır ve önemli bir rol oynamalıdır.

Öte yandan Batı, Rusya’yı unutmak istiyor.

Medyada özenle üstü kapatılsa da Rus ekonomisi, Batı ülkelerine kıyasla pandemiden az hasarda çıktı.

SPIEF, neredeyse tüm Batı medyası tarafından her defasında göz ardı edildi. 

St. Petersburg Ekonomik Forumu, 2020-2021 yılları için en büyük uluslararası etkinlik olma özelliğine sahip. Çünkü yerinde, canlı olarak gerçekleşiyor.

CNN, BBC ve diğer Batı medyasının bu gerçeği görmezden gelme girişimleri, onları halk önünde itibarsızlaştırıyor. Bunun sonucu da Rusya, Çin, Hindistan ve Arap devletlerinin ivme kazanan kitle iletişim araçlarının, dünyanın siyasi ve ekonomik gündemini daha objektif bir şekilde ele alarak Batılı muadillerinin yerine geçmesi olacaktır.

Sonuç olarak “sessiz kalmak”, bir olayın veya girişimin olmadığı anlamına gelmez.

Rusya, diğer ülkeler gibi, medya da dahil olmak üzere, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika sakinleri dahil tüm dünyayı birçok farklı girişimler ve ekonomik politikadaki değişimler hakkında objektif olarak bilgilendirmeyi amaçlayan kendi güçlü yeteneklerine sahiptir.

Buradaki sessizlik sadece iyi komşuluk diyaloğuna ve etkileşime katkıda bulunmayan, Rusya karşıtlığı konjonktüründe jeopolitik baskı aracı rolünü oynar. 

Tüm bunlar aynı zamanda Rusya’nın Çin ve diğer Asya ülkelerinde giderek daha fazla yer bulmasına yol açıyor.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin Halk Cumhuriyeti arasında ortaya çıkan çatışma göz önüne alındığında, bu gelişmeler “Amerikan Düzeni” için pek başarılı sayılmaz.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com